SÜMEYYE ve SENA ÖĞRETMENİ’ME…
Başlangıçta her şey o kadar zordu ki… Doktorun söyledikleri beni büyük bir korku ve panik haline sokmuştu. Ne yapacağımı ya da kime güvenebileceğimi bilmiyordum. Durumumuzu kabullenme çabam, kendim için ve çocuğum için en doğrusunu yapma çabam beni çok çaresiz hissettirdi. Öyle ki çocuğumun dünyasına ulaşmam, onun ne hissettiğini, neye ihtiyaç duyduğunu anlamam çok önemliydi ve ne yaparsam yapayım yeterli olmadığını düşünüyordum.
Tam da bu noktada siz, Bulut’un deyimiyle “Sümeyye öğretmenim ve Sena öğretmenim ” hayatımıza girdiniz. Sadece oğluma değil bana ve anneliğime de dokundunuz. İçim de büyüttüğüm tüm kaygı ve endişeleri sizinle törpüledim. Sayenizde anladım ki bazı insanlar sadece mesleklerini yapmaz; kalpleriyle, sevgileriyle, sabırlarıyla dokunurlar insanlara. Siz, sadece bir öğretmen değil, bize umut olan bir yol gösterici oldunuz.
Süreç uzun ve yorucu tabi ki, bu yolda çakıl taşları da var koca kayalarda. Biz güçlü bir ekip olduk sizinle ve çok şükür bu yoldaki tüm engelleri aşmayı başardık. Çocuğumla kurduğunuz bağ, onu anlamaya çalışırken gösterdiğiniz ince yaklaşım, her gün yeniden ve yeniden sabırla, sevgiyle attığınız adımlar bizim için tarifsiz bir değer taşıyor. En ufak bir gelişmeyi bile bizimle coşkuyla karşıladınız. Sadece derslerde değil kalan zamanlarda da rehberimiz oldunuz.
Biz bu yolculuğu sizinle yürüdüğümüz için çok şanslıyız. İyi ki varsınız. İyi ki yollarımız kesişti. Sayenizde karanlıkta kaybolduğumuzu sandığımız bu yolda artık ışık var, umut var, mutluluk var. Ne oğlum ne de bizler sizi ve özverinizi asla unutmayacağız.
Dilerim bu yolu yürüyen her aile, her çocuk sizin gibi bir yol arkadaşıyla karşılaşır….