Rahmetli annemle çocukluğumda gitmiş, bir akrabamızın derme çatma yayla evinde misafir olmuştuk. Yaylanın ortasında hayvanların su içmesi için oluklu bir pınar vardı. Etraf keçi, koyun; sığır ve birbirleriyle yarenlik yapan insanlarla doluydu. O yayla, o hayvanlar ve insanlar yok artık. Yayla diyemeyiz, artık. Hali vakti yerinde şehirlinin, Beverley Hills olma yolunda epey bir mesafe kat etmiş tatil köyü diyebiliriz. Sanayi Devriminin icat ettiği güvenlik açığı/açlığından mütevellid etrafı çevrili, komşuluk ilişkilerine kapalı gösterişli evler.. Hiç kimse yaşamıyormuş gibi bir mezar sessizliği.. İhtiyaç için değil de nümayiş için besledikleri köpekleri gezdiren sonradan görme kimseler.. Zevahiri kurtarma amacıyla yapılmış cemaati olmayan kapalı mescit... Bir yayla iklimi ve kültürünün nasıl yozlaştırıldığının ibretlik vesikaları arasına girmiş, vesselam.