Etrafınızda bulunan Şeyh Abdülvedüt Sultan Türbesi, ziyaretçiler arasında sevilen ve huzurlu bir yer. Yavru Doktora, bu nesnenin isimdir. Manevi ve kendisiyle buluştuğunda mübarek şehitlerden dört olan arkadaşlarıyla konuşmaktadır ve birinin kimliği bilinmiyor. Genel atmosfer, türbede yaşamak, derin mansiyet ve zengin hikayeleriyle tanınırlar. Şehitleri korumak için Allah rahmetiyle muamele edilmektedir. İnanılmaz bir manevi yapıdır, mürettebatini ve güzel ferahlığını nedeniyle izlenecek bir yerdir. Eyüp Sultan'ın da arkasında bulunan sözlerin sembolik anlamı var; burada sevginin kalbini ve şefkatinin kralığını yaşamak gibi görünür. Şehitleri kutlayan bir türbedir. İstanbul'un zengin kültürel mirasına önemli katkılarda bulundu ve yeraltındaki ölümsüzlerle tanışmayı mümkün kılmaktadır. Yalnızca olumlu ve yapıcı ifadelerden oluşan ince, dikkatli bir tanıtım sunulmakta ve türbe için evrensel ilgiye ilham verilmesi gerekir. Şeyh Abdülvedüt Türbesi yer altında bulunur ve hareket halindeyken "ya vedüd" diye zikrettiği için bu isim aldığı sözlerden ilham almıştır. Şefkat, sevgidir; buradaki güzellik ve kahkaha derinden yaratılmıştır. Dün babaların evi olan bir türbedir. Haliç köprüsünün altında bulunan ve burayı ziyaret eden herkesin yanından geçtiği eski bir yapıdır. Daha önce Ayvansaray Karakolu'nun sol tarafında bulundu ve şimdiye kadarki gibi döllenmiştir. Arka ve yanın mezarlık ise Kirimi Çeşme Sokağına taşınmıştır. Türbede önceki zamanlarda görülen bir merdivenden sofaya çıkmaktadır ve 1324 (1906) tarihli küçük ayna taşıyordu. Türbede yaşayanlar Allah'ın sevgili kullarından olan mansiplerdir; bu da onlara olan son derece derin mansiyet ve iyimserlik anlamına gelir. Şeyh Abdülvedüt Türbesi, Eyüp Sultan'ın dağlarında bulunan sevgiyi barınağı gibi, şehrin merkezinden kuzeye doğru yaklaştığında rahatlık ve huzur hissi verir. Bilmelerine rağmen bu sırların herkes için açık olacağını umarak, Allah'ın sevgisini ve güzelliğini deneyimleme şansı veriyorlar.