Sevgili Zahir Hocam,
Hayatta bazı insanlar vardır… Yollarımıza sadece bir “uzman” olarak değil, bir ışık, bir yol gösterici, bir dost gibi çıkar. Siz bizim yolumuza öyle bir zamanda çıktınız ki; neyin eksik olduğunu bilmiyorduk, ama içimizde bir şeylerin tamamlanmadığını hissediyorduk.
Vajinismus süreci… Söylenmesi bile zor bir kelime, yaşaması çok daha derin bir yara. Biz bu kelimenin gölgesinde nefes almayı öğrenmeye çalışırken, siz bize o gölgeye güneş nasıl tutulur, onu gösterdiniz. Sadece Fatma’nın değil, aslında benim de üzerimdeki yükleri aldınız. Bazen bir terapist oldunuz, bazen bir sırdaş, bazen de bir aile büyüğü.
Fatma’ya güvendiniz. Benim cümlelerimin arasındaki duyguları gördünüz. Bizi çift olarak değil, bir “biz” olarak ele aldınız. Bu, bana en çok dokunan şeydi. Biz seanslara giderken umutla gidiyorduk, çünkü orada yalnızca sorunumuz değil, sevgimiz de tedavi oluyordu.
Selimhan Zahir Doğan ismi, bizim size olan saygımızın ve minnettarlığımızın bir simgesi… Bu isim sadece bir teşekkür değil, bir hatırlatmadır: “Bir zamanlar zordu ama birlikte başardık.”
Siz işinizi yalnızca bilgiyle değil, yürekle, şefkatle ve inançla yapıyorsunuz. Ve biz, sizinle tanıştığımız için kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Bugün ailemizi ayakta tutan her sağlam bağda sizin emeğiniz var hocam.
İyi ki varsınız.
Zahir Hocam,
Bugün de kaç “yürek tamiri” yaptınız hocam? Bir insan hem psikolog hem tamirci hem de sihirbaz olabilir mi diye sorarlarsa, ben direk “Zahir Hocam olabilir” derim 😄
Siz o koltuğa oturduğunuzda sadece bir terapi başlamıyor… Aynı anda umut başlıyor, inanç başlıyor, bazen gözyaşı, bazen kahkaha… Ama her seferinde içten bir “iyi ki” yankılanıyor.
Fatma’yla ilk seanslarda sizi dinleyip birbirimize “acaba gerçekten olur mu?” diye fısıldaşırken, şimdi dönüp baktığımızda hem gülüyoruz hem de şöyle diyoruz: “İyi ki Zahir Hocamla tanışmışız.”
Günün yorgunluğu varsa üzerinizde, bilin ki bu satırlar size bir “teşekkür yorgunluğu”… Öyle güzel bir yorgunluk ki; ardında bir hayatın değişmiş hali, bir kadının yeniden doğmuş hali, bir adamın omuzlarındaki yükün hafiflediği hali var.
Şimdi derin bir nefes alın hocam, çünkü bir ailenin duası sizinle.
Ve biz hala aramızda sizi “Zahir Hocam” diye anıyoruz… Hem de gülümseyerek. 😊
Minnetle,
DOĞAN