Gişede görevli müze kart için
yardımcı oldu ,çok ilgilendi kendisine teşekkür ederim,Arkeoloji Müzesin mutlaka gezilmeli gerçekten muhteşem göbeklitepe adı var ama Hatay arkeoloji daha süper ilgiye tanıtılması gerekli

⏳ Tarihi:

Kilisenin geçmişi MS 1. yüzyıla, yani İsa'nın havarileri dönemine kadar uzanır.

Hristiyanlık kelimesi tarihte ilk defa burada, Antakya’da kullanılmıştır (Elçilerin İşleri 11:26).

Bu nedenle Aziz Petrus’un burada vaaz verdiğine ve ilk Hristiyan cemaatin burada oluştuğuna inanılır.

Hatta bu yüzden bazı kaynaklar burayı "dünyanın ilk kilisesi" olarak kabul eder.

🧱 Mimarisi:

Mağara doğal bir kaya kütlesine oyulmuştur. İçerisi oldukça sade ama çok mistik.

Mozaikler, mezar taşları ve özellikle yukarıda paylaştığın gibi erken dönem Hristiyan sembolleri dikkat çeker.

Kilisenin ön cephesi ise Haçlılar döneminde (12. yüzyıl civarı) eklenmiştir.

Bir de kaçış tüneli var: Tehlike anında Hristiyanlar bu tünelden dağa kaçabiliyordu.

📜 Dini Önemi:

Katolikler için hac merkezi sayılır.

Her yıl 29 Haziran’da Aziz Petrus Bayramı kutlanır, yurt dışından bile insanlar gelir.

1983 yılında Papa II. Jean Paul tarafından "Hac Yeri" ilan edilmiştir.

Minik ve güzel bir kilise. Dışında baya büyük yontulmuş 2 heykel daha var onları da mutlaka görün. Orda dışarıda bekleyen bi arkadaş bize yardımcı oldu.

Maalesef, tarihi açıdan o kadar önemli bir ibadet merkezinin çevresinde ve iç bölgesinde ki bakimsizlik icler acisi. Sayın Devlet yetkilileri lütfen bu kadar önemli bir turizm ve inanç merkezine sahip çıkın. Bu şehir en iyisini hak ediyor.

Haritalardaki konumu doğru.
Ücretsiz otoparkı var.
Giriş MÜZE KART veya ücretli bilet.
Hristiyan yurttaşlarımız için HAC noktası olduğu için özel bir yer.
Sonuçta bu vatanda yaşayan herkes, birbirinin inancına saygılı olmak zorunda.

Bence Hatay’a gelindiğinde görülmesi gereken bir yer. Ben daha farklı ve büyük bir kilise bekliyordum. Müze kart geçerli.

Antakya merkeze çok yakın ve hemen karşısında müzede var, gidince iki tarihi yeride gezersiniz. Çok güzel atmosferi var tek eksik kafe bence o manzara kafe çok yakışır ♥️

Geçmişten geleceğe bir kapı gibi. Hristiyan aleminin mağaradan yapılma ilk kilisesi olduğu söyleniyor. Görülmesi gereken bir yer.

Hatay Merkezde güzel yer. Giriş Müzekart ile yapılıyor. Otopark sorunu yok.

Ulaşım kolaydı. Müzekart geçerli. Gezmesi kolaydı.

Muze birligine ait bir giriş ucreti kişi başi 60tl
İçeçek yeri ramazan dolasiyla mi bilmiyorum kapaliydi klise içi guzel ama buyuk degil
Yürüyüş yoluda işiklandirilip daha fazla reklam yapılabilir

Hristiyanlarin hac merkezi olarak kabul edilen dünyanın ilk kaya kilisesi

Çok odalı ve bölmeli bir yer değil fakat görmeye değer.

Kucuk bir magara icerisinde birkac tarihi kalinti var. Ancak hikayesi cok etkileyici. Bu sebeple ikinci kez geldigimde de ziyaret ettim. Bir patikadan 700 m ilerleyip Harun heykellerine de ulasabiliyorsunuz. Arazi yuruyusu gerektigi icin buna gore giyinmek ve su almak onemli.

Kapanış saatine dikkat edin, yoksa benim gibi ikinci kere gitmek zorunda kalabilirsiniz. :) Burası merkezden biraz uzak gibi gözükse de ben yürüyerek gittim ve yol üzerinde -bu tepenin etekleri sayılır- mahalleli kadınlar, tandır başında biberli ekmek yapıyorlardı. Yanlarına uğrayıp nasıl yaptıklarına baktım. Biraz sohbet ettik ve biraz da ikram ettikleri biberli ekmeklerden yedim, derken kilisenin giriş saatini kaçırdım. Bir daha gelmeye sebepmiş diyerek içim buruk döndüm, neyse ki Hatay’daki son günüm değildi de sonraki gün tekrar gelebildim.

Kayaların arasındaki bu yapıya hayran kalmamak elde değil, ben çok beğendim. Kilisenin bahçesinden Hatay’ı izlemek ise ayrı güzeldi.

Eşsiz bir yer, müze kartınızı yanınıza almayı unutmayınn🙏

Dışarıdan çok hoş çok güzel yapi olarak ilgi çekici içeri tarafi çok yıpranmış daha çok bakım yapılması gerekiyor. Gittiğimiz yolda sag tarafta kazı çalışmaları yapılıyor bu şehirden biraz bile toprak çıksa altından farklı bir tarih çıkıyor

Müzekartın geçerli olduğu hristiyanlık tarihinde önemli yere sahip olan tarihin ilk mağara kilisesi olarak kabul edilen bir yerdir. Cehennem kayıkçısına giden yolu birazcık bulmak zor fakat biz ordaki rehbere ufak bir ücret karşılığında yol göstermesini rica ettik ve bize oradaki tünellerin kuyuların deliklerin ne işe yaradığını anlatarak güzelce anlattı aileniz ile hafta sonu gidebileceğiniz güzel bir yer.

Müze kart karekodla ücretsiz geçiş sağlayabiliyorsunuz ekstra bir ücret ödenmiyor.

“”Antakya- Reyhanlı yolu üzerinde kente iki kilometre uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yakınında yer almaktadır. Doğal bir mağara olup eklemelerle kiliseye dönüştürülmüştür. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte; İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hıristiyan’ adını aldığına inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir””

Minimal güzel bir kilise çok fazla beklenti ile gitmenizi önermiyorum çok büyük değil, personeller güler yüzlü

eski havası yok ..çevresi tam bir gecekondu felaketi , plansız yerleşimi ile bu turistik yere bir hakaret gibi duruyor...

Atmosferiyle kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Kaya içine oyularak yapılmış küçük bir kilise. Çok fazla bişey beklemeyin. Hatay’a gelmişken ziyaret edilmeli.

Tarihi atmosferi dokusu gayet güzeldi..

Antakya merkeze birkaç kilometre uzaklıkta. Toplu taşıma ile şu an ulaşım olup olmadığını bilmiyorum. Kendi aracınızla giderseniz otopark mevcut.
Müze Kart geçerli.

Aslında içimiz buruk gezdik. Antakya merkezin eski binaları eski görüntüsü yok olmuştu. Her nokta yeni inşaattı. Kilisede Antakya merkezi yukarıdan görebileceğiniz bir noktada. Tekrar o günleri hatırlamak bizi bayağı üzdü. Depremde vefat eden tüm insanlarımıza Allah rahmet eylesin. Hepsinin mekanı cennet olsun.

Kilise birçok rivayet te Hristiyanlığın ilk kilisesi olarak kabul ediliyor. Dokusu konumu gayet güzeldi. Yapı olarak değil ama iç görüntüsü bana sümela'ya andırdı.

Dışarıda magnet ve hediye eşya satan güzel iki tane kardeşimizden hediye almayı unutmayın.

Öncelikle müze kart geçiyor.

Günümüze kadar gelmiş, hristiyanlık için önemli bir nokta olan bir anıt mezar. Ben beğendim. Ufak bir yer. Resimlerde gördüğünüzden ayrı birşey bulamadım. Lakin keşke soru sorabilceğim bir yetkili olsaydı.

Dünyanın ilk mağara kilisesi olarak kabul ediliyor Hristiyanlık için baya önemli bir kilise. Şehir merkezine 15 -20 dk uzaklıkta yürüyerek rahatlıkla gidilebilir dilerseniz Reyhanlı minibüsleriylede gidebilirsiniz Reyhanlı Antakya yolu üzerinde kilise. Antakya'a gelmişken bir gelip görmenizi tavsiye ederim zaten pek gezilecek bir şey yok müzekart geçerli kiliseye girmeden girişte ufak bir bölüm var hediyelik eşya satan fiyatlar aşırı pahalı dükkanın alt kısmında tuvaletler var tuvalet ihtiyacınızı orda giderebilirsiniz gayet temiz tuvaletler ayrıca kilisenin 700 m ilerisinde sağda yukarıda Kharon kabartması var ama yükseklik korkusu olan dizinde eklemlerinde problemi olan kişilere Kharon Kabartmasına gitmelerini tavsiye etmem çünkü baya bir yukarıda ve yol taşlı sıkıntı olabilir şimdiden iyi gezmeler

Yani daha farklı görsel bir yapı , daha büyük bir eser bekliyordum .. yani tek odalı bir taş yapı.. durup sadece seytretseniz bile en fazla 5 dk lik bir gezi .. bence yol gidip hele de para verip görmeye değer bir yer değil . Şahsi fikrimdir tabi.

Antakya- Reyhanlı yolu üzerinde kente iki kilometre uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yakınında yer alıyor. Doğal bir mağara olup eklemelerle kiliseye dönüştürülmüş.

Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte; İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hıristiyan’ adını aldığına inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir.

Mağara, Hıristiyanlığın Roma Devleti tarafından resmi din olarak kabul edilmesinden sonra yapılan eklemeler ile gotik tarzda bir kilise şeklini almıştır. Aziz Petrus’un ilk Papa olarak kabul edilmesiyle Katolik inancının dünyaya yayılmasında bir merkez konumunu almıştır.

Mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde MS 4 ve 5’inci yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır. Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük St. Pierre’nin heykeli, kutsal sayılan su, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmakta.

1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için Hac yeri ilan edilmiştir. Her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesi tarafından burada ayin düzenlenir.

Yazacak gerçekten o kadar çok şey var ki… nereden başlasam bilemiyorum. Kiliseye dair memnun kaldığım tek şey güvenlik görevlileriydi hele içerdeki güvenlik görevlisi abi vaktini ayırıp bize yaşadığı deneyimleri anlattığı için daha çok memnun kaldım. Ama bunun yanında bu güzel şaheseri sergilemek ve halka kazandırmak için hiçbir şey yapılmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Arka kısmında bulunan heykeli görmek için keçi yolu denilen kısımdan geçtik ve tam bir rezaletti. Bu kadar çok turisti kendine çeken bir eser için bunlar reva mı yazdıklarımdan sonra siz karar verin.

Hristiyan inancı için oldukça önemli bir değere sahip. Kilise küçük içerisinde dağdan gelen suyu biriktirip vaftiz yaptıkları bir oyma var. Ayrıca beni dağın her yerinin oyularak tüneller yapılması büyüledi. 700 Mt ileride dağda taş silüet var cehennem kayıkçısı Kharon deniliyor. Kiliseden çıkınca hemen sağdaki taşlardan çıkılıyor. Yanlışlıkla kiliseden çıktıktan sonra düz taş parke yolu takip etmeyin yanlış yol orası. Yerel rehber bir genç var gitmek için yardım alabilirsiniz.
Not: 28-29 Haziran'da Hristiyanlar hac yaptıkları için çok kalabalık oluyormuş bilginize.

Burayı görmek için taaaa istanbuldan geldik. Çok kıymetli bir tarihi yer burası.

Böyle bir yerin saat 4 buçukta kapanması cidden kötü. Biz ucu ucuna yetişebildik. Umarım daha geç saatte kapandığı bir düzenleme yapılır.

Müzekart geçerli. Hatay'a yukarıdan bakan bir mevkide. Beklediğimden küçüktü kilise. İçerideki duvara bir heykel yerleştirilmiş, başka pek bişey yok. Gelmişken cehennem kayıkçısına da uğrayın. İyi gezmeler.

Köklü tarihe sahip bu yerde (Antakya) ilk kiliseyi görmenizi tavsiye ederim. Müze kart ile giriş var. Daha uyguna geliyor. Aşırı bişeyler beklemeyin. Bi avlu, işlemeli giriş, içeride ufak mozaik ler küçük isa heykeli var. Burayı gezerken içeride ne olduğuna değil yıllar boyu kimlerin gelip geçtiğini düşünürseniz o hisle gezerseniz anlamlı olur.. Giriş yerinde hediyelik eşya satış yeri var. Başka şehirlerden geldiyseniz burada güzel şeyler bulabilirsiniz. 🙂

Saint Pierre Antik Kenti, Türkiye'nin Hatay ilinde bulunan tarihi bir yerleşimdir. Hristiyanlık tarihinin önemli merkezlerinden biri olan bu antik kent, Aziz Petrus'un ilk kilisesine ev sahipliği yapmaktadır. Saint Pierre Kilisesi, kayaya oyulmuş bir mağara kilise olup, Hristiyanlar için hac merkezi olarak kabul edilir. Antik kent, hem tarihi hem de dini açıdan büyük bir öneme sahiptir.

Depremden dolayı kapalı ve sahae almış durumda, şuanda ziyarete açık değil.

4 Ekim 2023 tarihinde ziyaret ettim ancak deprem sonrası kapalı idi. Antakya'da görülmesi gereken yerlerdendi. Deprem sonrası maalesef hasar vb. sebeplerden Antakya merkez müzeler kapalı durumda.
Şehir tamamen yok olmuş bir şekilde maalesef. İnşallah en kısa zamanda Antakya yeniden eski güzelliğine kavuşur.

Anadoludaki ilk kayadan oyma kilisesi tarih dolu yerler görülmeli.

Müzekart geçerli. Otopark mevcut. Antakyada depremden sonra sağlam kalan nadir yerlerden. Çok küçük bir yer, girip gezip çıkmak 10 dakikanızı almaz.

Depremin yıl dönümünde 6 Şubat 2024'te yeniden açıldı. Müzekart geçerli. Sadece görmeye gelenler için birkaç dakika yeterli.
Günümüz Türkiyesi'nin ilk kilisesi ve dünyanın ilk mağara kilisesi, aynı zamanda dünyanın ilk kiliselerinden birisi. Hz.İsa'nın havarilerinden balıkçılık mesleği ile iştigal eden Simeon Petrus'a atfediliyor, Antakya'ya gönderilerek şehre tebliğ yapan Petrus Stauris-Haç Dağı'ndaki bu mağarayı kullanmış. Kendisi MS 64 yılındaki Roma'nın 3/4'ünü yok eden yangından sonra Hıristiyanları yok etmeye yönelik öfke furyasından nasibini alarak 67'de İmparator Nero tarafından Roma'da katledilmiş.
Yapı mağara-kilise iken 1098'de şehri ele geçirip 170 yıl yöneten Haçlılar tarafından 3 nefli bir kiliseye dönüştürülmüştür. Katolik dünyası tarafından ilk papa olarak kabul edilmekte, Papa 2.John Paul tarafından da burası 1963'te Katoliklerin hac yerlerine dahil edilmiş.
Kaynak sularından sızarak gelen ve Hıristiyanlarca kutsal kabul edilip vaftizlerde kullanılan sular mozaiklere zarar vermekte, kayalarda da belirgin yosunlaşma var, belli bir noktada suyun toplanacağı çözümler üretilebilir.
Ayrıca buraya kadar gelmişken ufak bir tırmanışla ulaşabileceğiniz Kharon-Cehennem Kayıkçısı heykelini de görebilirsiniz.

Yolu düşen herkesin görmesi gereken mekan. Dünyadaki ilk mağara kilise formundaki tarihi yapı. Görevlilerden aldığım bilgilere göre içeride bulunan heykel dışındaki tüm objeler orjinal. Duvarlarda çok önceden resmedilmiş freskler olduğu anlaşılıyor ancak tüm freskler zamanın aşındırıcı ve yıpratıcı özelliğinden günümüze ulaşamamış. Sadece yer yer noya kalıntılarını farkedebiliyorsunuz.
Kilise mekanının 700mt. ilerisinde patika yürüyüş yolunu geçince Cehennem Kayıkçısı heykelini kadim Antakya şehrine bakan haliyle kayalara işlenmiş heykelini görebilirsiniz.

Kiliseyi gördükten sonra yukardaki patikaları gezip tüneli de biraz takip ettim. Manzarası da güzel. Müzekart geçerli. Gittiğimize değdi.

Küçük tek gözlü mağara
Müze kartla girilebiliyor
Ben pek bişi anlamadım ama siz belki anlarsınız

Saint Pierre Kilisesi veya Aziz Petrus Kilisesi Stauris Dağı'nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9.5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşmaktadır. Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilir.İncil'in Resullerin İşleri bölümünde Barnabas'ın Tarsus'a giderek Pavlos'u Antakya'ya getirdiği, Antakya'da bir yıl birlikte çalışarak Hristiyanlığı yaydıkları ve bu dine inananlara 'Hristiyan' adının verilmesinin Antakya'da gerçekleştiği bilinmektedir. Bu bilgilere ek olarak Pavlos'un Galatyalılara yazdığı mektupta Antakya'ya gelen Petrus ile Hristiyanlığın o günkü durumunu tartıştığını belirtmektedir. Hristiyan geleneği Petrus'u Antakya Kilisesi'nin kurucusu ve burada oluşan Hristiyan topluluğun ilk başpapazı olarak kabul etmiştir.

Kilisenin erken döneminden günümüze sadece taban mozağinin parçaları ve sunağın sağında, duvar boyamalarının izleri kalmıştır. Dağa açılan tüneli bir zamanlar burada toplanan Hristiyanların baskınlar sırasında kaçmak için kullandıkları sanılmaktadır. Kayalardan sızarak yalakta toplanan su vaftiz için kullanılmıştır. Son yıllara kadar ziyaretçilerin şifalı kabul ederek içtikleri, hastalara götürdükleri bu su sızıntısı depremler nedeniyle azalmıştır.

Kilisenin ortasındaki taş sunağın üstünde eskiden 21 Şubat tarihinde Antakya'da kutlanan Saint Pierre Kürsüsü Bayramı için yerleştirilen taştan bir kürsü vardır. Sunağın üzerindeki mermer Saint Pierre heykeli 1932 yılında yerleştirilmiştir. 1098 yılında Antakya'yı ele geçiren haçlılar kiliseyi birkaç metre daha uzatıp iki kemerle ön cepheye bağlamışlardır. Bu cephe 1863 yılında, Papa IX. Pius'un isteğiyle restore işlerine girişen Kapusen rahipleri tarafından yeniden yapılmıştır. Restorasyona III. Napolyon da katkıda bulunmuştur. Kilise girişinin solunda duran kalıntılar bir zamanlar ön cephenin önünde bulunan revaktan geriye kalmıştır.

Bahçenin birkaç yüzyıl mezarlık olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kilisenin iç kısmında da özellikle sunağın çevresinde de mezarlar bulunmuştur. Günümüzde bir müze olan kilisede valiliğin izniyle müze müdürlüğü denetiminde ayin yapılabilmektedir.

Depremden pek fazla hasar almadan kurtulan, büyüleyici mekan.
Antakya'ya gelin, insanlarla vakit geçirin, en azından hal hatırlarını sorup, sohbet edin.
Ve burayı da mutlaka ziyaret edin...

Antakya'da bir mağara içine oyulmuş ilk kilise olarak bilinen kilise.hz isa'nın 12 havarilerinden olan aziz petrus(pierre) buraya sığınıyor ve iddia odur ki hristiyan kelimesi ilk kez burada ortaya çıkıyor.
Tarihin ilk Kilisesi olduğu söylenir...
Tarihin her dönemimde olduğu gibi hristiyanlık tarihi de isyanla ve hükümdara karşı çıkmaya başlıyor bu yüzden bir çok dinde olduğu gibi din insanları bu tarz mağaralara sığınmışlar.
Tabi ardından roma imparatoru (bkz: nero) pierre'i çarmıha gerip öldürtüyor.
Kilise kalıyor tabi ki. Haçlı seferleri sırasında kilise büyütülüyor ve 20. yüzyılda papalık tarafından hac yeri ilan ediliyor...
Mutlaka gidilip görünmeli...
Çok mistik bir yer...
Yanındaki taştan oyma bacımızın da elini öpün..

Müze kartınız varsa gidin. Yalnızca resimde gördükleriniz var. Fazlası yok.
700metre ilerisinde adını unuttuğum kabartma var. Yüzü tahrip edilmiş ama görülmeye değer. Kiliseye giderken yukarı dağın soluna doğru bakarsanız da görebilirsiniz.

Depremden zarar gördümü bilmiyorum fakat kapalı.
Yukarıya çıkıp cehennem kayıkçısını görebilirsiniz.
Sırf merakımdan girip baktım fakat tünellere girmenizi hiç tavsiye etmiyorum.

6 Şubat Hatay depreminden sonra klisenin arka giriş kapısına büyük kayalar düşmüş ve hala kaldırılmamış, müzeden sorumlu kişiler için önem arz etmemiş anlaşılan. Dünyanın ilk klisesi ve Hristiyanlık kelimesinin kullanıldığı ilk yer olması buranın tarihteki önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Deprem felaketi dolayısıyla kapalı olan kiliseye ziyaretler için uzun bir süre daha beklemek zorundasınız. Manzara ve klisenin dışarıdan görünümü için gelinebilir ... Farklı medeniyetlerin buluştuğu Hayat ilimize tekrardan geçmiş olsun

Hristiyanlığın ilk kilisesiymiş. Hristiyanlık terimi bile ilk kez burada kullanılmış. Giriş 65₺ ancak 60₺ ye müzekart çıkardık.

Deprem dolayısıyla kapalıydı, giremedim, ama yukarı tırmanarak Meryem Ana ve cehennem Kayıkçısı heykellerini gördüm.. şehri kuşbakışı görmek için ideal nokta..

Antakya şehir merkezine yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki anıt müzeye şehir merkezinden yürüyerek yarım saatte, aracınızla da yaklaşık 5 dakikada gidebilirsiniz. Buraya gelmeden önce Habibi Neccar camisi de bulunduğundan yürüyüş güzergahı olarak düzenleyebilirsiniz. Yalnız yoldan itibaren biraz eğim olduğunu belirtmekte fayda var. Müze, Antakya- Reyhanlı yolu üzerinde Habib-i Neccar Dağı yakınında yer almaktadır. Doğal bir mağara, daha sonra kiliseye dönüştürülmüş. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte; İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hıristiyan’ adını aldığına inanılıyor. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak biliniyor.
Mağara, Hıristiyanlığın Roma Devleti tarafından resmi din olarak kabul edilmesinden sonra yapılan eklemeler ile kiliseye dönüştürülmüş. Aziz Petrus’un ilk Papa olarak kabul edilmesiyle önemi daha da artmış. Burayı ziyaret ile birlikte güzel bir panoramik olarak Antakya'yı da görebilirsiniz.

Dünyanın ilk mağara kilisesi ve ilk defa Hristiyanlık kelimesinin kullanıldığı yer olarak biliniyor. Tarihi 1100lere kadar dayanıyor. Aşırı yükselmemek gerekiyor müze kart varsa bir uğranır. Kilisenin dış kapısından Kharona giden bir patika var. Kiliseye giderseniz Kharona da gitmeye çalışın size güzel bir manzara ve heykel sunacak bu yol.

Araç ile girişe kadar gidip otoparka aracınızı bırakabilirsiniz. Girişi müzekart ile yapabilirsiniz. Hiristiyanlığın ilk kilisesi olarak kabul ediliyor. Papalık tarafından da bu özelliği kabul edilmiş bir yapı. Bu nedenle de restorasyonu Papalık tarafından üstlenilmiş.
Hz İsa'nın 12 havarisinden birisi olan St Pierre Hatay'a gelerek ilk toplantılarını burada gerçekleştirmiş ve Hz İsa'ya inananlara ilk kez bu kilisede "Hıristiyan" adı verilmiş. Hz İsa'nın 12 havarisinden biri olan Aziz Petrus'un gerçek adı Simon. Kaya anlamına gelen "Petrus" ismini Hz İsa koyarak "benim cemaatim bu kaya üzerine kurulacak" demiş. Katolik kilisesine göre ilk papa ve Hz İsa'nın varisi kendisi. MS 67 yılından İmparator Nero tarafından Roma'da çarmıha gerilerek öldürülüyor. Kilisenin yaygın olarak kullanlan ismi St Pierre Fransızca taş anlamına geliyor. St Pierre kilisesi 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından Hıristiyanlar için hac merkezi ilan ediliyor. Mağarada, sağ taraftaki su, kutsal vaftiz suyu olarak kabul ediliyor. Mağaranın içerisinde sol taraftan devam eden tünellerin, gerektiğinde kaçış için yapıldığı düşünülüyor ve zamanında dağın karşı tarafına geçtiği varsayılıyor. Şu anda geçmişte yaşanan deprem vb olaylar yüzünden tüneller çok ileri gitmiyor.

Antakya'da bulunan St. Pierre Kilisesi, dünyanın ilk mağara kilisesi olma özelliğini taşıyor.. dağların içine yapılmış.. bu özelliği ile Trabzon sumela Manastırı'na benzediği söylenebilir. Hz. Isa'nin 12 havarilerinden olan St. Pierre yani aziz Petrus buraya gelip dini toplantılarını gerçekleştirmiş. Hz Isa'ya inananlara ilk kez bu kilisede "Hristiyan" denilmiş.. küçük bir kilise.. ortada aziz Petrus'un heykeli var.. sol tarafta geçmişte vaftizlerin yapıldığı bir sunak, sağ tarafta ise geçide acilan bir kapı var.. giriş 50 TL. Muzekart geçerli..

Hristiyanlıgin ilk mabedi olmasından dolayı saygı duyduk fakat çok daha büyük beklentiyle gitmiştim.devasa büyüklükte bir mağara mabet alanı olarak dusunmustum fakat on M2 filan ancak var yok.icinde Saint Pierre heykeli ve minik bir su sızıntısı var giriş 65 TL idi .bizim müze kartınız vardı o yüzden ücretsiz girdik.

Müze kartı geçerli ve kapıda yeni müze kartı alabiliyorsunuz. Yeni müze kartı 60 tl. Araç park yeri var. Antakya manzarası çok güzel. Mağara içerisinde bulunan kilise dışardan sanatsal bir görünüme sahip. Sadece 30 dk gezilebilecek bir yer.

Anadolu topraklarında hıristiyan kelimesinin ilk geçtiği kilise kaçış tünellerin olduğu ve hemen üzerinde cehennem kayıtçısı kayasının da yer aldığı tarihi ışık tutan harika bir tarih mutlaka gidin

Mağara kilise. Küçük bir kısmı ziyarete açık. Buram buram tarih kokusu var. Antakya da ziyaret edilebilecek güzel yerlerden. Merkeze çok uzak değil. Otopark sorunu yaşamadık. Müze kart ile giriş sağlanabilir.

Doğal bir mağaraya eklemeler yapılarak kilise haline dönüştürülmüştür. Tabanda belli belirsiz mozaikler bulunur. Tarihi öneme sahip olan kilisenin Hıristiyanlığın ilk kilisesi olduğuna inanılır.
Vakti olanlar sol tarafındaki patikadan kayalık alan içine doğru tırmanırlarsa kayalarda oyukla ve kabartma halinde yapılan heykeller görebilirler.
Ziyaret edilmesi gereken yerler listesinde olmalı.

Şehir merkezine yakın rahat ulaşılabilir bir konumda. Müze kart geçerli. Yapısal özelliğinden daha çok tarihi özelliğinden dolayı değerli olan bir kilise-müze. Hıristiyanlıktaki mağara kültü ve bunun yine islamiyetteki tezahürü açısından da değerlendirildiğinde ciddi bir öneme sahip ve gidilip görülmesi gereken bir müze.

İlk mağara kilise önemi nedeniyle ziyaret edilebilecek bir yer. İçerisi küçük ve çok bir şey yok. Ama manzarası harika tüm Antakya’yı görebilirsiniz.Kalabalık değildi.Otoparkı var ve müze kart ile girebilirsiniz.

Hristiyanlık için önemi çok büyük olan bu mekan ne yazık ki yeterince ilgi görmüyor. Papa tarafından Hac mekanı olarak kabul edilen bu kilisenin önüne tur otobüslerinin sıra olması gerekirdi. İnançları için zorluklara katlanan zamane insanları için hem fiziksel hem de inançsal olarak bir kaçış/sığınak yeriydi. Müze kart ile gezilebiliyor. Öğrenciler, öğretmenler ve 65 üstü gençler 😉 kimlik göstererek ücretsiz ziyaret edebiliyorlar. Tavsiye ederim.

dünyanın ilk kilisesi olduğu söylenen yeşillikler içinde Antalya’daki bu küçük kilise1963'te vatikan tarafından hac yeri olarak ilan edilmiştir. habib-i neccar dağı'nın eteklerindedir ve yarısı kayalara oyularak yapılmıştır. kilisenin içinde, vaftiz suyu kabul edilen, kayalardan sızan suyun toplandığı bir küçük bir havuz ve sonunda cehennem kayıkçısı kabartması olan bir tünel vardır.

Eylül 2019
👍 Bakımlı, açıkçası beklediğimden daha iyi korunmuş olması bizleri mutlu etti.
👍Erişim merkeze yakın olduğu için kolay.
👍Giriş ücretli. Müze Kart geçerli.
👍 Antakya'nın bir kısmını yukarıdan izleyebileceğiniz yüksek bir konumda.
👉Dünyanın ilk kilisesi olduğu söylenen yeşillikler içinde küçük bir kilise.1963'te Vatikan'ca hac yeri olarak ilan edilmiş. Habib-i Neccar Dağı'nın eteklerinde ve yarısı kayalara oyularak yapılmış. Kilisenin içinde vaftiz suyu kabul edilen, kayalardan sızan suyun toplandığı bir küçük bir havuz ve sonunda Cehennem Kayıkçısı (bkz: kharon) kabartması olan bir tünel var.

"Saint Pierre Kilisesi veya Aziz Petrus Kilisesi Stauris Dağı'nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9.5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşmaktadır. Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilir.

Kiliseyi Hristiyanların baskınlar sırasında kaçmak için kullandıkları sanılmaktadır. Kayalardan sızarak yalakta toplanan su vaftiz için kullanılmıştır. Son yıllara kadar ziyaretçilerin şifalı kabul ederek içtikleri, hastalara götürdükleri bu su sızıntısı depremler nedeniyle azalmıştır."

Mağaranın içine yapılan bir kilise. Yolu güzel manzarası güzel. Kayaların içine yapılan yerler var. Hikayesi ise şöyle: İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hıristiyan’ adını aldığına inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir.

Anıt muze olarak geçiyor Normalde derinliği olan bi kilise ama aşağıya inilmiyor sadece o anıt tarafını geziyorsunuz 2dk bitiyor zaten fotoğraf yetmez ben gerçeğini görmek isterim derseniz gidin araçla çıkılıyor muze kart geçerli çocuklar ücretsiz manzarası süper

Fiyat: Orta
Otopark: Var
Temizlik: iyi
Hizmet Kalitesi: İyi
Artıları: Kiliseden ziyade Hatay'ı yukarıdan gören çok güzel bir manzara sunuyor. panoramik bir Hatay görüntüsü için gidilebilir.

Açıklama: Görülecek pek birşey yok. Anadolu daki ilk mağara kiliselerinden biriymiş.

Tavsiye Durumu: vaktiniz varsa uğrayın

Kaya içine oyulmuş küçük bir kilise. Otopark alanı mevcut. Müze kartla ücretsiz gezebilirsiniz. Çok vaktinizi almaz.

“Dünyanın ilk mağara kilisesi” olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi, Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde, Stauris Dağı'nın (Haç Dağı) batı yamacında yer almaktadır.
Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St.Pierre, M.S. 29-40 tarihleri arasında Antakya’ya gelerek Hristiyanlığı bu kilisede yaymaya çalışmıştır. Dini toplantıların yapıldığı bu kilisede “Hristiyan” adının cemaate ilk kez burada verilmiş olması, St. Pierre Kilisesi’nin Hristiyanlığın ilk kiliselerinden biri olmasını sağlamaktadır.”

Kesinlikle tavsiye ediyorum. Çok güzel ve önemli bir kilise. Kilisenin hemen 100 mt üzerinde patika ile çıkılan ve 2 kabartma heykelin olduğu bir yer de var. Mutlaka orayı da görün.

Hatay merkezde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı tarihi dini turistik mekan. Çok küçük bir kapalı alanı var. Çok fazla görsel içerik yok. Neredeyse hiç yok. Giriş 40 TL. Bu tür yerleri gezmeden önce müze kart alırsanız ücretsiz girebilirsiniz.

Hristiyan bir kişi için önemi çok olabilir. Fakat benim için görülmesi gereken bir yer değil di. Herhangi bir özelliği yok. İç kısmı sadece yarım daire kemer şeklinde bir mağara

Dünyanın ilk mağara kilisesi. İlk hristiyanların dinsel yaşamına ev sahipliği etmiş. Kudüs dışında ilk kez Antakya da yayılmış. Tüm hristiyanların mutlaka gelmesi görmesi gereken bir tarihi yapı

Hatay'ın Reyhanlı yolu üzerinde Hatay 2-3 km uzaklıkta Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinen ve doğal bir mağara olup eklemelerle kiliseye dönüştürülmüş , Katolik inancının dünyaya yayılmasında merkez konumunda olmuştur..Tepede yer aldığı için Hatay manzarası güzel bir görüntü oluşturuyor.Müze kart ile girilebilir ve Hatay arkeoloji müzesine ve müze otele de çok yakın bir konumdadır..

Müzekart geçerli. Ücretsiz otopark var. Biraz yürüyorsunuz. Mutlaka görünmeli. Az da olsa Hatay'ı tepeden görme imkanınız da oluyor.

Görsel anlamda bir özelliği çok yok. Ancak tarihi önemi nedeniyle ziyaret edilebilecek bir yer. Müze kart geçerli ve kendine ait Otoparkı var. Bu noktadan harika Antakya fotoğrafları çekebilirsiniz.

İlk kiliselerden biri. Zaten ilk mağara kilise. İsa'nın havarilerinden aziz Pierre buraya geliyor ve dini tebliğ ediyor bu mağara kiliseyi oluşturup. Tabi kolay değil, zorluklar, karşıtlar çok içeride ayrıca bir kaçış tüneli mevcut ama zamanla depremlerle şuan kapalıymış. İlk hristiyan kelimeside burda ortaya çıkıyor. İşletmesi bakanlık tarafından yapılıyor ve müze kart ile ziyaret edilebilir.

Antakya merkeze 5 dk mesafede! Araç ile gelinir ise otopark yok ama yol kenarında park mümkün! Şehir içi minibüs ve taksi mümkün! Yürüyüş yolu manzaralı ve 3-5 dk arası sürüyor! Kilise Anadolu topraklarında ilk ayinin yapılıp, Hristiyan isminin ilk kullanılıp ve devam ettiği bir tarihi yer! Giriş 30 tl, müze kart geçerli, 65 yaş üstü ve öğrenci girişi ücretsiz! Kiliseye çıkarken hediyelik eşya standları var! Tarihi yeri öne çıkaran en önemli detay, kendinize o yıllara götürüp, çıkışta harika Antakya manzarası izlemeniz! Selamlar/Selametler 😇

Kiliseye doğru yaklaşırken vay ne kadar güzel korunmuş bir yer dedik bahçesine girer girmez. Antakyanın enfes manzarasına nazır harika bir yer. Bu büyülyici atmosferin heyecanı ile koşarcasına kiliseden içeri girdik. ŞOK. Tarihi tüm kiliselere yaptığımız gibi burayıda harabeye çevirmiş içeride değerleri yapmalamış kırmış ve harap etmişiz. Boş duvarlardan başka bir şey kalmamış. Kilise içerisin de ki Saint Pierre heykeli bile daha sonra getirilmiş buraya konulmuş. Müslüman olmayanlara karşı bu hoşgörüsüzlüğümüz acaba ne zaman bitecek. Bizim kendi topraklarımızda bu çok ayıp. Hazine arayanlardan kurtaramamışız burayı da. Yazık hem de çok yazık. Boş duvarların üzerine isim yazan hayvanları demiyorum bile.

Ilk kilise, Bence güzel korunmuş görülmesi gereken bir yer. Keşke daha detayli açıklamalar yapılsaydı.l müze tarafından. Rehberimiz anlattığı için bilgi alabildik fakat kilisenin içerisinde ya da dışında daha detaylı açıklamalar olması daha fazla bilgi almamızı sağlardı. Okumadan ya da rehbersiz gitmemenizi tabsiye ederim.

Antakyada gerçekten gidilip görülmesi gereken yerlerin en başında geliyor. Eşsiz manzarası ve tarih kokan bir yer. Müze kartınız varsa ücretsiz bir şekilde girebilirsiniz.
Antakyada kurulan ilk kilise olarak düşünülüyor. Ve Hristiyan kelimesi ilk kez burada ortaya çıkıyor.
Kilisenin içerisinde bir oyuk var ve dağın zirvesine kadar gidiliyor. Ama şimdi buraya girmek yasak.
Ona rağmen harika bir yer . Ailecek gidilip ölmeden önce görülmesi gereken yerlerden biri . Tavsiye ederim.

Tarihin başladığı topraklarda ilk lerden... Daha öncede gezmiş tik diye... Müze gezisini uzatınca kapanmak üzereyken yetiştik... Tur kafilesi de kalabalık olunca İçeriden fotoğraf çekimi yapmadık... Antakya gezinizde mutlaka uğrayın... Müze ve habibi neccar tepesi ve camii nin ortasında... Otopark ı var...

Ulaşımı kolay park yeri mevcut. Biraz rampa bir çıkışı var. Girişte müze kart geçerli. Müze kart yok ise 50 tl ile alınabiliniyor. Kilisenin hikayesini rehber eşliğinde dinlemedikçe veya bilgi sahibi olunmadan gidilmesi halinde çok büyük bir mimari eser değil. Gitmişken görüşmüş olmak için görülebilnecek bir yapı. ( hikeyesini öğrenirseniz ayrı bir anlam kazanıyor ) gezmek 15 dakikanızı alır. Hususi görmek için gidilecek bir yapı değil gitmişken uğrananilinecek bir yer.

Kayaya oyulmuş güzel bir kilise, dış görünüşü sonradan restore edilerek eklenmiş. Müze kart. İle girilebiliyor. Özellikle az yanındaki Meryem figürlü vaftiz havuzunu görmenizi tavsiye ederim. Tepeden Hatay manzarası gayet güzel, izlemek keyifli oluyor.

Hatay Antakya'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer müze kart geçiyor Hristiyanlık için çok önemli bir yer mağara kilise Hristiyanlık kelimesinin ilk burada kullanıldığı söyleniyor gerçekten çok etkileyici kilisenin bulunduğu noktadan Antakya kuş bakışı görülüyor

Çok küçük bir kilise ama ilk Hristiyanlık kilisesi olması onu çok özel yapıyor. Üstelik manzarası muhteşem. Bütün Hatay ayaklarınızın altında...Bir de mutlaka az ilerisinde tepede bulunan cehennem kayıkçısı heykelini görmelisiniz. Heykele giden yol çok düzgün değil önünüze çıkan kayaları aşmak hafif bir performans gerektiriyor.

Dünyanın ilk kilisesi olarak hıristiyan dünyasında da kabul gören muazzam bir yapı. Giriş ücreti 30₺ (2020 fiyatı) o yüzden Müze Kart almanız daha isabetli olur.

İSA A.S Havarilerinden Aziz Petrus'un İlk Vaaz Verdiği Ve Hıristiyan Isminin İlk Söylendigi Yeri Oldugundan Hiristiyan Aleminin İlk Kilisesi Kabul Edilmiştir .
Magara Kilise Daha Sonra Eklemelerle Hiristiyanlarin Hac Yeri Olarak Kabul Edilmiş Bir Mağara Kilisedir.
Müze Kart Geçiyor
Otopark Mevcut
Şehir Manzarasina Sahip
Müze Kilise

Açık/Giriş 30 tl/Müzekart geçerli- Hıristiyanlar İçin önemli bir kilise , Hıristiyanlığın ilk kiliselerinden .Antakya merkeze gelindiğinde uğranması gereken bir yer.

Genel olarak bakıldığında ulaşım açısından kolay ulaşılır bir konumda. Bu yüzden seyahat planlarında tercih edilebilir bir noktada. Girişleri ücretli Ancak müze kartları ile giriş yapabilirsiniz. Çevresi gerçekten temiz ve bakımlı. İçerik bakımından; yapısal ve tarihi açıdan bakınca gerçekten çok önemli bir yer olması sebebi ile güzel ancak bazı kişiler gibi gösterişli heykel, tablo, ahşap oturaklar gibi bir beklentiniz varsa burada o tarz bir tasarım yoktur.

Hataya gittiyseniZ görmeniz gereken yerlerden biri burasıdir. Tarihi bir yer. Burayi şelaleyi ve bazi bir kaç yeri gormediyseniZ Hatayi gördüm gezdim demeyin. Ülkemizde Hatay görmeniz gezmeniz gereken illerden baslicalarindan biri. Görmeyi cok istediğim yerlerden biriydi. Gördüğüm icin mutluyum.

Mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde M.S. 4 ve 5’inci yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır. 🌸Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük St. Pierre’nin heykeli, kutsal sayılan su, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmaktadır. 1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için Hac yeri ilan edilmiştir. Her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesi tarafından burada ayin düzenlenir.
Mozaik kalıntıları ve mekanın doğal yapısının korunmuş olması çok kıymetli bence ... Mutlaka görülesi bir yer metrekaresi küçük fakat hayal dünyanızı büyük tutup o yüzyıllara yolculuk yapabilirseniz muazzam olur ...😌
Ortamın çok temiz olması dikkatlerden kaçmıyor fakat giriş ücretleri yuksek. Bakanlığa bağlı bu turizm yerinde kişi başı ücret 30 ₺
18 yaş altı ve 65 yaş üstü ücretsiz giriş
Buraya gelince cehennem kayıkçısını da Ziyaret etmeyi unutmayın 😏
Ayrıca yol üzerindeki mozaik sanat eserlerinin çeşitli oyma sandıkların satışa sunulduğu küçük esnaflara da uğramayı unutmayın...

Mağaranın içinde oluşturulmuş bir yapı. İçerisinde pek fazla birsey yok. Yüksek bir konumda. Ana caddeden yaklaşık 500 metre uzaklıkta ve yokuş çıkıyosunuz. Müzekart geçerli

çok övülecek bir yer değil hatta hiç bir şey yok. sivil 24 tl. öğretmen ve öğrenciler bedava.gidilmeye değer mi?hayır.boşuna para vermeyin. tarih: 31.07.2019

Hıristiyanlarin ilk hac yeridir. O zamanda kilise olarak kullanilirken şuan müzedir. Büyük bir yer olarak beklemeyin tek bir odası ve bahçesi bulunmaktadir. Rivayetlere göre odadan yukarıya cikan bir geçit bulunmaktadir. Antakyayi seyre dalabileceğiz bir yer. Giriş ücreti 24liradir. Müze karti geçerlidir.

Giris 15 tl.Tarihi açıdan müthiş bir mekan.iceride fazla birsey yok giris ucreti gormeye gelenlerin dusuncesine gore degisir.kimi bu paraya kunefe yeriz diyor.

Tarihin ilk mağara kilisesi Hatay inançlar kavşağı Anadolu'nun ilk camisi Habibi Neccar yolu üzerinden ulaşabilirsiniz Arkeoloji müzesine giderken ugrayabilrsiniz ben yaya gittim çok uzak sayılmaz arabayla gelirseniz otopark mevcut unutmayın burası bir mağara kilise ve tarihin ilki büyüklük beklentiniz buna göre olsun müze kartınızı unutmayın girişte küçük bir mağaza var müze dışında bir tezgahta el işi hediyelikler de satılıyor buraya da uğrayın derim

Müzekart ile girilebilir. Para ile girerseniz 20 TL istiyor. Bu mekan için o ücret çok fazla. Herkes aynı durumdan şikayetçi genelde. Öğretmen ve öğrencilere ücretsizdir. Fotolardan görmek yeterli. Girmeye gerek yok.

Saint pierre kilisesu (aziz petrus)Hıristiyanların ilk yerleşim yeri olması açısından hataya gelindiğinde mutlaka görülmesi gereken bi yer .antakya merkezde olması açısından ulaşımı oldukça rahat.buraya müze kartıyla girebiliyorsunuz.

Hıristiyanlık için önemli bir mekan . Tarihin ilk mağara kilisesi oluyor . Hacı olmak için önemli bir mekan. Ulaşımı biraz yorucu oluyor yuruyelerek .araçla da çıkabilirsiniz . Tünellerin bir kısmı kapanmış ama üst tarafta açık olanlar mevcut. Gelenlerin hacini Allah kabul etsin .

Giriş 20₺ çocuklar ve yaşlılar 18 yaş altı ve 65 yaş üstü ücretsiz. Şehrin panoramik bakışı ücretsiz dürbün ile evlerin çatıları görebilirsiniz. Girişte geniş otopark. Buraya kadar gelmişken şehir müzesi de gezmeyi tavsiye ederim. Orada da giriş 20₺. Eğer sürekli müze ve tarihli yerleri gezen biriysi iseniz, bu durumda "müze kartı" çıkartmak öneririm.

Antakya–Reyhanlı yolu üzerinde kente 2 km uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yakınındadır. Doğal bir mağara olup, eklemelerle kiliseye dönüştürülmüştür. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St.Pierre; Antakya‘ ya M.S. 29-40 tarihleri arasında gelmiş ve Hıristiyanlığı yaymaya çalışmıştır. İlk dini toplantının yapıldığı bu kilisede cemaat ilk kez Hıristiyan adını almış. Bu yüzden St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir.

Bu mağara M.S.XII-XIII. yüzyıllarda Haçlılar tarafından ön cephesine yapılan ilave inşaat ile gotik tarzda bir kilise şekline çevrilmiş Mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde M.S.4 ve 5. yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır. Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük St. Pierre’nin heykeli, kutsal sayılan su, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmaktadır.

1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için Haç yeri ilan edilmiştir.
Her yıl 29 Haziran da Katolik Kilisesince burada bir ayin düzenlenmektedir.

Giriş ücreti 15 tl, müzekart'a bedavadır.

Hatay gezimde gittiğim en vasat yer bu kiliseydi. Müze olarak kullanılıyor fakat içerde herhangi bir bilgilendirme yazısı, rehber veya ekran bulunmuyor. Yapmanız gereken tek şey girip içeriyi seyretmek ve çıkmak. İnsanlar oraya kiltürlenmek için gidiyor fakat bundan mahrum kalıp geri dönüyorlar. Tüm bunların yanında ulaşımda ayrıca bir sıkıntı toplu taşıma araçlarının son durağı buraya hiç yakın değil en az 20 dakika yürümeniz gerekiyor. Ne kadar mahrumiyet bölgesinde olduğunu çevresinde bulanan hediyelik eşya dükkanından anlayabilirsiniz. Tek başına orada duruyor. Ayrıca Hatay gezim boyunca gördüğüm tek hediyelik eşya dükkanının burası olduğunu belirtmek isterim.
Eğer taksi ile ulaşım sağlayacaksanız ve zamanınız kısıtlı değilse gelip gezebileceğiniz bir yer fakat zamanınız kısıtlı ve taksiye binmiyorsanız gezilecek başks br yer bulmanızı tavsiye ederim.