Askerliğimi yaptığım yer bana hep huzur vermiştir.. Fırat nehrinin Suriye’ye aktığı sınır noktasındaki antik kentte 1914-1916 yıllarında İngilizler 1935-1936 yıllarında Almanlar tarafından kazı çalışması yapılmıştır..
Almanlardan sonra alana mayın döşenmiş ve 2010lu yıllarda ülkemiz tarafından yeniden kazı çalışmaları başlamıştır...

Tarihini ve geçmişini bilmeyen nesiller, geleceğini tayin edemez...
Emeği geçenlere tebrik ve teşekkürler.

Çok bakımsız bir tesis.

3 farklı döneme ait bir mekan. Daha yeni turizme açıldı, bu sebeple mekanda turistler için ihtiyaç olacak kafe vb. Yerlere gerek var. Yazın ortasında tavsiye etmem. Sonbahar ya da ilkbahar mevsimi daha uygun gezmek için.

Cerablus sınırına yakın bölgedeki üzerinde çalışmaların hala devam ettiği, antik bulguların dikkatinizi çekeceği antik kent fırsatınız olursa gezmenizi öneririm

Yol yok. Tabela yok. Askeri operasyon dolayısıyla içeri almıyorlar. Berbat bir yolculuk sonrasında ancak rezil ve yorgun olarak eve dönersiniz.
ESKI TARIHLI YORUMDUR. KOŞULLAR DEĞIŞMIŞ OLABILIR.

Şansa Türkiye tarafına denk gelmiş büyük bir Antik kent. Daha tam kazılmamış/açılmamış. Gezmek için 1saat yol yürümeniz gerekliymiş.

Nisan ayının ilk haftasında gitmiştim. Kapalı. Alanın hemen dibi askeri bölge.

Tam olarak bitmemiş biz sıcak bir güne denk baya yandık yol yürüyorsunuz değer mi gitmeye malesef suanlik değmez ama bitince düşünceler değişebilir

(PAZARTESİ KAPALI OLMASI SAÇMALIK!) Karkamış MÖ 15. ve 14. yüzyıllarda Mitanni (Hurri) egemenliği altındayken, I. Suppiluliuma zamanında vasal bir krallık olarak Hitit hâkimiyetine giren bir kent. 1800’lü yıllarda Halep’teki İngiliz Konsolosu P. Henderson, kazılarda çıkarılanları British Museum’a gönderiyor yani çalıyor. 1911-14 ve 1920’de kazılar yapılıyor ve bu defa çıkarılanlar Louvre Museum’a gönderiliyor. Tarihimiz o kadar derin ve sonsuz ki, henüz 100-200 yıl tarihi olanlar bizim tarihimizi çalmakla bitirememişler. Bir milletin tarihini yok etmek, o milleti yok etmektir.

Fiziksel olarak görmesem de, Gertrude Bell'in Hayatını anlatan Çöl Kraliçesi isimli kitapta adına rastlayınca ilginç geldi, paylaşmak istedim. Kitapta (yazarın ziyareti 1909 yılı olsa gerek) Hitit dönemine ait taş yazıtlardan ve Fırat nehrinden söz ediyor.

Gördüğüm bir yer değil ama Gertrude Bell'in anılarını okurken haritadan inceledim. İngiltere'nin iki meşhur karıştırıcısının karşılaştıkları yermiş. T.E. Lawrence ile G. Bell ilk kez burada tanışmışlar.