Ubicado en un montículo prehistórico en el distrito Araban de Gaziantep, conservó su importancia en la Edad Media y cambió de manos constantemente con los equilibrios cambiantes de la historia.
Las excavaciones realizadas en la región árabe muestran que el primer asentamiento se remonta a la Edad del Bronce. Aunque no se sabe exactamente cuándo se construyó el castillo de Araban, se sabe que el castillo conservó su importancia en los siglos XI y XIII. Especialmente durante el condado de los cruzados de Urfa, el reino armenio, los mamelucos y las incursiones árabes, este castillo fue constantemente ocupado debido a su ubicación estratégica. En las fuentes se menciona que este lugar también fue utilizado durante las Cruzadas. Mesut Kılıçarslan (1148-1150), uno de los selyúcidas de Anatolia, capturó el Castillo Araban, y luego Atabey Nurettin Mahmut Zengi les quitó el castillo en 1155. Después de eso, Aleppo Ayyubils, Anatolian Seljuks (1218), Ilkhanians (1259), Mamluks (1260).

Gaziantep'in Araban ilçesinde tarihöncesi bir höyüğün üzerinde yer alan kent, Orta Çağ'da önemini korumuş ve tarihin değişen dengeleriyle birlikte sürekli el değiştirmiştir.
Arap bölgesinde yapılan kazılar ilk yerleşimin Tunç Çağı'na kadar uzandığını gösteriyor. Araban Kalesi'nin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, kalenin 11. ve 13. yüzyıllarda da önemini koruduğu biliniyor. Özellikle Urfa'nın Haçlı İlçesi, Ermeni Krallığı, Memlükler ve Arap akınları sırasında bu kale stratejik konumu nedeniyle sürekli işgal edilmiştir. Kaynaklar buranın Haçlı Seferleri sırasında da kullanıldığını belirtiyor. Anadolu Selçuklularından Mesut Kılıçarslan (1148-1150), Araban Kalesi'ni ele geçirmiş, ardından 1155 yılında Atabey Nurettin Mahmut Zengi kaleyi onlardan almıştır. Daha sonra Halep Eyyubilleri, Anadolu Selçukluları (1218), İlhanlılar (1259), Memlükler (1260) gelmiştir.