Doğa yürüyüşü yapmak isteyene tavsiye ederim tarihi eser olarak da çok numarası yok

Termesos Antik kenti
Antalya merkeze yaklaşık 25 km uzaklıkta Gğllük dağları eteklerinde bir vadiye kurulu yer. İçerisinde MÖ 71 yıllarında Roma döneminden kalma çok sayıda yapı ve mezar kalıntıları bulunmaktadır. Milli parka girdikten sonra piknik yapılabilecek ormanlık bir alan ve yaklaşık 8 km araçla tırmanmadan sonra antik kent başlangıcına varabilirsiniz. Eşsiz doğası ve manzarası ile bir patika yoldan 1,5-2 km yürüdükten sonra hamam, tiyatro ve panoramik manzarasının bulunduğu en zirvesine ulaşmış oluyorsunuz. Görenleri hayrete düşüren uçurumun kenarına yapılmış tiyatrosu bana göre en güzel yeri.

Muazzam bir antik kent. Muhtemelen çok zor bir inşa süreci yaşamıştır. Rakım olarak biraz yukarıda.

Hayatımda gördüğüm en iyi antik kentten biriydi likyalıların yapmış olduğu yapılara yine hayran kaldım araştırma yapmak isteyenler likyalılar hakkında geniş çaplı araştırma yapması gerek

Ülkemizde çok güzel antik kalıntılar ve kentler var. Benim için Sidenin yeri farklıdır ora hep birinci ancak Termessos bir anda ikinciliğe yerleşti. O kadar güzel o kadar etkileyici ki anlatamam. Yürüyüş ve efor olarak burdan daha çok hiç bir antik kent bu kadar yormadı beni.
Önemli!!!
Bölgede kafe, market vs yok, kesinlikle su almadan gelmeyin, sırtınıza küçük bir sırt çantası ve içine su ayrıca enerji verecek birşeyler koyun.
Sağlam güzel bir ayakkabı giyin mutlaka.
Tiyatroya çıkana kadar sakın pes etmeyin, o eşsiz manzarayı kaçırmayın. Yol boyunca onlarca insanla karşılaştım ama tiyatroya kimse çıkmamıştı herkes yarı yoldan geri dönüyor. Temkinli yürüyün, taşlar kayıyor ona göre bir ayakkabı ve pantolon giyin. Öyle sahilde ki antik kentler gibi şort terlik gidilecek bir yer değil. Askerliğim aklıma geldi diyebilirim yol boyunca nefessiz kaldıkça.
Ayrıca kentin girişinden itibaren tabela ve yönerge eksikliği var birkaç kez kayboldum diye panik yaptım etrafta kimseler de yok alan çok dik ve geniş olduğu için insan sesi dahi duymuyorsunuz.

Girişler müze kartla veya ücretli. Araçla en alt tarafa kadar ilerliyorsunuz. Ancak yukarya kadar yaklaşık 1-2 saat aralığında tırmanış parkuru var. Yorucu ve zorlu. Ancak yukarda gordugunuz tiyatro için değer. Öyle bir yere kurulmuş ki günümüzde bile bu yapıların buralara kurulması çok zor. Manzara ve havası mükemmel. Kesinlikle görülmeli.

Müze kart geçerli, müze kartı olmayanlar için girişte 2025 Haziran ayı için 100 TL karşılığında alınabilir. İçerde market / büfe olmadığı için mutlaka su vb. içeceklerinizi yanınızda bulundurmanızı öneririm. Yönlendirme levhaları çok etkin değil maalesef. Doğa ve kalıntılar harika, insanı yüzlerce yıl ötesine götürüp büyülüyor. Bu üçüncü ziyaretim, çocuklarla biraz güç oluyor. Antalya ziyaretlerinizde mutlaka görülmesi, ziyaret edilmesi gereken yerlerden bir tanesi.

Nefes darlığı,astım,kalp yetmezliği vb saglik sorunu olanlar için tavsiye etmem. Zira arac ile gidilecek son noktadan sonra esas görülmesi gereken tiyatro ve diğer alanlar dağın en üst zirve noktasında. Ve anxak iki kisinin yanyana yuruyebilecegi patika yoldan devamli basyukari çıkılıyor. Zirveye yakın tarihi tas, duvar vb kalıntıların olduğu bazı noktalardan çok dikkatli geçmek gerekiyor. Ayak burkmak, ayak kayması, düşmek gibi riskler olan birkaç geçiş noktası var. Ama bunların haricinde zirve de öyle bir tarihi bir tiyatro alani varki görülmeye değer. İnsanlar yıllar önce bu kadar yüksek bir noktaya böyle bir eseri nasıl yapmışlar diye düşünmeden edemiyorsunuz. Hayranlık uyandırıcı.

Milli Parkın içinde. Gişeden itibaren arabayla 9 km bir tırmanış var. Park yeri geniş, oradan itibaren de dik bir patikadan yürünüyor, devamında da bolca yürümeyi göze almalı. Hiç kazı çalışması yok gibi. Yön tabelaları var fakat bilgilendirici yok. Öncesinden bilgi edinilse daha iyi.

Çok sıcaklarda gitmek çok yorucu olabilir Mayıs ayında gezmesi harika bir yer ormanın içinden doğa yürüyüşü yaparak kente cikiyorsunuz müze kart uygulamasi ile giriş yapiliyor piknik alanı mevcut harika manzarası var yanınıza küçük bir çantada atıştırmalık ve su alın

Antalya'ya geldiyseniz muhakkak uğramanızı tavsiye ederim. Doğası, tarihi yapısı, antik tiyatrosu ve manzarası ile muhteşem bir yer. Antik tiyatroya vardığınızda yorgunluğunuzu atmak için bir soluklanayım diye otururken, tarihte burada yapılan tiyatrolar, insanların yaşamı, eğlenceleri ve zorlukları ile hayal dünyanızda canlanıyor!
Yanınızda bolca su ve atıştırmalık olsun. En az 3-4 saatinizi ayırmanızı tavsiye ederim.

Müzekartla girdik .. temiz ve güzel bir ören yeri...tavsiye ederim dik ama rahat bir yürüyüş sonrası tiyatroya ulaşıyorsunuz. Araç park yerinde WC temiz ve daha öncesinde de piknik yerleri var..

Antik kent gerçekten çok Güzel, tiyatrosu ve kaya mezarları mutlaka görülmeli. Giriş müze kartla ücretsiz, ögretmen ve öğrenciye de ücretsiz.

Harika bir doğası var. Hafif trekking sevenler için biçilmiş kaftan. Vaktiniz varsa mutlaka gelin.

Uyarılar:

9 km boyunca bariyersiz ve aynasız virajlı bir yol çıkarak antik kente varılıyor. Asfalt iyi durumda sayılır fakat sürüşüne güvenmediğiniz bir araç ile asla gelmeyin. Acemi şoför rotası değil. Frenleriniz sağlam olmalı.

Eksiler:
1- Çöp kutusu sayısının arttırılması gerek. Antik kent nispeten temiz ama yine de yer yer çöp görüyorsunuz.
2- Yol boyunca bariyer yok, ayna yok. Tehlikeli.
3- Bilgilendirme yazısı yok denecek kadar az. Tabelanın birisi "Bilmemne Stoası" şeklinde. Stoa nedir biliyor mu acaba ziyaretçi? Gymnasium nedir mesela? Bilgi olmayınca boş boş bakılıyor.
4- İnternet çekmiyor, telefon zar zor çekiyor.
5- Müze kafe yok, ihtiyaçlarınızı yolda karşılamanız gerek. Fakat tuvalet bulunuyor.

Doğa, yürüyüş tarihi gezi vb sevenler için muhteşem bir yer. Ama tüm samimiyetimle yazıyorum değer mi düşünmek lazım. 3 günlük yorucu gezimizin dönüş rotasında bulunuyordu bizde girdik. Aşağıda girişte aaa ne güzel yakınmış dedik ama orası piknik alanı gibi bir yermiş neyse 9 km var dedi kapıdaki görevli. Tamam dedik bastık ama inanın çok deli yokuşlu ve virajlı bir yol, her an karşıdan birisi gelebilir diye tetikte gitmek lazım aracı biraz zorluyor açıkçası. Neyse vardık düz bir alan otopark karşıladı zirvede. Bir kaç dakika yol yorgunluğu geçtikten sonra hadi bakalım deyip başladık çıkmaya, aman Allahım o da ne arabayla çıktığımız tırmanışın aynısı ama bu sefer yayan ve kayan bir yol patika. Çocuklar varsa yolda mızmızlanmaya başlıyorlar zaten. Neyse çıktık ettik birkaç yer gördük, hiç yönlendirme falan yok parsel sorgu uygulaması ile uzaydan bakarak göz kararı gidiyoruz. Neyse tamam bizden bu kadar dedik, tiyatroyu görmeden gitmeyin dedi bazıları, ulen Hadi geldik madem onu da görelim dedik son Bi gayret. Varya çok pişman oldum 125 kilo adamım 185 cm boyunda 50 yaşında dizler falan gitti yani. O kadar yol geldik arabayla deyip gezdim inanın. Çokta birşey yok.

Termessos Antik Kenti, Antalya'nın Güllük Dağı Milli Parkı içinde, 1000 metreyi aşan rakımıyla gökyüzüne kurulmuş bir kartal yuvası gibidir. Doğal savunması sayesinde Büyük İskender'in bile fethedemediği bu şehir, tiyatrosundan mezarlarına kadar büyüleyici bir sessizliğe sahip. Ormanın içinde yürürken antik taşların arasından tarih fısıldıyor adeta. Doğa ve tarihin iç içe geçtiği bu alan, keşfetmeyi sevenler için eşsiz bir duraktır.

Doğası ve tarihi zenginliği ile büyüleneceğiniz bir yer. Otoparka gelince sol tarafta mezar anıtlarını mutlaka görün. Sonrası zorlu bir patika ile Güllük dağının zirvesine varıyorsunuz. Patikada banklarda dinlenme şansınız var mola için. Zirvede tarihle başbaşasınız. Tahrip olmuş bir bölümle zamana direnmiş yapıtlar sizi mutlu edecek mutlaka. Harika diyebilirim. Mutlaka gezip görün👍👍

Termessos Antik Kenti Antalya'nın yaklaşık 30 kilometre kuzeybatısında, Güllük Dağı Milli Parkı içinde, 1050 metre yükseklikte kurulu bir Pisidya kentidir. Hem tarihi önemi hem de doğal güzelliğiyle dikkat çeken bu antik şehir, Anadolu'nun en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir.
Termessos, Pisidya bölgesinin yerlisi olan Solym'ler tarafından kurulmuştur. Şehir, dağlık yapısı sayesinde tarih boyunca birçok saldırıya karşı kendini koruyabilmiştir.
İskender'in Kuşatması (M.Ö. 333): Büyük İskender, Asya Seferi sırasında Termessos'u kuşatmak istemiştir. Ancak şehrin sarp dağlar arasındaki stratejik konumu nedeniyle burayı ele geçirememiştir. İskender, Termessos'u "fethedilemeyen şehir" olarak bırakmak zorunda kalmıştır. Bu olay, Termessos'un tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir ve kentin özgürlüğünü uzun süre korumasını sağlamıştır.
Romalılar Dönemi: Termessos, Roma İmparatorluğu döneminde de yarı bağımsız bir şehir olarak varlığını sürdürmüştür. Roma ile dostane ilişkiler kurmuş, kendi iç işlerinde bağımsız kalmıştır. Bu da kentin uzun süre güçlü kalmasını sağlamıştır.
Öne Çıkan Kalıntılar
Tiyatro: Geniş oturma kapasitesi ve muazzam manzarası ile en dikkat çekici yapılardan biridir.
Agora (Çarşı Alanı): Şehrin sosyal ve ekonomik hayatının merkeziydi.
Heroon (Kahraman Anıt Mezarı): Termessos’un önemli kişilerine ait anıt mezarlar.
Mezarlar: Kayalara oyulmuş mezarlar, Pisidya kültürünü yansıtır.
Surları: Şehri çevreleyen surlar hâlâ ayaktadır.
Termessos, Güllük Dağı (Solymos Dağı) Milli Parkı içerisinde yer alır. Şehrin konumu oldukça etkileyicidir:
Yüksek Rakım: 1050 metre yükseklikte kurulu olduğu için eşsiz bir dağ manzarasına sahiptir.
Zengin Bitki Örtüsü: Milli park, çam, sedir, ardıç gibi ağaçlarla kaplıdır ve birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapar.
Yaban Hayatı: Bölge; kartallar, dağ keçileri ve çeşitli sürüngen türleriyle zengin bir ekosisteme sahiptir.
Termessos, diğer antik kentlere göre daha az ziyaret edildiği için çok daha sakindir. Turistik olarak fazla kalabalık olmayan bir yer olduğu için:
Sessizlik ve Huzur: Şehrin kalıntıları arasında yürürken sadece rüzgarın ve kuşların sesi duyulur.
Doğayla İç İçe: Tarihi kalıntılar ve doğa birbirine geçmiş durumdadır. Tiyatrosu, agora ve mezarlıklar orman içinde sessizce varlıklarını sürdürür.
Zaman Yolculuğu Hissi: Şehirde dolaşmak adeta zamanda geriye gitmek gibidir. Kalabalık ve gürültüden uzak olması ziyaretçilerine mistik bir atmosfer sunar.
Termessos, hem tarihî bir kale gibi hem de doğal bir sığınak gibidir. Antik şehirleri ve doğayı seven herkesin mutlaka görmesi gereken, özgün ve etkileyici bir yerdir.

Girişteki noktadan bilet alıp biraz daha yukarıya doğru aracla çıkılıyor yolun bittiği yerde biraz kazı çalışması yapılmış buradan yukarıya doğru biraz yürüyüş yapılıyor ve su kuyuları tiyatro kralın kayaya oyularak yapılan anıtı ve eşşiz güzellikler içerisinde akıl almaz yapılara şahitlik ediyorsunuz.Etrafa bakıldığında her dağ zirvesinde bir yapıda görüyorsunuz uzaktan kesinlikle gezin görün.

İster turla ister bireysel gezilebilecek bir antik kent. Tabii lahitleri ve anlamlarını bilen biri ile gezmek çok daha verimli olabilir, müzekartla giriliyor ardından 9km daha yol devam ediyor sonra yürüyerek tırmanma başlıyor. Çok keyifli..

Antik kalıntılar arasında müthiş bir yürüyüş alanı. Arabayla termossas kısmına döndükten sonra ve müze kart ile girişten geçtikten sonra baya dolanbamçlı yollardan araç ile yukarıya çıkılıyor. Çıkıldıktan sonra ise baya bir yürüme alanı var. Yürüyüş yolunun zorluk seviyesi orta diyebiliriz, biraz dik ve taşlı, yürüme zorluğu çekenler için sıkıntılı olabilir ama gezmesi aşırı keyifli. Tiyatro kısmı en uç alanda bulunuyor, oraya gidene kadar da her şey çok güzel ve birçok kalıntı sergileniyor. Geniş bir alan olduğu için kapanışa yakın gitmemenizi tavsiye ederim. Biz 14:30 gibi gittik 17:00 civarında tamamladık.

Termessos Antik Kenti gerçekten hem tarihiyle hem doğasıyla büyüleyici bir yer. Yürüyüş yolu biraz dik ama her adımda karşınıza çıkan manzara, tarihi kalıntılar ve rengârenk çiçekler yorgunluğunuzu unutturuyor. Özellikle bahar aylarında etraf farklı farklı çiçeklerle dolu, doğa adeta sergi gibi. Tiyatro kısmı inanılmaz, oturup sadece sessizliği dinlemek bile insana iyi geliyor. Müze Kart geçiyor, gitmeden hazırlıklı olun. Böyle bir yeri gezmek insana hem geçmişi hem de doğanın gücünü hatırlatıyor. Kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri.

Özellikle çocuklar ile geliyorsanız güvenlikten sadece sizin sorumlu olduğunuzu unutmamalısınız. Uçurumdan bol birşey yok. Devrinde yaşamış olmak isteyeceğiniz bir şehir karşılayacak sizi. Antik mistik bir ortamda doğa yürüyüşü yapacaksız.

Mutlaka görülmesi gereken tarih ve doğanın iç içe olduğu bir ekosistem

Müze kartla girebilirsiniz. Ana girişten en geç 17:00 giriş yapabilirsiniz. Piknik alanını geçip, virajlı yokuşu tırmandıktan sonra otoparka ulaşıyorsunuz. Buradan da 10 dakikalık yürüyüşle antik yapılara ve güzel manzaralara ulaşıyorsunuz. Uygun ayakkabılar giyin. Çıkarken soldan gidin, inerken sağdan inin, iniş tarafında kaya mezarları var. Güzel bir yer mutlaka gidip görün gezin.

Mutlaka gidilmeli. Biz yağmurlu bir günde gittik; sis, güneş ve yağmur bir aradaydı… Her haliyle çok güzeldi.

Şehirden kaçıp oksijen depolamak için ideal bir nokta.. hem yorulup hem de mutlu olacağınız cinsten :) yağmurlu ve yoğun bulutlu bir gün de çok daha mistik oluyor..

Ben antik kent gezmeyi çok severim. Tarih beni her zaman etkilemiştir ama herhalde en az etkilendiğim antik kent burasıydı. Zirvede bulunan Tiyatronun uçurumun kenarındaki ihtişamı dışında çok da etkilendiğim bir kısmı yok çğnkü hiçbir kalıntının yanında bilgilendirme yazısı yok. Antik kent gezmenin amacı o taşları oyan, taşıyan insanların kim olduğunu, nadıl yaşadığını hangi savaşlardan geçtiğini neden yıkıldığını öğrenebilmek. Tarihi yerinde yaşamak. Bence çok büyük bir eksik bu yön.

Gişeden sonra 8 km araç ile gidiliyor sonra yayan devam, çok engebeli yolu var ama görülmeye değer. Yaşlı yada çocuk için bence uygun değil.

Taşlı topraklı dik bir patikadan zorlu ve yorucu bir yürüyüşle tepeye ulaşıyorsunuz. Ama tiyatroya ulaşınca bu yorgunluğa değdiğini göreceksiniz. Tiyatro dışında görmeğe değer ayakta kalan pek bir yapı yok. Ama dizleriniz sağlamsa çıkın ve görün derim. İnişi geldiğiniz yoldan değil diğer yamaçtan yaparsanız kaya mezarlarını da görebilirsiniz.

Arkadaşımla bir bahar günü keyifli bir trekking etkinliği ve tarihsel bir gezinti olsun diye ziyaret ettik. Antalya merkezden bir miktar uzak ve gidiş yolu çok virajlı da olsa gayet keyif aldık. Orman havası, yeni çiçeklenmiş bitkiler ve eşsiz dağ manzarası içimizi açtı. Tüm alanı yürüyerek gezmek için en az iki saat gerekli. Yer yer sessiz kalıp doğayı dinlemek ziyadesiyle huzur vericiydi. Hristiyanlık öncesi dönemde 500-600 metre rakımda sarnıçlar, su kuyuları, agoralar, antik tiyatrolar ve anıt mezarlar inşa etmiş bu ulu mekanı ziyaret etmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Girişte bize dostça tutumu ile pek nazik karşılayan Ahmet beye de teşekkürler…

Araçsız gelmeyi düşünenler düşünmesin 😊 yukarı çıkmak çok saatinizi alabilir ve tehlikeli.Çıktıktan sonra araçların park edildiği yerden antik kent girişi başlıyor. Burdan da yaklaşık 30dk yürüyerek patika çıktıktan sonra ( kondisyona bağlı ) tiyatronun olduğu ana bölümlere varıyorsunuz. Ayakkabı ve su önemli 😊 Yeterli derecede bilgilendirici levhalar,tarihini anlatan görseller bulunmuyor. Yönlendirme zayıf . Müzekart geçiyor.

Ana girişten sonra araçla 9 km gidiyorsunuz. Aracınızı park yerine bıraktıktan sonra yarım saatlik yokuş bir yürüme parkuru sizi bekliyor. Acele etmeden yavaş yavaş çıkmanızı tavsiye ederim. Antik kent çok taşlık ve dağınık. Tiyatrosu günümüze kadar kendini korumuş. Tarihi bilgi olarak çok fazla bir bilgi yok bu şehir hakkında. Oldukça genis bir alana yayılmış dağın tepesinde. Doğa yürüyüşünü seviyorsanız ve bunun yaninda tarihi bir şehir de göreyim diyorsanız tavsiye ederim. Yanınızda su bulundurun derim çünkü otopark ve antik kent içerisinde ihtiyacınızı karşılayacak bir yer yok.

Termessos Antik Kenti gerek doğası gereği manzara ve tarihi dokusuyla harikaydı.Dinlene dinlene tüm arazideki detayları görerek geçerseniz 1 saate andı tiyatroya varmış olursunuz. Ben wikiloc uygulamasıyla km ve saat ölçümü sağladığımda çıkış 1 saat sürmüştü. Manzaraya değer başka bir huzuru var.

Buraya çok fazla şey yazılabilir. Lakin söylenecek tek bir şey var. O da buranın kesinlikle ziyaret edilmesi gerektiği..
Şehre çıkan virajlı ve müthiş manzaralarla dolu yolu benim en çok sevdiğim kısımlardan biri. Gerisine söylenecek çok şey yok. Gidip görün 😄

arabayla gitmenizi tavsiye ederim bize yapılan bilgilendirmede saat 1700.den önce çıkmamız gerektiği söylendi mesai bitimi sebebiyle o yüzden erken saatlerde arabayla gelmek mantıklı olur.Giriş için müzekart gerekiyor girişte mesire alanı var fakat asıl antik kent dağlardan geçen 10-20 dk lık bi araba yolculuğuyla bizi karşılıyor .Arabanızı park ettikten sonra patikalardan antik kente çıkmaya başlıyorsunuz burda da 10-15dklık zirveye ulaşma süreci var.Patikalar güvenli fakat çıkarken yorulabilirsiniz.Antik kente ulaştığınızda tiyatrosu gerçekten çok enfes bir konuma yapılmış.Antik kenti tam anlamıyla gezmek ve acele etmemek adına kapıdan girildiği anda 3 saatlik bir gezi olucağını farkına varın buna göre su ve yemeğinizi getirin.Rota olarak 2 farklı çıkış-iniş var.Biri mezarlık tarafı iniş olarak orayı kullanmanızı tavsiye ederim.Tabelalar size yön bulma konusunda fazlasıyla yardımcı oluyor.

Çok güzel bir deneyimdi. Müze kart ile giriş yapılıyor. Arabayla 10 dakikalık bir dağ yolunu çıktıktan sonra arabalar için otopark alanına geliniyor. Ardından trekking tarzı bir yoldan antik kente girebiliyorsunuz. Öncelikle ayakkabınız trekking e uygun olmalı ve yanınıza yiyecek bir şeyler almanız da fayda var.

Muhteşem bir yer, bir kenara oturup eski günlerinde insanların etrafta dolaştığını ,tiyatronun o manzarasında oyun seyrettiğini hayal ediyorsun, iskenderin ele geciremedigi iki şehirden biri, ( diğeri silyon) depremler ile bu hale gelmiş.

Çok güzel mutlaka gidilmeli , 15-20 dk dağ yürüyüşü var , tiyatroya mutlaka gidilmeli.. (ilk başlar cok dik gibi ama diğer kısımları gayet iyi ( Su ve yiyecek unutmayın çokta alıp yük yapmayın)

Normal şartlarda yazın ziyaret ediliyor olabilir ama ben sonbaharda ziyaret ettim ve gerçekten çok etkileyici ve güzel bir yerdi. Gidilip görülmesi gereken bir yer. Yukarıya patikadan çıkıyorsunuz inerken başka bir patika yol var henüz çok keşfedilmemiş ama gerçekten güzel bir yol orası da. (fotoğraftaki kaya mezarları o yol üzerinde çelimiştir). Alkates adına anıt mezar yapılmış ben tur ile gittiğim için gidemedim ama gitmişken gidilmesini görülmesini öneririm.

Mutlaka gidip görmeniz gereken bir yer öncelikle. MüzeKart almanız gerekiyor girişte alabilirsiniz veya mobilden halledebilirsiniz. Araçla giriş kısmında trafik oluyor. Biz saat 14.00 gibi gittik 18.00 gibi çıktık sabahtan gidebilirsiniz biz gittiğimizde kalabalıktı ortama 3 saat kesin ayırın piknik alını geçtikten sonra giriş kısmını görüyorsunuz sonra yokuş çıkıyorsunuz biz 30 dk çıktık çok keyifli eğlenceli spor giyinmenizi tavsiye ederim yokuş ve taşlı bir yol sonunda antik kent ve muazzam manzara var şu yiyecek alın mutlaka yer yok tuvalette yok

2 saatlik ciddi cikis inisi goze alin. Tiyatro manzarasiyla herseye deger. Ama cidden tehlikeli cikis

Müze kartla giriş yapıyorsunuz ve giriş yaptıktan sonra sizi 9 km lik yol bekliyor yol üstünde bir kaç tarihi küçük alan mevcut 9 km sonunda antik şehre varıyorsunuz girişteki şehir planına bakarsanız çok daha rahat gezersiniz çünkü alan çok geniş ve harika bir doğası var

Torosların zirvesinde, bir zamanlar çok önemli bir yer olan antik kent.
Büyük İskender’e direnmiş, nadir şehirlerden birisi.
Eylül 2019’da ziyaret etmiştik.

Termessos büyük iskenderin alamadığı tek şehir. Anlatmaya gerek yok gidin görün derim. Piknik alanida var girişte. Rampası çok ve uzun bir patika yoluna sahip

Güllük Dağı milli parkında bulunan antik kent
Antalya Korkuteli yolundan yaklaşık 10 dk boyunca araç ile dağa çıkılıyor
Aracınızı ücretsiz otoparka park edip 15 dakikalık patika ve yokuş yolu yaya olarak çıkıyorsunuz
Yüksek olması nedeniyle Antalya merkeze göre daha soğuktur
Müze kartı ile girilebilir
Antik kentin en güzel yeri antik tiyatrosu görülmeye değer bir manzaraya sahip
Aşağıda ise Antalya Korkuteli yolu kenarında güzel bir mesire alanı var WC lavabo ve mescid bulunuyor
En son girişler saat 17 iken son çıkış saat 18de son buluyor.

Termessos Antik Kenti Pisidyalılar tarafından MÖ 5. yüzyılda kurulmuş olup, yerleşik halk Pisidyalılardı. Şehir, tarih boyunca güçlü bir savunma sistemi ve stratejik konumu sayesinde bağımsızlığını koruyabilmiştir. Büyük İskender MÖ 333’te şehri kuşatmış ancak fethedememiştir. Roma döneminde de Termessos özerkliğini sürdürerek önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. MS 5. yüzyılda, büyük bir depremle su kaynakları zarar görünce şehir terk edilmiştir.

Termessos’un yapıları, yerel taşlardan inşa edilmiş olup, arazinin doğal eğimine uyum sağlamıştır. Yapılar genellikle büyük ve sert kayalar oyularak yapılmış, şehir doğayla bütünleşik bir şekilde inşa edilmiştir.

1. Tiyatro: Dağın yamacına inşa edilen bu yapı, doğal bir amfitiyatroyu andırır. Yaklaşık 4.200 kişilik kapasiteye sahip tiyatro, sahne binası ve oturma alanlarıyla hala ayakta. Taş bloklar düzgün kesilerek, sahne ve izleyici bölümleri dikkatlice düzenlenmiştir.
2. Agora: Şehrin ticari merkezi olan Agora, açık bir meydan olarak taş zemin üzerine inşa edilmiştir. Etrafı dükkanlarla çevrili olup, sosyal ve ekonomik hayatın merkezidir.
3. Gymnasium ve Odeon: Spor ve kültürel etkinlikler için kullanılan bu yapılar, yerel taş bloklar kullanılarak dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Gymnasium’da eğitim ve spor yapılırken, Odeon daha küçük müzikli ve tiyatral etkinlikler için inşa edilmiştir.
4. Surlar ve Kuleler: Şehir, doğal savunma avantajını güçlendirmek için yüksek taş duvarlarla çevrilmiştir. Surlar yerel kayalardan büyük taş bloklarla yapılmış ve belirli aralıklarla kulelerle güçlendirilmiştir.
5. Mezarlar ve Lahitler (Nekropol): Nekropol alanı, oyulmuş kaya mezarları ve anıtsal lahitlerle doludur. Mezarlar, ölen kişilerin toplumsal statülerini yansıtacak şekilde büyük ve süslü yapılmıştır. Kabartmalar ve yazıtlar mezar taşlarına işlenmiştir.
6. Tapınaklar: Şehirdeki tapınaklar, Zeus Solymeus başta olmak üzere çeşitli tanrılara adanmıştır. Tapınaklar genellikle yüksek taş kaideler üzerine oturtulmuş ve sütunlarla çevrili anıtsal yapılar şeklinde yapılmıştır.

Termessos’un mimarisi, doğal taşların ustaca işlenmesiyle şekillenmiş ve şehrin coğrafyasına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Termessos, Antalya’nın yaklaşık 30 km kuzeybatısında, Toros Dağları’nın bir parçası olan Güllük Dağı üzerinde kurulmuş antik bir Pisidya kentidir. Deniz seviyesinden yaklaşık 1,000 metre yüksekte yer alır ve doğal savunma özellikleri sayesinde tarihte oldukça stratejik bir konumda olmuştur. Termessos, Anadolu’nun en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir ve Türkiye’deki en etkileyici antik kalıntılar arasında sayılır.

M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in kuşatmak istediği ancak doğal savunma özellikleri sayesinde ele geçiremediği Termessos, bu olayla tarih sahnesinde dikkat çeker. Termessos halkı, yerli bir halk olan Solymlerdir ve kenti dağlarla çevrili bir vadide inşa ederek erişimi zor bir hale getirmişlerdir. Bu savunma stratejisi, şehrin bağımsız bir yapıda kalmasına katkı sağlamıştır.

Kentte görülebilecek birçok yapı ve kalıntı bulunmaktadır. Bunlar arasında, tiyatro, agora, gymnasium, tapınaklar, su sarnıçları ve kaya mezarları sayılabilir. Özellikle tiyatro, muhteşem dağ manzarasına karşı kurulmuş olup ziyaretçilerin ilgisini çeken yapılar arasındadır.

Termessos, 1970 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınmıştır ve bugünkü adıyla Güllük Dağı Termessos Milli Parkı olarak bilinir. Doğayla iç içe olması, kentin doğal güzelliklerini ve biyolojik çeşitliliğini de koruma altına almıştır. Zengin bitki örtüsü ve nadir görülen hayvan türleriyle doğaseverler için de büyüleyici bir alan sunar.

Termessos’un bir diğer ilginç yanı da antik dönemden kalma mezarlarıdır. Özellikle Aslanlı Mezar olarak bilinen kaya mezarları, Pisidya kültürüne ait detaylar içerir ve sanat tarihi açısından önem taşır.

Milli park girişinden sonra yaklaşik arabayla 20 dk.dağda yukarı dogru sürüş yapıyorsunuz. Oldukça dik ve bol virajlı. Kesinlikle 20 km hızla gidin.önunuzu görmediginiz virajlarla dolu. Yukariya cikinca 3 saatinizi ayirin.suyunuzu atistirmaliklarinizi alin. Tel.cogu defa cekmiyor.patikadan yuruyunce sagda hamamdan devam edip tiyatroya geciliyor. Mutlaka gorevliden cikmadan destek alin.krokisini cizsin.bildiginiz taslarin uzerinden cok defa atliyorsunuz. Ve hic gezmeden donen cok oluyormus. Hala calismalar var ve tonluk mermerler arasindan gecmezseniz hic birsey goremezsiniz.yemek su cay vbg. Yok. Donuste sideye gecerken yemek yiyebildik ancak.

Antalya’da yaşayıp burayı görmemiş olmak büyük kayıp! Küçük çocuklarla gidilmesini tavsiye etmiyorum, ancak yürüyebilen 5-6 yaştan çocuklarla hem harika bir yürüyüş yapılıp diğer taraftan da tarihin izlerine ayak basabilirsiniz. Öncelikle arabasız gidilecek bir yer değil, ana girişten sonra virajlı ve dar yollardan zirveye gitmek gerekiyor. İyi bir sürücü değilseniz lütfen çok dikkatli ve yavaş gidiniz. Zirvede otoparka ulaşıyorsunuz. Ondan sonrası ise ciddi sağlık sorunları olanlar için imkansız gibi. İki yılda bir tırmanıyoruz bu sene zorlandık. 20-25 dk yokuş yukarı yürümek gerekiyor. Sağlam ve kaymayan ayakkabı giyilmesi çok önemli. Terlikle çıkılacak bir patika değil. Antik tiyatroya ulaştığınızda ise iyi ki diyorsunuz ve insanoğlunun yolculuğunun ve hayatının nerelerden nereye geldiğini düşünüyorsunuz. Hayretler içerisinde nasıl kurulmuş bu kent ve Büyük İskender burayı neden feth edememiş anlıyorsunuz. Arkadaşıma göre “deli mi ya ne yapacak alsa! Üşenmiştir!” Yorumlarını da duymak mümkün. Zor ama kesinlikle değer!

Etkilendigim 3-5 Antik Kentten biri mutlaka görülmesi gerekiyor doğayla ve ihtisamlı dağlarla içiçe gecmiş ve bir şehrin nasıl zirveye kurulduğuna dair sizi derin düsüncelere götürüyor hayran kaldım kısacası rotaniza eklemelisiniz ✨⛰️

Termessos Antik Kenti’nin, Anadolu’nun en eski halklarından Luvi’lerin soyundan gelen Solym’ler tarafından kurulduğu düşünülüyor.MÖ 333 yılında Termessos’u kuşatan Büyük İskender, kentin stratejik konumu ve güçlü savunması nedeniyle kenti ele geçiremedi. Termessos halkı, şehrin doğal savunmasını kullanarak İskender’in saldırılarına direndi. Sonunda İskender, ordusunu Sagalassos’a doğru yönlendirerek Termessos’u bırakmaya karar verdi. Böylelikle Termessos, Sillyon ile birlikte, Anadolu’da İskender’in ordusunun fethedemediği iki şehirden biri oldu. Kalıntıları arasında güçlü savunma duvarları, tapınaklar, nekropol, agora, spor salonu, bouleuterion, muhteşem manzaralı bir tiyatro ve kayaya oyulmuş beş büyük su sarnıcı yer alıyor. Ayrıca, Antalya Müzesi’nde bulunan Termessos’a ait en ilginç eser “Köpek Lahdi”. Stefanos adlı köpeğe sahibesi tarafından yazılmış şiirsel kitabe, benzersiz olması açısından ayrı bir önem taşıyor.

Bu zamana kadar gördüğüm en iyi antik kentti. Girişte 8-9 km uzaklıkta bir mesire alanından müze kart ile giriyorsunuz. Sonrasında uzun virajlı bir yol geçip park yerine ulaşıyorsunuz. Ondan sonrası patika şeklinde yoldan 1.5 km yürüme ve tırmanma eşliğinde devam ediyor. Tiyatroya vardığınızda ise mükemmel bir manzara sizi karşılıyor. Girişte antik tiyatronun krokisi var mutlaka fotoğrafını çekip ona göre ilerleyin. İnmesi çıkması 2 saate yakın sürüyor ama buna kesinlikle değer.

Böyle bir manzarada antik kent deneyimi yok, kesinlikle tavsiye ediyorum.
Giriş muzekart ile, milli parkın ana girişinden yapıyorsunuz. Sonrasında 20dk dağ yolu çıkıp araçla, park yerine geliyorsunuz. Yol düzgün sadece virajları var. Otoparktan sonra sizi 25 35 45dk arası, temponuza bağlı bir yürüyüş bekliyor. Yürüyüş kolay değil, kayaların, mermerlerin sütunların yıkık kentin parçalarının ve küçük taşların üzerinden gidiyor. Ayakkabınız düz kayacak tabanlı olmamalı. Bana göre tam trekking modunda gitmek daha rahat ve tercih edilebilir. Daha zorlu olsun isterseniz, nasıl giyinmek istediğiniz size kalmış tabiki. Çoluk çocukla gelinir mi? O da size kalmış, burası kimi yetişkinlerin bile çıkarken zorlandığı biyer, kimininse değil. Çocuğunuza yamaca bakan sütun mermer kenarlarında mukayyet olacaksanız ve tırmanış yapacağına inanıyorsanız tabiki getirin, böyle bir güzelliği onlar da görsün.
Tırmanışta gözünüze ilk çarpacak büyük yapı gymnasium olacaktır. Oradan yukarı ve soldan devam ederseniz tiyatroya ulaşacaksınız. Tiyatronun mimari yapisindan ziyade baktığı dağlar ve uzaklarda Antalya görüntüsü eminim herkesin hoşuna gidecektir. Muazzam bir manzaranın kıyısında duruyor tiyatro ve şehirden geriye sağlam kalmış yapılardan birisi. Orada oturup, boş bağıran insanlar yoksa, alanın keyfini çıkarın, dağları izleyin. Devamında yine solda agoradan giderseniz Artemis ve artemisin arkasında Zeus tapınağı kalıntıları var. Orada da yine güzel bir şehir manzarası var. Termessos kenti, oraya gidenlerden de duyarsınız, İskender'in fethedemedigi yer diye insanlar bahseder. İskenderin burayı kuşatması ancak lokasyon ve iyi bir savunmadan dolayı alamadığı bir yer, nedenini gezerken karşılaştığınız zorluk ve sur duvarlarından anlayabilirsiniz. Şehrin tarihsel bilinirliği de bu kuşatma ile ortaya çıkıyor. Onun dışında bu dönemde bu şehrin ismini pek duymazsınız. Bundandır ki, şehir bir kuşatma yada saldırı ile yerle bir olmuş değil. Burası depremler sonucu bu hale gelmiş ve başka bir halk burada yaşamamış. Yıkıcı bir depreme rağmen, sağlam mermer blokları, tapınak ve sur duvarları, kapıları görmek...oldukça ilginç.
Şehir genel mimari olarak sütun ve mermerlere bakarsanız süslemeden uzak ve oldukça sade. Gezdiğim diğer antik kentlere kıyasla aşırı sade, bulunduğu dönemin sanatıyla ilgili tabi bu. Dor ve İon etkisi görülüyor.
Bana göre, eğer hala hayatta kalmış bir yer olsaydi, belki çok bilinmiş antik bir kent olarak söz edebilirdik; mimari olarak değil ancak lokasyon olarak oldukça güzel bir yerde, burada gün batımını izleyebilmek aşırı hoş olabilirdi.

Zorlu bir yürüyüşten sonra dağın tepesinde kurulan antik şehir. Çok fazla çalışma yapılmamış ve o zamanlar bile mezar vb. şeyleri çalınmış. Eğer yazın ziyaret ediyorsanız diliniz damağınız kurumasın diye yanınıza soğuk su almayı tavsiye ederim

Otoparka Park ettikten sonra 1-1,5 km patika tırmanış var kolay değil, annem her yere çıkar normalde buraya da çıkabilirdi ama dönenler hiç gerek yok diyince o çıkmadı, iyi ki çıkmadı, zorlayıcı bir parkur. Antik kentin %80i ayakta değil dolayısıyla manzara güzel değil. Tek kısmen sağlam yapı tiyatro, o da parkurun en sonunda zaten. Fotoğraf ekledim, değer mi bence değmez. Özellikle Efes, hierapolis Pamukkale görenler için tam bir hayal kırıklığı olabilir. Ayrıca nizamiyede müzekart kontrolünden sonra, 10-12km araçla virajlı tırmanış var.

Milli Parklar nizamiyesinden Müze Kart ile giriş yapabilirsiniz. Sonrasında araç ile uçurum kenarında 9 km uzunluğunda muhteşem bir yol geçiyorsunuz. Araç park yerinden sonra 2 km uzunluğunda taşlı topraklı ve hatta antik mermerlerin parçalarının da olduğu patika bir yokuş ile Tiyatro, pazar yeri, kurucunun evinin olduğu ana bölüme çıkıyorsunuz. Tiyatrodan manzara muhteşem. Yanınızda kesinlikle su bulundurun. Spor ayakkabı ile çıkmanızı tavsiye ederim.

Muazzam bir antik kent, gezilecek alana ulaşmak için bir tırmanış yapılması gerekiyor. Yol çakıllar nedeniyle biraz kaygan uygun bir ayakkabıyla çıkmakta fayda var. Yanınıza su almadan yola çıkmamanızda fayda var.

Kendine has bir havası olan antik kent. Orman harabeleri ele geçirmiş gibi. Park yerinde oğlum tilki gördü. Doğal yaşam ile tarih içiçe. Yamaca yaslanmış tiyatroda bulutların bazen alçak geçişi mistik bir hava yaratıyor.
Bunca güzelliğe rağmen hala yerlerde izmarit görmek sinir bozucu 🤬
Fotolarda kent planını bıraktım. Alketas Mezarı için '25' no'lu Korint Tapınağı'ndan itibaren tabela göreceksiniz. Patikayı takip ederseniz 250 mt sonra anıt mezara ulaşacaksınız. Mutlaka uğramadan ayrılmayın.

1,5 kilometrelik zorlu bir yürüyüşten sonra antik kenti ulaşıyorsunuz. Yanınıza en az kişi başı 3 şişe su alın. Ayağınızda mutlaka ayakkabı olsun. Gezerken acele etmeyin düşük bir yerlerinizi kırabilirsiniz acele etmeden dikkatlice geziniz. Sabah erken saatlerde gelip gezmek en mantıklısı en az 3 saat ayırmanız gerekir çok güzel kesinlikle tavsiye ederim özellikle tiyatronun manzarası süper. Gidemeyenler için ayrıntılı olarak resimleri çektim ve yükledim.

Şehir olarak korunmuş olan tarihi yapı hala büyüleyici. Zamanın savaş şartlarından dolayı en yukarıya yapılmış olması biraz yorucu oluyor elbette. Ama gerçekten değer. Sadece tepedeki Kral mezarına o kadar çok tırmanıyorsunuz ki sonunda da çöp ve bakımsızlıktan kokudan durulmaya mezara ulaşıyorsunuz. O kısmı dışında büyüleyici bir antik kent diyebilirim.

Araçla milli park girişinden sonra yaklaşık 9 km sonra otoparka varıyorsunuz, daha sonra çok yorucu bir 1,5-2 km kadar yokuş yürüyerek tırmanıyorsunuz, küçük çocuklar, yaşlılar, kilolar için çok çok zor bir yürüyüş. Yüksek dağların zirvesinde. Ağaçların arasından muhteşem manzaralar ve endemik bitkiler arasında yürüyorsunuz, yürüyüşün yüzde 50'si gölge ancak yine de güneşin etkisini kaybettiği bir zaman dilimini seçmenizi öneririm. Terleyeceksiniz, o yüzden rahat kıyafetler ve yürüyüş ayakkabıları tercih edin ve yanınıza su alın. Özellikle tiyatro alanına vardığınızda manzara karşısında bütün yorgunluğunuz gidecek. Gezi için en az 3 saat vakit ayırın.

Ulaşım; şehir merkezinden kolayca gidilebilir, MüzeKart ile giriş yaptıktan 15 dk boyunca güzel bir yoldan yukarı doğru çıktık.

Tırmanış; yaklaşık bir 15 20 dk güzel bir tırmanış sizi bekliyor. Yanınıza su almanızı tavsiye ederim.

Tarih; konum olarak mükemmel bir noktada. Tarih havasını hissediyorsunuz. Ancak bu havayı solumanıza kültür ve turizm bakanlığı pek izin vermiyor. Çünkü bu kadar güzel bir tarihi bu kadar kötü bir şekilde yönetilemez. Her yer çok karışık hiç güzel bir yönerge yok. Tanıtım 0. Birçok turist var ancak bir tane güzel bir yönerge veya bilgi aktarımı bulacağınız nokta yok. Şaka gibi

1 ya da 2 km tirmaniyorsunuz. Orta seviyede zor diyebilirim. Belirli araliklarla oturup dinlenebileceğiniz banklar var. Cok guzel bir sehir ama daha yapilacak cok restorasyonu var. Girişte arabadan müze kartlarimizi okuttuk. İnternetiniz çekmese bile uygulamada kartınız olduğunu görünce ücretsiz bilet veriyorlar. Manzarasi cok guzeldi. Uzun bir zamanınızı ayırıp manzaranın da tadını çıkarın derim. Endemik bitkiler var kopartilmasi kesinlikle yasak. Dikkatli olmakta fayda var.

Büyüleyici bir yer, en tepeye çıkıp tiyatrodan, dağların arasından Antalya ve deniz manzarasına bakarken -niye buraya şehir yaptınız diye de sorarak- büyülenmemek elde değil. Kesinlikle öneririm burayı.

Yalnız park yerinden yukarıya çıkmak aşağı yukarı 1 Km ve yokuş yukarı. İnerken de taşların kayganlığı biraz zorluyor bu yüzden hazırlıklı gidin mutlaka, su, atıştırmalık ve düzgün bir ayakkabınız varsa tadını çıkarın.

Anayoldan 20dakika suruyor, Antalya Korkuteli yolundan .otoparktan 1km kadar yürüyorsunuz.
Muzekart geçerli
Zamanın durduğu ender antik kentlerden çok sayıda tapınağı olan bir antik kent
Mezarlık alanı ilginç
Önemli lahitller, Antalya müzesinde
Antalya da iseniz vakit ayırıp gezebilirsiniz.
Kış ayları daha güzel çünkü kalabalık yok..
Tarihte önemli rol oynayan bir kent büyük İskenderin kusatip alamadığı ender şehirlerden biri
Tavsiye ederim

Termesos, Türkiye'nin yaylalarda yer alan dört tarihi kentinden biridir. Dağların zirvesinde yer alan bu tarihi şehre ulaşmak için Kurkoteli yönüne doğru Antalya yolunu kullandık. Bu tarihi şehre ulaşmak için Termosos Milli Parkı'na girmemiz gerekiyor. Termesos Milli Parkı girişindeki bu tarihi kompleksi ziyaret etmek için müze kartı kullanarak ödeme yapabilirsiniz. Çoğu doğa turisti milli parkın kamp alanına girdikten sonra bu pozisyonda kalmaktadır. Ancak tarihi Termesos kentini gezmek isteyenler, arabayla yarım saatte dağlara doğru dolambaçlı bir rota izleyerek tarihi kentin girişine ulaşabilirler. Tarihi kentin girişine ulaştıktan sonra arabanızı düzgün bir köşeye park edebilir ve bu kompleksle ilgilenen bekçilerden güzel bilgiler alabilirsiniz. Bu tarihi kentin merkezine ulaşmak ve amfitiyatrosunu gezmek için herkese önerim, danışman odasının bulunduğu yerden tam olarak sol taraftan gitmeleridir. Bu kompleksin girişinde yeterli bilgilendirme panosunun bulunmadığı göz önüne alındığında doğru yolu kullanmak mantıklı görünüyor. Rotanın başlangıcında yüksek taş duvarları gördükten sonra tarihi kentin yüzyıllardır yıkılmış yapıların bulunduğu bir kısmına ulaşacaksınız. Bu tarihi kentin merkezine ulaştıktan sonra vadi yakınında bulunan amfitiyatroya ulaşana kadar soldan devam edin. Dönüşte amfitiyatroyu gezdikten sonra meclis binasını ve su toplama ve depolama alanını görebilirsiniz. Bu şehrin tarihi çarşısının kalıntılarını gördükten sonra dönüş yolunda mezarlığı da ziyaret edebilirsiniz. Bu tarihi şehri ziyaret etmek için toplamda iki saatlik bir yürüyüş rotasını düşünün.

Çok çok güzel ve keyifli bir antik kent. Girişte müze kart geçerli. Arabayla girince aşağıda tuvalet büfe ve oturma yerleri var. Daha sonra virajlı bir yerden yukarı çıkıyorsunuz ve kenti gezmeye başlıyorsunuz. Yanınıza içecek be atıştırmalık alabilirsiniz. Gezilecek çok fazla yer var. Çok güzel kelebekler ve sincaplar da görebilirsiniz. Biz haftaiçi erkenden gittik çok sakindi.

Epey yüksekte ve çok güzel esiyordu biz gittiğimizde. Kışın fazladan serin olabilir.

Araçla tırmanış için yol biraz dar ve virajlı ama sonrasında çok güzel bir atmosfer. Tırmanış çok zorlu değil ve 20-25 dk sürüyor. Antik kenti tamamen gezmek 1 saat alıyor. Toplamda prtalama 2 saatlik aktivite ama muhteşem bir yer. Antik tiyatrodan manzara muhteşem. Mutlaka görülmeli.

babam 30 yil once cocukken gelmis bizi de getirdi yurudugumu hic hatırlamıyorum demisti sagolsun bizde en az 2 km dağ tırmandık genc insan bile kalp krizi gecirebilir cogu yer yıkılmıs zaten pek bakan da oldugunu sanmıyorum bu fotoğrafları cektim isteyenler alıp gitmis gibi storye koyabilir ☺️☺️☺️

Oldukça büyük bir antik kent. İçerisinde tiyatro, okul, hamam ve bol miktarda kaya mezarı hatta anıt mezar var. 5 su sarnıcı kesinlikle görülmeli. Son giriş 15.30 da buna çok dikkat edin. Milli park giriş kapısından sonra 9 km daha yol var ve antik kent girişinden de 30 dakikalık bir tırmanış ile tiyatrosuna ulaşabiliyorsunuz. Saatler geçirip her köşesini keyifle gezdik. En tepeler serin ve rüzgarlı. Yanınıza ceket almayı ihmal etmeyin.

"TermessosTarihin Kucağında Doğanın İhtişamı"

Antik Likya'nın sırlarla dolu kucaklayıcılığını keşfetmek için, Gulluk Dağı'nın eteklerinde, mistik bir atmosfer içinde yükselen Termessos'un eşi benzeri olmayan güzelliğiyle baş başa kalın.

Termessos, muazzam doğal güzellikleriyle baş döndürüyor. Kayalık yamaçlara sahip bu antik şehir, göz alıcı doğal peyzajı ile ziyaretçilerini büyülüyor. Etrafını çevreleyen ormanlık alanlar, çam ve sedir ağaçlarıyla dolu, berrak havasıyla dağların eteklerine sığınmış bir cennet gibi.

Termessos'un tarihi, sadece doğal güzellikleri kadar çarpıcıdır. Helenistik dönemden kalma kalıntıları ve tiyatrosu, antik medeniyetin izlerini taşır. Stratejik konumu ve doğal savunma avantajları, Makedon İmparatoru Büyük İskender'in bile fethedemediği bir kale gibi duruyor.

Termessos, sadece taşlarla değil, aynı zamanda hikayelerle de doludur. Likya'nın gizemli geçmişi ve antik döneme ait mitler, burayı ziyaret edenleri tarihin derinliklerine çeker

Termessos, zamanın ve doğanın büyüsünü içinde barındıran, benzersiz bir yerdir. Bu antik şehir, doğal güzelliklerini ve tarihi önemini bir araya getirerek ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Göz kamaştırıcı manzaraları ve tarihin derinliklerinde kaybolmak için Termessos'u keşfedin.

Termessos, Antalya'nın Serik ilçesinde, Güllük Dağı'nın eteklerinde kurulmuş bir antik kenttir. Günümüzde Antalya'ya yaklaşık 150 kilometre uzaklıktadır.

Termessos, MÖ 4. yüzyılda Pisidyalılar tarafından kurulmuştur. Kent, tarih boyunca Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları'nın egemenliği altında kalmıştır.

Termessos, doğal bir kale görevi gören Güllük Dağı'nın eteklerine kurulmuştur. Bu nedenle kent, tarih boyunca birçok kez istila girişimine karşı başarıyla kendini savunmuştur.

Termessos, Helenistik ve Roma dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Kentte, tiyatro, hamam, agora, stadyum, tapınak gibi birçok tarihi eser günümüze kadar ulaşmıştır.

Termessos, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.

Termessos antik kenti

Termessos'un en önemli tarihi eserleri arasında şunlar yer alır:

Tiyatro: Termessos'un en büyük yapısı olan tiyatro, MÖ 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Tiyatro, 12.000 kişilik kapasiteye sahiptir.

Hamam: Termessos'un en iyi korunmuş yapısı olan hamam, MÖ 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Hamam, mozaikleriyle ünlüdür.

Agora: Termessos'un ticaret merkezi olan agora, MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Agora, sütunlu bir yapıdır.

Stadyum: Termessos'un spor merkezi olan stadyum, MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Stadyum, 20.000 kişilik kapasiteye sahiptir.

Tapınak: Termessos'un tapınağı, MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Tapınak, Zeus'a adanmıştır.

Termessos, doğasıyla ve tarihi eserleriyle görülmeye değer bir antik kenttir.

O dağın zirvesine binlerce yıl öncesinde o kenti nasıl inşa etmişler akıl ve mantık almıyor. Zorlu bir parkur olmasına rağmen kendine hayran bıraktı. Mutlaka gidilmesi lazım.

Not. Öncelikle araçla zirvenin yarısına kadar çıkılmaktadır. Ardından 25-30 dk patikada yürüyüş yapılmakta ve antik kente ulaşılmaktadır. Su, yemek ve şapka vb şeyleri yanınızda mutlaka götürün. Antik tiyatroya kadar hat çekmiyor. Müze kart geçerli.

Doğa yürüyüşü yapmak için çok uygun. Spor ayakkabısı ile gelmek iyi olacaktır. 1100 rakımda tarihi eserlerin arasında yürümek ve etrafında daha yüksek dağ manzaraları görmek ender durumlardan biri. Milli parkın girişinde piknik yapılabilirsiniz. Doldurulmuş hayvanların yer aldığı mini müzeyi de ziyaret etmelisiniz.

Bu kadar güzel olucağını tahmin etmemiştim. Yüksek irtifada ve sıcak elbise yanınıza alın.
Ana caddeden ayrıldıktan sonra girişte bilet alıyorsunuz. Müze kart geçerli. Bir otopark ve Wc orda var. Arabayla yaklaşık 10 dakika daha devam ediyorsunuz. Bu yol dağı dolaşıp yoküş olduğu için baya dar bir yol. Virajlarda dikkat gerekir. Yolun sonuda otopark ve Wc var.
Gidiş dönüş patika yolu yaklaşık 2.5 saat sürüyor.
Tiyatroyu mutlaka ziyaret edin.
Bekir beye antik kentin görevlisi olarak teşekkür ederiz.

Biraz yorucu olduğundan kalabalık olmuyor. Giriş ücreti 70 TL, Müzekart geçerli, öğretmen ve öğrencilere ücretsiz. Gişeden sonra 9 km araçla gidiyorsunuz, yolu güzel, inerken daha da güzel manzara... Wc ve küçük büfe var. Yiyecek ve bol su almanızı, hatta sırt çantası almanızı öneriyorum. Çünkü yaklaşık yarım saatlik zorlu bir tırmanış sizi bekliyor. Ama yukarı çıkınca yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. Bu kadar yüksekte bu güzellikler mest ediyor insanı. Tiyatro ve sarnıçlar mükemmel. Biraz dağınık yerleşke, patika yollardan hep ulaşım sağlıyorsunuz. Bence görülmeye değer...

Tarihî 2000 yıl öncesine Antik Yunan dönemine dayanan kent anlatmakla olacak gibi değil mutlaka gidip görüp, yaşamak gerek.
Şehre yaklaşık 35 km uzaklıkta. Güllük Milli parkı girişinde ihtiyaçlarınızı gidere bilirsiniz. Küçük bir büfe ve piknik alanı var. Girişten sonra araçla 8 km gidip aracınızı park edip yaklaşık 30 dakika sürecek zorlu bir tırmanış var. Zirvede amfi tiyatro, su sarnıçları şehrin kalıntıları var. Yanınıza mutlaka su ve atıştırmak için bir şeyler almayı unutmayın.
İnişi ve çıkışı zorlu bir parkur ama atmosfer her şeye değer.

Antalya'da çok özel bir antik kent. Mutlaka görülmeli. Gitmeden önce bilinmesi gerekenler:

1- Giriş ücretli. Bugünün tarihi ile kişi başı 70 ₺. Müzekartınız varsa ücretsiz girebilirsiniz. akşam 17:00 de kapanıyor.

2- Antik kent dağın tepesinde bir noktaya kadar araçla çıkabilirsiniz sonra aracınızı park edip patika yoldan dağa çıkmak zorundasınız. Bu noktada biraz yürümek zorunda kalabilirsiniz. Dolayısıyla yorucu bir gezi kıyafet ayakkabı seçimlerinizi ona göre yapmalısınız. Kışın baya soğuk hatta kar yağdığı dönemlerde patika yolda buzlanma oluyor biraz yürüyüş yolu tehlikeli hale geliyor.

3- Antik kentin büyük bir bölümü yıkılmış durumda ve yıkılmış taş ve yapıların arasında geziyorsunuz düzlük alan çok az. gitmeden önce antik kent ve tarihi ile ilgili biraz ön bilgi edinmeniz gezinizi daha keyifli hale getirecektir.

4- Mümkün olduğunca şehrin her noktasına gitmeye çalışın. Çok güzel manzaralar göreceksiniz. Dağın en yüksek noktasında antik tiyatro var ve muhteşem bir manzarası var.

Görülmesi gereken bir antik kent milli park içerisinde, ilk girişte piknik alanının yanında milli parkta yer bulunan hayvanların doldurulmuş birer örneklerinin olduğu küçük ve güzel bir müze var görmeden geçmeyin. Girişten yaklaşık 9km yukarıya doğru aracınızla gidiyorsunuz yukarıda otoparka aracınızı park edip yürüyerek bir, bir buçuk kilometre yürüyorsunuz ve antik kente ulaşıyorsunuz kış aylarında çok güzel manzarası var bulutların içerisine giriyorsunuz sadece manzarası için bile görülmeye değer özellikle tiyatronun olduğu bölümün manzarası harika ayrıca su sarnıçları da ilgi çekici. Biraz kazı çalışması yapılıp gün yüzüne çıkarılırsa harika bir antik kent olacaktır.

Biz öğlen saatlerinde gittik, çok kalabalık değildi. Girişte mesire piknik alanı var fakat müzekart ya da kişi başı müze giriş ücreti ödemeniz gerekiyor. Sonrasında otoparkı görene kadar dar bir yoldan tepeye doğru araçla 20 dk civarı çıkıyorsunuz. Yürüyüş parkuru ve antik kent çok çarpıcıydı. Yanınızda su ve atıştırmalık olmasını öneririm. Otopark dışında tuvalet yok ne yazık ki. Uzun bir yürüyüş parkuru , biz soldan başlangıç noktasından başlayıp sağdan kaya mezarlarının devamından otoparka dönerek gezimizi tamamladık. Yürüyüş ve antikkent keyfinin birleşmiş hali. İyi eğlenceler 🙏

Önce kısa bir bilgi..
Termessos Antik Kenti, Pisidia Bölgesi'nin “Milyas” olarak anılan güneybatı bölümünde, bugün “Güllük” adını taşıyan Solymos Dağı'nın dorukları arasındaki vadide, Anadolu'nun en eski halklarından Luvi'lerin soyundan gelme Solym'ler tarafından kurulmuş önemli bir antik kenttir.

Doğasıyla ve manzarasıyla o gün gezmekten en çok keyif aldığım yer diyebilirim. Yaklaşık 30 dk'lık bir yürüyüşten sonra (15 Dk sı yorucu, sonrası daha düşük nabızla) ulaşabiliyorsunuz. Antik tiyatro en tepede bulunuyor. En güzel yer orası bana göre. Yol üzerinde eski hamam yerleşkesi var. O yıllarda düşünülmüş şehrin altından geçen devasa bir kanalizasyon ve su kanalları bulunuyor. Manzarası da mükemmel. Müze kartla giriş yapabildiğiniz yerlerden biridir. Yiyecek ve içeceğinizi yanınızda götürmenizi ve rahat kıyafetler giymenizi şiddetle öneririm. İyi gezmeler 🙂

Ulaşılması zor bir antik kent. Arabayı park ettikten sonra sizi zorlu bir dağ yürüyüşü bekliyor. Şunları yanınıza almayı unutmamanızı tavsiye ederim;

- Dağ ayakkabısı (altı tırtıklı, bilekten saran)
Not: spor ayakkabının bile altı taşlardan çok kayıyor. Pek çok ufak taş var hepsi hareketli. Bilek burkmanız çok muhtemel. Bu sebeple altı tırtıklı ve bileği saran bir dağ ayakkabısıyla rahat edersiniz.

- Trekking batonu

- Su

- Atıştırmalık

- Mini sırt çantası

Dipnot: Öyle geçerken uğranıp yazlık terliklerle çıkılacak bir yer değil. Yazın da tavsiye etmiyorum. Şöyle düşünün İskender kuşatıp alamamış burayı. Öyle bir dağ kenti. Zorlu şartlara hazırlıklı gidin.

Fakat yukarıdaki antik tiyatro çok etkileyici. Dağın zirvesinde bir tiyatro. Ve deniz manzarası da var. Bey dağlarından akdenize bakmak çok keyifli. Ancak antik tiyatroda da dümdüz yürüyemiyorsunuz, tüm taşlar yerinden oynuyor. Dikkat edilmesi gereken bir yer.

Dağın tepesine araba ile 8 km.lik tırmanış, harika manzaralara şahit oluyorsunuz, antik kent dağın zirvesinde, aracınızı parkettikten sonra yokuş yukarı patikadan ulaşılıyor antik kente, depremler geçirmiş sanırım çoğu bina yıkılmış, çok dağınık yerleşimi var, tiyatrosu nispeten ayakta ve muhteşem bir dağ manzarası var.

10 numara 5 yıldız tarih kokuyor 2 3 saat gezmesi sürüyor. Her 1 dakikasına değer. Sadece degerlerin korunması için hiç bişey yapılmamış yok olmasına göz göre göre izin veriliyor. 4 yıl önce geldiğim de sapa sağlam duran yerler yıkılmış harabeye dönmüş adeta. Girişler 20 lira müze kart geçerli

Şimdiye kadar gittiğim en iyi antik kentlerden biri. Müze bölgesine girdikten sonra 8km dolambaçlı dar bir yol ile yukarı çıkmaya devam ediyorsunuz. Rahat park edilebilecek yerlerden sonra yürüyüş başlıyor. Bize 1-2 saat yürümeniz gerekir demişlerdi ama 20 dakikada yukarıdaydık. Gençseniz sorun olmaz. Doğanın taşlara karışması çok güzel.

Termessos Antalya nın en güzel ve özgün antik şehirlerinden birisidir. Antalya'nın dışında , Düzlerçamı mevkiinde, Termessos millinparkının içerisinde yaralıyor. Muhteşem doğası ve bulunduğu nokta sürprizler ile dolu. Müze kart ile girilebiliyor. Şu anki giriş ücreti 60.-TL'sı. Dağlarin yukarısına doğru araba ile dar ve tek şerit virajlı bir yoldan Termessos Antik Şehrine ulaşabilirsiniz. Arabanız için yeterli park yeri ve umumi bir tuvaleti mevcut. Bu noktadan yukarıya yaklaşık 15/20 dakikalık bir tırmanış yapıyoruz. Yol boyunca oturmak için ahşap banklar mevcut. Termessos bir çok kısımdan oluşan oluşan orta ölçekli bir Antik Şehir. Tiyatrosu, agorası devasa su sarnıçlari ve manzara terasları harika. Mutlaka spor ya da yürüyüş ayakkabısı, yedek kıyafet,su, atıştırmalıklar yanınızda bulunmalı. Sonbaharda yukarısı biraz serin ama bu mevsim ziyaret uçin en uygun zaman. Sonbaharda, Dünya üzerinde sadece burada yetişen Termessos Çiğdemini görebilirsiniz. Keyifli ziyaretler.

Giriş kapısından otoparka kadar 9 km yokuş çıkılarak gidilen tek yön asfalt yol ve sonrasında yaklaşık bir kilometre yine yokuş patika yoldan yürüyerek antik kente ulaşıyorsunuz. Girişteki haritanın fotoğrafı yön bulmanız konusunda size yardımcı oluyor, gezilecek çok fazla yer var bir tam günü mutlaka ayırmanızı tavsiye ederim. Tarih dolu bir mekan su sarnıçları, antik tiyatro, hamam, mezarlar, tapınaklar ve birçok daha fazla tarihi kalıntısıyla mükemmel bir yer.

Gezmesi, manzarası ve ambiansi mükemmel bir antik kent.

Antalya merkeze yaklaşık 30 km uzaklıkta ve araç ile ulaşım mevcut.

Müze kart geçerli.

Girişten sonra 8.5 km araçla devam ediyorsunuz. Araçla otoparka ulaştıktan sonra yürüme hızınıza bağlı 20-30 dk dağ yolundan yukarıya doğru yürüyüş yaparak ulaşabilirsiniz.

Yürüme yolu bazı yerlerde zorlayabilir.

Özellikle amfi tiyatronun manzarası aşık olunası.

Termessos Antik Kenti, Pisidia Bölgesi'nin “Milyas” olarak anılan güneybatı bölümünde, bugün “Güllük” adını taşıyan Solymos Dağı'nın dorukları arasındaki vadide, Anadolu'nun en eski halklarından Luvi'lerin soyundan gelme Solym'ler tarafından kurulmuş önemli bir antik kenttir.

Manzaralar, orman havası harika. Müze kart geçerli. Yoksa kişi başı 20tlye giriş yaptık. Arabayla gidilen kısmı (8km) virajli dar yollar, yol daralıyor bir kısımda. Çıkarken Sağ taraf uçurum sol taraf dağ. Arabayı park edip yola tirmanış şeklinde devam ediyoruz. Bu süreçte çıkarken zorlu bir yol var. Yönlendirmeler çok eksik. Epey çıkıyorsunuz fakat daha ne kadar yol kaldi bilemiyorsunuz. Çıkınca tepede manzara guzel. Antik tiyatro belli kismi bozulmuş olsada buyuk orani duruyor. Akustiği gayet güzel.
Dönüş yolu ise tirmanirken yoruldugumuz defalarca dinlendigimiz yolu 15-20dk da ve daha kolay şekilde indik. Piknik yalabilirsiniz, masalar var. Güzel keyifli ve yorucu bir yolculuk oldu.
İşletmeye söyleyeceğim özellikle tırmanış için daha çok yönlendirme koymalari dahada sağlıklı olacaktır.

Eski insanların o kadar yüksek ve patika bir yere böyle bir kenti yapabilmeleri, o kadar büyük taş yapılardan binalar inşa etmeleri insanı hayrete düşürüyor. Göz alıcı bir kent.Dik virajlı yoldan antik kentin girişine kadar aracınızla gidebiliyorsunuz. Sonra patika yoldan 1.5 km civarı yukarı tırmanıyorsunuz. Solunum sıkıntısı, kilo sıkıntısı, eklem sıkıntısı, olanlar bir daha düşünsünler

Antalya'dan 25 km mesafede bulunan antik kente bisikletim ile gittim. Eğim fazla olmayınca (%6 civarı) rahat bir tırmanış oldu. Girişinde eksiklerinizi giderebileceğiniz bir kafeterya bulunuyor. Çalışan görevliler çok nazikler, antik kent el değmemiş bir şekilde ve muhteşem manzaralar sunuyor. İçerisinde harika yürüyüş rotaları var. Az ötesinde mükemmel tırmanış sahası olan geyik bayırı var.

27.06.2023 tarihinde ziyaret ettim. Giriş 50.00 tl. Ayağınıza yürüyüş için rahat ve sağlam aykkabı giymenizi, yanınıza su almanızı tavsiye ederim. Çevrede ağaçlık alan bol olmasına rağmen kafanıza şapka takmanız faydalı olacaktır.

Tamamen tarih kokan mekan. Tiyatrosu, kaya mezarları görülmeye değer. Buradan Antalya müzesine götürülen köpekli lahit hikayesini mutlaka öğrenin, vaktiniz varsa müzede ziyaret edin.

Mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Antalya Merkeze yakın Tarihi ve Doğa gezisi yapabileceğiniz harika bir yer.
Giriş ücreti 10tl.isterseniz müze kartınızla ücretsiz giriş yapabilirsiniz.Biraz yüksek bir konumda olması sebebiyle biraz yorucu olabiliyor. Çocuklu aileler için zorlayıcı olacaktır.Spor veya trekking ayakkabılar giyerseniz iyi olacaktır çıkış ve inişinizde rahat edersiniz. Parkura tabelanın olduğu sol kısımdan başlayıp sağ tarafında inerseniz bütün Antik şehri gezmiş olacaksaniz burasi icin 3 4 saat ayırmanız gerekiyor.

Müze kartı olanlar yaşadı😀 Milli parka girdikten sonra 9 km rampa ve keskin bol virajlı yol seni bekliyor. Hamile, bebekli engelli yada bebek arabası ile dolaşılacak yer değil. Su, güneş kremi, şapka ve gözlüğünü unutma. Bi nevi dağa tırmanış gibi olacağı için kesinlikle terlikle gelme. Tiyatrosu iyi korunmuş. Doğayla iç içe geçmiş. Ağaçlar yapıların çoğunluğunu kapatmış. Bu tabi ki görmeye engel değil. Antik kent severler pişman olmazsınız.

Her yeri tarih kokan Antalya’nın en etkileyici antik kentlerinden biri belki de 1 numara. Müthiş bir deneyim, müzekart noktasını geçtikten sonra 8km virajlı uçurum kenarı bi yoldan geçiyorsunuz. Ardından yarım saatlik bi tırmanış sonrası antik kent kendini göstermeye başlıyor. Aşırı büyük bi antik kent değil ancak manzara ve ortam özellikle etraf sakin olunca aşırı etkileyici. En sonunda antik tiyatro konum olarak da yapı olarak da mükemmel. Yanınıza su almayı unutmayın, sandviç de alınabilir. Her yerde çöp kovası var ona rağmen yine ara ara çöpler vardı. Kesinlikle görülmesi gereken, efsane bir antik kent.

Türkiye'de bulunan antik kentlerin çoğuna gitmiş birisi olarak diyebilirim ki, Termessos gerek efsane konumu, gerek şehir planı ve dalgalı araziye müthiş yerleşimi, gerek tarihi ve hikayeleri ile gidilmesi gereken ilk antik kentlerden birisi. Fakat ne yazık ki çok da hakkettiği ziyaretçiyi alamiyor. Eğer burası başka bir ülkenin sınırlarında olsa çok daha meşhur olurdu. Antalya Korkuteli (/Denizli) yolundan ayrılıp 9 km içeriye asfalt yol ile gidiyorsunuz. Geniş bir otoparkı var. Parkettikyen sonra 1.5 km çok güzel ama dikce bir patika ile antik kent duvarlarına variyorsunuz. Şehir Machu Pichu ya on basar, binlerce yıllık, neredeyse hiç kazı ve restorasyon görmemiş. Tiyatro efsane konumda, arkasında müthiş bir tepe ve kanyon yer alıyor. En üstte yer alan tapınak da harika saglamlikta. Büyük İskender'in alamadığı yegane şehir olması gibi birçok ünü var.
Olumsuz yani ise turizm sezonunda bile ziyaretçi merkezinin kapalı olması.bir de sineklere yem oluyorsunuz. Mutlaka gidilmeli

Burası aynı zamanda bir milli park. İçinde piknik alanı var. Ateş yakma yerleri var, mangala müsait. Döşemealtı'na gelmeden Denizli kavşağından Denizli tarafına doğru 5dk sonra levhası var. Giriş paralı. Müze kart geçerli. Araç park yeri, wc, çeşme ve küçük bir marketi var. Antik kent piknik alanından yaklaşık 8-10km yukarda. Soldaki levhaları takip ederek başlayın. Aynı zamanda güzel bir doğa yürüyüşü alanı. En tepedeki yangın gözetleme kulesinin manzarası çok güzel. Kuleye çıkarsanız 6km'de tüm kenti bitirirsiniz. İnerken çıktığınız yerden değil diğer taraftan inin.

İyi korunmuş diyebileceğim güzel bir antik kent. Manzarası mükemmel. Müzekart girişinden geçtikten sonra bir piknik alanı sizi karşılıyor. Ardından 8km’lik virajlı uçurum kenarı olan bir yoldan ilereyerek antik kent yürüyüş yolunun başlangıcına ulaşıyorsunuz. Başlarken görmediğiniz bir yapı olmaması adına haritanın fotoğrafını çekip kontrol edebilirsiniz. Yürüyüş 15-20dklık kuş cıvıltıları eşliğinde bir tırmanış ile başlıyor. Yorucu fakat sondaki manzaraya değer pes etmeyin 💪🏻. Yolun sonundaki tiyatro gerek manzarası gerek büyüklüğüyle inanılmaz görkemli. Yanınıza su sandviç/atıştırmalık almayı unutmayın

10 yıl önce geldiğimde de tek tük insan vardı. Yine aynı. Çünkü araçla Güllük Dağının bir bölümüne kadar çıkıp, daha sonra yaya olarak 25-30 dk tiyatroya kadar yaya olarak tırmanılıyor. Bu zorluğa rağmen mutlaka ziyaret edilmelidir. Şehrin, İskender'in feth edemediği tek şehir olarak namı bulunuyor. Buraya sabahın erken saatlerinde gelinmeli ve bol su bulundurulmalı.
Antik kentin en önemli noktası tiyatrodur. Bütünü genel itibariyle çok bozulmamış olması ve dağın zirvesinde, uçurumun kenarında olması burayı önemli kılıyor. Havası da bir hayli serin.
Mezarlık alanı çok sık orman olması sebebiyle basık ve nemli.
Müze Kart ile girilen Milli Parkın hemen girişinde piknik alanları mevcuttur.

Antalya merkeze yaklaşık 35 dakika uzaklıkta. Giriş ücreti kişi başı 20 TL. Müze kart geçerli girişte 60 TL’ye temin edebilirsiniz. Giriş yaptıktan sonra yaklaşık 8 km arabayla antik kent otoparkına kadar çıkabiliyorsunuz. Arabayı park ettikten sonra gidiş dönüş yaklaşık 3 saatlik biraz yorucu tırmanış başlıyor. Giderken yanınıza su almanız tavsiye edilir ve kesinlikle sağlam, rahat bir spor ayakkabı giymelisiniz.

Gerçekten gezip görülmesi gereken bir güzellik. Özellikle tiyatronun dağ manzarasına bayılacaksınız. Biz pazar günü gittik ve çok yoğun değildi. Hem güzel bir doğa yürüyüşü yapmak, hem huzur bulmak için gitmeniz tavsiye edilir.

Toros'ların saklı yerlerinde öyle güzellikler var ki; şehir merkezinde vakit geçirenler çok şey kaçırıyorlar. Günübirlik ziyaret etmek isteyenler erken saatte gitmeliler ki rahat rahat gezip görebilsinler tüm alanı. Bir kere yetmeyebilir bile, tavsiye ederim ✔✔✔✔

Dağların ve doğanın içinde güzel bir antik kent. Yanlız kışın gidilmesini tavsiye etmem. Yürüyüş yolları karlı bayırlı kayma tehlikesi yüksek.

Eski dönemde dağ eteğine kurulmuş muazzam ustalıkla yapılmış bir antik kent göreceksiniz ve inanın gittiğinize asla pişman olmayacaksınız o kadar çok sevdim ki orda doğayla içiçe olmayı tarihi yapıları görmeyi yürüyüşü antik tiyatroyu görmeye değer gerçekten. Müze kart ile ücretsiz girdik. Antik kente ulaşmak için yukarı doğru yürüyüş yapıyorsunuz. Hava yağışlı olmasına rağmen bir problem yaşamadık ama dikkat etmek lazım yürürken çocuklar varsa birde tabi.Antik kenti gezip tamamladıktan sonra orda banklara oturup evde hazırladıklarımızdan yiyip içtik. Hemen girişin orda wc mevcut otoparkı var.Termessos a giriş yaptıktan sonra 7 8 km yol sürüyor o yolda olmak bile çok keyifliydi bizim için:) Görmek isteyenler tereddüt etmeden gidebilirsiniz.

Antalya'ya çok yakın yaklaşık olarak 30 km mesafede bulunmaktadır. Kesinlikle gezilip görülmesi gereken bir yer. Milli park içinde 8 km gittikten sonra aracınızı park edip yola yaya olarak devam ediyorsunuz. Ama manzarası ve konumu sizi çok etkileyecek .. biz 2 yaşındaki kızım ile yaklaşık 5 saatlik bı yürüyüş ve gezi gerçekleştirdik. Ortalama 3 3.5 saatlik bir yürüyüş ve gezi oluyor .. Şuraya bir kaç fotoğraf ekleyeyim

Sivri ve yüksek bir dağın doruğunda yer alan bu antik yerleşim size masalsı bir deneyim sunuyor.Mükemmel manzaralara ev sahipliği yapan bu antik kent tarihe ve doğaya doyacağınız yorucu ama keyifli bir gün vadediyor.

Milli park girişinden sonra 7 km araç ile dağ tırmanıyorsunuz. Son 1.5 kilometrelik kısımda araç yolu yok buradan itibaren yaya olarak 30 dakika civarı bir yürüyüş yaparak antik yerleşmeye ulaşabilirsiniz. Bu yürüyüş gözünüzü korkutmasın, kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Yaz aylarında olsanız bile aracınızda ince de olsa bir hırka bulundurmanızı tavsiye ederim. Antalya merkez kavrulurken burası hafiften üşütecek kadar serindi.

-Müze kart geçerli
-İnternette saat 17:00 yazmasına rağmen kapanış saati 19:00

Termessos, Antalya Merkeze oldukça yakın, medeniyet tarihini hayranlık ile izleyeceğiniz, tüm gününüzü doğa, tarih, spor ve huzurla geçireceğiniz harikulade bir yer. Ana yoldan sonra yaklaşık 7 km araç ile asfalt yoldan bir dağ tırmanışı yaparak ulaşıyorsunuz, yolun bile manzarası şahane. Araç park alanı ve çevresi ateşsiz piknik için uygun tabi doğayı tahrip etmeyecekseniz. Araç park alanından sonra yaklaşık 1.5 km bir dağ yolundan yaya tırmanış yapıyorsunuz. Outdoor ayakkabı veya eşleniği spor ayakkabı giymeniz gerekir, iklim şartlarına göre çamur olması da oldukça doğal. Yaya tırmanış harika bir doğa içi spor imkanı, sonrasında göreceğiniz tarihi şehir ise hayranlık uyandıracak kadar güzel. Dağ ve deniz manzaralı anfi tiyatro, kanalları bile özenle kazılmış hamam ve şehir su şebekesi, zindanından, yaşam alanlarına muhteşem bir yer. Anı yaşadığım için yüzlerce fotoğraf paylaşmadım ama fotoğraf meraklıları için de bulunmaz, eşsiz bir yer. Antalya tarihi anlamda da en az deniz turizmi kadar değerli bir bölge. Antalya ziyaretinize değer katmak için mutlaka görmeniz yerlerden birisi de Termessos antik kenti.

Antalya’ya çok yakın mesafede, Denizli yolu yaklaşık 20-22 km Termessos gişesine geliyorsunuz. Sonrasında da 8 km ören yeri noktasına aracınızla çıkıyorsunuz.

Şehir olarak dağların eteğine o yıllarda bu denli zor ve estetik mimariyi nasıl yapmışlar şaşkınız. Şehir çok büyük ve yayılmış halde. Sagalassos’a gidenler bilir, o hissiyatı veriyor dağ eteğinde konumlandığı için. Tiyatro manzarası meşhur, evet çok da güzel. Fakat nekropol alanı (girişteki değil dağ eteğindeki yani yukarıdaki alanı mutlaka ama mutlaka görün, fotoğraflarını ekledim.), sarnıçlarını (5 adet gayet derin ve geniş bir alan, hayran kaldım.) ve iç kısımları muhakkak gezin.

Beklentilerimi çok düşük tutmuştum ama kendi klasmanı yani dağ eteğinde konumlanan Sagalassos’tan aşağı kalır yanı hiç yok. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Otopark geniş ve wc mevcut.

İyi Gezmeler!

Muhakkak görmeniz gereken yerlerden biri tarihi ve doğası ile insanı mest ediyor. En az 4 saat vakit ayırmanız lazım. Girişte ücret 12.50 gibi uygun bir rakam girişten sonra araç ile tam 10 km virajlı ve rampa yollar ile müze alanına ulaşıyorsunuz. Araç park edip tam 1.5 km yürüyüş yolu ile antik yaşam alanına ulaşıyorsunuz. Beni mest eden antik tarihi tiyatro muazzam bir yer muhakkak görün ! İyi gezmeler...

Temmuz 2020 ziyaretimiz. Dikkat: Açılış saati 10:00. Antik kent için giriş yaptığınız ilk alan aslında milli park tanıtım alanı. (Termessos da milli park sınırları içinde) Alanda Pek çok piknik yapacak yer var. Milli park tanıtım binasının açık olduğu günlerde gitmekte fayda var çünkü çok güzel bir müzeye sahip(doğa ile alakalı) millik park alanı içinden uzunca ve virajlı ama güzel bir yoldan antik kent alanına gidiliyor. Antik kent alında aracınızı park ediyor ve uzunca bir yokuşu yürüyerek çıkmanız gerekiyor. Antik kent çok büyük ve pek çok yön tabelası var. Şu sarnıçlarını ve tiyatroyu muhakkak görün ve yanınızda suyu ihmal etmeyin. Biz 3 saate yakın gezdik ve dönüşte milli park alanında piknik yaptık.

Mutlaka görülmesi gereken bir yer. Taş işçilikleri mükemmel. Aracınızı park ettikten sonra 1500 m. dağı tırmanmanız gerekiyor. Spor ayakkabı gitmeniz ve yanınıza alabildiğiniz kadar su almanız iyi olur.

Muhteşem. En etkileyici yer antik tiyatrosu. Otopark alanından yürüyerek antik kente gidiyorsunuz. Yürüyüş olarak tekrar otoparka varmanız için yaklaşık 2 buçuk km yürüyorsunuz. Buda yaklaşık 2 iki buçuk saat sürüyor.

4 Şubat 2021 de çıktık. Giriş 10 TL. Müzekart geçerli. Saat 4 de kapanıyor. 1.5-2 saatte gezilebilir. Çocukların elini bırakmayın. Zira düşebilecekleri iki tane üzeri açık derin çukur var. Antik kentin güneyindeki tepede bulunan yangın gözetleme kulesinde manzara harika.(Kuleye çıkış iniş 30-40 dk sürer.)

Büyüleyici. Herşeyden önce şehrin kurulduğu konum muhteşem. Anayoldan saptıktan sonra sürekli virajlı yollardan tırmanarak önce milli park girişine, devamında antik kent girişine ulaşılıyor. Yol soğuk asfalt, ulaşımda sorun yaşamazsınız. Geniş otoparkı var. Gişeden geçtikten sonra patika yoldan kondisyonunuza göre 15 dakika kadar yokuş çıkmanız gerekiyor. Kalıntılara gelmeden sol tarafta şehir surları karşılıyor. Meraklıları için surların dibinde asker heykelleri yerlere serilmiş. Bir kaç yönlendirme levhası dışında hiçbir açıklama tabelası, restorasyon, düzenleme yok. Belki hiç dokunulmaması daha iyi. Kendimi film setinde gibi hissettim. Kapanış saati geldiği için yaklaşık 2 buçuk saat gezip çıktık ama yeterli değil. Tiyatrosu uçurumun kenarında ve kesinlikle görmeniz gereken manzarası var. Az da olsa antik şehir merakınız varsa mutlaka gitmenizi ve en az 3-4 saatinizi ayırmanızı tavsiye derim.

Girişte piknik alanı mevcut araçla 10 km kadar dağ tırmanıyorsunuz otopark çıkıyor karşınıza. Oraya park edip patika yoldan yürümeye başlıyorsunuz. Yol dik ve yorucu. Antik kent büyük bir alana yayılmış fakat bir çok yer yıkılmış. Taş yığını gibi kalmış yerler var. Otopark olan yerde de banklar mevcut. Doğum günü kutlamaları bile vardı.

Etkileyici bir antik şehir. Oldukça geniş bir alan üzerine kurulmuş şehire, Antalya şehir merkezine 45 dk.mesafede Korkuteli yolu üzerinden dönülerek 10 km.kadar araba ile tırmanış sonrası ulaşılıyor. Yaklaşık 30 dk.kadar da yürüyüş ile tırmanarak antik şehir merkezine ulaşılıyor. Doğa olarak güzel. Sıcak yaz aylarında öğlen sıcaklarında ziyaret etmenizi tavsiye etmem, zira aşırı sıcak hava yürüyüş anında sizleri bunaltabilir. Yanınıza muhakkak sıvı içecek ve şapka almanızı önerebilirim. Milli park girişinde wc, otopark ve güzel bir piknik alanı bulabilirsiniz. Fakat içecek veya yiyecek alabileceğiniz bir yer yok maalesef. Müze kart geçerli, ayriyeten giriş fiyatı yetişkin 7 TL idi 2019 yazı için. Gezi esnasında en çok bu antik şehrin bakımsız bırakılması beni çok üzdü. O güzel tarih ve tarihi taşlara kimi yerlerde üzerine basarak geçmek çok üzücü. Pekçok antik kente göre özellikle tiyatro kısmı kısmen daha bakir. Bu sevindirici. Dağın tepesine kurulmuş şehir, oldukça esintili ve etkileyici bir yapıya sahip. Bir an kendinizi o çağda hissedebilirsiniz. O dönemde orta ölçekli bir şehir olarak kullanıldığı çok belli. En az 2 saat gibi bir süre burada harcayabileceğinizi ziyaretinizde dikkate alarak gelmelisiniz. Küçük çocuklar ile tırmanış zorlayıcı olabilir. Özellikle puset getirmemelisiniz. Yorucu bir gezi olması bir yana, bakımsız bırakılmış olması sebebi ile 4 yıldız ancak verebildik. İyi eğlenceler dilerim.

Solymos Dağlarının doruklarından vadide yer alan Anadolu’nun en eski halkları olan Luvilerin soyundan gelen ve dağa adını veren Solym’ler tarafından kurulmuştur.
Antalya-Korkuteli’nin 24. km.den sola doğru uzanan özel yolda (asfalt) Güllük dağlarının eteklerindeki o eşsiz kalıntılara ulaşabilirsiniz. Termossos Antik Kenti Büyük İskender M.Ö. 333’de kenti kuşatması ve Termesosların güçlü bir savunma yapması üzerine ve şehri teslim etmemeleriyle tarih sahnesinde yer almıştır. Ptolemyler, Likyalılar ve Romalılarla şavaş sahnesine tekrar tekrar çıkmıştır ancak bastırdıkları sikkeler sayesinde bağımsız oldukları ortaya konulmuştur. Şehrin Bizans döneminde ve sonrasındaki devirlerde hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamktır. Şehrin surları ve su kanalları dönemin diğer medeniyetlere oranla daha gelişmiş olduğu ortaya çıkıyor. Sütünlü caddeleri, pazar yeri, kral mezarları ve o eşsiz tiyatro sahnesi hala güzelliğini korumaktadır. Tiyatronun merdivenleri dar ve kısa merdivenler olmakla beraber balkon kısmı ve iki riş kapısının afetler sonucu yıkıldığını gördük. Eko demesini yaptığımız bu tiyatro sahnesi akustiğinin ve sesin sahneden balkonun en üst seviyesine çok net bir şekilde ulaştığını da gördük. Ancak dediğim gibi doğal afetler ve taşkınlar sonucu yapıların yer yer yıkıldığını görmekteyiz. Yaklaşık 2500 yıllık bu antik kentin bu yıkıntılara rağmen gittiğin en temiz ve en görkemli yapılar içerisinde yer alıyor. Kapı girişlerinde ve sütünlarda varolan figürlerin sadeliğinin güzelliği beni büyülümekle kalmadı hepsini en ince ayrıntısına kadar inceleyip fotoğraflamaya çalıştım.

Türkiye'nin Machu Picchu'su. Ama gerçek değerini görmüyor. Sütünlar, taşlar yerlerde pespaye şekilde duruyor. Oysaki, mekanın yüksekte olması sebebiyle kalıntılar yerinde kalmış, "alınmamış". Yani bir çalışmayla oradaki eserler, binalar, tapınaklar ayağa kaldırılabilir. Çok da güzel olur. Çıkışı biraz zahmetli, dik bir yürüyüş gerekli. Ardından sol tarafta hamam kalıntısı, sağda bir tapınak kalıntısı ait taşlar var. Buradan vadiyi izlemek mükemmel. Daha yukarı çıkıp tiyatroya ulaşınca manzaranın güzelliğinden nefesiniz kesiliyor. Hele ki hava biraz bulutluysa, bulutlar tiyatroya doğru inmişse harika manzaralar ortaya çıkıyor. Oturup saatlerce izlenir. Büyük İskender'in fethedemediği şehir diye geçiyor. Kesinlikle tavsiye ederim.

Çok güzel bir atmosfere sahip antik kentimiz. Uzun bir tırmanışla (9km) ulaştığımız Termessos antik kenti Güllük dağı doğa koruma parkı içinde yer alıyor. Muhteşem bir doğa ve engin bir tarih. Özellikle amfi tiyatrosu görülmeye değer.

Antik kentin girişinde çam ağaçlarının içinde çok güzel bir piknik alanı var. Antik kende gidiş dik ve dar bir yoldan. Yaklaşık 20 dakika tırmanıyorsunuz ancak yürüyüş esnasında geçmişin izleri sizi resmen büyülüyor. Yürüyüş sonunda antik kent bütün yorgunluğunuzu alıyor. Ziyaret 18:00 de bitiyor.

02 Eylül 2018 Termessos Antik Kenti'nde idim.
Kent Dağın zirvesine yakın ve çok geniş bir alana yayılmış. Çağının en büyük yerleşim alanlarından birisi olduğu çok açık. Ama
Kent iyi korunamamış ;ayakta kalan yapı çok az. Bunlardan biri; Antik Tiyatro. Buradan manzara bir harika.
Gıriş, 5TL. 18 yaş altı ücretsiz. Müze Kart geçerli. Arazi engebeli ve dik olduğu için sağlam bir ayakkabı ile yola çıkın.
Giriş kapısına yakın piknik alanıda mevcut.
Doğal güzelliklere ve tarihe merakı olanların ikisini aynı yerde bulacakları bir yer, Termessos Antik Kenti ve Güllük Milli Parkı.

TANITIM
Termessos, Pisidya bölgesinin "Milyas"olarak anılan güneybatı bölümünde konumlanmış önemli bir antik kenttir.

Kent, Anadolu'nun en eski halklarından Luvi'lerin soyundan gelme Solym'ler tarafından kurulmuştur. Şehrin tarih sahnesine çıkışı, Büyük İskender’in M.Ö. 333’de kenti kuşatması ve Termesosluların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemesiyle olmuştur.

İskender’in ölümünden sonra kent Ptolemyler tarafından alınmıştır. M.Ö.189 yılında komşu şehir İsinda’yı zapt eden Termessoslular, İsinda halkının şikâyeti üzerine Anadolu’daki Roma kuvvetlerinin komutanı Manlius Vulsotarafından cezalandırılmışlardır. M.Ö. 71’de, Roma ile “dostluk ve ittifak” içinde olan Termessos’un işlerinde bağımsız olduğu ve kendi kanunlarını kendileri yapacakları konusu da Roma Senatosu’nda kabul ve tasdik edilmiştir. Şehrin Bizans döneminde ve sonraki devirlerdeki durumu hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır.

Antalyanın harikaları dan bir tanesi. Gerçekten insanı hayrete düşürecek cinsten. Konum ve mimari açıdan yani. Tabiki tarih merakınız benim gibi biraz uç noktadaysa. Antalya merkeze en yakın ve giriş ücreti olarak en uygun bir ören yeri. Zirve noktasında anfi tiyatro mevcut. Şehrin diğer yerleri ayakta kalmamış harap vaziyette. İlk girişte mesire alanı yapmışlar ve bir de doğa müzesi mevcut. Sonrasında 9km lik bir yol var antik kente varıncaya kadar. Aracı bıraktığınız yerden zirve noktasına kadar da 30dk lık bir patika yürüyorsunuz. Doğa yürüyüşünü sevenler için on numara.sizin yerinizde olsam sabah kahvaltımı yanıma alır orda yaparım sonra da geniş geniş yürüyerek Termessos Antik Kentinin tadını çıkarırım.

İnsanı hayretler içerisinde bırakacak harika eserlere sahip, harika yerleşim yeri ve müthiş manzarası ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Ulaşım biraz zahmetli, yanınıza su almayı ihmal etmeyin. Mümkünse havalar tam ısınmadan çıkmayı deneyin. Uzun sureli planlayin ve mutlaka her yerini gezmeye çalışın. Müthiş keyifli bir yer.

Güzel bir antik kent antalya merkez e gayet yakın 25 30 km civarında korkuteli yolundan ayrılıp 9 km daha tırmanıyorsunuz. Çok dik yamaçlara tırmanıyorsunuz kent oldukça dik bir tepede buda ayrı bir güzellik katmış. Kış mevsiminde akşam 5 de kapanıyor hatta saat 4 den sonra giriş sıkıntılı zaten gezemezsiniz denip geri cevrilebilirsiniz en az 3 saat lazım