İzmir'deki Kızılçullu Su Kemerleri, Roma döneminden kalma tarihi yapılar. Şirinyer'de bulunan bu kemerler, Meles Çayı üzerinde yer alıyor ve şehre su getirmek için inşa edilmiş. Yapımında taş, tuğla ve Roma harcı kullanılmış. Kemerler zamanla Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından da onarılmış ve uzun süre kullanılmış.
Kemerlerin yapımında kullanılan harcın içinde yumurta akı olduğu söyleniyor, bu da yapıların dayanıklılığını artırmış. Hatta bu sayede kemerler günümüze kadar ulaşmayı başarmış.

Kızılçullu Su Kemerleri'nin Roma döneminde yapıldığı biliniyor, ancak tam olarak kimin yaptırdığına dair kesin bir bilgi yok. Bazı kaynaklar İmparator Titus zamanında yapıldığını söylerken, bazıları da Hadrian zamanında yapıldığını belirtiyor. Kemerler, zaman içinde farklı medeniyetler tarafından da onarılmış ve kullanılmış.

Böyle tarihi bir yerin halen olduğu gibi bırakılması ne aptallık. Belediyelerin böyle özel bir mimariyi farklı şekillerde kullanıp halkın rekreasyonu için hizmete açmaları gerekirdi 50-60 sene önce. Halen çirkin yolların arasında kaybolmuş duran bir yapı.

Şirinyer'in merkezinde, çok güzel fotoğrafı bir alan.

Erken Roma döneminde inşa edilen ve adeta zaman meydan okuyarak günümüze kadar varlığını koruyan su kemerleri. Malesef günümüzde kaderine terk edilmiş durumdalar. Ziyaret etmek için yaya gitmelisiniz. Bir tane bilgilendirme tabelası ve gece ışıklandırma için projektör koymuşlar hepsi bu.

Şehrin göbeğinde harika bi tarih ama bakımsız kalmış, daha iyi değerlendirilebilir.

Gece gitmek gibi bir salaklık yaptık ve gerçekten çok değişik bir havası vardı altından akan suyun zaten atık olması başka bir olay fakat tarih olarak gerçekten güzel ve biraz ürkütücü bir hava katıyor gidecek olan varsa öğlen veya sabah gitmesini tavsiye ederim çünkü biraz ürkütücü

Umarım en az 2 bin yıl daha ayakta kalır. Gerçek bir tarih.

Bakımsız olmasına rağmen görülmeye değer bir yer.

Tarihi su kemerleri. Görmek gerekir

Kaderine terk edilmiş bir tarihi eser. Bu bakımsızlığına rağmen ihtişamlı duruşunu koruyor. Etrafı çöp ve pislik dolu. Bu kemerler bir Avrupa ülkesinde olsaydı hakettiği değeri görürdü. İzmir'de yaşayıp, buradan haberi olan insan sayısı çok azdır. En kısa sürede yetkililerce el atılıp, temizlenmesini ve sahip çıkılmasını dilerim.

Herhangi bir koruma olmadığından istediğiniz zaman gezebilirsiniz. Üçyol metrodan 490 nolu otobüs ile geldik. Bakımsız olduğundan her tarafta cam kırıkları ve çöpler vardı ancak gene de görülmesi gereken bir tarihi eser.

Ne zamandır gitmek istediğim bir yerdi. Karşıyaka'dan kolay olmadı 3 aktarmayla gidebildim. Gitmek isteyenler Üçyol metro Gaziemir tarafından çıkıp hemen oradaki duraktan 490 nolu otobüsle ulaşabilirler.
Duraktan inince karşınızdaki ağaçları geçin dar bir asfalt göreceksiniz sola dönün 50 mt. yürüyün görürsünüz.
Yada otobüsün gittiği istikamette köprüye yürüyün karşınızda.
Tabii ortalık çöp dolu 😔
2 kemer var Üzerlerine çıkılması diye telle çevrilmiş.
Her yönden fotoğraf çekmek için mahalle arasında yürüyüp aşağı indim. İleriye gidersen çıkış yok, köpekler var dediler. Devam ettim derede pis su akıyor dikkat etmek gerek.
Bol bol fotoğraf çektim. Geri dönmedim kayaların arasından çıktım.
Bu kadar zahmete giremem diyenler, durağı solunuz alıp az yürümeyle 2 Kemeri de rahatlıkla görebilir.
Bakımsız olduğu için içinde yatmışlar, ateş yakmışlar.
Bugüne kadar ayakta kalabilen İzmir'in simgesi olmayı hak eden, ihtişamlı yapı acilen restore edilip turizme kazandırılmalı.

Kısaca Tarihi :
Bundan yaklaşık 2100 yıl önce,
O zamanlar Kadifekale'de kurulu bulunan kente su getirmek amacıyla ünlü Roma İmparatoru Agustus döneminde
( MÖ 1.yy) Meles ( Kemer ) çayı üzerinde, iki sıra halinde inşa edilmişlerdir.
2100 yıldır Bir çok fırtına ve depreme göğüs gererek günümüze kadar ulaşmasının sırrı,
Yapımlarında kesme taş ,tuğla ve sağlamlık vermesi açısından bol miktarda yumurta akı kullanılmasıdır.
Bu yapılaşmanın ortasında yer alan kemer, diğerlerine göre daha geniş ve yuvarlak bir görünümdedir.
Yan taraflarında yer alan diğer kemerler ise buna göre daha küçük ve daha sivridirler.
İzmir'e su sağlamak amacıyla, Romalılardan sonra Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından da kullanılmışlardır.

Çok güzel tarihi bir yer.

Bakım yapılarak turizme kazandırılmalı

Tarih kokan bir yer ama kendi haline terkedilmis gibi

Tarihi eser çok güzel ama çevresi çok pis ve bakımsız.

Biraz daha bakımlı olmalı.

İzmir'de Şehrin içinde Buca'ya birden karşınıza çıkıveriyor fırsatınız olunca uzaktan da olsa söyle bir inceleyin taşlar Ben tarihim diyor

Her gidisimde hayran kaliyorum.

Benzersiz, hikayeleri sıra dışı. Çocukluğum.

Geçmişten feyz alabilmek önemli.

Yol üstü bir yer begendim geziler

Hergün binlerce insanların altından geçtikleri tarihi su kemeri

Çocukluğum..arka tarafında kadifekaleye çıktığı söylenen mağara var

Yine bakımsız ve lağım sularıyla kirletilmiş tarihi bir eser

Eski yapıları ne zaman görsem saatlerce oturup karşısına seyredesim gelir zaten Kızılçullu Su Kemerleri'de onlardan biri. Yol üstü bile olsa görülmeli

Tarihimizin son kalıntılarından umarım halka açık olur tamiri ve görselliği ile.ilgili bir calisma belediyemiz tarafından yapılır

Zamana direnen, tarihe meydan okuyan bir yapı. Şehrin kalabalığı arasında yok olmaya yüz tutmuş, ilgi yok bakım yok. Çok değerli bir yapı olan ve tarihinin izlerini taşıyan bu su kemerlerinin yok olmasına izin verilmemesi gerek!

Kadifekale eteklerinden şu akışını düzenlemek için Romalılar tarafından yapılan, Bizans ve Osmanlı döneminde de kullanılan bu Kemer gerçekten görülmeye değer. Kemer Eşrefpaşa'dan Buca'ya giderken trafiği çok yoğun olan yolun sağında kalıyor. Yakında park yeri yok, aracı kenara çekip ziyaret edebilirsiniz. Burayı ziyaret en fazla bir yarım saatinizi alır. Koruma altında olmadığı için taş duvarlar ateşten is içinde ve her taraf çam kırığı ver çöp dolu. Ama gene de görülmesi gereken bir yer.

Yol üstü kısa bir gezinti için güzel manzara. Romalılar döneminde iki sıra halinde inşa edilmiş. İzmir'e gelen suyun akışını düzenlemesi için kullanılıyormuş. O yüzyıldan bu güne kalmış güzel bir yapı.

Bence görmesiniz...

2bin yıllık su kemerleri.

Güzel manza

Surun dibinde yabani papağanlar ile güzel bir manzara var.

Şu anda biraz bakımsız, ancak yapıldı zamana göre muhteşem.

Enfes bir manzara, şehrin içindesin ama değilsin gibi, iyi korunmuş bir alan.

Roma döneminde yapılan bu etkileyici yapı zamanında Buca'nın güzel suyunu tüm İzmir'e taşınmasını sağlıyormuş.

İzmirde havaalanı yolunun hemen solunda karabağlara varmadan kızılçullu su kemerleri karşılar sizi. Tarihin derinliklerinden sizi selamlar. Yıkılmadım bak hala ayaktayım der gibi. Eskiden şirinyerde hipodromun arkasından çıkan osmanağa suyu bu kemerlerin yanından yeşildereye dökülürmüş. Şimdilerde malesef yok tabiki.

İzmir'in ayakta kalmış en eski tarihi eserlerinden olup hak ettiği ilgiden uzak görülmektedir
Bundan yaklaşık 2100 yıl önce,
O zamanlar Kadifekale'de kurulu bulunan kente su getirmek amacıyla ünlü Roma İmparatoru Agustus döneminde ( MÖ 1.yy) Meles ( Kemer ) çayı üzerinde, iki sıra halinde inşa edilmişlerdir.
2100 yıldır Bir çok fırtına ve depreme göğüs gererek günümüze kadar ulaşmasının sırrı,
Yapımlarında kesme taş ,tuğla ve sağlamlık vermesi açısından bol miktarda yumurta akı kullanılmasıdır.
Bu yapılaşmanın ortasında yer alan kemer, diğerlerine göre daha geniş ve yuvarlak bir görünümdedir. Yan taraflarında yer alan diğer kemerler ise buna göre daha küçük ve daha sivridirler.
İzmir'e su sağlamak amacıyla, Romalılardan sonra Bizans,Selçuk ve Osmanlılar tarafından da kullanılmışlardır.
Günümüze oldukça iyi durumda ulaşan bu su kemerleri, çevre düzenlenmesi ve restorasyon çalışmaları yapılarak İzmir'in önemli bir simgesi olmayı hak etmektedir

It is one of the oldest surviving historical monuments of Izmir and is seen far from the attention it deserves.
About 2100 years ago,
They were built in two rows on the Meles (Kemer) stream during the period of the famous Roman Emperor Agustus (1st century BC) to bring water to the city, which was established in Kadifekale at that time.
The secret of surviving many storms and earthquakes for 2100 years,
Cut stones, bricks and plenty of egg whites were used in their construction to give them strength. Located in the middle of this construction, the arch has a wider and more rounded appearance compared to the others. The other arches on the sides are smaller and more pointed accordingly.
They were also used by Byzantine, Seljuk and Ottomans after the Romans in order to provide water to İzmir.
These aqueducts, which have reached today in very good condition, deserve to be an important symbol of İzmir by landscaping and restoration works.

Orada myle duran değerli yapılar ama nehir lapım kokuyor.

kızılçullu su kemerleri eski hali yeni haili

Şans eseri bulduğum güzel bir yer.

İzmirin tarihi eseri ama biraz tamirat istiyor

Oldukça eski ve yok olmaya terk edilmiş bir yapı...

Bir zamanlar altından akan derede yuzebildigim tarihi açısından paha biçilmez bir yer.

Tarihi bir su kemeri fakat her zamanki gibi bakımsız yok olmaya yüz tutmuş

Geçmişteki adı paradiso ve kızılçullu, şu an şirinyer olarak değişen semtte melez çayı üzerindeki su kemerleri romalılar tarafından inşaa edilmiştir. Eski çağ tarihçileri akvadük kemerleri olarak isimlendirmiştir. Kemerlerin yapımında kullanılan yumurta akının yapışkan özelliği sayesinde günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiştir.