Diyarbakır sur içi gezimizde uğradığımız, 3-4 saat zaman geçirdiğimiz camidir. Tarihi çok eskiye dayanıyor. Geçmişte kullanılan güneş saatini görebilir, çalışma mekanizmasını anlayabilirsiniz. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın.

Bilgi:
Zinciriye Medresesi kesin olmamakla birlikte yaygın görüşe göre 1236 yılında Eyyûbî hükümdarı Melik Salih Necmeddin döneminde yapılmıştır. Bazı kaynaklarda ise 1198 yılında Artuklular döneminde Kutbuddin Muzaffer II. Sökmen[2] tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Diyarbakır Ulu Camii'nin batı kısmında yer alan medrese, Sincariye Medresesi olarak da bilinmektedir. Medresenin güneybatısındaki kitabeye göre medresenin mimarı Ebu Dirhem'dir. I. Dünya Savaşı'ına kadar medrese olarak kullanılmış olup daha sonra müzeye çevrilmiş, günümüzde Kuran kursu olarak kullanılmaktadır.

Kesme bazalt taştan tek katlı olarak yapılan medresenin dışa açılan kapısı kuzey kısımda yer almaktadır. İki eyvanı olan medrese giriş eyvanı çapraz tonozla örülmüştür. Avlunun üstü açık ve etrafı kemerli revaklarla çevrilidir, ortasında fıskiyeli bir havuz yer almaktadır. Avlunun etrafında birbirinden farklı odalar yer almaktadır.

Zinciriye (Sincariye) Medresesi
Medresenin 1198 yılında Eyyubi Hükümdarı Melik Salih Necmeddin döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Medresenin güneybatı duvarındaki kitabeye göre, mimarı İsa Ebu Dirhem’dir. Evliya Çelebi bu medreseden “Alimler arasında paye sahibidir.” diye bahseder.
Zinciriye Medresesi’nin planı, bölgedeki medreselerin tipik bir örneğidir. Mizgefta Mezin ile arasında kemerli bağlantılar bulunmaktadır. Açık medreseler grubu içerisinde, tek katlı veya iki eyvanlı örneklerdendir. Mesudiye Medresesi gibi Mizgefta Mezin Külliyesi’ni tamamlayan bir yapıdır.
Zinciriye Medresesi 1934 yılında onarılmış, 1985 yılına kadar Diyarbakır Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde, Merkez Sur İlçe Müftülüğü’ne bağlı Yatılı Kız Hafız Kuran Kursu olarak kullanılmaktadır.

Ulucaminin hemen arkasında, arka kapıdan çıkınca solda kalıyor. Ptesi günleri kadınlar girebiliyor, diğer günler erkekler.

Temiz,düzenli

800 yıldan eski tarihiyle dimdik ayakta bir yapı. Şuan hayrat vakfına tahsis edilmiş ama girmekte tereddüt etmeyin, size çay, su ikram ederler (en azından bize ettiler). Keyifli huzurlu bir yer, küçük medrese hücrecikleri hala aynı fonksiyonu yerine getiriyor, Kuran öğretimi yapılıyor.

Çok güzeldi, oda oda ayırıp ziyarete açmışlar. İçeride görevliler çay ikram ediyordu. Hüsnü hat odasında kamış kalem ile hat yazısı yazmanıza müsaade ediyorlar. Ulu camii yanında görülmesi gerekiyor.

Atmosferi ve cekılen fotoğrafların cok güzel çıktığı bir yer muhakkak gıdınız

Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde ve Ulu Cami’nin güney-batısındadır; kareye yakın dikdörtgen planlı, açık avlulu, iki eyvanlı ve tek katlı bir medresedir.
Medresenin kuzey cephesinde, beden duvarlarından dışa taşan sivri kemerli taçkapısı ve batı köşesinde de bir çeşme bulunur. Sade görünümlü yapının diğer cephelerinde dikdörtgen formlu çok sayıda pencere ile doğu cephesinin kuzeyinde küçük bir kapı açıklığı ve yanında da dama çıkan bir merdiven kuruluşu yer alır.

Çok güzel bir mekan maşallah ,bir mekan şerefini orada bulunanlardan alırmış... Yeni Cumhuriyetin kuruluşundan sonra kapatılan ve yeni açılan bu Medreselerimiz eski verimli zamanlarında olduğu gibi kadim bilgiler ve dahii yeni usullerle , şehrin ve insanların maddi manevî kalkınmasına, kültürel anlamda Çok manalar kazandırılmasına ,ilim ve bilimin ışığında, Kur'an'ın nuruyla maddi manevi zenginliğine hizmet etmeye ,bu asırda şehirlerimizi ve insanımızı kuşatan terörden daha zararlı olan ahlak erozyonuna ve menfi ırkçılığa karşı İslam milletine ve İslam'ın birliğine hizmet edecek , bir siper , birer kale hükmünde olan Medreselerimizin yüksek ahlak ve maneviyat,ilim ve irfan silahlarıyla kuşanmış değerli gençler yetiştirmesi ümidiyle

Manzarası malum cok güzel ama sıcakta asla gidilmez, biz hafta içi gitmemize ragmen biraz kalabalıktı sanırım en iyi sabah erken saatte gitmek. Giriş 50 TL gibi bir ücret alıyorlar

Müthiş bir manevîyata sahip bir medrese istediğiniz saatte gidip okuma yapabiliyorsunuz, ücretsiz çayları var her zaman, görevliler kibar insanlar. Salı günleri bayanlara tahsis bir gün, tarihi çok eski gidip görülmesi gereken bir yer.

Mardin’in Mezopotamya ovası manzaralı medresesi. İçerisi boş olduğu için görülmeye değer tek yeri ortasındaki havuz. Anlamıda çok derin doğum ve ölüm mahşer topraktan geliş toprağa gidişi sembolize ediyor. 1385 yılında sultan İsa tarafından yaptırılıyor ve sultan İsa öğrencilerine bu havuzda astronomi dersleri veriyor. Giriş ücreti 5₺ müze kart geçmiyordu. En tepeye tırmanmanızı öneririm manzara şahane. Havuzda şekilli pozlar verdiriyorlar 😄 Mardin’e gezmeye geldiyseniz görmeden gitmeyin derim.