Türbelerin inanç sistemi içerisindeki yerini tam anlamış değilim. Bu mekan benim ikamet ettiğim yere yakın bir noktada bulunuyor. Ancak burayı yine de tesadüfen keşfettim. Yanından geçerken ara sıra avlusuna girip biraz oturuyorum. Ulu çınar ağaçlarının gölgesinde oturup biraz vakit geçirmek müthiş huzur ve dinginlik hissi veriyor. Şehrin karmaşasından biraz da olsa insanı uzaklaştırıyor burası.

Halvetiyye şeyhi Mustafa efendi'nin bir kerameti, Yakacık’ta uzun süre yağmur yağmamiş. Mustafa Efendi tekkesinde yerlere pirinç atmış ve pirinçler yere düşünce biranda pişmiş pilava dönüşmüş ve onun üstüne yağmur yağmaya başlamış. Bu yüzden Yakacıklılar Mustafa Efendi’nin ermiş olduğuna inanır. O günden beri çok sevilen biri olmuş. Ölünce de türbesi yapılmış.

Mustafa Halveti Türbesi'ni,civarından sürekli geçmeme rağmen ilk defa ve huzur veren bir sükut içinde ziyaret ettim.Haftaiçi kimseler yoktu.Mustafa Efendi'nin mezar taşını okuduğumda hakkında fazla bilgi olmadığını görüp,araştırma yapma gereksinimi hissettim. Günümüze ulaşan her eser ve değerin maalesef kaydına,kaynağına ulaşmak mümkün olamıyor.Yaptığım araştırmada,Şeyh Mustafa Efendi'yi,kaynağı belli olmaksızın Tarikat-ı Halvetiyye'den olduğu ilan edilmiş,bazı yerel gazetelerde Bektaşi olduğu zanedilmiş olarak buldum.İtiraf etmeliyim ki Mustafa Efendi'ninde,tekkeninde,türbeninde tarihi ile ilgili uzunca bir makale teşkil edebilecek materyale ulaştım.Ancak böyle bir izaha girişmek profesyonel tarihçiler eliyle başka bir platformda gerçekleşebilir,vesselam...