İstanbul da Alevi Bektaşi dergahı dendiğinde ilk akla gelen yerdir . Geniş bahçes, güler yüzlü insanların ziyaret ettiği , huzurun ,sükutun ve maniviyatın yüksek olduğu eşsiz bir yer . Kapıdan içeri girdiğinizde sanki şehrin o keşmekeşliğinden, gürültüsünden, zorbalığından uzak , bahçenin ortasında duran ağacın dallarında serçe kuşlarının ötüşü tüm yorgunluğu alıp gidiyor . Önemli bir yerdir , önemli hizmetleri vardır. İşte gelin görün ki İnsanın olduğu her yerde eksiklik ,noksanlık olması muteber bir olaydır . Kimseyi memnun edemezsiniz, eksiklik noksanlık kendi özümüzde deyip yolumuza devam etmemiz gerekir .
Alevi Bektaşi inancında namaz yoktur , Alevi dergahlarında mescit te yoktur . Olmasını beklemek te bu inancın binlerce yıllık taşıdığı yol erkan hizmetine haksızlık ve yoksunluk etmiş olunur. Bir kilisede mescit varımıdır? Havra da mescit varmıdır ?
Olmasa bile kilisenin herhangi bir yerinde namaz kılına bilirmi ? Bu o inancın birliğine haksızlık ve birazda insanlara karşı ayıp etmiş olunur. Şahkulu dergahına gelen Sünni inancına sahip CANLARIN burda mescit yok namaz kalamadık denmesi anlaşılır bir durum değildir , çünkü hemen 50 mt ilerde camii vardır .. Can cana gönül gönüle .. eyvallah