Antik Çağ’da 8 Leleg şehrinden bir tanesi. Tepeye kurulduğundan dolayı, yerleşim yerlerinden itibaren yaklaşık bir kilometre kadar yukarı yürümek gerekiyor. Enerjiniz varsa aracınızı aşağıda bırakıp yürümek bir seçenek, gezi öncesi sizi bitirmeyecek cinsten bir tırmanış, ben öyle yaptım. Antik kentin girişinde bir bariyer var, yürüyerek geldiğim için nasıl açılır diye kurcalamadım fakat kumandalı olmadığı aşikar. Siz kurcalayıp içeri girdiğinizde otopark diye bir tabela mevcut fakat girişinde yere saplanmış halde duran yüksek taşlar var, arabanızın altını vurmanız muhtemel. Bariyeri kaldırmadan park edeyim derseniz de bariyerin önünde, yolun genişliği itibariyle antik kentin girişine doğru olan kısımda yolun kenarına 2-3 araba park edecek kadar yer var. Gittiğim mevsim itibariyle çok ziyaretçi olmadığı için sıkıntı olmadı sanırsam fakat ilginin daha fazla olduğu dönemlerde sıkıntı olacaktır. Bunun haricinde ören yerinin kendisi güzel tabelalandırılmış. Athena tapınağının üst taraflarında yamacın içine doğru bir yol gitmekte. Ben tapınak kalıntılarını bir tapınağa benzetemeyip, o yolun devamında göreceğimi düşünerekten bir miktar takip ettim. Sonrasında yolumun üstünde domuz gördüğüm yerde durup güvenli bir yerde yolda görüp fotoğrafını çektiğim işaretleri chatgpt’ye sormak aklıma geldi. İstişarelerimiz sonucunda ben Karya yoluna girdiğimi anlamış oldum. Günün sonunda kenti terkederken aşağıdaki girişin oradaki tabelaya dikkatli baktığımda buna dair tek atımlık bir bilgi vardı, o da ana Karya yolunun 88km oluşuydu. Dolayısıyla yürüdüğünüz yolda ara ara kırmızı-beyaz şeritlerden oluşan işaretler görüyorsanız bilin ki Karya yolundasınız ve antik kentten uzaklaşıyorsunuz. Daha demin de dediğim gibi sıklıkla domuz görebilirsiniz, dikkatli olmakta fayda var. Karya yolunda gördüğüm beni fark edemeden ben geri döndüm fakat diğer seferlerde hep fark edildim ve korkup kaçtılar ama hoş olmayan tarzda bir senaryo da olabilirdi, aman dikkat. Yine de şehirden geriye kalanlar ve dolaşırken karşılaştığınız manzaralar gayet güzel, kesinlikle gezilip görülmeli. Aşağıda girişte bir güvenlik kulübesi vardı fakat boştu, bir müze kart/bilet uygulaması yok diye anlıyorum. Gezdiğim diğer tarihi yerlere göre çevre temizliği itibariyle de çok çok daha iyiydi, böyle kalmasını temenni ederim.

Bodrum’da gidebileceğiniz en iyi yürüyüş rotası. İnanılmaz bir doğaya sahip, harika bir antik kent. Giriş ücreti ödemedik, girişten itibaren yaklaşık 1 km kadar arabayla içeriye girebiliyorsunuz.

Mutlaka gidip görülmeli, yürüyüş rotası, manzaralar ve antik kalıntılar muazzam.. Çok etkilendim, çok kıymetli ve eşi olmayan yerlerde yaşıyoruz ancak bilimsel kazı çalışmaları maalesef 2019 yılında durdurulmuş ve kaderine terkedilmiş. Umarım gerçekten korunarak ve gerekli yatırımlar yapılarak bizden sonraki nesillere aktarılabilir bu 2.500 yıllık miras.