Güzel sakin ve sade bir müze. Müzekartla gezebilirsiniz ayrıca görevliler ilgiliydi.

Müze kart geçerli, Topkapı Sarayı'nın tam karşısında ve oldukça sakin. Birçok eseri görmek mümkün. Bahçesi de çok güzel.

Öncelikle müzenin olduğu yer çok sakin, kafesinde çay ve türk kahvesi müze kartınız varsa %50 indirimli, bahçede oturmak çok keyifliydi🤩 Müzeye gelecek olursak öncelikle kapanış saati 17:00 değil 21:00'miş. Dikkat çekici şeyler var ancak çok zengin bir müze değil bana kalırsa ve sergilenen şeylerde nerdeyse hiçbir bilgilendirme yok. Bazılarında bir şeyler yazıyor ama numaralandırılma yapılmadığı için neyin ne olduğunu anlamak çok zor. Sesli rehber almak gerekiyor o da pahalı😭 Sultanahmetten geçerken meraklısına uğramasını öneririm🤗

Zamanın tozunu silkeleyen bir avlu gibi açılır önünde müze;
Dervişlerin sessiz adımları, hattatların sabırla işlediği kelimeler saklıdır duvarlarında.
1914’te Darü’l-Aman, yani “emanet evi” olarak doğdu,
İslam medeniyetinin bin yıllık yolculuğunu bir kubbeye sığdırdı.

Halılarda Anadolu’nun rüzgârı esiyor,
Ahşap oymalarda Selçuklu’nun suskun ihtişamı,
El yazmalarında ilmin ve aşkın sonsuzluğu parlıyor.
Burada her köşe, geçmişin kalbinde atan bir duadır;
İstanbul’un kalbinde, tarih sessizce yeniden doğar.

Güzel Müze gezmek için içerisinden İbrahim Paşa Sarayına çıkılıyo oturma yerleri var Sultanahmet Camii manzaralı

Müzekart geçerli ve buradan satın alınabiliyor. Manzarası güzel. Uşak halıları, kök boyalar, el yazmaları, kahvehanelerde kullanılan aletler, hattatların aletleri, işlemeli kıyafetler, takılar tokalar, mukaddes emanetler, Osmanlı öncesi devletlerden eşyalar, mezar taşları, astronomik aletler ve daha birçok şey bulunuyor. Gezmesi yaklaşık 1 saati bulabilir.

1914 yılında Evkaf-ı İslamiye Müzesi adıyla Süleymaniye Külliyesinin İmaret bölümünde kurulan müze, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu döneminde açılan son müzedir. Cumhuriyetin ilanından sonra, Türk ve İslam Eserleri Müzesi adını almış; 1983 yılında, günümüzde içinde bulunduğu İbrahim Paşa Sarayı'na taşınmıştır.

Meşhur tarihi Sultanahmet meydanında saklı kalmış bir yer. İbrahim Paşa sarayı şu an Türk ve İslam eserlerine ev sahipliği yapıyor. Müze genellikle sakin ve Türk vadandaşları için müze kart geçerli. Özellikle halılar, yapıldığı dönemlerine göre bakış açınızı geliştirecek. Gezmenizi tavsiye ederim.

***

A hidden place in the famous historical Sultanahmet Square. The Ibrahim Pasha palace is now home to Turkish and Islamic artifacts. The museum is generally quiet and the museum card is valid for Turkish citizens. Especially the carpets will improve your perspective according to the periods they were made. I recommend you to visit.

Müze kartla girilmesi ayrıcalık diyebilirim. Teşhir ve tanzim binaya uygun. Eserler güzel. Mekan da ferah. Diğer Çevre müzelere göre ziyaretçi sayısının az olmasına şaşırdım diyebilirim. Yani sıra beklemiyorsunuz.

Sultanahmet’in karşısında, sıra beklemeden girebileceğiniz sakin bir müze. Müzedeki eserlerin maalesef açıklamaları yok, sesli rehber ile gezilmesi gerekiyor. İçerideki halı koleksiyonu güzel ve dikkat çekiciydi. Ayrıca müzenin bahçesinde küçük bir kafe var ve müze kart kullanılarak alınan çay ve kahveler %50 indirimliydi. Ayrıca müzenin kapanış saati 17.00 değil, gişe 20.00’de kapanıyor; müze ise 21.00’de.

Çok güzel bir yer. 4 Halife Döneminden başlıyor, Osmanlı'nın sonuna kadar çok önemli eserler bulunuyor. Kutsal Emanetler dahi var. Çok merkezi konumda. Herkes mutlaka gitmeli.

Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve sadrazamı olan Pargalı İbrahim Paşa’nın sarayı içinde yer almaktadır.

Türk ve İslam sanatının farklı dönemlerine ait yaklaşık 40.000 eseri barındırmaktadır. Koleksiyon, İslam sanatının 7. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar olan sürecini kapsar.

Türk-İslam sanatının farklı dönemlerine ait eserleri sergileyen ilk müze olma özelliğini taşır.

Müze, 1914 yılında “Evkaf-ı İslamiye Müzesi” adıyla Süleymaniye Külliyesi içinde kurulmuştur.

Osmanlı döneminde vakıf eserlerinin korunması amacıyla oluşturulan bu müze, 1924 yılında bugünkü yerine, Sultanahmet’teki İbrahim Paşa Sarayı’na taşınmıştır.

Cumhuriyet döneminde adı “Türk ve İslam Eserleri Müzesi” olarak değiştirilmiştir.

1983 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür.