Bundan 3-4 yıl önce pandemi sonlarına doğru kendimi iyi hissetmediğim bir dönem oldu. Balıkesir merkezde psikolog aradım. Çalışmadığım bir dönemdi. Henüz öğrenciydim. Devletten aldığım burs paramla psikologa gitmeye karar verdim. Zehra hanım’a denk geldim. Seansa girdik. Bana birkaç soru yönelterek konuştuk. Daha çok ben anlattım. Beni dinlediğini düşünüyordum. Fakat sürekli saatine baktı. Bu durum beni rahatsız etti. Anlattığım olayların, içimdeki duyguların dışa yansımasında hoşuma gitmeyen bir etiketle durumu özetledi. Nefes egzersizi ve kitap önerdi. Kendimi hiç rahatlamış hissetmediğim bir seanstı. Sürekli saatine bakarak verilen paranın hakkını -kendince- verdi sanırım.

Psikolog hanım terapimize 10 dk gec geldi bu durum beni ziyadesiyle germisti ama terapi boyunca telefonunun sesinin acik olmasi ve surekli bildirim gelmesi beni oldukca degersiz hissettirdi, bunu büyük saygisizlik olarak gördüm. Terapiye rahatlamak icin gitmistim ama sinir küpü olarak çıktım. 1.30 saatin neredeyse her anindan nefret ettim. beni anlamak yerine kafasindaki kaliba sokmak istedigini hissettim sürekli. Benim sorunumda daha önce deneyimledigim bazi farkindalik calismalarinin beni rahatsiz ettigini soyledigim halde yeni birşey önermeden israr etti. Bu konuda emin degilim ama yasadigim sorunda kendisinin uzman olmadigi kanisi olustu bende.

İşini profesyonel olarak yapan Zehra hanım öğrendiğim üzere ODTÜ psikoloji bölümü mezunuymuş.Aldığı kaliteli eğitimin hakkını veren, etik değerlere sahip, aynı zamanda kişilere yaklaşımı ile verdiği danışmanlık hizmetinde oldukça başarılı biri.Zehra hanıma teşekkür eder meslek hayatında başarılar dilerim 🙏🌺