İsmini aldığı 10 kemerli (10 Gözlü) yapısı ile 1.000 yıldır Dicle nehrinin akıntısına, çeşitli afetlere ve son yüzyılda da ağır tonajlı yük araçlarının trafiğine direnen köprü, nihayetinde 15 yıl önce yapılan restorasyon ve rekreasyon çalışmaları sonrasında bir nebze olsun doğasına uygun bir kullanıma ve rahatına kavuşmuş görünüyor. Özellikle haftasonları davulla, zurnayla, halaylarla ziyaretçilerin akınına uğruyor. Evliliğe adım atan hemşehrilerimizin dış mekan çekimlerinin de olmazsa olmazı durumunda. Şehir dışından gelen kıymetli misafirlerimizin ziyaret etmesi, kadim şehrimizin tarihine, kültürüne ve doğal güzelliklerine şahitlik edilmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Tam yeşil olduğu bir zamanda gittik. Mayısın ilk haftası.

Köprü etrafında çok güzel mekanlar var.
Sunulan hizmetler çok güzel ve fiyatlar makul.

Biz gittiğimizde köprü üzerinde davul zurna vardı. Keyifli idi.

Köprü çok görkemli duruyor. Altında balıkçıl kuşlar güzel.

Köprü ayaklarına dikkatli bakılınca bazı işlemeler görülüyor. Fotoğrafları paylaştım.

Mekanların kendi otoparkları var. Hesap ödenirken fiş veriliyor. Ya da diğer otoparklar 80 tl.

Görülmeli.

Diyarbakır'a gelince ilk gitmek isteyeceğiniz yer. Biraz kalabalık olabiliyor ama renkler, ışık, tarihi dokusu, herşeyiyle müthiş. Buranın bir anlamı da Diyarbakır'a ait herşeyi barındırıyor olması, altında Dicle nehri, arkada Hevsel Bahçeleri, ileride Sur manzarası.