Hastanın hiçbir kıymeti olmadığı, mesai saatinde hizmet birimini toplu olarak bırakıp sigara çıkan Hemşirelerin sizinle ilgilenmesi için keyiflerinin gelmesini beklediğiniz. Aldığınız randevuların onların nezdinde hiçbir şey ifade etmediği. Randevu saatlerinin hiçbir zaman tutmadığı bir hastane. Tam anlamıyla rezillik. Bir daha ölsem dahi kapısından girmem.

Bu hastane hakkında roman yazabilirim. Gerilim dolu roman veya korku dolu bir roman çıkabilir. Sanki Muğla vatandaşlari 1000 günah işlediler da bu hastane korkunç bir armagan onlara kaldı. Menuskus yırtıgım vardı, bu hastaneye gitmek gerekiyordu, o arada topaliyorum. Hastaneye varmak icin 1000 merdiven adım topal topal yürüdüm. Hangi güzel kafa tepede bu tür hastane inşa etti, proje yaptı. Neler aklinda geçiyordu, insan faktörü düşünüldü mu yoksa rastgele proje yapıldı mi? Yaşlı ve kilo fazla insanlara yazık değil mi bu kadar eğimli yolda yürümek?!
Hastaneye giriyorsun , binlerce kişi barındırıyor. Bu kadar hasta olunca hizmet eksi 10 puana düştü. Zaten doktor kalmadı, kalan doktorlarin çoğu hızlı ve özensiz kabul ediyorlar. Hastanenin kamu personeli da kaba ilgisiz oluyor, hastanenin personel ile bir kere ailece kavga ettik, baş hekime şikayet ettik, polis amiri ilgilendi sağolsun özel gereksimli birey akrabam olunca bu kamu personeli özür diledi. Zaten ailece Sıtkı koçman hastanesine gitmemeye çalışıyoruz, ameliyat için Ankaya gidiyoruz, Konyadaki uzmanlara gidiyoruz, ama böyle olmaz ki ailece ikamet Muğla biz hastaneden faydalanmiyoruz. Bu çile ne zaman bitecek?! En güzel ilde, milyon turist kabul eden şehre bu hastane yakışıyor mu? Otopark ayrı bir işkence . Gecen Rüya Park AVM de arabamızı bıraktık, taksi ile hastaneye geldik.
Otopark - rezalet, bin tur atıyorsun, boş yeri avliyorsun, zaten eğimli yol olunca Lewis Hamilton değilseniz araba ile bu hastanede park etmeyin;
Doktorlar - yetersiz, ilgisiz, kaba, kibirli. Zannedersin, bu doktorlar Alkatraz hapishanede çalışıyorlar , karşısında insan değil yaratıklar.
Kamu personeli - bezmiş, yorgun ve ilk defa gelen insanların sorulardan bıkmış bir hali var.
Konum - Rapunzel yaşadığı yüksek kuleye benzer. Ulaşmak güçtür, eğer Survivor değilseniz, büyük geçmiş olsun. Menuskus yırtıgın varsa bu hastaneden indiğinde ikinci yırtıgı eklenebilir, haberin olsun

Diğer üniversite hastanelerinin başına gelen ortak kaderi yaşıyor maalesef, bu yoğunlukta emsallerine göre hayli başarılı.
Ancak personel yine de tüm olumsuzluklara rağmen halen genellikle güleryüzlü ve hizmet vermeye çabalıyor, az da olsa çürük elmalar hariç tabii ki.
Yine de çalışıp çabalayanları görmek bile güzel ve onlara minnet ve saygılarımı sunuyorum 🙏 sağolsunlar, varolsunlar.
Otopark sorunu da bir an önce kimsenin canı yanmadan kazasız çözümlenmeli.
Ayrıca girişteki kafeterya sıhhi yönüyle denetlenmeli-denetletilmeli hijyenik yönden zaten yetersiz ve berbat durumda. İlla ki bir vukuat olması mı bekleniyor bilemedim.
Ben gördüğüm olumsuzlukların kuruluşun asli görevi olan sağlık hizmetlerini aksatmadığını bildiğim için beş yıldız verdim, sağlık sektöründe yaşanan sorunlar genel sorunların bu hastaneye özel olmadığını biliyorum.
Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Tam bir Rezalet .. işitme engelliyim iki kulağımda da orta düzeyde işitme kaybım var geçen sene sağ Kulak için işitme cihazı aldım .. işitme merkezinde sol olarak değiştirdim sistemde sağ olarak görünüyor bugün de sağ kulağım içinde cihaz almak için hastaneye elimde halihazırda yakın bir zamandan yaptığım işitme testi vardı . odyoloji sekreterinden tıbbi malzeme raporu aldım KBB dokturu Erşen Baydar hekim olmuş ama insan olamamış bu şahısin kaşe ve imza ataması gerekti..sistemde sağ kulağım için aldığım görünüyor işitme merkezinde sol olarak değiştirdim solda kullanmak istedim dolayısıyla sağ için almam gereken cihazı raporda sol olarak göstermem gerekti ki rapora öyle yazdık..tek yapması gereken kaşe basıp imza atacakti yok efendim sen niye sola taktın sol kulaginda cihaz var ..eski rapordada sağ olarak yazılı diyor izah ediyorsun derdini anlatırsin bir cümle dahi ettirmedi ..sanki polislik için rapor alıyorum işitme engelliyim ulan alt tarafı bir işitme cihazı raporu sanki ülkenin tapusunu istedim Namusuz sanki kendi parasıyla alıyorum cihazı.. Şahsiyetsiz kendi tanıdıkları muayene olmaya gelince herbir şekle giren bu insanliktan uzak hekimlerin Allah belasını versin diyorumm..

İnanılmaz derecede pis bir hastane. Tuvaletleri ve koridorları leş gibi. Doktorlarda ilgilenmeyi bırak çoğu sizi insan yerine bile koymuyor. Üroloji bölümünde daha yüzüme bakan bir tane doktor görmedim, reçeteyi resmen önüme atıp bir daha bana gelme bilmiyorum başkasına git diyeni mi ararsın, kadın hastalıkları ve doğum bölümünde belliki herkesin oturduğu hijyen amaçlı kullanılan beyaz köpüklerin hiç DEĞİŞTİRİLMEMESİNİ Mİ ararsın. Bugün gittiğim kadın bir doktor o kadar aceleci ve sinirliydi ki resmen canımı acıttı muayene sırasında. sizi insan yerine koymuyorlar! O hastaneye sağlıklı girseniz hasta çıkar, hasta girerseniz daha beter bir halde çıkarsınız. Özellikle de bugün ki muayenemden sonra artık hastalıktan beter olurum ama yinede O hastaneye bir daha adımımı atmam.

Muğla Sıtkı Koçman Araştırma Hastanesi acil servisine 19 Nisan Cumartesi günü babaannemi getirdik. Yeşil alandaki yeşil üniformalı, kıvırcık saçlı, 25-30 yaşlarındaki görevli doktor ya da hemşirenin muamelesinden oldukça rahatsızız. Ailecek zor durumumuzda bizi yanlış bölgeye yönlendirdiklerini, hiçbir tedavi yapılmadığını belirttim.Yüksek tansiyon şikayetiyle gelen bir hastaya hiç bir müdahale yapılmadığı durumda başına gelebilecek herhangi bir şeyde bunun sorumluluğunu kim alabilecek?Şahsına bir şey demediğim halde ben yokken anneme beni şikayet edeceğini, mahkemeye vereceğini söylemiş ve bana ayar olduğunu iletmiş. Bir hasta yakınını bu şekilde sıkıntılı durumlarda yanına almamak ne demek?Babaannemin yanında kalmama dahi izin vermedi. Böyle bir muamele hastaneye hiç yakışmıyor. Duygularıyla hareket edip kendini üstün gören insanların sağlık görevlisi olması ne kadar doğru? Merak ediyorum yeşil bekleme alanına gelmiş tansiyonu 19’u bulmuş 70 yaşındaki hastaya yarım saat müdahele etmemek edilmesi için bir yönlendirme yapmamak yeşil alanda telefon oynamak nasıl bir hipokrat yemininin sonucu oluyor? İlgili bölümlerin bana ulaşmasını ve sorunun çözülmesini rica ediyorum. Babaannemin yanında kalmak en doğal hakkım, benimle tehditkar konuşma hakkını ona kim veriyor? Cevap bekliyorum.

Doktorları iyi ama…9 Mart 2025 tarihinde üroloji bölümüne yatışımız yapıldı, 4 gün sonra ise odada tahta kurusu olması sebebiyle bizi apar topar taburcu ettiler. Tedavimiz bittiği için taburcu edilmemiz sorun değildi. Ancak berbat olan refakatçi koltuklarında yuva yapmış tahta kuruları tarafından defalarca kez ısırıldım. Kaşıntıdan duramaz hale geldim. Böyle bir rezillik olamaz. O koltuklarda tahta kurusu değil her türlü haşere barınabilir, her tarafı yırtık ve leke içinde döşemeleri aşınmış durumda. Hastanede genel olarak bakımsızlık ve pislik hakim. Kırık olan şey kırık vaziyette duruyor, hiçbir şey tamir edilmiyor. En acil şekilde hastanenin ilaçlanması ve koltukların yenilenmesi lazım. Şifa bulmaya geldik hasta olduk çıktık. Gerekli yerlere de şikayette bulunacağım. Umarım dikkate alınır.

Hekimler elinden gelen en iyisini yapmak için uğraşıyor Ama yardımcı sağlık personeli çok sıkıntılı hastalara yardımcı olmuyorlar 650 km uzaktan gelen hasta yakınlarından birini bile durumu stabil hastasini göstermemek pek insancıl bir yaklaşım olduğunu düşünmüyoruz

Maleseff ki ilgi ve alaka çok az. Hepsi için demiyorum ama bazı hemşireler asistan doktorlar çok ilgisiz. Hep suratları asık. Bişey soruyoruz ya bilmiyorum diyorlar ya işim çok diyorlar ya da azarlar gibi cevap veriyorlar. Temizlik personelleri ise hep azarlıyor. Odalar ve tuvaletleri çok çok pis. Bı konu hakkında bilgi almak için sürekli birilerinin peşinden koşuyoruz. Örneğin ameliyali hastanın 4 günlük damar yolu var ve kullanılmıyor. Kirlenmiş değiştirsinler diye defalarca gitmek zorunda kaldik. Mikrop mu kapsin hastalar ben anlamadım . Hastanenin ve personellerin
acilen denetime ihtiyaçları var.

Yeni bir hastane olmasına rağmen her tarafı dökülüyor. İş bilmez müteahhitlerin ucuz işçiliğine maruz kalmış. Malzemeler iyi fakat öyle kötü işçilikle yapılmış ki çöp olmuş.
Oda yatak ve koltuklarıda kalitesizlikten nasibini almış. Eşim ameliyat oldu, sadece bir gece kaldık. Hasta yatağı hareketsiz yatarken bile öyle gıcırdıyordu ki anlatamam. Refakatçi koltuğunun ise mekanizması bozuktu. Değişim veya tamir talep ettik fakat 10-15 günü bulur teknik servisin gelmesi dediler. İçecek otomatları genellikle bozuk, para yutuyor, içecek vermiyor. Kantini çok pahalı ve vasat. Otopark büyük problem, çok çok uzakta yol kenarlarında bile park yeri yok. Her gittiğimde otopark sorunu yüzünden 1-1,5 saat erken gidiyorum. Bekleme salonları mülteci kampı gibi çok kalabalık ve insanlar koltuklarda yatıyorlar. Doktorlarımız ve hemşireler gayet ilgiliydi. Bu hastanenin tek iyi tarafı doktor ve hemşireleri.

Bayramdan önceki hafta kardiyoloji servisine yatış yaptık ancak iki kişilik odalarda ziyaretçi sayısı 6 kişiydi (1 hastaya gelen o anda odaya giriş yapan ziyaretçi sayısı) durumu hemşirelere belirttik oralı olmadılar ve duruma sedye taşıma işlemini yapan hasta bakıcı müdahale etti bir saat sonra odadaki ziyaretçileri çıkardı ve o anda da aynı odada bizim hastamız ameliyat sonrası dinlenmeye çalışıyordu.
Aynı günün akşamına da yan odada bulunan mahkum hastanın başında nöbette olan Jandarmaların gürültüsünden sabah 3’e kadar uyuyamadık. Hemşirelere yine durumu bildirdik ve onlar Jandarma biz bişey yapamayız diyip çekildiler.
Hastane tarafından refakatçi isteniyordu fakat gelen refakatçinin ne doğru düzgün yatacağı yer var (olan koltuk yırtık ve kırık döküktü) ne yastik ne pike ne de koltuğa serilecek örtü vermiyorlar ve sorunca bir sürü bahaneler uyduruyorlar. Yemeklerin boşlarını saatlerce odadan toplamıyorlar ve içerisi uzun süre yemek kokuyor.
Takılan serumu kontrol etmiyorlar serum bitiyor çıkarmaya gelmiyorlar bile oda oda hemşireleri arayıp duruyoruz.
Anjiyo sonrası ve öncesinde bile doktor yüzü görmedik gelip kontrol etmediler ve asla bilgi vermediler. Hiç memnun ayrılmadık, hastane dökülüyor vallahi yazıklar olsun.

Kadın doğum doktoru Doç. Dr Burak sezgin ve asistanı olduğunu düşündüğüm kadın doktor ismi Beril yada Rabia olmalı unuttum. Ortalama 1.60 boylarında yeşil gözlü bi kadındı. Bu iki doktora eşimin gebeliği riskli olduğunu söyledim ve takipçisi olduğumuz doktorun sezaryen olunması gerektiği konusunda sisteme notları düştüğünü söylememe rağmen kadın olan doktor inatla eşimi muayene etmek istediğini ve plasentanın yerini görmek istediğini söyledi ve notları okuduğunu bu notlara istinaden de risk olmadığını ve normal doğum yapacağını söyleyerek doğum sürecini 1.5 saat geciktirmiştir polisi ve sağlık bakanlığını aramamız üzerine hastane nöbetçi başhekimi ( TURAN doktor ) yanımıza geldi eşimin gebeliği ile ilgili bizi dinledi ve takip eden doktorun notlarını okuduktan sonra kadın doktoru yanımızda azarladı görmüyor musun riskli olduğunu bunlar bunlar ne demek diye sordu ve kadının savunması inanılmazdı “ HASTA HEYECANLI VE GERGİNDİ BU YÜZDEN BENİDE HEYECANLANDIRDIĞI İÇİN GÖREMEDİM HOCAM “ dedi. Bunun üzerine eşim TDL servisinden sezaryen servisine alındı orada ki Burak sezgin doktor da eşimi 4.5 saat daha normal doğuma zorlamıştır. Bir şekilde servisin içine girip baktığımda ışıklar sönüktü ne koridorda nede bilgisayar başında ne hemşire ne ebe nede doktor vardı sanki hastaneyi boşaltıp eve gitmişler bunu görünce ortalığı ayağa kaldırdıktan sonra hemşirenin biri geldi ve doktoru aradım ulaşamadım ameliyattadır dedi. Ben biraz daha bağırınca ne hikmetse bahsettiğim 2 doktor gözlerini ovuşturarak buyrun beyfendi diye geldiler. 6 saattir neyi bekliyoruz dediğimde kan merkezinden ArH + kan için kan rezervini bekliyorlar mış mış mış mış. Yandan bi hemşirede şimdi aradılar kan gelmiş dedi. Allah Allah…. Ne hikmetse kan ben ortalığı ayağa kaldırınca gelmiş. Ben bu konuyu medyaya kadar taşıyacağım. Varsa bi yerde problem çözülsün.