Hikayesi itibariyle güzel bir anısı olan, deniz kenarında, yeşillikler içinde, sevimli, tarihi bir mekan. Hemen yanıbaşında bir kafe bulunuyor. Buradan bilet alınarak 20 dakika aralıklarla düzenlenen turlarla köşkün içi gezilebiliyor. Yalova'ya gelindiğinde gezilmesi, görülmesi gereken ve çok güzel fotoğrafların çekilebileceği bir yer. Merkezden yürüyerek gelmek isterken ücretsiz, golf arabası tarzında, elektrikli bir servis aracına denk geldik. Deniz kenarından, yürüme ve bisiklet yolu üzerinden kısa sürede bizi yürüyen köşke götürdü. Dönüşte de bu hizmeti kullandık. Güzel bir hizmet ancak yürüme ve bisiklet yolu üzerinden hareket eden bu aracın hızının sınırlandırılması gerekir. Özellikle dikkat ettik ve 40km/s hızların üzerine çıktığını gördük. Yanlarında bulunan fermuarlı tentelerin açık bir şekilde giderken savrularak yanından geçtiği yaya ve bisikletlileri tehlikeye atması da cabası. Bunun yanında yolcuların (çocuklar, yaşlılar vs.) oturma düzeninde de düşme riski mevcut. Dediğim gibi güzel bir hizmet ancak ivedilikle bazı tedbirleri alınması gerekiyor.

Görülmesi gereken, maneviyatı yüksek yerlerden bir tanesi.
Konum olarak haritalara yazdığımızda Yalova'nın merkezindeki İDO iskelesine yönlendiriyor, burada aracınızı park edemeyecek siniz eğer yaya değilseniz boşuna bu haritayı kullanmayın, gitmeyin, bunun yerine Yalova Adliyesi yazın otopark var oraya bırakabiliyor sunuz aracınızı. Güzel bir yürüyüş yaparak manzaranın da keyfini çıkarmış olursunuz.

Köşk çok güzel tarih kokuyor. Harika bir ortam hava tertemiz ama giriş kısmı feribotun olduğu yer. Oraya arabanızı koyuyorsunuz bekliyorsunuz elektrikli golf arabasına benzer araçlar buçuktan buçuğa gelip sizi ücretiz köşke götürüyor. Köşkü gezmenin bedeli 20 TL ve nakit istiyorlar. Buda ilginç dolaşmak yaklaşık 15 dk sürüyor ve belli saatlerde gezebiliyorsunuz. İskelenin tahtaları gitmiş ve öylece bekliyor

Tarihi ve dönemin şartlarına göre mühendislik harikası bir olayın yaşandığı mekan
Yalova'da kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri
navigasyona güvenerek gelmeyin
İdo girişinde inip 20 dk yürüyerek gidebildim

Atatürk adına Yalova’da yaptırılan üç köşkten biridir Yürüyen Köşk. Atatürk Yalova’yı çok sever, burayı çocukluğunun geçtiği ve hasret çektiği Selanik’e benzetir. O nedenle fırsat buldukça Yalova’yı ziyaret ediyor.
1929 yılı Ağustos ayı, Atatürk Ertuğrul yatıyla Yalova’ya gelmektedir. Kıyıdaki çınar ağacını görür ve çok beğenir. Yatı durdurup kıyıya çıkar bir süre çınarın altında dinlenir. Buraya bir köşk yaptırmayı düşünür.
1930 yılı, köşk tamamlanır, Atatürk zaman zaman burada dinlenir.Bir zaman sonra köşkün yanındaki çınarın bir dalının binaya zarar vermeye başladığı görülür ve çalışanlar dalı kesmek için Atatürk’ten izin ister. ATA’nın cevabı “hayır çınar kesilmeyecek köşk kaydırılacak olur”. Raylar döşenir ve köşk 4.80 metre kaydırılır. Adı yürüyen köşk olur. Hikayesi bu.
📌Köşk 22 günde inşa edilir
📌Planını Atatürk çizer
📌Bütün inşaat masrafını Ata karşılar
📌Biraz Selanik’teki Atatürk evine benzer
📌Köşkte mutfak ve yatak odası yoktur çünkü dinlenme ve toplantı amaçlı yapılmıştır
📌Yemekler yakınında bulunan müştemilatta yapılıp getirilir
📌Deniz tarafındaki toplantı salonunun camları ses geçirmez özelliktedir
Yürüyen Köşk bahçesindeki kafeteryadan alınan fişle (20 tl) saat 17 ye kadar rehber eşliğinde gezilebilir
Bulunduğu yere araç girişi yok en yakın ücretsiz otopark Yalova adliyesinin yanındaki arazi. Buradan yürüyerek beş dakikada ulaşılıyor

Atatürk’ün doğaya verdiği önemin yaşayan tanığı anıtsal bir köşk ve yaklaşık 400 yaşında olduğu tahmin edilen devasa bir çınar… Gidin, görün, rehberlik hizmeti ile Mustafa Kemal Atatürk’e olan hayranlığınız biraz daha artsın. Annesinin elleriyle hazırladığı yorganını görüp duygulanin…Mekanları cennet olsun🙏🏻
Yanındaki kafede içecek ve kahvaltı seçeneklerinden de yararlanabilirsiniz.

Atatürk burayı Selanik'e benzettiği için sıla özleminde kendisi için ayrı bir yeri vardır.

Lozan sonrası süreç, laiklik uygulamaları ve kadın hakları gibi konularla ilgili fikirlerini şekillendirdiği, bazı ilkeleri burada yazıya döktüğü aktarılır.

Özellikle kadınların toplumsal hayattaki yeri konusunda “kadın inkılabı” üzerine konuşmalar yaptığı bilinmektedir.

Köşkte, bazı aydınlarla (örneğin Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi isimlerle) yaptığı sohbetlerde eğitim sistemi ve Türk basını üzerine fikir alışverişleri olmuştur.

Halkın eğitim seviyesi ve modernleşme süreci üzerine alınacak adımlar burada olgunlaşmıştır.

Ağacı kestirmeyip binayı kaydırması, bir çevre politikası bilincinin işareti olarak kabul edilir.

Köşkün toplantı odası devletle ilgili gizli, önemli ve diplomatik görüşmelerin yapıldığı yer olması ve camlarının ses geçirmez olması da ayrı bir detaydır.

Yalova'ya gidildiğinde mutlaka uğranması gereken bir mekan. İlerisinde Sahil var denizi izleyerek sevdiklerinizle vakit geçirebilirsiniz. Ancak Google haritalarda araba ile gidildiğinde yolu yanlış gösteriyor. Bilginiz olsun.

Bir adam.Sene 1929.Mevsim yaz istanbuldan Bursaya geçerken serin bir gölge aramış. Bir çınar agaci cikmis karsisina bütün heybetiyle sevmis cinari davetine uymuş , dinlenmis gölgesinde  adam.Sonra buraya bir köşk yaptirmis.Aradan 1 sene geçmiş. Tam dört mevsim. Ağaç büyüyor tabi ve bir gün dallari köşke değmeye zarar vermeye başliyor (Köşkün alti betonerme üst kisim ahşap) adama şöyle bir öneri sunar çalışanı dallarini keseyim. Adam hayir demis. Köşkü yürüteceksiniz. Tabi çalışanı sasirmis nasil olur boyle birsey efendim. Istanbuldan raylar tasinmis muhendisler mimarlar falan  gelmis .Köşk kaldırılıp altina ray sistem döşenmiş ve 4 metre 80 cm doğusuna cekmisler. Ve bu neden ile bu köşk bugün yürüyen köşk ismi ile anilmaktadir. Hikayedeki bahsettiğim güzel adam Mustafa Kemal Paşadir.Bu çınar ağacı suan da 400 yaşında ve Yalovada bulunmakta. Ayrica burada tdk ve türk tarih kurumu kurulmuş Türkçe ezan kararı da bizzat burada alınmış.

Yalova’nın en anlamlı tarihi noktalarından biri olan Yürüyen Köşk, 1930 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla inşa edilmiş. Yanında büyüyen ulu çınarın bir dalı köşke zarar vermeye başlayınca, ağacı kesmek yerine köşkün raylar üzerinde kaydırılması sağlanmış. İşte bu saygı dolu davranış, köşke “Yürüyen Köşk” adını kazandırmış ve Atatürk’ün doğaya verdiği değerin simgesi olmuş.

Köşk, Nisan-Ekim ayları arasında her gün ziyarete açık. Kasım-Mart döneminde ise genellikle hafta sonları açık, hafta içi kapalı olabiliyor. Giriş ücreti oldukça uygun ve zaman zaman ücretsiz kültürel etkinlikler düzenleniyor.

Araçla doğrudan köşkün önüne giriş bulunmuyor. Arabanızı Yalova Adliyesi’nin yanındaki otopark alanına bırakabilir, ardından kısa bir sahil yürüyüşüyle köşke ulaşabilirsiniz. Yol boyunca deniz kenarında keyifli bir atmosfer eşlik ediyor.

Çevresi yemyeşil parklarla, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla çevrili. Tarihi bir değer taşımasının yanı sıra doğayla iç içe, huzurlu bir mola noktası. Atatürk’ün vizyonunu hissetmek isteyen herkesin mutlaka uğraması gereken özel bir yer.

Nisan ayı başında hafta sonu uğradık bence yürüyüş yoku ve iç düzenlemeler çok hoş. Ailecek 1-2 saat zaman geçirebileceğiniz bir yer. Doğası, havası ve tarihi yer olaması ile dikkat çeken bir yer.

Seni kıyısı olduğu için serin havalarda denizden soğuk edebiliyor.

Bileti kafeteryadan uygun fiyata alabilirsiniz. (Kişi başı 13,00 TL)