İstanbul İli Fatih İlçesi sınırları içinde bulunan Hırka-i Şerif Mahallesinde bulunan kendine has tarihi ve endemik yapısı ile küçük ve şirin camidir. Vatan Caddesine yaklaşık 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunmaktadır. Genişçe bir avlusu bulunmakta olup aynı zamanda camiye ismini veren kendi döneminin önemli alim ve mutasavvıflarından Karabaş Veli, Halvetî-Şabânîliğin Karabaşiyye kolunun kurucusu sayılmaktadır. Alâeddin Ali Atvel olarak da tanınır. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra İstanbul’a gitti. Fatih Medreselerinde zahirî ilimleri tahsil ettikten sonra tasavvufa yöneldi. Siyahser Sultan (Karabaş Veli), fenafillâh mertebesine ulaşan, cezbe ve istiğraka (hayrete düşüren) tasarrufu olan büyük mürşitlerden biri olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Siyahser Sultan olarak anılan Karabaş Veli'nin esas adı Alâeddin Rumi, diğer bir adı da Alâeddin Ebdal'dir. İri vücutlu, esmer benizli, daima siyah elbise ve kaftan giyip, başına siyah sarık sarardı. Siyah yağız ata binmesi sebebi ile Siyahser Sultan (Karabaş Veli) denmiştir. Heybetli duruşu, keskin bakışları nedeni ile gelip geçtiği yerlerdeki insanlar ürperir ve heyecanlanırlardı. Siyahser Sultan İstanbul'da yeni bir Halvetiye tekkesi açmış ve halkın çok teveccühüne mazhar olmuştur. Fatih Sultan Mehmet'in bir postta iki şey oturamayacağını söylemesi ile Karamanoğlu İbrahim Bey'e gelerek, irşat ve tasavvuf hizmetlerine başlamıştır. Halk arasında yaygın olan ifadelere göre beş çocuk babasıdır. Fakat çocuklarından dördü bir yaşına geldiğinde vefat eder. Mahiyetindekilere ilim hizmetiyle meşguliyeti sebebi ile ''Yıkayın kefenleyin defin edin'' der. Hazrete beşinci oğlunun da rahmetli olduğunu söylerler, hemen çocuğunun başına gelir, kucaklar ve doğrultur "Rabbim 4 tanesi senin, bu küçük masumda bizim olsun '' der. Teneşir tahtası üzerinde vefat eden oğlu şeyh Nurullah biiznillah dirilir. Oğlu ölüm acısını tattığı için sarı benizli kalmıştır. Kuran tahsiline başlayanların ellerine aldığı ilk tecvit kitabı olan "Kara-baş Tecvidi'ni" Siyahser Sultan yazmıştır. Siyahser Sultan 1465 yılında Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Siyahser Camiinin batı kısmındaki mezarlığa defnedilerek üzerine türbe yapılmıştır.