Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim ve Tasarım Bölümünden yeni mezunum ve size bir kaç deneyimimden bahsedeyim tercih edecekler için bir spoiler olsun. Bölüm içinde yapılaşmaların olduğu, karı koca olarak yönetilen ve kendi içlerinde yaşadıkları her duygu birikimini öğrencilere yansıtan kendilerini akademik işçi olarak tanıtan vasatın altı bir eğitmenler grubundan eğitim alacaksınız. Neden bu kadar sert ve katı bir dille yazıyorum çünkü Kadir Has Üniversitesinden yatay geçiş yaparak geldiğim bu üniversitede bir deneyim ve eğitim almayı planlıyordum fakat tamamen ticaret ve maddi kaynaklar üzerine kurulan bu üniversitede bireysel sorularınıza bir cevap bulamayacaksınız. Çünkü hiçbir mailinize bakılmayacak, derslere geç gelen hocalar yüzünden saatlerce sınıfta boş boş bekleyeceksiniz. Üstüne size verilen projeleri ve ödevleri eğer onların istediği gibi harfiyen yapmazsanız aşağılanacak ve yetersiz hissettireleceksiniz. Eğer mezun olmak ve sevilen öğrenci kategorisinde olmak istiyorsanız hocalarınızın egolarını tatmin etmek zorundasınız çünkü aşağılık komplekslerini kendi başlarına yenemiyorlar, sizin yardımınıza ihtiyaçları olacak. Lisans olarak mezun olmayı hedeflerken önlisans diplamasını bile doğru düzgün veremeyen (not ortalamalarını hesaplayaman) ve sizi bu süreçte hiç kendi öğrencilerimiş gibi görmeyip sadece öğrenci işleriyle iletişim sağlamak zorunda kalıcaksınız. Çünkü 10 kişilik sınıfı yönetemeyecek kadar, sorumluluk alamayacak kadar umursamazlar. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim kendi hayatlarında redflagları olan bir kadından hayatınızın hiçbir yerinde verim alamıcaksınız, özellikle bu şahıs sizin eğitmeninizse. Çünkü kendilerini feminist destekçisi,şüphesiz seküler ve kedi annesi olarak tanıtmayı tercih ediyor. Ben onlara bu zamana kadar saygı duydum umarım onlarda benim bu yorumlarıma saygı duyup hayatlarının geri kalanlarında kendilerini geliştirmeye adarlar. Sağlıcakla esen kalın.