Özbekler Tekkesi Mescidi veya Kalender veya da La'li-Zâde Abdülbaki Efendi Tekkesi de denir. Kalanderhâne Caddesi üzerinde yer alır.
Günümüzde Eyüp Müftülüğü binası bulunmaktadır burada.
Banisi La'li-Zâde Şeyh Mehmed Efendidir ve Şeyh Mehmed Efendi Abdülbaki Efendinin babasıdır. Müderris iken Anadolu kadıaskeri olmuş ve sonra 1706 yılı Ağustos’unda Kıbrıs'a sürülmüş, orada bir sene sonra vefat etmiştir. Kabri, Lefkoşa'da eski Ayasofya şimdiki Selimiye camii haziresindedir.
Mec. Tevârih'de şu bilgi vardır: "Abdülbaki Efendi İstanbul kazasından el çektirildikten sonra Kalanderhâne Tekkesi'nin yapımına başlayıp önünde kendi bir ev dahi inşa ettirmiştir.
Tekkenin tarihi: İbn-i riyâz-ülcenne 1156 (1743) olmuştur ki rüyasında tenbih olunmuştur. Ve kabrinin penceresi üzerine yazılmıştır. Zaviyede hücerât ve matbah ve bir kasrı şeyhâne ve bir miktar bahçe ve anayol üzerine sibyan mektebi vaki olmuştur."
21 Mayıs 1845 tarihli bir tezkereden, Kalenderhâne'nin Sultan Abdülmecid zamanında da tamir edildiğini öğrenmekteyiz.
Kapının sağ tarafında La'li-Zâde Abdülbaki Efendinin açık türbesi ve mektebi mevcuttur.
Vefatı 1746 tarihindedir.
Bir zaman sonra bu tekkeye kimlerin şeyh olduğu belli değildir. Bir zamanlar İstanbul'un büyük tekkelerinden biri idi.
Osman Nuri Ergin’e göre; "Eyüp Kalenderhanesi'nde bir kat üzerine 19 oda, bir cami, bir mutfak aynı zamanda kurbanhane vardır. Ortasında dört tarafı açık ve geniş bir salon bulunur. Odalar birer ikişer kişinin yatmasına, salon da umumi toplantıya yarar.
Bununla beraber Kalenderhaneler'de şiirle, edebiyatla uğraşıldığı, Fatih'in vakfiyesinde güzel sesle şiir okuyacak kimseler tayin edilmiş olmasıyla sabit olduğu gibi Özbek Tekkeleri'nde de bu ananenin devam ettiği görülüyor.
Bu müesselerin başlarına hükümetçe mühim şahsiyetlerin getirilmiş olması da dikkate değer bir bilgidir. Ve o şahsiyatler ekseriyetle Orta Asyalı, Afganlı ve Hintliydiler.