Tam anlamıyla büyük bir hayal kırıklığı.
Aylardır dört gözle beklediğim, Halil Sezai’nin sahne alacağı 19 Temmuz Cem Adrian konseri için onca plan yaptım, 7 saat yol geldik. Özellikle erkek arkadaşıma sürpriz yapmak, çok uzun zamandır hayalini kurduğu Halil Sezai ile tanışmasını sağlamak için her detayı düşünmüştüm. Organizasyon tarafı başta oldukça ilgiliydi, “Elbette tanıştırırız, erkenden alana gelin” gibi sözler verildi. Ancak yaşadığımız gerçeklik tam bir fiyaskoydu.
Mekan sosyal medyada nasıl parlatılmış bilmiyorum ama gerçek hali: eğimli bir tarla, ahır kokusu, toz toprak içinde son derece özensiz bir alan. Ege’nin, Akyaka’nın o büyülü atmosferini beklerken, karşımıza çıkan şey adeta bir köy düğünü ambiyansıydı. köy düğünü bile daha iyi kalır o derece.
Sahne dedikleri şey küçücük bir platform, “bistro alanı” diye tanıtılan yer ise birkaç varil.. Ayakta düzende konser denmişti ama bistro için 10 bin TL gibi akıl almaz bir rakam istenmesi tam anlamıyla şaka gibiydi. Ne sandalye var ne bistro masa hiç bir şey. Bistro alanları oturmalı, platformlu olacak en öndekiler oturabilecek sadece denmişti.
Organizatöre ulaşmak ise ayrı bir stres… Erkenden gelin dendi, ama “Halil Bey şu an uyuyor, bekleyin” yanıtını aldık. Gün boyunca ne bir netlik ne bir yönlendirme oldu. Kahvaltı mı yapalım, dinlenelim mi, bekleyelim mi? Hiçbir şey belli değildi. Üstelik o anki şartlar altında erkek arkadaşımın da hevesi tamamen kırıldı. Onun yüzündeki hayal kırıklığını görmek, benim için her şeyden daha zordu. Neyse ki anlayışlı davrandı ama ben bu kadar kötü bir ortamda ona bu hayal kırıklığını yaşattığım için kendimi çok kötü hissettim.
Tüm bu kaosa, ilgisizliğe, kötü mekana ve plansızlığa rağmen, büyük ısrarlarım sonucu Halil Sezai ile tanışmasını sağlayabildim. Hayali gerçekleşti, evet. Ama bizim için çok yıpratıcı ve stresli bir deneyim oldu.
Bu tarz organizasyonlar yapılıyorsa, katılımcının konforu, güveni ve saygısı esas alınmalı. Mekan görsellikten, düzenlemeye kadar her yönüyle tekrar ve tekrar gözden geçirilmeli. Aksi takdirde sanatçının değerine de izleyicinin emeğine de büyük haksızlık oluyor.