Osmanlı Devleti'nde I. Murad'ın padişahlık döneminde yaşamıştır. Soyunun Selçuklu hanedanına dayandığı düşünülür. Ankara'da cami, medrese, hamam gibi farklı alanlarda hizmet sunan eserler yaptırarak toplumda öncü bir rol üstlenmiştir. Devrin önemli âlimlerini yetiştiren ve Hacı Bayram-ı Veli'nin de müderrislik yaptığı Kara Medrese'nin kurucusu olarak tanınır.

Adı, 2017'de Ankara’da mezarına yakın bir yerde yapılan büyük bir camiye verilmiştir.

Osmanlı Devleti'nde I. Murad'ın padişahlık döneminde yaşadı. Yaşadığı dönemde Sultan Hâtun olarak tanındı. O dönemin kaynaklarında adı geçer ancak hayatına ve ailesine ait nerdeyse hiçbir bilgi bulunmaz. Hakkındaki ilk resmî kayıt Kanuni Sultan Süleyman devrindeki defterlerde bulunur.

Ankara şerʻiye sicilinde bulunan 1618 tarihli bir kayıtta, Melike Hâtun’un babasının adının Sultan Alâeddin olduğu bilgisi yer almakta ve bu kayıttan, Selçuklu hanedan ailesine mensup bir sultan olabileceği sonucuna varılmaktadır. Kendisine, Selçuklularla olan bağlantısından ötürü "Sultan Hâtun" denildiği düşünülür. Babasının hangi "Sultan Alâeddin" (II. Alâeddin Keykubad mi, III. Alâeddin Keykubad mi yoksa 1365'te ölen şehzade Alâeddin mi) olduğu bilinmez.

Ankara vakıf tahrir defterlerinde yer alan bilgilere göre, Melike Hatun'un Ankara’nın merkezinde onarttığı mescidi, kendi bahçesi içine yaptırdığı medresesi ve çeşmesi vardı. Kervansarayı ise Çubuk'ta idi.

Melike Sultan'ın onarttığı eski mescit, Kirişçiyan/Kirişçiler adlı mahallede idi. Daha sonra camiye dönüşen bu ibadethane ile içinde bulunduğu mahalle, Melike Hatun Sultan'a nispetle "Hatuniye" olarak anılır olmuştur. Zaman içinde Hacıdoğan, Doğanbey, Anafartalar adlarını alan mahalle, 2018'de Hacı Bayram mahallesine bağlanmıştır.

Melike Hâtun’un hayratının bulunduğu yerin yakınındaki meydana ise "Sultan Meydanı", "Hergelen (ya da "Hergele") Meydanı", "İtfaiye Meydanı", "Necmettin Erbakan Meydanı" isimleri verilmiştir. Eynebey Hamamı ve Gazi Lisesi ile Melike Hâtun Camii adı verilen 2017 yapımı cami günümüzde bu çevrede bulunan başlıca yapılardır.

Melike Hatun'un mezarı, külliyesinin yanındaki Taşçılar Sokak'ta bulunur. Mezar taşında yazılı farklı ibarelerden yol çıkarak ebced hesabıyla farklı farklı ölüm tarihleri hesaplanmıştır. Bu hesaplamalara göre ölüm tarihi 1283 ya da 1393-1395 olmalıdır.

Melike Hatun'un yaptırdığı eserler içinde en fazla öne çıkanı, Sevdâviye/Sevâdiye ya da Melike Hâtun Medresesi olarak bilinen, Ankara'nın taşının kara olmasından ötürü "Kara Medrese" de denilen medresedir. Ankara'daki ilk Osmanlı yapılarından biri olan Kara medresenin önemi, tanınmış mutasavvıf Hacı Bayram Veli'nin de kırk yaşına kadar öğrencisi olması ve müderrislik yapmasıdır. Kara Medrese'de eğitim, 19. yüzyıla kadar sürmüştür.

Melike Hatun, Kirişçiler Mahallesindeki camisinin hemen yakınında, Sultan I. Murad’ın subaşılarından Eyne Bey’in yaptırdığı Eyne Bey Hamamı adlı hamamın yapımına yaptığı maddi katkı yapmış; karşılığnda bu hamamın gelirinden bir bölüm çeşitli hayrî hizmetlerine tahsis edilmiştir. Eyne Bey Hamamı'na "Öğle Hamamı" da denirdi. Bu nedenle az ilerisindeki Hatuniye Camii'ne halk arasında "Öğle Cami" denilmiştir.

Melike Hatun'un medresesi ve camisinden geriye günümüze hiçbir şey kalmamıştır. Eyne Bey Hamamı’nın kuzey cephesi yakınında, Taşçılar sokakta, demir korkuluklarla çevrili açık bir mekânda olan mezarı ile yanıbaşındaki Hatuniye çeşmesi günümüze gelmiştir.

Melike Hatun'un kervansarayı ise Çubuk’a bağlı, eski adı Deliviran olan köyün yakında, Ankara'yı Çankırı ve Osmancık’a bağlayan yol güzergâhındaydı. Günümüze herhangi bir yapısı ulaşmamıştır.

Allah Rahmet Eylesin...

Melike Hatun soyu Selçuklulara dayanan I. Murad Hüdavendigar döneminde yaşamış, hayırsever kadınlardandır. O tarihlerde devrin büyük âlimlerini yetiştiren Kara Medresenin kurucusu olduğu bilinmektedir. Ankara’nın taşının kara olması hasebiyle medrese Kara Medrese olarak anılmıştır. Hacı Bayram-ı Veli 40 yaşına kadar burada ilim öğrenmiştir. Medreseden günümüze kalan bir eser yoktur. Melike Hatun’un kabri Eynebey Hamamının yanındaki Taşçılar Sokakta bulunmaktadır.

Camisine çok yakın ama gözlerden uzak. Bulmak için biraz gayret gerekiyor

Çevre düzenlemesi yapılmalı

Biraz ilgi ve bakım gerekiyor. Ruhları şâd olsun. Tarihimizden vakıf eseri bırakan hanımlardan...

Melike Hatun türbesi, Ankara'nın merkezinde, Ulus semtinde bulunuyor.
Melike Hatun; 14. yüzyılda Ankara'da yaşamış ve hayratıyla Osmanlı döneminde Ankara’nın sosyal ve dinî hayatına katkılar sağlamış olan bir kişidir.
Ankara’da yaygın bir inanışa göre birbirine çok yakın olan; Tezveren Sultan, Melike Hatun ve Karyağdı Hatun türbelerini peş peşe ziyaret ederseniz dileklerinizin yerine geleceği düşüncesi vardır.
Türbenin yanında bir de çeşme bulunuyor. İsmi Hatuniye çeşmesi olan yapının 15. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Çeşme resmini de ekliyorum.

Kaybettiklerini özlemek rüyalarda sarılmak özlem gidermek, babamdı sarıldığım gerçek gibiydi, ertesi gün akşama kadar gülümseyerek gözlerim dolu dolu dolaştım, 90 lı yıllara babamla geçtiğimiz sokaklara gittim , sonra bir bahçe, büyük bir ağaç, bahçede bir mezar düştü kalbime aklıma neydi kimdi bilmiyorum akşam gittim babama sarıldığım yere hergele meydanına girdim o sokağa yürüdüm düşündükçe babamın ordan geçerken ellerini açtığını hatırladım. Gittim evet orda doğru hatırlıyorum mekan orda restore edilmiş çok güzel olmuş.dua ettim teşekkür ettim, Rabbime şükür ettim zamanın hizmet erbabı bir hatun kişi imiş huzur doldu içim çok güzel bir akşamdı çağrıldım ve gittim iyikide gittim hala gülümsüyorum 🤲🏻🤲🏻🤲🏻

Ulus bölgesinde işiniz varsa okoparkını kullanabilirsiniz

Güzel bir yer

Çok. Dota biryer de Allah azümüşan sahip çıkanlardan razı olsun inşallah

Ankara Büyükşehir belediyesi Bi bakım yapabilir ama zaten türbeyle hocayla ne işi olur ki

Eynebey hamamının hemen arkası… Yokun kenarındadır… Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun

Eski fotoğrafları ne güzel ağaçlıkmış. Ağaçlandıralım, çiçek ekelim. Değer verelim türbelerimize. Allahü Teâlâ dua edenlerini arttırsın inşallah.

Benim gittiğim vakitte kapısı kilitli idi ve içerideki yazı okunmuyordu. Bu sebeple oranın kimin kabri olduğunu bilmeyen veya telefondan bakmayan kimse bilemez. Bakımlı olmalı ve bir yapı ile kaplanmalı.

Saat 20.40'ta annem ve kız kardeşimle abdest almak için kadınlar abdesthanesini aradık. Abdesthane kadınlar bölümünün arka tarafında ve kilitliydi. Bu ülkede namaz kılmak bir tek erkeklere mi farz. Neden kadınların ki kilitleniyor ve bu kadar uzağa yapılıyor. Şuan yatsı ezanı okunuyor ve biz abdest alamadığımız için akşam namazını kaçırdık. Başka bir şey söylemek istemiyorum.

Ankara tarihini anlatan bir kitapta kendisinden Mevlana Celaleddin Rumi'nin torunlarındandır diye bahsediliyor. doğrusunu yalnızca Allah bilir.Ruhlarına rahmet..

Yüce bir insana ait çok eski bir türbe harabe yıkık dökük evlerin arasında kaybolmuş bir tarih , beton yığıntılarıyla kaybolmuş. Çok daha bakımlı ve iyi olabilirdi.

Bildiğim kadarıyla 16 17. Yüzyılda padişahın 2 eşi Ben olan çocuğuna ada bir yer vermiş orada o tarihlerde okul yatılı okul yemek de hatırlamış eğitim mi çok önem verilmiş Melike Hatun onun içinde İtfaiye Meydanı denir İtfaiye Meydanı Camisi yeni yapılan camiye adını verdiler

Rabbim rahmet eylesin. Bu mübarek zât 14-15. yüzyıllarda Ankara'yı camii hamam ve medreselerle ihya eden yüce kişidir. Hacıbayram-ı Veli Hz.'nin türbesinin yanındaki Roma Harabeleri aslında Melike Sultan'ın yaptırdığı Medrese'dir. Bu ise onun yaptırdığı eselerden yalnızca birisidir. Niceleri orada okudu. Zamanında Osmanlı'nın gücüne güç kattı. Allah gani gani rahmet eylesin.
Ayrıca Google yanlış yeri gösteriyor. Neredeyse kaç mahalle yukarı çıkacaktık. Eynebey Hamamı'nın hemen arkasındaki sokakta.

Gittim gördüm

İlgili belediye başkanlarını kınıyorum . Daha bakumlı ve düzenli olmalı.

Kutsal mekanlarda n bir yer

Malını vakfeden hatun.

Çok daha bakımlı ve muhkem bir yer olabilirdi , defalarca uyarmama rağmen gereğini yapmayan önce ,Melih Gökçek'i ve şimdi Mustafa Tuna'yı , kendi sınırları içinde olduğu için Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yi kınıyorum Allah'a havale ediyorum, bu şahısları Allaha havale ettikten ve dürttükten sonra nihayet türbe restore edilmiş lakin türbeye tabela asmayı unutmuşlar, zaten hangi işimiz doğruki