🏛 The Library of Pergamum was one of the most magnificent and significant centres of learning in the ancient world. Built in the 3rd century BCE on the Acropolis of Pergamon during the reign of King Eumenes II, it reportedly housed an astonishing collection of around 200,000 volumes, rivalled only by the Library of Alexandria in size and prestige⚛️ The main reading room was remarkably spacious, with innovative architectural features such as a gap between the shelves and the walls to prevent humidity; an early example of preservation techniques... Pergamum’s pioneering use of parchment, which even gave the material its name, marked a turning point in the history of writing and bookmaking. The grand statue of Athena in the main hall symbolised the city’s devotion to wisdom and knowledge〽️

Unfortunately, very little of the original library’s collection survives today. However, many monumental artefacts and sculptures from Pergamon; including the renowned Pergamon Altar; can now be seen at the Pergamon Museum in Berlin🧐
Additionally, significant pieces from Pergamon are displayed at the British Museum in London and the Metropolitan Museum of Art in New York💔 For those visiting the region, the İzmir Bergama Museum showcases local archaeological finds and offers a tangible connection to this extraordinary heritage🩵

The sheer scale, architectural ingenuity, and cultural significance of the Library of Pergamum make it a truly awe-inspiring symbol of ancient civilisation; one whose legacy endures in museums and scholarship around the world🥰

🇹🇷
Pergamon Kütüphanesi, antik dünyanın en büyük ve en ihtişamlı bilgi merkezlerinden biriydi. MÖ 3. yüzyılda Bergama Akropolü’nde, Kral II. Eumenes döneminde inşa edilen bu kütüphane, yaklaşık 200.000 ciltlik devasa bir koleksiyona ev sahipliği yapıyordu ve yalnızca İskenderiye Kütüphanesi ile yarışacak büyüklükteydi. Kütüphanenin ana okuma salonu oldukça genişti ve duvarlarla raflar arasında bırakılan boşluk sayesinde nemden korunuyordu; bu, antik çağda bilgi koruma adına atılmış yenilikçi bir adımdı. Kütüphanede parşömen kullanılması, Bergama’nın bu alandaki öncülüğünü ve “parşömen” kelimesinin kökenini de ortaya koyar. Athena heykeliyle süslenen ana salon, bilgi ve bilgelik arayışının simgesiydi.

Ne yazık ki, Pergamon Kütüphanesi’nden günümüze çok az eser ulaşabilmiştir. Ancak Bergama’dan çıkarılan başta Pergamon Zeus Sunağı olmak üzere birçok anıtsal eser ve heykel, bugün Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergilenmektedir. Ayrıca, Londra British Museum ve New York Metropolitan Museum gibi dünyanın önde gelen müzelerinde de Pergamon kökenli eserler görülebilir. Bergama’daki İzmir Bergama Müzesi ise bölge kazılarından çıkan eserleri yerinde görmek isteyenler için önemli bir duraktır.

Kütüphane, büyüklüğü, mimari yenilikleri ve kültürel mirasıyla antik çağın en muazzam yapılarından biridir; bugün bile insanı hayran bırakacak bir bilgi ve medeniyet simgesidir♥️

Zamanında 200 bin cilt kitaba sahipmiş ve İskenderiye kütüphanesi ile beraber dünyanın en büyük iki kütüphanesinden biriymiş. Hatta Mısırlılar Pergamon kütüphanesi büyümesin diye onlara papirüs göndermeyi bırakınca, Bergama krallığı da parşömen kağıdı kullanmaya başlamış ve bu durum da günümüz kitap formunun oluşmasını sağlamıştır. Bergama Krallığı Romalılara geçince, İmparator Marcus Antonius buradaki kitapları Kleopatraya hediye etmiş. Günümüzde kütüphane yapısından pek bir eser kalmamış. Ama Athena tapınağının hemen yanında ufak da olsa kalıntıları görülebilir.

Antik kentlerin her birisine aşık bir insan olarak burayı da çok sevdim. Görmeye değer bir yer.

Geriye pek bir şey kalmamış. Ama burası bir zamanların en büyük kütüphanesiydi.

Çok güzel bir yer ama eski. Ayrıca kütüphane olmasına rağmen hiç kitap yok.