Dışardan gördüm o yüzden puanlayamiyorum.

Tarihinin 10. yüzyıla kadar dayandığı tahmin edilen Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunmaktadır. Kimi kaynaklar 11. yüzyılda kimileri ise 12. yüzyılda yapıldığını iddia etmektedir. Yapım yılı konusunda fikir ayrılıklarına sebep olan kilise, basit planlı mimarisine sonradan eklenen yarım kubbeler yonca yaprağı oluştururlar. Osmanlı Dönemi’nde 17. yüzyılda kilisenin camiye çevrilmesi için girişimde bulunulmuştur fakat sonuçsuz kalmıştır. Kanlı Kilise olarak da akıllarda kalan bu yapının ilginç bir de öyküsü vardır. Derler ki; İmparator’un gayri meşru bir kızı vardır ve İmparator kızını Moğollarla ittifak yapılması için Moğol Han’ı ile evlendirir. Kız Han ile evlenemeden Han ölmüştür. Han’ın ölümünden sonra kız babasının yanın döner ve bu kiliseyi yaptırır. Yaptırdıktan sonra kendini yaptırmış olduğu bu kiliseye adar. Hikaye böyledir. Doğru mudur bilinmez ama hala ayakta kalmayı başarabilmiş olan kilisenin ziyaretçisi oldukça fazla. Gezip gördükten sonra sade mimarisine hayran olacağınız bir tarihi yapı.

Yüksek duvarlarla kapalı ne yazıkki birşey göremeden döneceksiniz🤣

cok tarihi ve ozel bir yer Istanbul icin

Arkasında ki lisenin mimarisinden lisenin olduğu bina sanılıyor. Hemen yanında.

Çok beğendim muhteşemdi🥰 inanılmazdı

Öncelikle kilise yanındaki Fener Rum Okulu ile çok karıştırılıyor ancak ikisi çok farklı yerler. Genellikler her hafta ziyaret ettiğim Balat semtinin en göze çarpan yapılarından biridir. Balata ne zaman gelsem Kanlı Kilise'nin ziline basıp açmalarını beklerdim ancak kimse kapıyı açmazdı. En son gittiğimde yine Kilise'nin ziline bastım bir kadın kapının deliğinden bakıp geri içeri gitti. Bir an vazgeçmiştim anca eve dönerken tarihi bir evi yıkayan bir kadına sordum ''kilise ne zaman açık'' kadın Kilise'nin önündeki polise sorun veya zillerine basıp izin istesin içerde insanlar var dedi. Kapının önündeki polislere sordum onlarda zile basın dediler. Yapacak bir şey yok deyip Kilise'nin önündeki evin merdivenlerine oturup iç geçirdim keşke içeri girebilsem. Başka bir şey istesem olacakmış merdivenlerde 5 dakika oturduktan sonra bir tane adam kilisenin kapısına doğru yöneldi arkasından adamın kafilesi geldi. Adam kiliseye baktığımı görünce girmek istediğimi anladı ve içeri girmek ister misin diye sordu dilim tutuldu. Evet dedim ve sadece özel izinle bazı gezi turları ile ziyarete açıldığını öğrendim. İçeriye telefon ettiler ve bize kapıyı açmayan kadın kapıyı açtı. Kadın içeriye girmemize ilkte izin vermedi tur rehberi zar zor soktu bizi. Kadın bize bakarak ''normalde tur harici almıyoruz'' dedi ve bize Türk müsünüz diye sordu evet deyince de Türkleri de almıyoruz dedi kadın bize kuruldu. Kilise'nin içine girince de elimizde telefon olmamasına rağmen lütfen çekim yapmayın diye iki de bir uyarıyordu. Gezi bitince bizi içeriye sokan tur rehberine teşekkür edip çıktık. Eve gidince asıl kilise görevlilerinin dışarıda olduğunu bu kadının görevli olmadığını öğrendik. Sonuç olarak biz kazandık kilisenin içi mükemmeldi ancak misafirperverlik 0'dı.

Doğu ve Batı’nın, Balat ile Fatih’in birleşimi gibi. Estetik ve mimari açıdan büyüleyici bir yapı, sanki tuzlu ve tatlı suyun buluşması. Hemen üst kısmında bir Mevlevihane bulunuyor, bu da burayı daha da ilginç kılıyor. Kesinlikle görülmeye değer bir yer.

Kilise çok eski olfuğu için kapalı fotoğraflar yakınlardaki liseye ait

Merhabalar,
Beyoğlu’nda yer alan Meryem Ana Kilisesi, isminde de yer aldığı üzere Meryem Ana’ya atfedilmiştir. Pera bölgesindeki en eski kilisedir. Sultan III. Selim'in izniyle mimar Hacı Komninos Kalfa tarafından inşa edilmiş ve açılışı 18 Eylül 1804 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Daha sonraki zamanlarda genişletilmiş ve bugünkü beş nefli bazilika şeklini almıştır.

İstiklal caddesi yönünde karakteristik bir çan kulesi bulunmaktadır. Kariye müzesindekine benzeyen ikonaların yer aldığı ahşap templon ve freskleri ile dikkat çekmektedir. Kilise, yakındaki İngiliz Konsolosluğu'na 20 Kasım 2003'te düzenlenen bombalı saldırı nedeniyle ağır hasar gördü ve 21 Kasım 2009'da köklü yenileme çalışmaları sonrasında yeniden açıldı.

Harika detaylar , büyüleyici

Balat semtinde rengi kızıl İstanbul fethedildikten sonra değiştirilmeden gelmiş.Bizans döneminde yapıldığı günden günümüze hiç dokunulmayan bir kilise pek cemmati yok ayda bir ayin yapılıyor içerisi çok bakımlı değil bina yıpranmış, içeride fotoğraf ve video çekimine izin verilmiyor, içeride Fatih Sultan Mehmet ve 2.Bayezıt ın fermanları var

Yorumlarda kilisenin yanındaki okulla karıştırıldığını gördüm. Bizans yapısı bir kilise ile neo bizanten bir yapının karıştırılması toplumun kültür düzeyini göz önüne aldığımızda şaşırtmıyor. Zaten okulu da önemli bir kitle patrikhane binası sanmakta.

Orijinal adı Maria Muhliotissa olan yapı 1261 'de imparator 8. Mahael tarafından inşa ettirilmiştir. istanbul'daki rum cemaatinin sürekli olarak elinde kalan tek rum ortodoks kilisesi olan kanlı kilise, adını onu kuran kadından alır. bir bizans prensesi olan maria, moğol hanı Hülagu ile evlendirilmek üzere yola çıkarılır ama damat adayı ölünce Abaka Han ile evlendirilir ve büyük bağlılıkla 15 yıl iran'da yaşar. kocasının öldürülmesinden sonra istanbul'a dönerek bu kiliseyi yaptırır ve bir rahibe olarak hayatının sonuna dek burada yaşar. kilisenin en değerli mozaiği olan "isa'nın kıvançlı anası", aynı zamanda kilisedeki en değerli hazinedir.

Diğer bir adı da Kanlı Kilise'dir. Şehrin fethi sırasında tepeyi aşan Türk askerleri burada imparatorluk muhafızlarına denk gelmiş ve onları püskürtene kadar çok büyük kayıplar vermişlerdir. Rivayete göre tepeden aşağıya akan kanlar bir dere gibi süreklilik göstermiştir. Günümüzde de rengi nedeniyle ünvanını hak etmektedir.

Bir başka rivayete göre yapımından yaklaşık iki yüzyıl sonra Fatih Sultan Mehmet istanbul’u alır ve şehirde hızla islamlaştırma süreci başlar. şehirdeki en belirgin değişiklikler ise gerek yeni yapılan gerekse kiliseden devşirilen camilerdir. bu zamanlarda aslen Hristodoulos olup sonradan Atik Sinan olarak bilinen mimar Fatih Camii’nin inşası ile görevlendirilir

ilk zamanlarda Fatih’in çok sevdiği bu mimar, padişahın bir gün kendisine sunduğu dilek hakkını*, annesinin çok sevdiği kilisesinin korunması yönünde kullanır. akıllı adamdır ama Atik Sinan, Fatih’ten sonra o kiliseye olacakları da tahmin edebilmektedir, bu yüzden bir ferman yazdırır padişaha. fermanda 2. Mehmet kilisenin kendisinden sonraki padişahların hükümranlıklarında da olduğu gibi bırakılmasını, camiye çevrilmemesini buyurur.

Açık bulmak ve içine girmek şanslı bir insan olduğunuzun göstergesidir. Giriş kapısının yanında çift başlı kartal görülmektedir.

Dini ve tarihi anlamda önem arz eden bir nokta sanatsal anlamda görmeniz hoş olur kendim için konuşuyorum ben camilerimizdeki maneviyatı huzuru yakalayamiyorum tabiki bu herkese göre değişir gidip görülmesi gereken bir yer.Arkadaşlar fotoların çoğu FENER RUM LİSESİ yanılmayın...

İyi bir yer

Şahane bir mimarî yapıt.Bulgar kilisesinin aksine mimarî temeli tam olarak ortodoks kilise anlayışında.Kanli kilise adıyla da biliniyor.Genellikle ayın günleri dışında halka açık gezmek için,dev duvarlar ardında bir kilise.Ön kısımdan ihtişami daha da belli.

Buranın okula çevrilmesi üzücü bence harika bir manzara ve güzelliğe sahip olan bu klise bence müze olmalı insanların ziyaretine açılmalı mutlaka

Merhabalar, bu yorumların incelenip incelenmediği hakkında şüphelerim olsa da birkaç şey dile getirmek istiyorum. Kanlı Kiliseyi çok merak ediyorum bir tarihçi olarak da gezmeyi seven bir kişi olarak da. Daha önce sokağında alınmak için beklemiş ve civarında birkaç saat geçirmiştim. Mahalle bakkalı bile nasıl olur açmazlar kapıyı ben bir sorayım demişti, aslında açık bizim geldiğimizi de duyuyormuş sahibi üzerimize kapı kapandığında bunu anladık. Şansımı birkaç kere daha deneyeceğim elbet, ama keşke İstanbul da yaşayan gezginlere de açık olsa ya da kapısına defalarca giden misafirler için hoşgörülü olunsa...

Muazzam bir yapı. 🤩İç kısım kesinlikle erişime açılmalı.

Tavsiye ederim.Kesinlikle gidilip görülmesi gereken bir yer. Harika bir mimariye sahip.

Ziyaret için izin gerekiyor. İçinde fotoğraf çekimi yasak. Fatih Sultan Mehmet fermanı ile korunuyor

Çok güzel bir mimarı yapıya sahip, aynı zamanda tepede olması sebebi ile güzel bir görüntüsü on plana cikiyor

Kanlı kilise olarak bilinen ziyaret saatleri belli olmayan ilginç bir yapı.

Balat başlı başına tarihi çok güzel bir yer. Kilisenin içine girilmiyor sanırım ben giremedim ama dışarıdan görünümü bile efsane. Dikkatli olun çok dik bir cadde.

fener özel okulun kapısını geçip birazdaha rampa çıkarak kiliseye ulaşılıyor.yol yokuş fakat farklı sokaklar dan geçerek ulaşıyorsunuz kocaman güzel bir avlu ve ağacın altında dinlenip kiliseye girebilirsiniz buram buram tarih kokan kilise mutlaka görün

Muhteşem bir mimari yapısı var gerçekten..
Fotoğraf çekmek için ideal.
Yokuş dik ona göre..

Burası hernekar kanlı kilise olarak geçsede aslında Burası orta okul ve lise düzeyinde eğitim verilen bir Fransız okulu bizde yakın zamanda kilise diye gittik ama içeriye giremedik okul olduğu için

Kiliseyi gormeye diye gittik fakat araba koycak yer yok. Kesinlikle arabayla gidilmez. Yollar cok dar ve dik. Peki yuruyerek gidilirmi. Yollar dik oldugundan yuruyerek de degmez

Resimlerde gördüğünüz gibi değil. Yanına gidince daha görkemli. Bu tuğlalarla bu yapı nasıl yapılmış dedirtiyor insana. Muhteşem bir yapı.keske içini de görebilseydi. Balat ta güzel

Görüntü muhteşem. Kilise değil okul olarak kullanılıyor. Tam tepede ve bayır çıkararak ulaşabildiğiniz bu okula girilemiyor. Dışardan muhteşem görünüyor. Sanki oraya ait değilmiş başka yerden taşınmış gibi…

Burası bir okul. Ancak görebileceğiniz en güzel yapılardan biri.

Balatın gözdesi , büyüleyici bir atmosfer

Bir o kadar eski bir yapı olmasına rağmen hala ihtişamlı ve kendine çeken sanatsal bir mimari

Öncelikle bu yapı kiremit rengi ile, dantel gibi işlenişi ve konumu ile benim için bir şaheser.

Etkileyici bir mimarisi var. Ayrica bulundugu yerden guzel bir manzarasi var. Balat sokaklarindan gezerek gitmek keyifli oluyor.

Yıldırım caddesinin orta kısmındaki kafeler bölgesinden direkt yukarı çıkarak ulaşabilirsiniz lakin bildiğim kadarıyla genelde kapalı oluyor. Uzaktan birkaç manzara mesafesinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz, son derece ihtişamlı duruyor.

Muhteşem bir tarihi yapı fakat lise olduğu için içeriye girip göremedim etrafında dolaştım sadece.🙄🙄🙄

Kanlı Kilise, İstanbul'un Balat Sahil Yolu kısmında bulunan bir Ortodoks kilisesidir. Bizans döneminden kalan tek kilisedir ve Rumların ibadetine bırakılmıştır. Balata gidip bu bölgeyi gezmemek olmaz, mutlaka uğrayıp ziyaret etmelisiniz. Okul olarak hizmet veren bir kısmı da bulunuyor paylaştığım fotoğraflar genelde okul kısmındandır.

Yorumlarda sıklıkla okulla karıştırıldığını gördüm ve dehşete kapıldım .. yapı okula çok yakın konumu nedeniyle talihsizce okulu kilise sananların kurbanı olmuş ..bu yapının kendisinden çok hikayesi meşhurdur .. bizans kralı moğollarla aralarında ittifat oluşsun diye meryem isimli kızını/ kızkardeşini moğol kralı ile evlenmesi için çeyizi ile gönderir .. meryem yolu tamamlamadan moğol kralı savaşta ölmüştür fakat anlaşma devam etmesi için mogol kralının kardeşi ile evlenir .. bu yeni damat meryeme o kadar aşık olur ki dinini değiştirip hristiyan olur .. bunu duyan diğer kardeşse , bir kadın uğruna din değiştirdi diye hem kardeşini hem tüm tebalarını öldürür .. kanlı klise oradan gelir .. bir başka özelliği de fatihin fermanı ile camiye hiç cevrilmemiş tek klise olmasıdır .. hiç bir dönem cami olmamış , hep ibadete açık kalmıştır .. fermanın halen orada olduğu söylenir ..yapı sade ( okulun yanında kalan her bina gibi) kendi halindedir .. ziyarete acık değildir. Dışından çanı vs görebilirsiniz

Muhteşem bir yapı,ihtişamı ile sizi sarıp sarmalıyor.Kırmızı tuğlalarla inşa edilmiş büyüleyici bir tarihi miras.Ancak icini görebilme ihtimaliniz maalesef olmuyor.

Görkemli, müthiş bir yapı. Bambaşka bi mimari ile hem doğu roma mimarisini hem İtalya mimarisini anımsatıyor. Rengi göz alıcı, manzarası fevkalade. İçeri giriş yasak . Hemen altında yakın döneme ait, eğitim vermeyen, bir kız okulu var ve normalde aylarca kapalı olur . Gökçeada temalı bir sergi için 24 Kasım 2022 tarihine kadar açık , onu da gitmişken inceleyip manzarasının da tadını çıkarın. 82 yaşında olan şuanki patriğin beşiği ve okul önlük yakalığı da sergileniyor .

Balatın meşhur silüetlerinden bir tanesi. Biraz yokuş yürüyerek ulaşıyorsunuz. Dar ve dik bir yokuş olduğu için araçla çıkmayın. Hatta mümkünse balata araç ile girmeyin. Rum ortodokslara ait kilise halen aktif olarak kullanılıyor. Ön taraf şuan okul olarak hizmet veriyor. Kilise kısmı arka tarafta kalıyor. Bu nedenle ziyaret etmek mümkün olmuyor

İnternette daha önce karşıma çıkınca gezmek istemiştim. İçerde birileri yaşıyor ama ne yazık kapalıydı. Bana sadece pazar günleri açık olduğunu söyledi içerdeki kadın. Yorumlarda çok fazla karışıklık gördüm. Sade kırmızı boyalı olan yapı kilise. Görkemli yapısı olan bina ise bir okul. Kiliseyle karşılıklı olarak yanı sokakta bulunuyorlar ama beraber değiller.

İstanbul’da bugüne kadar gördüğüm en heybetli en güzel kiliselerden bir tanesi olabilir. Hatta belki biraz da çevre dokuya kapılıp en güzeli dahi denilebilir. Şimdilerde Rum ortaokuluna çevrilmiş ama her yanında o güzel işlemelerini yapısını ve kalitesini görebiliyorsunuz. Sahilin uzak taraflarından bile bakıldığında mutlaka göze çarpıyor. Balat sahile gittiğimde böyle bir yapıdan haberim dahi yoktu. Tesadüfen kafamı arkama çevirince bu muhteşem yer adeta beni yerimden oynattı ve yanına doğru çekti. Büyüsüne kapılmamak mümkün değil.

Balatın sokaklarında gezerken her köşesinde gözüken eşsiz mimariye sahip çok güzel bir yer harika büyülüyeci ihtişamlı bir yapı ayrıca birçok turistin ve yerli halkın uğrak noktalarından biri birçok açıdan fotoğraflarını çekebileceğiniz çok güzel sokakları var mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri

1453 İstanbul’un fethinden sonra İstanbul’daki tüm kubbeli kiliseler bir kilise hariç camiye çevrilmiş. O biri işte Moğolların Meryemi Kilisesi. Dört yapraklı yonca planıyla burası Bizans döneminden kalma tek kilise.

Bunun nedeni ise şu anda da kilisenin içinde bir kopyasını görebileceğiniz Fatih Sultan Mehmet tarafından imzalanmış bu kiliseye dokunulmamasını emreden bir ferman.

Bu ferman nereden çıkmış derseniz aslında bir dostluk hikayesine dayanıyor:

Fatih Sultan Mehmet, Fatih Cami’nin mimarı Atik Sinan ismiyle de tanıdığımız Hristodoulos’u ödüllendirmek için ona ne istediğini sormuş.  Annesiyle bu kilisede ibadet eden Hristodoulos “buranın kilise olarak kalmasını istiyorum” cevabını vermiş ve sonrasında tahta oturacak padişahlardan da kiliseyi korumak için bir ferman istemiş.

Gelelim Kilisenin Hikayesine …

Kilisenin adı aslında kiliseye dair ipucu veriyor. Buradaki Meryem “Meryem Ana, Azize Meryem” olarak bildiğimiz isimden gelmiyor.

Meryem, Roma İmparatoru Mihail Paleologos’un Moğollara gelin giden ve hayatı boyunca talihsiz olaylar yaşayan kızı Maria Paleologina.

Meryem’in annesi babası tarafından öldürülüyor. Kaçak sevgilisiyle yangında mahsur kalıyor, kendisi yüzünün yarısı yanık halde kurtarılsa da sevgilisinin kellesi babası tarafından alınıyor.

Moğollara gelin giderken yolda evleneceği adam ölünce onun kardeşiyle evlendiriliyor. O kardeş de diğer kardeş tarafından öldürülünce Meryem “uğursuz” ilan edilip geri gönderiliyor.

Tüm bunlar sonrasında Meryem bugünün Moğolların Meryemi Kilisesi’ne kendini kapatıyor ve manastır hayatı yaşamaya başlıyor.

Göz kamaştırıcı bir yer içine giremedim. Daha doğrusu nasıl girildiğini veya girilebiliyor mu bulamadım. Çok güzel görkemli bir yer. Gidip görmelisiniz.

Balata giden herkesin görmesi gereken bir yapı. Fotoğrafta görmek gibi değil, yakından görmek bambaşka bir etki yaratıyor. Kesinlikle ziyaret edin.

Küçükve Bizans mimarisinin örnek bir yapısı... Camiye çevrilmeyen iki kiliseden biri.

Rum Ortodoks kilisesi görülmeye değer bir kilise. Manevi havasını hemen hissedebilirsiniz.Dekorasyon da çok etkileyici

Uzaklardan dahi görünce dikkatimi çekti, içerisinide görmek isterdim, kapalıydı.

Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi adıyla yakınlarında başka bir konum da bulunuyor. (Aynı kilise) Fener Rum Erkek Lisesi'nin arkasında yer alıyor. İçine giremedim kapalıydı.

Artık şurayı Rum okulu ile karıştırmaktan vazgeçin. Resimlerin çoğu rum okuluna ait. Gezerken nerenin neresi olduğuna iyice bakarak gezin. Kilise küçük bir kilise ve okulun arkasında kalıyor. Ziyarete kapalı olduğunu sanıyorum. Ben gittiğimde öyle idi en azından. Rum okulu ile arla arkaya. Rum okulunu kilise diye paylaşmayın...

Kilise’nin çan kulesi / Firketeci Sokak eski Fener evleri. / Kilise arkasında yapı kalıntıları var. / Merdivenli Yokuş başındaki kapı.

Tarihi Harika bir kilise hem rengi olsun hem içi olsun sizi büyülüyor Balat’ta görülecek 20 yerden biri

Içeri giriş var sanmıştık ama öyle bir durum yokmuş. Mekanın üst kısmına doğru dolanın camii avlusunda güzel fotoğraf çekme imkanı bulabilirsiniz.

Balata gidipte buraya uğramamak olmaz açıkçası.ziyaret diyemedim uğramak dedim çünkü içeriye giremedik yani kapısında zil var ve görevli açıp gezdiriyor demişlerdi fakat açan olmadı.fakat dış mimaride çok esrarengiz.yani güzel kareler yakalayabilirsiniz.dik bir yokuşu var inerken dikkat kayıp düşen çok turist gördüm 🙂yolun her iki yanindada basamak merdiven yollar var bayırı çıkarken ve inerken oraları kullanmanız tavsiye edilir

Arkadaşlarımla gittiğim Balat'ın tiner kokulu sokaklarından geçtikten sonra dış görünüş itibariyle görülmeye değer ve düzenli gösterişli bir yapıttı.Sanırım şuan okul olarak kullanılıyor.

İstanbulda birçok kişinin bilmediği eşsiz bir yer Balat sahil yolundan baktığınızda karsinizda duran kocaman kırmızı tuğlalı yer şu anda özel Ermeni lisesi olarak faaliyetlerini devam ettirmektedir.Onunden geçen rampa İstanbul'un en dik rampaları dan biridir hemen arka tarafında Çarşamba da bulunan İsmail Ağa cemaatine bağlı yurtlar ve camii bulunmaktadır.Bir rivayete göre bu kilisenin içinde bulunan bir kapıdan tunelle beraber Ayasofya camii içine ve Topkapı sarayına giden bir yol mevcutmuş kimbilir belkide doğrudur.Resim çekmeyi sevenler burayı mutlaka ziyaret etsinler

Ziyaret saatini kaçırdıgımız için içerisini dolaşamadık. Ama dışının mimarisi çok güzeldi. İlk fırsatta içinide görmek için tekrar ziyaret edeceğim.

Fener halihazırda turistik bir mekan olarak gezilip görülüyor, ama bu semti anlamak geçmişimizi anlamak adına çok güzel bir başlangıç olacak diye düşünüyorum. Çoğu insan kırmızı Marsilya tuğlalı bu yapıyı patrikhane zanneder oysa öyle değildir. Okulun mimarı Dimadis, aynı zamanda burada bulunan eski okul binasından mezun olmuş ve yenisini yaptıracakları zaman da mimar olarak elini taşın altına sokmuş. 1881 yapımı tarihi bina halen eğitim-öğretime devam ediyor. Keşke içini de ziyaret edebilsek.

Fotoğraf çekimi yasak. Kapalı gibş durduğu zamanlarda zile basıp içerisini görmek istediğinizi söylediğinizde görevli kapıyı açıyor. Restorasyonu doğru yapılmamış ama tarihi kalıntıları çok güzel bir kilise

İçi okula dönüştürülmüş, giriş izni yok ama dışı bile gidip görmeye yetecek kadar güzel. Keşke küçük bir kısmını açık bıraksalarmış ya da küçük bir müze yapsalarmış. Tarihini öğrenmeyi, binanın içine girip gerçekten isterdim.

Kapalı olduğu için gezmedik, girişteki zili çaldık ama açan olmadı

İlginç bir tarihçesi olan Meryem Ana Kanlı Kilisesi'ni Hristitanların kutsal günü olan pazar günü ziyaret etmiş olmamıza karşın kapalı olduğunu gördük. Kapısındaki zili defalarca çalmamıza karşın kimseden cevap alamadık. O nedenle sadece dişini fotoğraflayabildim. Pazar günü bile kapalı olması üzücü.

İçi görülmeseda inanılmaz tarihi bir mekan.

Görülmesi gereken etkileyici kiliseydi.Fotoğraf çekmek yasak olduğundan görunt alamadık.ekteki foto eski liseye ait

Fener- Balat' da mutlaka görülmesi gereken bir mimari. Yakından da görmek için o yokuşu tırmanmaya değer.

Öncelikle Salı günü gittim, ne yazık ki ziyarete açık değildi. İstanbul boğazını selamlayan bu tarihi yapının içine giremesem de bu nadide mimarisini bile görmem yetti. Şunu da ekleyeyim eğer İstanbul ve klise manzarasını aynı kareye almak istiyorsanız malesef öyle bir yer yok. Eskiden cami varmış fakat orayı da insanlar artık rahatsızlık verici doz'da olduğundan kapatmışlar maalesef. Tarihi dokuyu seven herkes çıksın gitsin Balat sokakları harika dostum.

Fotoğraflarda görünen büyük bina Fener Rum Lisesine ait. Klise okulun yanındaki küçük bina, oldukça dik bir yokuşu çıkarak ulaşılabilir.

dik bir yokuşu tırmandiktan sonra kapıların açık olmayip icerisini gorememek üzücü. sadece dışarıdan seyrediyorsunuz. üst tarafından guzel fotograflar yakalamanız daha olası.

Küçük ama önemli bir kilise.Hep kiliseydi ve hala öyle.Bu yönüyle tek.
Tarihi ve hikayesi de müthiş.Açıklayan yorumcular var.Lütfen okuyup gezin.
Bu arada biz gezemedik.O ayrı.Kapıdaki zile bastık bastık ama açan olmadı.Oysa kapısında sadece biz vardık.Kalabalıklar ihtişamlı bir yapı olan Rum Erkek Lisesini fotoğraflamak için daha yukarılara çıkmıştı.
Yine de siz gelin ve ısrarla bu zile basın.Size belki açarlar...

Güzel pozlar vereceğiniz bir yer

İceri giriş yok etrafinda gezinip fotograf cekebiliyorsunuz, yukariya cikmak için çok dik bir yokuş var acikcasi hic kolay olmuyor baya zor bir çıkışı var. Fotograf acasindan güzel her zaman birileri var etrafında zaten sahilden gözüküyor bakarak bulmak kolay oluyor. Gecerken ugranilanilabilir bir yer. Herkese iyi gezmeler dilerim.

Fener Rum Lisesinin eteklerinde yer alan kiliseye o taraflardan geciyorsaniz kesinlikle ugramanizi tavsiye ederim

Öyle bir mahallede o şartlarda kalmış heybetli ve gizli bir Fener Rum Okulu ve kanlı kilisesi, biz gittiğimizde kapalıydı, kilise girişi farklı bir kapıdandır diye arka taraflarına dolandık ama bulamadık,

Hiç beklemediğim yerde böylesine bir mimariyle karşılaşmak büyüledi beni balatta görülmesi gereken bir yer

Gerçekten çok güzel manzarası ve çok rahatlatici bir ortamı var. Senelik iznimi tamamen burada geçirmek isterdim. Emekli yeri tabirinin en güzel yeri.

Fener Rum Lisesinin devasa kütlesinin eteklerindeki küçük bir kilise, tarih boyunca enteresan olaylara tanıklık etmiştir. Bizans döneminden günümüze kadar ayakta kalan ve hala kilise olarak korunan tek kubbeli kilise olan Kanlı Kilise; halk arasında Moğolların Meryemi kilisesi adıyla da anılır. Onu diğerlerinden farklı kılan kuşkusuz hikayesidir. Buraya ilk olarak 7. yüzyılın başlarında, Bizans imparatoru Maurikios'un kızı prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından İstanbul'un beşinci tepesinde bir manastır inşa ettirmişti. Ancak Dördüncü Haçlı Seferinin ardından kurulan Latin İmparatorluğu sırasında manastır yıkılmıştır. 1261'de şehri yeniden ele geçiren Ortodoks'lar o sıralarda artan Anadolu'da Moğol akınlarına karşı önlem olarak 1281'de ise, imparator VIII. Michael'ın gayrimeşru kızı Maria Despina Palaiologina'yı Moğol imparatoru Hülagü'ye, drahoması (çeyizi) ve çeşitli hediyelerle gelin olarak yollarlar.
Bizans devleti iyice güçten düştüğü gibi Venedik istilası sırasında askeri ve maddi gücünü neredeyse sıfırlamıştı. Bu nedenle bilinen en kestirme yol düşmanınla kız alıp vererek akrabalık kurmak ve daha fazla ilerlemesini engellemekti. Bu alışkanlık yaklaşık yüz yıl sonra tekrarlanarak Osman Oğullarından Orhan'ın neredeyse tüm eşleri Bizanslı Ortodoks Rum olacaktır.
Ancak Maria Palailogos henüz yolda iken Hülagü ölüverir. Bunun üzerine babasının yerine tahta geçen oğlu Abhaka ile evlenmek zorunda kalan talihsiz Maria Abhaka'nın da zamansız ölümü üzerine Kontantiniyye'ye döner ve bugünkü manastırı yaptırarak rahibe olur. Bu nedenle kilisenin adı  Panaghia Muchliótissa olarak anılmaya başlanır. Muchliótissa moğolların anlamına gelir. İstanbul müslümanlar tarafından ele geçirildikten sonra Fatih tarafından verilen üç günlük yağma sırasında özellikle Fener bölgesinde çok şiddetli çatışmaların yaşandığı rivayet edilir. İstanbul'un en dik yokuşu sayılan bu kilisenin civarında oluk oluk akan ortodoks kanı Haliç'e karışmış ve bu nedenle kilisenin bir diğer ismi Kanlı Kilise olarak kalmış.

Fetih'ten sonra 100 yıl içinde İstanbul'daki tüm kubbeli kiliseler camii'ye çevrilmiştir. Kubbeli olmasına rağmen camii'ye çevrilmeyen ve hala kilise olarak işlev gören tek yapı Kanlı Kilisedir.
Bunun nedeni Fatih'in verdiği bir fermandır. Daha önceki bir yazımda  (Fatih'in Gazabına Uğramış Bir Köle: Atik Sinan
fatihin-gazabna-ugramış bir kole-atik.bahsettiğim Fatih Camii'nin mimarı olan Rum yapı ustası Cristodulos'un ricası üzerine, bu kilise Cristodulos'un annesine bağışlanır. Ayrıca burasının camii olmaktan muaf tutulacağına dair bir ferman yayınlanır. Bu ferman hala kilisenin duvarında sergilenmektedir. Daha sonraki yüzyıllarda zaman zaman burası camii yapılmak istense de Osmanlı gelenekleri devreye girmiş ve Fatih'in fermanı kiliseyi camiye çevirmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmıştır.

Açık olmasa da mutlaka kapısına gidin fotoğraf çekin. Harika bir yer.

Bu Meryem Ana farklı. Moğolistan'a gelin olarak gidip yıllar sonra geri dönen Bizans prensesi Mary. Kalan ömrünü bu kilisede geçirmiş.

İstanbul Haliç manzarasının ayrılmaz bir parçası olan Fener Rum Lisesinin devasa kütlesinin eteklerindeki küçük bir kilise, tarih boyunca enteresan olaylara tanıklık etmiştir. Bizans döneminden günümüze kadar ayakta kalan ve hala kilise olarak korunan tek kubbeli kilise olan Kanlı Kilise; halk arasında Moğolların Meryemi kilisesi adıyla da anılır. Onu diğerlerinden farklı kılan kuşkusuz hikayesidir. Buraya ilk olarak 7. yüzyılın başlarında, Bizans imparatoru Maurikios'un kızı prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından İstanbul'un beşinci tepesinde bir manastır inşa ettirmişti. Ancak Dördüncü Haçlı Seferinin ardından kurulan Latin İmparatorluğu sırasında manastır yıkılmıştır. 1261'de şehri yeniden ele geçiren Ortodoks'lar o sıralarda artan Anadolu'da Moğol akınlarına karşı önlem olarak 1281'de ise, imparator VIII. Michael'ın gayrimeşru kızı Maria Despina Palaiologina'yı Moğol imparatoru Hülagü'ye, drahoması (çeyizi) ve çeşitli hediyelerle gelin olarak yollarlar. Bizans devleti iyice güçten düştüğü gibi Venedik istilası sırasında askeri ve maddi gücünü neredeyse sıfırlamıştı. Bu nedenle bilinen en kestirme yol düşmanınla kız alıp vererek akrabalık kurmak ve daha fazla ilerlemesini engellemekti. Bu alışkanlık yaklaşık yüz yıl sonra tekrarlanarak Osman Oğullarından Orhan'ın neredeyse tüm eşleri Bizanslı Ortodoks Rum olacaktır.

Dikkat dikkat kliseyi gezmek icin sadece pazar gnu izin veriyorlar o yuzden bosuna gitmeyin. Birde karsisindaki liseyi klise sanan oluyor okulun karsisinda kaliyor klise bilginiz olsun. Kliseyi gezdik buyuk ihtimalle fethiye camiini de gezdik e birde kariyeyi gezip o bolgeyi aradan cikartabilirsin,z