Gerekirse 10 defa mezuna kalın ama gitmeyin. Merkeze aşırı uzak ve yol parası da çok pahalı, geniş bir alana inşa edildiğinden fakülteler ile yurtlar arasında ciddi mesafeler var (yurda giderken kilo verip bir deri bir kemik kalabilirsiniz), yakınında doğru düzgün bir yemekçi veya kafe yok, okulun genelinde lise havası yaygın, gelenlerin çoğunun amacı da okumak değil eğlenmek. Tabii böyle bir okulda görev yapan hocaların çoğu da kendini beğenmiş ve yeteneksiz. Dopdolu kağıtlarıma 30, 20 benzeri notlar veriliyordu. Okulun içindeyken kendinizi birleşmiş milletler kongresinde hissedebilirsiniz çünkü çok yabancı var. Asla kimseye ayrımcılık veya ırkçılık yapmam ama üniversitedeki Türk sayısının yabancı sayısından az olması bir tık rahatsızlık veriyordu. Belki de alışkın olmadığım içindir, bilemem. Şehir zaten sıkıcı, Türkiye’nin en büyük köyü konumunda. İnsan bari üniversite iyi olsun diyor ama maalesef. Soğuktan sinir hücrelerinizin donması sebebiyle dokunma hissiyatınızı kaybederken, aynı dersleri tekrar tekrar alttan alırken, yurtta ayrı öğrenci evinde ayrı sıkıntılarla karşılaşırken, okuldaki öğrenci kitlesinin ne kadar boş olduğunu görürken aile evinize ve doğup büyüdüğünüz şehire özlem duyacaksınız.