Biraz cami serisi yapalım ama benim en beğendiğim mimari tarzda olanlardan. Çok kubbeli, çok minareli birbirine çok benzeyen camilerden ziyade bu camiler beni daha çok etkiliyor. Beylikler dönemi ve ya Selçuklu mimarisi çok daha özgün gibi yapılar gibi geliyor bana. Sanırım aynı dönem içerisinde birbirlerinden daha az etkilenmişler; kimse bir yarışa da girişmemiş gibi. Tabii bunlar turist gözüyle bir mimar ve ya sanat tarihçisi çok farklı şeyler söyleyecektir. Benim için önemli olan ruhu, özgünlüğü ve yine benim gözümde güzel/etkileyici olup olmadığı. Bu ve bundan sonra paylaşacağım birkaç cami de bu minvalde olacak. İçinde çok kötü durumda ve kaderine kaderine terk edilmiş olan, kişisel gayretlerle kurtarılmış olan ve devlet desteği ile kurtarılmış olan var. Aslında, anladığım kadarıyla bu tarzdaki camilere karşı biraz olumsuz ve ya mesafeli diyeceğimiz bir duruş var gibi. En azından ben öyle hissediyorum. Geleneksel olarak öğretilmiş ve ya artık dayatılmış dediğimiz camilerden farklı olmaları galiba korkutuyor. Renkten bile korkuluyor olabilir. :) Aslında “başka” hususlar da var gibi ama instagram paylaşımı için bu kadar yorum yeterli gibi. Yapıdaki kündakari, kalemişi gibi konulara hiç girmeyeceğim bu yapının özelinde az olsa bile internette genel olarak bilgiler var. Ancak kapının özel bir kilit mekanizması var, onu bilip de gidin. Nasıl açıldığı videoda var. :) Kişisel tavsiyem tatile giderken bir gününüzü bu bölgedeki camilere ayırmanız. Ben de kısa bir zaman önce gittim ama paylaşması Ramazan ayına denk geldi.🙂