Antalya'ya giderken burada kalmak istedik. Çok güzel bir deneyimdi. Yemekleri ve kahvaltıları gayet iyiydi. Halil bey kahvaltıdan sonra gül ve lavanta bahçelerini, gül fabrikasını gezdirdi.
İnanılmaz bir havası var. Temmuz ayında üşüyor insan. Keşke tam gül mevsiminde gelebilseydik

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Kendimizi evimizde gibi hissettik!

Eşimle beraber tatil yolculugunda kisa bir dinlenme noktasi planlamıştık ama La Vie En Rose’da geçirdiğimiz bir gün, bizim için tam anlamıyla bir terapi gibi oldu. Daha kapıdan girer girmez karşılaştığımız manzara ve o tertemiz doğa kokusu bizi büyüledi. Ama asıl farkı yaratan şey, Halil Bey ve eşinin içtenliği oldu. O kadar nazik, ilgili ve misafirperverlerdi ki, gerçekten kendimizi otelde değil de yakın bir akrabamızın yazlık evinde gibi hissettik.

Odalar tertemizdi, her detay düşünülmüş—şöminemiz, balkonumuz, mis gibi çarşaflarımız… Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği ise tek kelimeyle harikaydı. Taze ürünler, özenli sunum ve yemyeşil bahçede yapılan kahvaltının ve yemeğin verdiği huzur hâlâ aklımızda.Üstüne bir de dilediğiniz saatte bu imkanlardan yararlanabiliyorsunuz.

Spa, hamam ve kapalı havuz gibi olanaklardan da faydalandık. Özellikle gün batımında yürüyüş yaparken lavanta ve çam kokularının arasında kaybolmak, şehir stresinden uzaklaşmak için birebir.

Halil Bey’in sohbeti, yönlendirmeleri, yardımseverliği ve eşinin içten gülümsemesiyle otelden ayrılırken bir parçamızı orada bıraktık diyebilirim. Böyle güzel insanların işlettiği, doğayla bu kadar uyumlu bir otelde kalmak gerçekten büyük bir şanstı.

Her şey için çok teşekkür ederiz. Kesinlikle tekrar geleceğiz.🌸