Korunması gereken, tarihî ve kültürel bir değere sahip türbenin ortasında, bir anda “imam vasiyet etmiş” diye gömülmek isteniyor. Şaka gibi ama gerçek. Demek ki artık mimarlık tarihi, sit alanı kuralları ya da vakıf koruma yasaları değil; birinin “ben buraya yatmak istiyorum” demesi yeterli sayılıyor.
Peki o zaman soralım: Madem vasiyet bu kadar kıymetli, yarın biri “Ayasofya’nın tam ortasına gömün beni” derse onu da mı kıramayacağız? Ya da “Topkapı Sarayı’nın haremine beni yerleştirin, huzur bulurum” dese bu da mı kabul görecek?
Bir türbe, şahsi ego tatmin yeri değil, kamusal ve tarihî bir mirastır. Orası senin babanın arsası değil ki, “vasiyeti varmış” diye hemen mezar kazılsın. Kültürel mirasları, kişisel duygularla, iç güveysi gibi sahiplenip delik deşik etmek, geçmişe ihanettir.