Kitabı okumayanlar için eski istanbul esintileri bulunan 3 katlı bir müze yolunuz düştüyse farklılık olsun diye girilebilir , kitap ile ücretsiz girilebiliyor.

Orhan Pamuk’un dünyasını yaşatan, edebiyat ve sanat tutkunları için eşsiz bir deneyim. Detaylarla dolu, duygusal bir mekan.

Kitap,in içinde bilet Orhan Pamug,un kitabi Masumiyet Müzesi .
Kitap yoksa Bilet almak durumundasiniz harika bir yer. Biz cok begendik …

Çukurcuma'da, yazar Orhan Pamuk'un aynı adlı romanından yola çıkarak kurduğu bu müze, romanın kahramanları Kemal ile Füsun'un aşk hikayesini, 1970'ler İstanbul'unun gündelik hayatına ait objelerle anlatıyor.

Kitabı okuduysanız kesinlikle gidip gezmenizi tavsiye ederim 🩷

Pazartesi gittiğimizde kapalıydı fakat güzel bir müze.

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un hem yazdığı bir roman hem de yaptığı bir müzedir. Pamuk 1990’lardan itibaren romanı ve müzeyi baştan beri birlikte düşündü. 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor.

​

Müzede ise romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler dikkatle düzenlenmiş kutu ve vitrinlerde sergileniyor.

Kitabı okuyup gitmekte fayda var. Okumadan giderseniz girişte verilen anlatım kulaklığını almanızı tavsiye ederim. Kısmen de olsa kitabı anlamanızda işe yarıyor. Giriş ücreti 250 TL kulaklık 20 TL. Ögrenci ve öğretmen indirimi olduğu bildirildi.

İkinci kez gittim ve yine büyülendim, müzeden çıkarken hep şu his kalıyor; eksiklik... Hep "bir şeyleri atladım mı, eksik mi bıraktım?" hissi...

Aşka başka perspektiften bakılmış ve çok anlamlı derin bir müze. Olumsuz yorumlar muhtemelen kitabı okumayanlardan geliyordur. En azından gördüklerine dair anlam yükleyemeyenlerden. Kitaptan sonra gezilip görülmeli. Sevdiğinizle gitmeyi ve öpüşmeyi unutmayın. 😊♥️

Masumiyet Müzesi, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından ilhamla kurduğu, İstanbul’un en sıra dışı ve duygusal müzelerinden biridir. Çukurcuma semtinde, dar sokakların arasında yer alan bu özel müze, bir aşk hikâyesinin eşyalar üzerinden anlatıldığı eşsiz bir deneyim sunuyor. Her vitrin, romanın bir bölümüne karşılık geliyor ve ziyaretçilere hem edebiyat hem de nostalji dolu bir yolculuk vadediyor.

Müzede sergilenen objeler 1970’ler ve 80’ler İstanbul’una ait gündelik yaşamdan kesitler sunuyor; sigara izmaritlerinden sinema biletlerine, kıyafetlerden mektuplara kadar her detay büyük bir özenle seçilmiş. Sessizliği, loş ışıkları ve anlatım tarzıyla insanı derinden etkileyen bir yer. Kitabı okuyanlar için bambaşka bir anlam taşısa da, romanı bilmeyenler için bile etkileyici ve farklı bir İstanbul hikâyesi sunuyor.

Sanat, edebiyat ve hatıraların buluştuğu bu özel adres, hem yerli hem de yabancı turistler için İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken müzelerden biri. Eğer Çukurcuma’yı keşfederken duygusal ve özgün bir mola vermek isterseniz, Masumiyet Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin.

kitabı okuyup gitmistim zaten kitabın icindeki sayfaya mühür bastılar o sekilde giris yaptım. ben begendim güzeldi baya

Güzel gidilip görülecek bir yer kitabı okumadan bir şey anlaşılmaz güzel dizayn edilmiş ama Orhan bey uzun uzun anlatınca bir süre sonra başınız ağrıyor sesli rehber ile dinleyeceğim diyorsanız 2-3 saat ayırmanız gerekebilir

Kitaptaki hikayeyi yaşamak ve o dönemin gerçeklerini öğrenmek adına keyifli bir müzeydi. Ancak kitabı okumadan gitmenizi tavsiye etmem, dönem meraklıları hariç tabi.

İstanbul'un Çukurcuma semtinde, edebiyat ve aşkın iç içe geçtiği büyülü bir dünya: Masumiyet Müzesi. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un aynı adlı romanından ilham alınarak oluşturulan bu müze, romandaki karakterlerin eşyaları ve hikayeleri üzerinden 1970'ler İstanbul'una bir yolculuk sunuyor. Her bir obje, bir aşkın ve bir dönemin tanığı gibi. Edebiyatseverler için kaçırılmaması gereken bu müze, sadece bir sergi değil, aynı zamanda romanın sayfalarından fırlamış bir yaşam alanı.

YAPTIĞIM EN KÖTÜ MÜZE GEZİSİYDİ !! Eşimle evlendiğimden beri sayısız müze gezdik. Bebeğimiz olduktan sonra da devam ettik. İstanbul'a 2 günlüğüne geldik ve listemin başında 2 kez kitabını okuduğum bu müze vardı. 2,5 kilometre yolu sırf bu müzeyi görmek için yürüdük. Hevesle sesli rehber aldık, içeri girdik. Daha girer girmez ilk uyarımızı aldık. 1 buçuk yaşındaki bebeğimizin camlara dokunmaması söylendi. Tamam kusura bakmayın dedik, müzeyi gezmeye başladık. Bir üst kata çıktık. Kucağımızda bebeğimiz, müzeyi keşfetmeye çalışıyoruz. Bebeğimiz de arada vitrinde gördüğü şeylere tepki veriyor, bazen bağırıyor, bazen heyecanlama sesleri çıkarıyor. Daha 10 dk geçmedi. Müze görevlisi beyefendi tekrar geldi. Bebeği susturur musunuz, bir şeylerle oyalayın, çok sesi çıkıyor dedi. Eşim tamam dedi ama modumuz o kadar düştü ki. Kucağımızdaki 6-7 yaşında çocuk değil ki sus diyip susturalım. Bebek yani. Sonrasında gezdiğimiz hiçbir şeyden keyif almadık. Diken üstünde müze mi gezilir ? Hızlı hızlı fotoğraf çekip, aldığımız sesli rehberi bile dinleyemeden çıkış yaptık. Hevesimiz kursağımızda kaldı, verdiğimiz 540 lira da çöp oldu. Eğer bebek sesi sıkıntı oluyor ise bu müzede, bir yaş alt sınırı koyulmalı. O kadar yer gezdik, hiç böyle zorbalanmadık. Müze güzel mi değil mi anlayamadım inanın. Bebeği olan aileler, ya bebeğinizi dışarıda bırakıp girin ya ağzını bantlayın ya da gezmek için büyüyene kadar bekleyin. Biz çok pişman olduk. Tercih ve tavsiye eder miyim? ASLA. Ya kurallar tekrardan düzenlenmeli ya da birinin beyefendiye bebeklerin keşfederken ses çıkardığını, oyuncak olmadığını anlatmalı.

Romanın her sayfası okuyucu için somutlaştırılmış, okuyucuyu hayal dünyasından alıp füsun ve kemalle yolculuğa çıkartıldığı bir mekan olmuş. Her ayrıntı o kadar özenle düşünülmüş ki görünce ilk okuduğunuz anlara,o duygu yoğunluğuna gidiyorsunuz.kitabı okumayan gitmesin hiçbir şey anlamaz,bi zahmet okuyun… kitabınızla giderseniz giriş ücretsiz.müzeyi yazarın sesinden 20 tl karşılığında dinleyip gezebiliyorsunuz.

Kitabını okuyupta müzesini mutlaka gezmeniz gerekir,ben buradan gördüklerimi koydum ama görmedikleriniz bundan çok fazla..

Müze çok ince düşünülmüş. Kitabı getiren herkese ücretsiz olan müze yetişkin için 250 TL. 20 tl vererek Orhan Pamuk'un sesinden dinliyorsun eşyaların hikayelerini.
Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un 29 Ağustos 2008 tarihinde İletişim Yayınları tarafından piyasaya sunulan aşk romanıdır. Pamuk'un on yıllık çalışması sonucu oluşturduğu ve kızı Rüya Pamuk'a ithaf ettiği roman, günlük hayat, resim, arkadaşlık, cinsellik, yalnızlık, mutluluk, gazeteler ve televizyon, aile gibi konuları ele alır. 2008 yılında Türkiye'de piyasaya çıktıktan sonraki ilk üç günde en çok satanlar listesinde birinci sıraya yerleşmiştir.

1975 yılında başlayan hikâye, tekstil zengini Basmacı ailesinin okumuş 30 yaşındaki oğulları Kemal ile uzak akrabaları, yoksul Keskin ailesinin 18 yaşındaki güzel kızı, tezgahtarlık yapan Füsun arasındaki aşkı anlatmaktadır. Romanın çeviri hakları kitap basılmadan satılmış; New York Times'ın "2009'un en iyi kitapları" listesinde yer almıştır.

Orhan Pamuk, hayatı boyunca topladığı, biriktirdiği nesneleri, İstanbul'da kurduğu roman ile aynı adı taşıyan bir müzede sergiler. Masumiyet Müzesi, 28 Nisan 2012'de açıldı. Orhan Pamuk'un tamamen kişisel servetinden hamiliğini üstlendiği müze, Çukurcuma'da yer alan 1897 yapımı üç katlı tarihi bir binada bulunmaktadır.

Masumiyet Müzesi’ni gezmek benim için çok özel bir deneyimdi. Orhan Pamuk’un aynı adlı romanını okumuştum, ama müzeyi gezmek bambaşka bir his kattı. Gerçekle kurgu arasında ince bir çizgide yürüyormuşum gibi hissettim; her köşe, her eşya sanki romandaki duyguları yeniden yaşatmak için özenle yerleştirilmişti.

Haftaiçi gitmeme rağmen beklediğimden kalabalıktı, bu da insanların hâlâ bu hikâyeye ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor. Buna rağmen müzede uzun uzun vakit geçirebildim. Özellikle vitrindeki küçük objeler, günlük eşyalar ve anlatıların birleşimi, bana hem tanıdık hem de tuhaf derecede duygusal geldi.

Tasarımı çok iyi düşünülmüş, hiçbir şey rastgele değil. Müze, sadece bir karakterin değil, bir dönemin İstanbul’unu da hissettiriyor. İçeride zamanın yavaşladığını, hafızanın somutlaştığını hissediyorsunuz. Çıkarken hem biraz hüzünlü hem de tatmin olmuş hissettim. Kitabı okumayan biri için bile etkileyici olabilir ama okuyanlar için gerçekten unutulmaz bir deneyim.

Kitabı okumayanlar için anlamsız gelebilir okumadan gidilmemeli.

Loved that you charge double the price to foreigners 👌🏽 besides,
12 senedir Türkiye'de yaşıyorum, çalışma izin belgemi göstermeme rağmen, ikamet göstermeniz lazim diye ısrar ettiniz*. Turist fiyat uygulamasi oldugunu soylediniz ve güzelce "yabanci" olduğumu hatırlattınız. Prensip olarak elbette müzenize girmek istemedim.
* - Türkiye'de yaşayanlar ve çalışanlar için tek bir kimlik veriliyor bilginiz olsun başka bir kanıt istemeyin.

Kitabını okuyup gittim müzeye. İnsan okuduğu cümleleri, kitabı okurken hayalinde canlandırdığı şeyleri görünce farklı şeyler hissediyor. Beklediğim, hayalimde canlandırdığım gibiydi, beklentimi karşıladı. Fakat kitabını okumasaydım gitmeyede gerek duymazdım.

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un hem yazdığı bir roman hem de yaptığı bir müzedir. Pamuk 1990’lardan itibaren romanı ve müzeyi baştan beri birlikte düşündü. 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor. Müzede ise romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler dikkatle düzenlenmiş kutu ve vitrinlerde sergileniyor. Müzeden zevk almak için romanı okumaya gerek yok. Tıpkı romandan zevk almak için müzeyi gezmeye gerek olmadığı gibi. Ama romanı okuyanlar, müzenin çeşit çeşit anlamını daha iyi kavrayacakları gibi, müzeyi gezenler de, romanı okurken fark etmedikleri pek çok şeyi görecekler. Roman 2008 yılında yayımlandı, müze ise 2012 baharında açıldı.

Yani öncesinde kesinlikle kitabı okuyup gitmek gerek.
Herhangi bir yönlendirme mevcut değil ve kitapla ilgili açıklamalar da yok ya da gezi-tur-kulaklık gibi imkanlar da yok bu hoş değil. Kısa süresi olan ve yine de görmek istiyorum deseniz de kitabı okumamışsanız hiç bir şey anlamazsınız. Özellikle de turistler için kitabı okumadıysa bomboş bir yer. Kültürel anlamda manasız kalıyor.

müzeyi begendim fakat calısanlar o kadar irite ediciydi ki sinirlenerek cıktık kötü bir deneyim olarak degerlendiriyorum bu yüzden :)

Müze güzel, kitabı okuyanlar için anlamlı diğer türlü çok bir şey ifade etmez. Kitapla gelene giriş ücreti yok.

Orhan Pamuk'un yatağında(gül kokuyordu) yatma deneyimi ve sıkıcı tuzluklarını görmek isteyenler için ilk duraktır, çatlatır sıkar bıktırır. Proje ödevi için geldik sıkıcıydı. Müze kart eli değmesi lazım.

Masumiyet Müzesi, edebiyat tutkunlarının mutlaka görmesi gereken bir yer. Kitabı okuduktan sonra burayı gezmek, adeta hikâyeyi yeniden yaşamak gibi... Aradan uzun zaman geçmesine rağmen, müze sayesinde sanki kitabı tekrar okumuş gibi hissettim. Ayrıca, burdan çıktıktan sonra Çukurcuma sokaklarında dolaşıp sergileri ve antikacıları keşfederek daha da keyif alabilirsiniz. Bölgenin kendine has atmosferi mutlaka deneyimlenmeli.

Masumiyet Müzesi, bir binadan öte, tutkunun ve ıstırabın somutlaşmış halidir. Her eşya, her detay, Kemal’in Füsun’a olan saplantılı aşkının sessiz tanıkları gibi durur. Peki nesneler gerçekten de anıları saklayabilir mi? Yoksa biz mi onlara anlam yükleyerek kendi hapishanemizi inşa ederiz?

Bu müze, insanın sahip olma dürtüsünün trajedisini sorgulatır. Kemal, sevdiği kadını kaybettikten sonra onun dokunduğu her şeyi müzeye dönüştürür. Acaba bu bir kurtuluş mudur, yoksa sonsuz bir işkence? Sartre’ın dediği gibi: "Cehennem, başkalarıdır." Belki de cehennem, geçmişe hapsolmuş bir zihnin ta kendisidir.

Müzedeki her sigara izmariti, her saat, her fotoğraf, zamanın nasıl da acımasızca aktığını hatırlatır. İnsan, aşkı ölümsüzleştirmek ister ama unutur ki ölümsüzlük, ancak kabullenmekle mümkündür.

kitabını okuyup sabırsızlıkla gitmek istediğim müze. inanılmaz güzel bir deneyimdi. sadece kitabı okumak yetmez bence müzeyi gezmekte gerekir. zaten kemal basmacı kitabı okuyanlar için kitaba bir bilet hakkı bıraktı. okuyan herkese gitmesini tavsiye ederim.

TİYATRO SEVERLER VE MÜZE SEVERLERE, Tiyatro İzlemek İsterseniz Sakın Bakırköy’de Gitmeyin!

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un muhteşem anlatımıyla yarattığı, edebiyat ve sanatın iç içe geçtiği harika bir mekân. Gerçek müze, kitabı okuyanlar için inanılmaz bir deneyim sunuyor ve her detayıyla hikâyeyi yaşatıyor. Füsun’un eşyaları, Kemal’in takıntısını hissettiren atmosfer, müzenin her köşesi büyük bir özenle hazırlanmış. Eğer Orhan Pamuk’un dünyasına dalmak istiyorsanız, Taksim’deki gerçek müzeyi kesinlikle ziyaret edin.

Ancak Bakırköy Aydem Sahnesi’nde sahnelenen Masumiyet Müzesi oyunu tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı. Oyunda hikâyenin temel taşları yanlış aktarılmış, karakterler ruhsuz bir şekilde yansıtılmış ve Füsun’un ölümü gibi en kritik sahneler tamamen çarpıtılmış.

Örneğin, Kemal’in aldığı çanta sarıydı, Füsun’un tokası kelebek ya da firkete şeklindeydi ama oyunda bunlar bile yanlış sunulmuş. Daha da önemlisi, gerçekte Füsun, Kemal ile birlikte intihar etti, ancak sahnede “Füsun bir gece yalnız başına öldü” denildi. Bu kadar büyük bir çarpıtma kabul edilemez!

Üstelik Kemal karakteri, takıntılı ama duygusal bir adamken, oyunda tam bir sapık ve sübyancı gibi yansıtılmış. Aralarındaki on küsür yaş farkı, hikâyeye sadık bir şekilde değil, tamamen rahatsız edici bir biçimde sunulmuş. Kitabın derinliği kaybolmuş, hikâyenin özü tamamen değiştirilmişti.

En önde oturuyordum ve gerçekten zorlandım. Oyuncuların performansını eleştirmiyorum, asıl sorun hikâyenin özünün tamamen kaybolmasıydı.

Masumiyet Müzesi’ni sahneye taşıyan her tiyatro grubu böyle değildir, ancak Bakırköy’deki bu uyarlama kesinlikle başarısızdı. Eğer tiyatroda Masumiyet Müzesi’ni izlemeyi düşünüyorsanız, Bakırköy’deki versiyonuna kesinlikle gitmeyin! Ama eğer gerçek bir edebi ve sanatsal deneyim yaşamak istiyorsanız, Masumiyet Müzesi’ni ziyaret edin, pişman olmazsınız.

⸻

Ladies, If You Want to Watch a Play, Don’t Go to the One in Bakırköy!

The Museum of Innocence is a fantastic place where Orhan Pamuk’s brilliant storytelling blends literature and art. The real museum offers an incredible experience for those who have read the novel, making the story come alive with every detail. From Füsun’s belongings to the atmosphere that reflects Kemal’s obsession, every corner of the museum is carefully curated. If you want to immerse yourself in Orhan Pamuk’s world, you should definitely visit the real museum in Taksim.

However, the Masumiyet Müzesi play at Bakırköy Aydem Stage was a huge disappointment. The play completely distorted key elements of the story, the characters lacked depth, and even crucial moments like Füsun’s death were utterly misrepresented.

For instance, the bag Kemal bought was yellow, and Füsun’s hairpin was a butterfly clip or a barrette, but even these details were incorrectly presented. More importantly, in reality, Füsun and Kemal committed suicide together, but in the play, they claimed, “Füsun died alone one night.” Such a huge distortion is unacceptable!

Moreover, while Kemal is supposed to be an obsessive yet deeply emotional man, in the play, he is depicted as nothing more than a pervert and a predator. The ten-plus-year age gap between him and Füsun was not portrayed as in the novel but exaggerated in an extremely disturbing way. The depth of the novel was lost, and the story’s essence was completely altered.

I was sitting in the front row, and it was truly unbearable. I am not criticizing the actors’ performances, but the complete loss of the story’s essence was the real problem.

Not every theater adaptation of The Museum of Innocence is this bad, but the version in Bakırköy was absolutely terrible. If you are considering watching The Museum of Innocence in theater, do not go to the Bakırköy version! But if you want a real literary and artistic experience, visit the real Museum of Innocence—you won’t regret it.

Kitabını içindeki acıyı hissede hissede bir çırpıda bitirmiştim. Müzesi de incelikle düşünülmüş. Bence fikir harika. Sokak ve evin dışarıdan görünüşü kitabı okurken hayal ettiğim gibiydi. O en son kata çıkıp yatağın baktığı duvardaki yazıyı okuyan(kitabı okuyanlar) herkesin boğazında bir düğüm olacak eminim.

Arkadaşımla kitabını okuyup müzesine gelmek için ben Rizeden o Bursadan geldi ve gerçekten çok farklı bir deneyimdi. Romanın sayfalarında dolaşıyor gibiydik. Her köşesinde farklı bir ayrıntı var. Bizi etkileyen çok güzel bir müzeydi.

2020 yılında pandemi zamanı okuduğum Masumiyet Müzesi kitabının beni getirdiği nokta, bir gün kesinlikle gideceğim dediğim ve bulduğum ilk fırsatta 2025 yılında gittiğim müzedir. Kesinlikle kitabı okuyun o zaman her şey daha da anlamlı geliyor. Eski bir dosta iade-i ziyaret yapmışım gibi hissettim. Ah be Füsun yaktın bizi...

Kapanış saati 18.00 yarım saat önceden geleyim yetişeyim diye kendimi ayarladım 17.32 geçiyordu daha kapanışa yarım saat var yok sistemi kapattık yok bilmem be. O kadar uzak yoldan geldim iki dakka için yaptıkları adil değil. He 17.30 da kapanış saati yazarsın 17.32 de gelirim kabulüm hen 18.00 kapanış yazıyorsun erkenden geliyoruz. Google'da kapanış saatinin Düzenltikmesi gerekiyor googla 17.30 yazacaksınız o zaman kapanış saatini

İnternete kapanışı 18.00 yazıp 17.30 da kapatmanızı geçtim 17.32 de uzak yol gelmemizi belirtmemize rağmen sırf 2 dakika için bizi içeri almadılar eğer müze anlayışınız varsa sırf insanları 2 dakika için özellikle bunca yol geldiklerini belirttikten sonra kapıdan çevirmezdiniz hadi herşeyi geçtim müze olarak değil işletme olarak bakıyorum kapanışı googleda doğru yazmanız gerekmektedir gelirken yaptığımız masraf olsun günün yarısının yollarda geçmesi olsun insanların hem parasını hem zamanını israf etmesini vesile olmamak için kapanış saatini değiştirin

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından ilham alan, gerçekten benzersiz bir müze. İçeri girince sanki kitabın sayfalarının arasında dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Her oda, her vitrin, romanın karakterlerinden izler taşıyor ve o dönemin İstanbul’una dair çok güzel detaylar var. Kitabı okumayanlar için bile nostaljik ve etkileyici bir deneyim!

Müze Beyoğlu’nda, Çukurcuma’da yer alıyor. Taksim’den yürüyerek ya da tramvayla Karaköy’e gelip kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Küçük ama dolu dolu bir yer. Giriş ücretli, ancak kitabın arka kapağında bulunan biletle giderseniz ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Gitmeden önce güncel fiyatlara göz atmak iyi olur.

Sessiz, hüzünlü ve bir o kadar da büyüleyici bir atmosferi var. İstanbul’un klasik turistik yerlerinden farklı, çok özel bir deneyim sunuyor. Eğer farklı bir müze deneyimi yaşamak isterseniz kesinlikle uğramaya değer! 💜

Uzun zamandır gitmek istediğim bir yerdi ve kesinlikle değdi. Müze adeta kendi içinde yaşayan, bir hikaye anlatan tarzdaydı. Hepsinin kurgu olduğunu biliyoruz ancak bazen acaba bu gerçek mi diye insanı ister istemez sorgulattı ve hayalle gerçeğin arasını daralttı. Gerçekten çok güzel planlanmış, ince ince dokunmuş bir eser. Orhan Pamuğun tekrardan ne kadar başarılı olduğunu ve müzelerin halka hitap etmesi gerektiğini, herkesin kendine has hikayesinin olduğunu ve duyurabileceğini de hatırlattı. Çok beğendim, herkese tavsiye ederim.

Birkaç kattan oluşan bu ilginç ve güzel müzeye,kitabını 'henüz' okumadan geldim.Ama şimdi çok merak etmeye başladım:) ilk fırsatta.. Nostaljik bir sürü eşya, doküman vs var. 1-2 saatinizi ayırmalısınız, ayrıntılı inceleyip gezecekseniz..

Masumiyet Müzesi, sadece bir müze değil; bir aşkın, kaybolan zamanın ve hatıraların somut hale geldiği büyüleyici bir yer. Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından ilham alan bu müze, Kemal’in Füsun’a olan aşkını ve 1970’ler İstanbul’unun nostaljik atmosferini en ince detaylarıyla hissettiriyor. Her vitrin, bir anıyı saklıyor; eski fotoğraflar, takılar, mektuplar, sigara izmaritleri ve gündelik eşyalar… Hepsi bir zaman kapsülü gibi, insanı derinden etkileyen bir hikâyeyi anlatıyor.

Müzeyi gezerken duygularınıza hâkim olmak zor. Her köşesinde bir hüzün, bir özlem var ve buradan çıktıktan sonra bile o hissiyat üzerinizde kalıyor. Adeta bir romanın içine girmiş gibi hissediyorsunuz ve o atmosfer sizi bir süre daha bırakmıyor.

Ziyaret etmek isteyenler için önemli bir not: Eğer Masumiyet Müzesi kitabınız varsa, kitabın içinde bir giriş bileti bulunuyor. Yanınızda götürürseniz, ayrıca bilet almanıza gerek kalmadan müzeye giriş yapabilirsiniz. Eğer kitabı okumadıysanız, burayı ziyaret ettikten sonra mutlaka okumalısınız. Çünkü müze, hikâyeyi çok daha derinlemesine anlamanızı sağlıyor.

İstanbul’da kesinlikle unutulmayacak, çok özel bir deneyim!❤️

Giriş öğretmen kartı ile 100 lira

O kadar güzeldi ki.. kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim.

Kitabı okuyup çok etkilenmiştim. Okuyanlar söylediklerimi çok iyi anlayacaktır. Kemal’in hayali bir karakter olmaktan çıkıp gerçeğe bürünmesi beni inanılmaz etkiledi. Burayı saatlerce anlatabilirim. Eğer kitabı okuyup beğendiyseniz bu müzeyi ziyaret etmelisiniz. Çünkü tüm satırlar resmen canlanacak gözlerinizle görerek hissederek kitabı tekrar okuyacaksınız. Yazılış aşamasından tüm ince detaylara kadar her şey var. Daha önce böyle bir deneyim yaşamamıştım. Bu nasıl bir emektir dedirtecek cinsten. Ayrıca eşim kitabı okumamış olmasına rağmen o da çok etkilendi. Çok sessizce gezilen bir müze. Sesli destek de var. Ve en çok yabancılar olması beni şaşırtan bir detaydı. Alt kısımda hediyelik ve hatıra satışı da var. Çok başarılı. Çukurcuma sokaklarında gezerken gerçeği hissedeceksiniz.

Kitabın yarısını okumuştum, kalan yarısını da okuyacağım. Ne güzel düşünülmüş herşey. Senaryosu kurgusu harika bir film izliyormuşsun gibi

İçerisi çok küçük rahat rahat gezmek pek mümkün değil ulaşım açısından kolay sayılabilecek bir konumda T1 tramvayı tophane durağından ve otobüs Tophane duraklarından yürümeniz gerekli

Kitabınızla beraber gittiğinizde içeriye giriş için ücret ödemiyorsunuz.
Kitapta okuduğunuz her kelimenin, her betimlemenin karşılığını bulabileceginiz bir yer

Hala kitapla bütünleşen ortamın etkisindeyim. En üst kata çıkınca kendim de ‘mutlu’ hissettim. Belki bir gün hepimiz mutlu olur ve mutlu ölürüz ha. Gayet nezih ve şık bir illüstrasyon ve dizayn, kelimeler doğru mu yanlış mı bilmiyoeum ama güzel hissettim be.

Açık diye, bir çok yol yürüdük, kapısına kadar geldik, kapalı dediler. Bu tür değişiklikleri açık/kapalı şeklinde düzenleme yapmış olsalardı bizde boşuna yol kat etmiş olmazdık. GOOGLE HARİTALAR da açık görünüyor.. Lütfen bu tür düzeltmeleri yapın insanlar mağdur olmasın.

İstanbul'da ve Türkiye'de gittiğim yerlerde müzeleri gezmeyi çok severim. Sayısız gittiğim müzeler içinde beni en çok etkileyen ilk 5te artık kesinlikle masumiyet müzesi var. Kitabın da etkisi var bu etkinlenmede ancak öyle büyülü bir yer ki, her adımda, her gördüğüm şeyde bir üst mertebede etkilendim. Müzenin dizaynı harika, kitabın bölümlerine göre 3 kattan oluşmuş ve her katta kitabın bölümlerine göre bölüm sayısı belirtilerek vitrinler oluşturulmuş. En ince ayrıntılar düşünülmüştü. En üst katında ise çatı katındaki oda, Orhan Pamuk'un kitabı yazdığı defter ve notlar, ayrıca bu müze için düşünülen şeylerin yer aldığı kağıtlar yer alıyor. Kitabın giriş cümlesi olan "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."un müzenin girişinde yer alması ve kitabın son cümlesi olan "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım." cümlesinin çatı katının son kısmında yer alması o kadar güzel bir ayrıntı ki, en alttan en üste geldiğinizde tekrar kitabı bitiriyorsunuz.

Kitabın (Roman) içinde ki bilet ile giriş yaptım. Bu müze gerçekten eşsiz bir başyapıt. Hayali bir karakterin sanki gerçekmiş gibi bir müzesinin olması paha biçilemez. Son kata çıktığınızda tüm hikaye gözleriniz önünde sizleri bekliyor olacaktır. Romanı okumadan gitmeyin kesinlikle !!

MÜ KEM MEL . Harika bir müze. Kesinlikle gidin içerde dolaşmaya doyamıyacaksınız . Gitmeden kesinlikle masumiyet müzesi kitabını okuyup gidin yoksa hiç bir anlamı olmaz .

Kitabın varlığından 16 yıldır haberdarım ve okumayı sürekli erteliyordum. Gezerken şans eseri önüme çıkan bu müzede gerçekten İstanbul'un belirli dönemlerdeki harika tasvirini ve Kemal'in Füsun'a olan hüzünlü aşkını bölüm bölüm keşfetme fırsatı yakaladım. Her katta kitabın içine daha da gömülüyorsunuz. Görsel ve işitsel medyaya adapte edilen eserleri okurken gözünde canlandırmayı sevenler için eşsiz bir fırsat gerçekten.

İçerideki atmosfer harikaydı adeta kitabın ruhu yaşatılmıştı. Müze hakkında bilgi almak isterken adını öğrendiğim başta Yalda Hanım olmak üzere görevlileri de oldukça kibar ve yardımseverlerdi.

Galata Karaköy arasında. Gezmesi keyifli bir mahalle arasında hoş bir yer. Giriş ücreti isteniyor. Müze kart geçerli değil. Orijinal kitapta anlatılan hikayeye göre oluşturulmuş bir müze. Hikayeyi bilmeyenler için keyifli olmayabilir. Kitabı okunup gidilmesi gerekir diye düşünüyorum. Yolunuz düşerse gidin tavsiye ederim. Etrafında da gezilecek çok güzel sokaklar var. Biz hafta sonu ziyaret ettik. Çok kalabalık bir saat değildi. Arabayla gidecekler için : arabayla gitmenizi tavsiye etmem. Park yeri sorunu olan bir yer. Aslında tüm o bölgede park yeri sorunu var. Otoparklar saatlik 200 lira günlük 500 lira gibi bence çok yüksek tutarlar istiyor. Toplu ulaşıma yakın. Tramvay durağında inip kısa bir yürüme ile buraya ulaşabilirsiniz. İstiklâl caddesine de oldukça yakın. Tavsiye edilir

Fotoğraflar

Yorumlar

Biletler

Hakkında

Arama Sonuçları



Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk tarafından yazılan roman

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un 29 Ağustos 2008 tarihinde İletişim Yayınları tarafından piyasaya sunulan aşk romanıdır.

Masumiyet Müzesi

4,6

(2,7 B)
İstanbul'da bir müze ‧ Açık



8.070+

Ana Sonuçlar

Ara

Yol tarifi

Paylaş

Web sitesi

Kaydet

Firuzağa, Çukurcuma Caddesi, Dalgıç Çk. No:2, 34425 Beyoğlu/İstanbul

15 m



Açık ⋅ Kapanış saati: 18:00

10 hafta önce başkaları tarafından doğrulandı

(0212) 252 97 38



Masumiyet Müzesi

https://www.masumiyetmuzesi.org

MASUMİYET MÜZESİ | Masumiyet Müzesi

MÜZE · ROMAN · KATALOG · MANİFESTO · SIKÇA SORULAN SORULAR · GÖNÜLLÜ ÇALIŞMA · KOLEKSİYONA BAĞIŞ · TEŞEKKÜRLER · HARİTA · ZİYARET GÜN ...



Ziyaret saatleri

Ki̇tapla gi̇ri̇ş

Müze dükkani

MÜZE

Sikça sorulan sorular

Hari̇ta

The museum of innocence

Popüler zamanlar

Pzt

Sal

Çar

Per

Cum

Cmt

Paz

Canlı: En yoğun zamanlarından biri

09

12

15

18

21

Hakkında

Açıklama

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un aynı adlı eserinden yola çıkarak oluşturduğu müzedir. İstanbul'da 19. yüzyıldan kalma bir ev yazar tarafından müzeye dönüştürüldü. Müze, bir romanın kurmaca evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müzedir. 17 Mayıs 2014'te Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nü aldı.

GİRİŞ 200 ₺

Kitabı okuduktan sonra gitmeniz tavsiye edilir, ayrıca kapıda sesli rehber satılıyor bence aklımızda olsun.

Çok güzel bir müze, gezmek çok keyifliydi tekrar gideceğim. Konumu kolay Taksim den 15 dakika yürüme mesafesinde. Bileti girişte kolaylıkla temin edebiliyorsunuz ve bence uygun fiyatlı. Haftasonu biraz kalabalık olabilir yürüme alanı dar çünkü, ben haftaiçi erken bir saatte ziyaret ettim çok sakindi. Müzenin bir alt katında yazarın kitapları, bez çanta, müzeye ait hatıra bir şeyler alabilmeniz için ufak bir dükkan var bence çok tatlı. Bu arada ben bilmiyordum bilmeyenler için Masumiyet Müzesi kitabında tek seferlik kullanmak üzere bir bilet mevcutmuş girişte görevliye damga bastırıp da bilet almadan müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Ortam ambians muazzamdı keyifliydi.

Çok güzel düşünüşmüş ve kurgulanmış bir müze olmasına rağmen-müzeye aşık olarak gezdim- müzenin yüzü olan çalışanların müzeye hiç yakışmayacak bir tavırda(kaba ve bıkkın) ve enerjide olmaları maalesef enerjimizi düşürerek bir giriş yapmamıza neden oldu.Yaşadığımız problem; bilet aldıktan sonra kitap almak istediğimizi söyledik ve kitap alınınca zaten biletin hediye olduğunu iletti fakat biletimizin iadesini yapmadığı için kitaba ayrı bilete ayrı para ödemek zorunda kaldık. “Giriş yaparken başta bunu keşke söyleseydiniz.” dediğimizde bunu hatırlatmanın onun görevi olmadığı karşılığını aldık. Çalışanların memnuniyetsizliği müzeye olan olumlu bakışı zedeliyor bunu belirtmek isterim. Çalışanları geçip müzeyi gezince Orhan Pamuk’un zekasına, çalışkanlığına ve bu kadar envanteri bu kadar güzel bir kompozisyonda sergilemesine hayran kaldım. Teşekkürler Orhan Pamuk.

Müze çok güzel ama kitabı okuyarak gitmenizi tavsiye ederim yoksa çok bir şey anlamayabilirsiniz.

Orhan Pamuk’un şaheser niteliğindeki eseri Masumiyet Müzesi’ni hem okumadan önce hem okuduktan sonra ziyaret ettim müzeyi. Okumadan önce de etkilenmiştik. Ancak okuduktan sonra hep bir gördüğüm fotoğrafta çok duygulandım, birebir yazılı satırlara ve yaşananlara geri gittim.. Yazılan bir kitabın hikayesini müzeye taşımış olmak şahane bir düşünce.

Yazılan bir romana önayak olmuş bu yeri gezmek çok hoştu. Orhan pamuk beyin kitabını okuyup giderseniz çok daha geziniz güzelleşecektir.

Hayal gücünün ve bir dönemin mükemmel alanı,kitabı okuduğunuzda müze çok anlamlı gelecek

Zamanın Mekanlaşmış En İyi Mekanı
Kitabınızı kapıp gelin!
İçerideki ses sistemini mutlaka kullanın. Yazarın (Orhan Pamuğun) kendi ağzından tüm detaylarıyla anlattığı her birini dinlemek isterseniz yaklaşık 90 dk sürecek fakat ilginizi çeken başlıklarda durabilir ve süreyi kısaltabilirsiniz.
Müzenin manifestosu toplumdan çok bireye önem veren ve bunun tarihini değil hikayesini yazan bir mekan.

Çok güzel olmuş. Kitabı okuyarak gittim. Zaten okuduktan sonra mutlaka müzeyi görmek istiyorsunuz.
Giriş 200 lira. Kitabınız varsa içinde bir ücretsiz bilette var.
Kitabı okumasanız bile etkileneceğiniz biryer olmuş.
Düş mü gerçek mi sorusu aklınızdan hiç çıkmıyor.
Tebrikler Orhan Pamuk

Kitap yazmak için müze olusturmak ve ya müze oluşturmak için kitap yazmak🤷🏼‍♀️ bilemiyorum ama bu kafa çok güzel.
Okurken öyle detaylar var ki "kurgu degil mi acaba" diyor insan😐 ki Orhan bey de sıklıkla almış bu soruyu " siz misiniz bu Kemal" diye Allah affetsin ben hala o olduğunu düşünüyorum 😬🙈
Bu arada kitabi Meksikali arkadaşım vesilesiyle okudum. Kilometrelerce ötedeki bir insan okumuş yazıklar olsun bana diyerek okudum. Açıkçası kitabın ortalarına geldiğimde ciddi sıkıldım. Yordu beni aşk. Gereksiz uzamış.
Neyse sonunda çekti beni tekrar 🫢
Yorumun başında bahsettiğim üzere ben zekaya aşığım. Orhan beyin nobel ödüllü olduğunu hatırlatmak isterim bu noktada.⚡️
Ziyaret saatleri ve bilet fiyatlarıyla ilgili bilgiye müzenin resmi sitesinden ulaşabilirsiniz. Onun dışında kitabin içinde tek girişlik bilet mevcut. ( bu bile çok güzel bi detay)
kitap ile müze bileti aynı.
Bu arada👇
" Masumiyet Müzesi, İstanbul da öpüşecek bir yer bulamayan aşıklara sonsuza kadar açık kalacaktır " Kemal BASMACI
Müze her yönüyle bir detay. Mutlaka ziyaret edilmeli. Okuyanlar zaten duramaz.
Cukurcuma da. Karaköy iskelesinden 15 dk yürüme mesafesinde.

Merhaba, kitabını okuyarak gittiğim bir müze. Eğer kitabını okursanız veya sesli rehber alırsanız müzenin anlamını daha iyi anlarsınız. Çalışanları kibardı. Bazı saatlerde kalabalık oluyor ama 5-10 dakika sonra kalabalık azalıyor. Lütfen sergiye açılmış kitapların içini karalamayın, zarar vermeyin.

Muzeyi gezseydik belki puanimiz farkli olurdu evet ama 6 ya 15 dk kala yetistik diye kan ter icerisinde kalarak muzeye ulastik ancak 5.30 da bilet verilmenin kapandigini, kapiyi defalarca acmaya calisip, cami tiklatarak öğrendik cunku iceriden kilitledikleri icin bi kac dk acik mi kapali mi anlamadik, kitaplarimizla geldik 5 dk bile goremez miyiz bilet vermenize gerek yok dememize ragmen 5 dk lik bir yer degil anlamazsiniz zaten diyip yarin gelebilirsiniz diye kapiyi kapattilar sonra iceriden cikan insanlar gorduk ertesi gun sehir disina gidicez diye paldir kuldur kostuk 3.5 saat yol geldik bostan yere alinmadik sacma sapan seyler... Turk edebiyatı asigi birisi olarak üzüldüğüm tek nokta kitapta deginilen konuşma üslubunun muzede karsi karsiya kaldığımız uslupla alakasi olmamasi...

Harika bir müze gidip gezin sevgilisinizle giderseniz romantik bir deneyim de olabilir.

Kalabalık olması dışında mükemmel ötesi müze.

Güzel hazırlanmış bir yer . Kendinizi kitabın içindeymiş gibi hissediyorsunuz

Bu kitabı okuduğumda beri oraya girmeyi hayal ediyordum ve gerçekten de büyülenmiş kitabın içindeymişim gibi hissettim

Kitabı okuyanlar için “canımızdır, ciğerimizdir” muhakkak ziyaret edilmelidir. Ancak;

-Çalışanlar kaba, saygısız
- Girişte berbat bir suratla karşılanıyorsunuz
- Acele ettiriyorlar
- “Sessiz olun” uyarısını çocukları korkutacak bir tonda yapıyorlar
- 18:00’de kapanan gişenin kapısını 17:00’ de kapatmışlar son ziyaretçileri alıp gecikmemek için

Orhan Pamuk Bey bizzat ilgileniyorsa şayet burayla ricamdır;

Lütfen kitabınızın aşığı insanlar görevlendiriniz. Saygılar.

Garip bir huzur verdi bana bu müze herkese gezmelerini tavsiye ederim

Bu gün Masumiyet müzesinde oldum. Türkiyede onlarla müzede oldum, hiç birinde böyle saygısızlık görmedim. Müzede 18:00 kapanış, biz 17:20-de gitdik. Sesli rehber istedik, zaten 18:00-da kapanış söyleyip vermedi. Biz az da olsa, dinleyelim dedik. Bu sefer de sesli rehber kalmadı dedi. Biz yukarı çıktıktan sonra arkadan gelenlere verdi. Kaçı izleyen geri gitdi, onların sesli rehberini vere bilirdi, vermedi. Kapanışa az kalsa da, 5 dakika kalsa da, vere bilirdiler.
Biz şikayet edince sarı kadın bağırmakdan oldu kıpkırmızı. Ne saygısız ama. Müze gibi yerde çalışan insan bu kadar nezaketsiz olurmu, böyle bağırırmı? Bir de kesinlikle lafınızı tam söylemenize izin vermiyor. Bağırarak “Para verdiniz diye kölenizmi oldum diyo”. Ne alaka? Şikayet edemezmiyiz? Yorgun ola bilirsiniz, probleminiz ola bilir. Amma bu öyle bağırmanıza, bizi azarlamanıza hak kazandırmaz. “Masumiyet müzesine” böylesi hiç yakışmadı. Çalışanınıza ya nezaket ne demek öyretin, ya da çalışmaq istemiyorsa zorla çalıştırmayın.
PS. İşin en qaripi sesli
rehber olmadığı konusunda bağıran ve bağırmaktan kıpkırmızı olmuş “HANIMEFENDİ” yerine diğer çalışan beyfendi bize sesli rehber verdi. E hani yoktu? İster 5 dakika dinleriz, ister bir buçuk saat. Ama olanı vermek göreviniz…
Bir az nezaket, bir az saygı ve bağırmamak…

Kitap bitince taze taze gidin görün, inanılmaz bir keyif 🤍

Fazla bi söze gerek olduğunu düşünmüyorum. Mükemmel bi yazarın en ince ayrıntısına kadar düşündüğü mükemmel bi roman müze birleşimi.

Kitabı ve devamında müzesi ile müthiş bir proje. Çok ama çok etkileyici...

Masumiyet müzesi kadar eşsiz bir müze görmedim daha önce.Müze üç katlı.Öğrenci bileti 80 tl.Şöyle bir önerim olacak :Girişten kulaklık alın ve müzeyi öyle gezin gerçekten çok fark ediyor.Her kutu için bir ses kaydı var,dinlerken geçmişe gitmiş gibi hissediyorsunuz ve daha bir anlam kazanıyor gördüğünüz şeyler ,kulaklık ücreti de 20tl.

Müzeye girdiğinizde boyut atlamış ve eski İstanbul’da küçük bir tura çıkıyormuş gibi bir hisse kapılıyorsunuz…

Muhteşem bir zeka ve yaratıcılık örneği. Orhan Pamuk harika düşünmüş. Mutlaka gidip görmeniz gereken bir yer. İster kitabı okumadan önce ister okuduktan sonra gidin. Kemal ile Füsun ü gözünüzde canlandiracaksiniz.

Gitmeyi düşündüğüm bir müzeydi ve ilk fırsatta gittim. Eğer Masumiyet Müzesi adlı kitabı okuyup giderseniz müze daha bir anlamlı gelir.Müzede sergilenen eşyaları görünce kitabı tekrar yaşıyorsunuz. Duygusallık sarıyor insanı. Gidip görmenizi kesinlikle öneririm. Türkiye'de ilk ve tek sanırım. Giriş ücretli öğretmen ve öğrencilere indirim var. Masumiyet Müzesi kitabınız olursa ücretsiz.
Müzenin olduğu bölgeye arabayla girmenizi önermem. Dar ve tarihi sokaklardan yürüyerek gitmenizi öneririm.

Orhan pamuk şahane kurgulamış, hayal dünyasını yaşamışta
Ayakta alkışlıyorum
Müzeye hayran kaldık

En sevdiğim kitap olan Masumiyet Müzesi böyle bir müzeye sahip olduğu için çok şanslı. Gezdikçe tüm kitabı baştan okuyormuş hissiyatı insanın içini ısıtıyor. Özellikle en üst kat favorim. Ayrıca kartpostal, kitap vs alabileceğiniz bir mağazası var.

kitapla gelirseniz ücretsiz fakat bilet almak isterseniz öğrenci 75 tl (öğrenci kimliği zorunlu) sivil 150 tl. içerisi gayet güzel bölümlerle orantılı dizayn edilmiş👍

Otantik farklı bir tarz bir müze. Kitabı okumadığım için üzüldüm. Konsepti anlamadım ama bakmak ve anlam çıkarmakta güzeldi. Umarım yakında kitabı alır okurum

Masumiyet müzesi kitabını okuyup öyle gezmek çok harikaydı.Koleksiyonerlik herkes de sinyal verebilir ama bunu böyle özel bir müzeye çevirmek bir başarı.Orhan Pamuk seversin yada sevmezsin.Ancak bu kitaba şans verip bu müzeyi gezmek güzel bir deneyim kitabın sayfalarını yaşıyorsun .Aaa unutuyordum mutlaka sesli rehber kiralayıp gezin dinleyerek daha aydınlatıcı;)

Muhteşem bir müze, kitabı yıllar önce okuduğum için, anıların içerisinde yolculuğa çıkmış gibi oldum. Basit gibi görünen şeyler insan zihninde iz bırakacak ve unutulmayacak anlam kazanabilir, çünkü biz o basit gibi görünen eylemlerin içerisine duygularımızı hapsediyoruz ve her benzer nesneyi gördüğümüzde bağlı duyguyu yaşıyoruz.. Görünüz, yaşayınız ..

Muh te şem, muhteşem. Kitapla ilgili her detay düşünülmüş. Gezerken kitabı tekrar okuyormuş gibi hissediyorsunuz. Kitabı okuyanların mutlaka gidip görmesini tavsiye ederim.

orhan pamuğun masumiyet müzesi kitabını okuyanlar için ,hikayeyi canlı canlı yaşamak istiyorsanız kesinlikle gezilmesi gereken bir müze. inanılmaz detaylı , tek tek işlenmiş özel eşyalarla,ruhunuza tüm kelimeleriyle dokunan çukurcumadaki eşsiz müze👌çocuklar için ücretsiz , kitabı okuyanlar için 485. sayfada biletiniz hazır( tek kullanımlık) gezmesi çok keyif veren bir müze. çocuklar için ücretsiz

Kitabı okuyup merak ettiğim bir müzeydi. Kalabalık bir grupla gitmiştik. Daha sonra kendim tekrar gitmeyi düşünüyorum. Kulaklıkla gezilmesi tavsiyedir.

Müze çok güzel.
Kitabı okuyup gitseniz daha iyi olur fakat önce gezip sonra okusanızda olur.
Mutlaka sesli rehber almanızı öneririm.
İnce detayların düşünülmesi her zaman beni etkilemiştir.
Bu müzeyi görünce fikri çok beğendim hatta keşke ben yapabilmiş olsaydım dedim.

Masumiyet Müzesi kitabını okuduysanız eğer mutlaka sesli rehber eşliğinde gezmelisiniz. Eğer kitabı okumadıysanız bir anlamı olmuyor. Fiyatlarını biraz yüksek bulduk. Kitap ile ilgili her duyguyu hissedebilecek bir ortam oluşturulmuş.

Kitabı okuduktan sonra her adım ayrı bir güzel geliyor. Masumiyet Müzesini okuyan herkesin en azından bir kere gidip çekmecelere bir not bırakması gerekiyor diye düşünüyorum

Çok ilginç bir müze, Orhan Pamuk un yazdığı kitabı müzeye gitmeden önce okumak lazım. Başka türlü iyi bir ziyaret olmayabilir..

Kitabı okumadan giderseniz boşa gitmiş olursunuz. Hiçbir anlamı olmaz, bizzat tecrübe ettim. Dolayısıyla okuduktan sonra tekrar gitmek gerekir.

Giriş ücreti 150 TL. Öğrenci ve öğretmen içinse 75 TL. Ücreti benzerlerine oranla biraz yüksek ama kitabın içinden çıkan biletle ücretsiz girebiliyorsunuz. Sesli rehber ise 10 TL.

Pazartesi hariç diğer günler 10.00-18.00 arası açık.

Arkadaşımla bir süredir okur okumaz gitmeyi düşündüğümüz bir müzeydi. Anlamak açısından özellikle kitabı okuyup gitmelisiniz. Tüm detayları düşünülmüş bir müze, bu sebeple nesneleri görünce kitabı tekrar okuyup yaşamış gibi oluyorsunuz. Tek sıkıntı içerisi biraz havasız bir atmosfere sahip, onun dışında bir sıkıntı yok. Masumiyet Müzesi kitabınız varsa içerisindeki bilet ile ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Gidip görmenizi kesinlikle öneririm, mükemmeldi.

🕵🏼Annemin aylardır gitmek istediği müziğe nihayet gitmiştik. Ben kitap okumamıştım annemin aksine ama kitap okumama rağmen gidip görebileceğimi aksine kitap okumak için benim motive eden ve meraklandıran bir düzeyde müzenin %60’ını anlamıştım, etrafta bu konuda bilgilendiren şeyler var ama tabii ki büyülenmek için kitap okumak gerekiyor. gerçekten yok böyle bir aşk diyebileceğiniz bir kitabın yanında müzedeki eşyaların gerçek olması da tüylerinizi diken diken ediyor.

📕Bildiğiniz üzere; masumiyet müzesi Orhan Pamuk’un Kemal Basmacı ile yaptığı konuşmadan sonra 2000 ve 2008 yılı arasında yazdığı bir romandır. Müzede kitabın bölümlerinden esinlenerek yapılan kutular ve içinde sergilenen eşyalar vardır. Kutular kronolojik sırada elinizde kitapla gezebileceğiniz bir düzeyde 4 katlıdır, 3 katı müze sergisidir. Müzeyi gezerken arka planda kitaptaymışsınız gibi hissettiren sesler ve ekrana yansıyan kareler vardır.

🏢 Müze’nin hijayesi kitabın ana karakteri Füsun un Beyoğlu’nda yaşadığı evdir müzede sergilenen eşyalar kitaptaki Kemal’in sakladığı eşyaların yanı sıra evde kalan eşyalarla beraber Orhan pamuğun da katkısının bulundurup yaptırıldığı yeni bölümlerin ve odalarında eklendiği bir müzedir müzenin yapılışında bir sürü ünlü ismin geçmişliği vardır Nil Karaibrahimgil bunlardan biri.

📍Beyoğlu’nda Tom Tom Sokak’ta görebileceğiniz haritaları kullanabilirsiniz

🎟️Müze kart geçerli değildir ve bunun bir yanı sıra masumiyet müzesi kitabıyla gittiğiniz taktirde kitabın 485. sayfasında müzeye ücretsiz bir kerelik giriş bileti vardır.
Öğrenci 75₺
Tam 150₺dir
Sesli rehber 20₺dir
Turistlere ayrı bir fiyat verilmektedir.
Kitabı okumadığın için mini bir kitapçık verildi, müzeye dair bilmeniz gerekenler özetle anlatılmıl çok yararlı.

⌛️Pazartesi hariç 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

İnanılmaz güzel şuanda giriş ücretleri öğrenciler için 40 TL yetişkinler için ise 70 TL gitmek istiyorsanız ziyaret etmelisiniz bence

Kitabın her bölümünü harika kompozisyonlarla yansıtmışlar. Bayıldım.

Aşkın somut halı. Çok etkileyici. Kitabı okumuştum gezerken yaşadım.

Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi adlı kitabının müzesi. Kemal ve Füsun'un dillere destan aşkının ispatı. Pamuk kitabı yazarken aynı zamanda müzeyi de zihninde tasarlamış ve iki şaheser bu şekilde ortaya çıkmış. (Kemal'in biriktirdiği, Füsun'a ait olan 4213 sigara izmariti)

Masumiyet Müzesi kitabı okunduktan sonra mutlaka gidip görülmesi gereken bir yer. Kitabın içindeki biletle tek seferlik ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Müzeyi gezerken Füsun ve Kemal'in yaşadıklarını, gösterişsiz ve saf sevginin ne bedellere sahip olduğunu düşünmeden edemedim. İstanbul'a ve özellikle de Beyoğlu'na çok yakışan bir müze olduğunu düşünüyorum. Bir dahaki gidişimde YouTube kanalıma içerik oluşturmayı düşünüyorum.

çok güzel bir müze, kitabını okuyan mutlaka gelmeli

Yıllar önce okuduğum bir romanla yola çıktım.Gitmeden önce kitabı okumanızı tavsiye ederim.Çok daha etkileyici olacaktır.Ayrıca ziyaretçi kitabı yanında götürürse ücretsiz gezebiliyor.

Orhan Pamuk'un en sevdiğim kitabıyla aynı adı taşıyan bu müzeyi, kitabı okuduktan sonra mutlaka ziyaret edin. Üstelik kitabın içinde tek seferlik kullanabileceğiniz bir giriş bileti de bulunmakta. Yani kitabı okuduktan sonra kitapla birlikte bu müzeye ücretsiz girebilirsiniz.

Tam bir edebiyat müzesi 🌺 Füsun ve Kemal'in hayatlarının içindeymişsiniz gibi. Çok beğendim.

Giriş ücreti var. Görülmesi gereken müze arasında olduğunu düşünüyorum.

Görmek ve ders almak için güzel bir müze. Eski günleri yad edebilir. hatıralar canlandıran bir güzellik var

Kitabı 3 yıl önce okumuştum. Gitmek 2 gün önce nasip oldu. Bu kitap kimi anlatıyor, gerçek mi değil mi soruları arasında bir müze ve romandaki eşyalar ... Nasıl bir kurgudur bu! Her haliyle insanı hayretlere düşüren bir yazar Orhan PAMUK. kendine has tarzıyla her eserinde farklı bir tad bırakıyor insanda. Mutlaka okuyun, mutlaka gidin. Kitabı alıp okuyun, içinde bir adet bilet ile ücretsiz gidin. En güzeli bu olur...

Müze mükemmel. Özellikle kitabını okuyup gidilmesi anlamak açısından daha iyi olur. Tek sorun içerisi inanılmaz sıcak ve havasız :(

Gitmek için kitabını okumuş olmayı bekleyip bir süre gidemediğim, sonrasında Çukurcuma sokaklarını gezerken arkadaşımla gitmeye karar verdiğimiz bu çok değerli müze beni kapısından girdiğim andan itibaren çok etkilemiştir. Orhan Pamuk'un müzenin adını da verdiği kitabını okumadan da birçok anıya yolculuk yaptım, birçok anının içinde hayat buldum. Karakterleri yeniden canlandı zihnimde.. Kitabını okumuş olup ziyaret etmek çok daha derin duygulara iterdi beni eminim ancak bu haliyle de beklediğimden çok daha keyifli ve duygusal bir ziyaret okdu benim için. Hem görsel, hem işitsel, hem de düşüncesel boyutta beni çok şaşırtmıştır bu gezi❤️

Müzeye Tophane durağından gidebilirsiniz, öğrenci yanılmıyorsam 50 tam 75 lira "Müze kartı geçersiz".Tarihi bir yolculuğa çıkıp kendinizi geçmişte bulacağınız bir atmosfere sahip.Haftaiçi gittik yoğundu

Girişten tavan katına kitabın bölümlerini adım adım geziyorsunuz. Çok kapsamlı ve çok güzel bir çalışma olmuş, emeği geçenleri tebrik ediyorum. Uzun zaman gelmek istemiştim. Tavsiye ederim.

Kitabı okuduktan sonra mutlaka ziyaret edilmesi gereken harika bir müze. Eskileri benim gibi nostalji sevenler için kesinlikle görülesi yerlerden.

Arkadaşımın zoruyla tabiri caizse kapısından itiş kakış girdiğim bir mekândı (kitabı okumadan gittiğimi söylememe gerek yok sanırım😊). Ahhh! Ne güzeldi "Cevdet Bey Ve Oğulları" ile karşılaşmak "Sessiz Ev" ' in Nilgün' ü ile bu şekilde karşılaşmak içimi sızlattı ise de yine de "Kar" dan izler bulmak güzeldi. Sonra ne olduğunu merak edenler tahminde bulunduysanız evet kitabı alıp okudum bir kez de kitabın konuğu olarak gitmeyi planlıyorum 📖 Kemal' e sempati duyduğum o bir kaç anıyı hatırlatan bir obje illa ki olur. "Kara Kitap" ' ın Galip' ini görmek, hemencecik tanımak isterim onu, Celal Salik' i görürüm sonra belki, gerçi onu pek sevmedim ama kafasında bı tuhaflık olan Mevlüt' ü bile görürüm belki, kitaptaki ( Kafamda Bir Tuhaflık) derinliğe işaret eden metaforu hatırlatan bı öğe illa ki olur. Biz o gün zaman probleminden dolayı müzeyi tam kapasite gezemedik gideceklere tavsiyem erkenden gidin zaman mevhumunu kaybedeceğiniz bir metafor denizine yelken açacaksınız 😊
***
Kitabın konuğu olarak da gittim ve daha çok sevdim.

orhan pamuğun romanı olan masumiyet romanını canlandırmaya çalıştığı bir müzemsi bir yer. daha doğrusu romanın yiyatral sahnesi.

Kitabını okuyalı çok uzun zaman oldu. Ama yine de çok etkileyici bir müze. Her bölüm için ayrı katlar var. Giriş kısmında kitabı dinleyeceğiniz bir aparat veriyorlar. Biz fark etmedik. Onunla geniş bir zaman ayırarak gezmekte yarar var. Tam bilet 75 tl. Yabancı turistler için tam 150 tl idi.

Kitabı önceden okuduysanız gitmeden tekrardan okumanızı tavsiye ederim. Koleksiyon çok güzeldi. Rahmetli dedemi hatırladım bolca. Öğrenci Girişi 35₺ idi. Eğer sesli rehberi satın alırsanız 10₺ daha ödeme yapmanız gerekiyor. Orhan Pamuk un sesinden dinliyormuşsunuz bunu sonradan öğrendim. Eğer kitapla giderseniz müze ücretsiz. Kitabın içinde bileti var.

Çok güzel bir müzesi, atmosferden çok etkilendim. Kitabı okuduysanız mutlaka gelin ve bu atmosferi yaşayın.
Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un aynı adlı eserinden yola çıkarak oluşturduğu müzedir. İstanbul'da 19. yüzyıldan kalma bir ev yazar tarafından müzeye dönüştürüldü. Müze, bir romanın kurmaca evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müzedir.17 Mayıs 2014'te Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nü aldı. Romanın kahramanı Kemal Basmacı'nın aşkı Füsun'un evine yaptığı ziyaretler ve o ev ziyaretinde topladığı eşyalardan oluşan Masumiyet Müzesi, romanda Füsun ile ailesinin yaşadığı ev olarak yer alıyor. Müzede, kitabın seksen üç bölümüne düşecek şekilde seksen üç ahşap vitrin düzenlenmiş durumda.

Hayatımın en mutlu anıymış,bilmiyordum…
Okuduğum en kıymetli, en özel roman.Müzeye gidene kadar konumuna bile bakmadım olur da müzeden bir parça görürüm diye . Orhan Pamuk’a kalbimi bu kadar üzdüğü için biraz kırgınım 🥹 Çok etkileyici ,yaşayan en özel müze . Tüm karakterler yaşıyordu bu evde ,her parça çok özeldi. Gözyaşlarımı zor tuttum . Teşekkür ederim bu duyguları bize hissettirdiğiniz için.

Bayıldım! Bakın gerçekten bayıldım... Bugün gittim. O ışığın öyle bir ambiyansı var ki sizi birdenbire Füsun ve Kemal'den biri yapıyor. Sesli cihazlar ile hikayesini dinleyebilirsiniz ama kitabı okuyarak gitmekte yarar var. Kitap orada 76₺ eğer kitabınız varsa ücretsiz de girebilirsiniz. Öğrenci 30₺, normal 55 ₺ Her neyse bunlar değil konu asıl konu bir Füsun'u, Füsun yapan şeyler... Kemal'in gözünden Füsun ve o evde geçen hikayeleri. Kitapta geçen hemen her şey orada bir figüre dönüşüvermiş. Her şey kafanıza net oturuyor. Kitabı okurken hayal etmenize gerek yok çünkü zaten yazarımız bizler için hepsini birer somut varlığa dönüştürüvermiş... Birde sessiz mod özelliği yoksa fotoğraf makinesi ile çekim yasak, flaş yasak, sessiz bir şekilde ziyaret isteniyor.
Velhasıl etkiledi bu müze beni, gidin, mutlaka!

Çok memnun kalarak ayrıldım. Öğrenci 25, tam 40 TL idi.

Kitabı hiç okumayanlar için bile müzeyi gezerken hikayeyi anlama ve içinde kaybolma imkanı tanıyor.

Kitabı bitirir bitirmez buraya gelmek istiyordum. Müzedeki herşey tek tek inceledim. Kitap gözümün önüne geldi. Tekrar okumuş gibi oldum. Sergilenen her şey insana o yıllarda yaşamış hissi veriyor.

İçeri girişler ücretli. Birkaç katlı bina. İçerisi tam bir sanat harikası. Görsel şölen adeta

9 Yıldır sevdiğim adamla 9 yıl sonra görüştük bu kitaptan söz etti okumamı tavsiye etti okudum bir sonra ki buluşmada müzeye gittik. Bir romanın peşini anılarını ikimiz kovalarken ona bu kitapta yaşanılan aşkın çok daha ötesinde bir aşkla 9 Yıldır onu sevdiğimi söyleyemedim . Kemal demişti ya herkesin kınadığı ayıpladığı bir şeyi müze olarak sergilendiğinde gurur verici bir duruma dönüşüyordu.

Romanı okuduktan yıllar sonra gidebilme şansım oldu. Gezerken tüylerim diken diken oldu. Gerçekten harikaydı.

Zamanı durdurmak mümkünmüş.. Kitabı okumayanlar gitmez diye düşünerek gitmiştim ama herkesin gidip çok keyif alabileceği bir müze . Mutlaka gitmelisiniz

Romanı okumadığım için çok fazla bir şey ifade etmedi ama koleksiyonu görmek için bile gidilir. Müze kartınız varsa 40 TL yerine 25 TL ye giriş yapabiliyorsunuz.

Bir romandan yola çıkılarak açılan bu müze kitaptaki olayları okuyucunun kafasından aktif hayata geçirmede oldukça başarılı.Okumayanlar için ise İstanbul'un geçmiş dönemlerinden güzel eşyalar sergilenen nostaljik bir yer.Dolayısıyla müzenin kitapla özdeşleşmiş olması hem çok güzel hem de yeterince ziyaretçi sağlaması açısından bir handikap.Neden mi? çünkü bir bilet 40tl şu anda.

Kitaptaki eşyaları, kişileri, öyle benimsetmiş ki Orhan Pamuk sanki o eşyaları ben kullanmışım gibi her gördüğüm kısımda ayrı bir sevinç/hüzün yaşadım. Sırf sevdiği kadının dudakları sigaraya değdi diye 4213 tane izmariti topluyacak kadar, yıkılmış güzel bir aşk romanı. tavsiye ederim

Bilmiyordum.Masumiyet Muzesi kitabının içinde müzeye giriş bileti var, kitabınız varsa yanınıza almayı unutmayın.Kitap mi burayı, burası mi kitabı anlatıyor bilemedim.O eski eşyalar çocukluğumu hatırlattı.yasadigim ve yaşayamadığım çocukluğumu.Ellerine sağlık Orhan Pamuk.Mutlaka gezin görün.Cevresinde uğraşacağınız sanat galerileri de var.

Masumiyet Müzesi romanını çok beğenen biri olarak pandemi boyunca kapalı olan müzenin açılmasını sabırsızlıkla bekledim. Ziyaretçilere ilk tavsiyem mutlaka sesli anlatımı satın almalarıdır.(10 lira) Orhan Beyin sesinden kutuları dinlemek harikaydı. 2.5 saatte anca bitirdim ziyaretimi. Füsun kim diyen bi kadın vardı. Kitabı okumadan müzeyi ziyaret etmek futbol nedir bilmeden dünya kupası final maçına gitmek kadar anlamsız. Hafta içi gitmek gerek. Orhan Pamuk yaşayan bir efsane. O nun zekasına tekrar hayran kaldım.

Kitabı bitireli 1 yıl oldu. Uzun zamandır müzeyi görmek istiyordum, bugün nasip oldu .
Kitap ile giderseniz müze ücretsiz. Pazartesi günleri kapalı. HES kodu istiyorlar .
Merdivenleri çok dar. Fakat müze güzel düzenlenmiş. Okuduğunuz kitapta karakterlerin kıyafetlerini, gazete küpürlerini, yatağı, kahve fincalarını ve daha birçok şeyi gerçek dünya da görmek çok farklı bir deneyimdi...

Öncelikle müze kesinlikle gidilmesi gereken bir yer. Anılar ile yaşıyor. Giriş ücreti tam 40 öğrenci 25 TL. Herkesin hayatında en az 1 defa görmesi gerektiği kanaatindeyim. Özellikle sigara izmaritlerinin olduğu alan ve hikayesi gerçekten çok güzeldi. Tavsiye ediyorum.

Kitap gibi müze inanılmazdı. Yalnız yerli turistten çok yabancı turistlerin olması hem mutlu etti hem düşündürdü.

Navigasyon kullanmamıza rağmen zor bulunan küçücük bi ara sokakta gereksiz para verdiğimiz güya müze. Boşa aramayın gereksiz müze

Kitabını yıllar önce okuduğum kitabın müzesini ziyaret etmek beni inanılmaz duygulandırdı. Hayatımda bu kadar özenli ve detaylı bir müze görmemiştim. Orhan Pamuk inanılmaz bir adam. Mutlaka kitabı okuyup müzeyi görmeye gidin. Kitapla gidince ücretsiz gezebilirsiniz. Ve ya ordan kitap alıp girebilirsiniz. Öğretmen kartları indirim sağlıyor. 65 yaş üstünde indirimli. Ama bu konuda müze gişesinde çalışan personelin bilgilendirmesi yetersizdi. Bu konuya dikkat etmeliler. Bunun dışında müze çok özenli tasarlandığı için içeride sadece fotoğraf çekimi için geldiğini düşündüğüm insanlar vardı. Neredeyse 45 dk boyunca kız sevgilisine poz verdi. Yüksek ses konuşmaları ve gülüşmeleri de cabası. Orda turistler de vardı ve her detayı özenle inceleyip kitap hakkında konuşan turistler fotoğraf peşindeki çifte şaşkınlıkla baktı. Lütfen kitabı okuyup müzeyi gezmek için gelin, başkası adına utanma duygusunu yaşatmayın!!

Kitapta okudugunuz her sahneyi gözünüzde canlandırma fırsatı buluyorsunuz gerçekten kullanılmış eşyalara bakarak. Her bolumu oluşturan sahneler gayet güzel tasarlanmis.

Masumiyet Müzesi; hem kitabı okurken hem de müzeyi gezerken insanı gerçekten çok derinden etkileyen bir yer.Kitap kesinlikle okunmalı ve müze kesinlikle gezilmeye değer bir yer.

Kitabı aldıgınız takdirde giriş ücreti ödemeniz gerekmeyen müze.alışıldık dışı,farklı ve güzel.kitabı okuduktan sonra gezildiginde,her bölüm için ayrı ayrı hazırlanmış kutular görüyoruz.bu kutular dönemin istanbulunu ve anlatılan hikayeyi ziyaretcinin gözünde daha güzel canlandırmaya ve somutlastırmaya yarıyor.

Sadece kitabı okuyanların ilgi duyacağını düşünüyorum ama sanki bazı şeyler zorlama olmuş. Yine de çok emek harcanmış. Özellikle de biblo köpek koleksiyonuna epey vakit harcanmıştır diye düşünüyorum.

Kitabı okumadan gittiğimde de cok etkilenmiştim ama kesinlikle okuduktan sonra gitmenizi tavsiye ederim,mükemmel ayrıntılarla romanın içinde zamanda yolculuk yapıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz

Masumiyet müzesi Orhan Pamuk’un uzunca bir süre uğraşıp ortaya çıkardığı eseri. Kitabın kalınlığını göründe okumaktan ürksemde elime aldığımda merak uyandıran bir hissi vardı. Kitabın içinde ücretsiz müzeye gireceğimiz bilet var. Müzede Kemal’in Füsun’la alakalı biriktirdiği her şey var. Hayranlıkla izliyorsunuz. Vay be diyorsunuz 😊 Beyoğlu’nun çukurcuma semtinde bulunuyor. Bir çok turistin ziyaret ettiğine tanık oldum. Kitabı okuyup gidip görülmeli diye düşünüyorum.

Beğendim çünkü Orhan Pamuk'un romanının kahramanı burada yaşamış ve müze hâline çevrilmiş. 50 yıl önce yaşamış bir ailenin eşyalarından oluşuyor ve Istanbul kimliği taşıyor ve masum :))

Yaşanmış bir aşkın romanını okuyup, aşkın yaşandığı mekanı ve o döneme ait eşyaları görmek büyüleyiciydi. Romanı yeniden okuma isteği uyandırdı. Sesli rehber eşliğinde müzeyi gezin. Orhan Pamuk'un sesinden eşyaların hikayelerini dinlemiş olursunuz.

Bir roman okursunuz o romanın kendiniz kafananızda canlandıran siz olursun ama bu sefer tam tersi okudunuz romanı sizin yerinize yazar canlandırdı.

Hepsini gezmek bir buçuk saat kadar sürüyor. Tabi bu neye ne kadar vakit ayırdığınıza da bağlı. Çok güzeldi. Tüylerim diken diken oldu. Kitapla gelirseniz giriş ücretsiz. İzmaritler, çatallar, kaşıklar, tokalar, küpeler ve Füsun'a ait birçok eşya...

Bir zaman makinası gibi.. Kemal'i, Füsun'u hissetmek.. Büyüleyiciydi. Hele ki 4213 sigara izmariti... Normal insanlara göre bu bir hastalık. Fakat biz edebiyatçılara göre bu bir aşktı..

Orhan Pamuk'un ödül almış ve yaşanmışları yaşatan geçmişi yadettiren karışık duygularla bizi sarıp sarmalayan müzesi. Pazar günü oğlumu alıp büyük bir keyifle katlar arası dolaşarak, hem kitabın içinde bizi etkileyen bölümleri dikkatle inceleyip hemde kitabın yazım aşamasında ki taslakları pür dikkat incelemiş bulunduk.
Duvarda birikmiş izmarit panosu, Füsunun o tatlı ciciş elbisesi, çok eski antika değerindeki vintage eşyaların hepsi büyülü ve efsunluydu. 2 kere okuduğum kitabı yeniden okumayı çok istiyorum. Burada büyük bir aşk var ve bu aşk bir kurgu olamaz, kesinlikle Orhan burayı bir kız için tasarladı. Eskiden çok eskiden aşık olduğu sevişirlerken güneşin zarif ışıltılarının omzuna vurduğu o tatlı esmer kız için..Müze çıkışında Bomonti, Çukurcuma dükkanlarına da girdik ve gerçekten burası inanılmaz bir kara delik..Gidiniz efendim gidiniz ve aşkı orada görünüz..Sevgiler.

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un hem yazdığı bir roman hem de yaptığı bir müzedir. Pamuk 1990’lardan itibaren romanı ve müzeyi baştan beri birlikte düşündü. 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor.
Müzede ise romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler dikkatle düzenlenmiş kutu ve vitrinlerde sergileniyor.
Müzeden zevk almak için romanı okumaya gerek yok. Tıpkı romandan zevk almak için müzeyi gezmeye gerek olmadığı gibi. Ama romanı okuyanlar, müzenin çeşit çeşit anlamını daha iyi kavrayacakları gibi, müzeyi gezenler de, romanı okurken fark etmedikleri pek çok şeyi görecekler. Roman 2008 yılında yayımlandı, müze ise 2012 baharında açıldı.

Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un kitabı Masumuyet Müzesi, 2008 yılında yayımlanmıştır. Orhan Pamuk, kitabı kızı Rüya’ya ithaf etmiştir. Yazar bu kitabı on yıllık çalışma sonucunda
oluşturduğu bilinmektedir.
Kitap New York Times tarafından “2009 Yılının En İyi Kitapları” listesinde yer almaktadır.
Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi’ni yayımladıktan sonra 2012 yılında bu romandan esinlenerek romanla aynı adı taşıyan müzeyi hayata geçirmiştir. Müze, İstanbul’da kurulan ilk şehir müzesidir.Müzede İstanbul’da yaşanan, 1970’li yıllardan 2000’li yıllara kadar uzanan bir aşk hikayesinin anlatıldığı objelerin yanı sıra 1950’li yıllarından itibaren gündelik hayatımızda kullanılan pek çok sayıda obje yer almaktadır.
Masumuyet Müzesi 2014 senesinde  Avrupa Müze Forumu tarafından “Avrupa Yılın Müze Ödülü”ne layık görülmüştür. Kitap, aynı zamanda “Hatıraların Masumuyeti” ismiyle beyazperdeye uyarlanarak Venedik Film Festivali’nde izleyicilerle buluşmuştur.1975 yılında başlayan hikayede varlıklı bir ailenin oğlu olan Kemal’in uzak akrabası Fisun ile yaşadığı aşk anlatılmaktadır.

Bu kadar zevkli bir müze beklemiyordum, bir eşya istifi ve sıkıcı bir öznel "kitap müzesi" beklerken çok yaratıcı bir sunumla karşılaştık. Kitabı okumadan da gayet gelinebilir. Orhan Pamuk bir yazar olarak değil bir yaratıcı güç olarak yeni bir müze türü yaratmış. Harika!

sabah saat 10’da açılıyor. öğrenci 15 tl, sivil 25 tl. kitabı ile gelen davetiyesini pencereden alıyor:) müze pazartesi günleri ise kapalı.
kitabı okusanız da okumasanız da çok güzel dizayn edilmiş, objeler çok başarılı, hikaye etkileyici ve bir müze için en hassas noktalardan olan ışıklandırma tam kıvamında. hikaye resmedilmiş.
gidiniz görünüz efendim.

Hayranlık uyandırıcı. Kitabı okuyanların muhakkak ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyorum. Müzeyi Orhan Pamuk'un rehberliğinde gezmek istiyorsanız cüzi bir miktar karşılığı sesli rehber almayı da ihmal etmeyin.

Kitabı okuyalı epey olmuştu, o yüzden müze deneyimim gezdikçe yeniden ve yeniden hatırlama eylemine dönüştü benim için. Yerleştirmeler harika, genel tasarım harika. Müze meraklıları için enfes bir deneyim burası.

Çok çok çok güzeldi... Masumiyet Müzesi, Oyuncak Müzesi gibi kişisel mücadeleler ve fedakarlıklar ile yapılmış müzeler beni gururlandırıyor. Kitabı okumayanların da mutlaka gidip görmesini dilerim.

Müze sunumu olarak başarılı ve uzun soluklu gezi yapılabilecek nadir mekanlardan biri.

Kitabını okuduktan sonra insan da ziyaret etme ve o aşkı yakından şahit olma arzusu uyandırıyor.. Emekle biriktirilmiş ve özenle hayata geçirilmiş bir müze.. Lütfen 🙏 ziyaret etmeyi ihmal etmeyiniz..

Olaganustu bir yaraticilik. Düşsel bir muze. Essiz bir deneyim. Yazar okuyucuya "hayal ettiginize ne kadar yakinsiniz" sorusunun cevabini da veriyor bu muzeyle. Mutlaka bu boyuta akmalisiniz.

Kemal Basmacı Beyefendi'nin Füsun Hanım'la olan aşkının 70'lerden 90'lara kadar olan bölümün madden ve manen sergilendiği, güzel dizayna ve tasarıma sahip olan, ruh ve aşk kokan bir müze. Orhan Pamuk tarafından müze haline getirilen bu müzeye Masumiyet Müzesi kitabını okuyup gidilmesi tavsiye edilir.

Romanın tüm aurasini başarıyla yansıtıyor Orhan Pamuk'un sesli anlatımıyla gezmeniz cok daha ince detaylar yakalamanizi sağlar fakat ne yazık ki Orhan bey muhtemelen de kendi yazdığı bu metinleri düzgün okumak hususunda pek başarılı değil

Aşktan vazgeçmek mümkün mü..❤❤❤❤tabi ki hayır. .herkes bir gün hayatının aşkına rastlayacak ve hiç bir şey söylemeden onun elini tutacak. Belki mutlu belki mutsuz sonlari olacak ama biz her zaman güzel olanı hatirlayacagiz.
Füsun ile Kemal'in kalbimizi hüzünlendiren aşkı bizi yeni yolculuklara sürükleyecek, resim yapacağız, fotoğraf çekeceğiz , sergiler düzenleyeceğiz. Onların aşkı bir tsunami gibi bizi sürükleyecek ve AŞK hiç bitmeyecek. O daracık sokaklardan müzeye giderken belki Kemal'den kalmış bir izmarit, belki Füsun " dan kalmış bir gözyaşı damlası buluruz. Hayatımızın en mutlu ani o sokaklarda hatıraların izini kovalayacak.
❤❤❤❤❤