Zeytin bahçeleri içerisinde doğallığını bozmamış çok güzel bir atmosferi var.kahvaltı içeriğine göre çok uygun.çalışanları çok ilgiliydi çocukları salıncakda bile salladılar. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın 🫶

Zeytin ağaçlarının fısıltısı, Midilli'den esen meltemle buluşurken, Kaymak Tepesi'nde zaman adeta duruyor. Dün gece, dostlarımızla beraberdik; yıldızların altında, notaların dans ettiği bir orkestranın büyüsüne kapıldık. Her bir melodi, ruhumuzda tatlı bir anıya dönüştü...
Masamıza gelen her bir lezzet, birer sanat eseri gibiydi. Damaklarımızda iz bırakan o enfes mezeler, özellikle de domates kurusu ve peynirin o eşsiz uyumu, adeta bir lezzet senfonisiydi. Yumuşacık, lokum gibi pişirilmiş etler, bu senfoninin doruk noktası oldu.
Ancak Kaymak Tepesi'ni özel kılan sadece lezzetleri değil, aynı zamanda ruhu. Bahçeye adım attığınız andan itibaren sizi saran o samimi ve güler yüzlü atmosfer... Ekibin içten ilgisi, kendinizi bir misafirden çok, o güzel ailenin bir parçası gibi hissettiriyor. Çocukların salıncakta sallanması gibi küçük ama anlamlı dokunuşlar, buranın ne kadar kalpten bir mekan olduğunu gösteriyor.
Doğanın kucağında, kuş sesleri ve eşsiz deniz manzarası eşliğinde(bu güzellikleri görebilmeniz için kahvaltı saatinde gelmelisiniz), her şeyin özenle ve sevgiyle sunulduğu bu tepe, hem mideye hem de ruha şifa gibi geliyor. Her sene yeniden gelme arzusu uyandıran, her seferinde aynı sıcaklıkla karşılayan bu cennet köşesi, Küçükkuyu'nun en değerli hazinelerinden biri. Burası sadece bir mekan değil, anılar biriktirmek, huzur bulmak ve lezzete doymak için bir vaha adeta...
Biz dün geceki deneyimimizden sonra kesinlikle müdavimi olacağız.