Abdülvedûd became a warrior during the conquest of Istanbul. He was buried next to the zawiya he had built in his name. Hatice Sultan, the daughter of Mehmet, revived the tomb. It was rebuilt in 1876 by Pertevniyal Valide Sultan.

Abdülvedûd, İstanbul'un fethi sırasında savaşçı oldu. Kendi adına yaptırdığı zaviyenin yanına defnedildi. Mehmet'in kızı Hatice Sultan türbeyi yeniden canlandırmıştır. 1876 ​​yılında Pertevniyal Valide Sultan tarafından yeniden yaptırılmıştır.

الشيخ عبدالودود أصله من بخارى اشترك في الفتح مع مريديه بإشارة أحد الأولياء ويقال إنه دعا أن يرى الفتح ويموت في ذلك اليوم فأصيب بقذيفة أطلقت من الأسوار عند دخول الجنود المدينة ونقل عن اولياجلبي في سياحتنامه أن الفاتح كان يتجول في محيط المسجد الوردي بعد بضعة ايام من الفتح فرأى حزمة من النور فاقترب منه فوجد جسده مغرقا بالنور متوجها الى القبلة ومكتوب عليه بالاحمر يا ودود، ولما ارادوا غسله سمعوا هاتفا يقول: المرحوم مغسول ادفنوه مباشرة. فنقلوه بالارشادات المعنوية الى هذا المكان حيث وجدوا قبرا لا يعلم من حفره وسمعوا صوتا منه ( يا ودود يا ودود ) بجانبه ثلاثة قبور اثنان منها كتب عليهما انهما شهداء، احدها لشاه الضابط مصطفى بن علي ولا يعرف الآخران. وفي بعض الروايات انه هو الذي بنى المسجد والتكية ودرس فيه مدة.

Şeyh Abdul-Wadud aslen Buharalıdır. Bir azizin işareti üzerine müritleriyle birlikte fetihlere katılmış, o gün fethi görmek ve ölmek için dua ettiği söylenmektedir. Ulijalabi'nin Sayyahtnam'ında, Fatih'in fetihten birkaç gün sonra Pembe Cami civarında dolaşırken bir ışık demeti gördüğü ve ona yaklaştığı bildirilmektedir. Kıbleye dönük, ışıkla yıkanmış ve üzerinde kırmızı yazıyla "Ey Vedud, Ve ne zaman isterlerse" yazılıydı. Ghassul'a şöyle bir telefon sesi duyuldu: "Rahmetli Ghassul, onu hemen gömün." Bunun üzerine onu ahlaki talimatlarla bu yere götürdüler ve orada kimin kazdığını bilmediği bir mezar buldular ve ondan bir ses duydular: "Ya Wadud, ya Wadud". Yanında ikisi olmak üzere üç mezar vardı. Şehit olarak yazılanlardan biri Şah'a, subay Mustafa bin Ali'ye aitti, diğer ikisinin kimliği bilinmiyordu. Bazı rivayetlere göre camiyi ve imarethaneyi yaptıran ve bir dönem orada eğitim gören kişidir.