Çiftlik Garden
Kır pidesi yiyelim diye gidip, Bodrum’un en iyi deniz levreğini keşfettik.
Müthiş bir ekiple tanıştık burada; güleryüzlü, misafirperver ve işine saygılı bir aile işletmesi burası. Yaptıkları işi ne kadar severek yaptıkları gözlerinden okunuyor zaten.
Püfür püfür bir bahçede asma yapraklarının altında yemek yiyorsunuz. Bahçenin ortasında bir fıskıye ve şırıl şırıl su sesleri. Etrafda birkaç sevimli kedi 🐾
Çocukların rahat rahat oynaması için geniş bir alanları var.
Hemen yanında aracınızı rahat rahat park edebileceğiniz bir park yeri mevcut.
Tuvaletleri tertemiz.
İlk ziyaretimiz bir öğlendi: “aman Allah’ım, ne kadar lezzetli” dedirten, bizzat mekan sahibinin annesinin elinden çıkan çıtır çıtır pidelerini ve kiremitte pişmiş ev köftelerini yerken, kimse bize “balık da yiyin” diye baskı yapmadı. Biz keşfettik burada balık “da” olduğunu ve akşam tekrardan geldik..
Bundan sonraki tatilimiz, mezeye boğulmadan, bol bol balık yiyerek geçti burada — kocaman 1,5 - 2kg’luk, kurumadan pişirilmiş, dışı çıtır çıtır, içi sulu sulu deniz levrekleri.
İsterseniz, hepsi birbirinden lezzetli mezeler de var: Az ama öz. Enginar kalbi muhakkak denenmeli.
Ve, yine belki de bölgenin en lezzetli patates kızartmasının burada olduğunu söylemiş miydim?
Halka halka kesilmiş, ev yapımı patates kızartması. Her daim taze yağda kızartılmış, yanmadan, altın sarısı renkde..
Karides yok. Kalamarı “donmuş” kalamardan yaptığını söylüyor öncesinde.
Burası bir balıkçı değil kesinlikle; öyle bir iddiaları da yok zaten: Lezzetli yemeklerinin yanısıra enfes balık da pişiren bir restoran.
İsteyen rakı / bira / şarap, içki servisi var. Aradığınız rakıyı bulamazsanız, sevgili Mami, 5 dakika içerisinde temin edebiliyor.
Seneler olmuştu bu lezzetleri bu fiyata yemeyeli.
Fiyat performansı o kadar iyi ki, duyan arkadaşlarımız, balık için “yok canım, çiftliktir o çiftlik” diyecek kadar da ukalalaştılar; gelip kendileri yiyene kadar.
Evet arkadaşlar, “birkaç iyi esnaf, hala var Bodrum’da
Nazar değmesin 🧿