İstanbul Anadolu yakası kuzeyinde, Ömerli de, ne şehrin içinde ne de dışında kalan, kuş cıvıltıları ve yeşillikler içinde yer alan bir karavan parkı. Genelde uzun dönem karavan park alanı olarak kullanılıyor, ama yer müsaitliğine göre gecelik de konaklayabiliyorsunuz. Ortam da herkes birbirini tanıyor gibi. Sıcak bir ortam. Konum olarak otoyola yakın ama sesi gelmiyor. Köyün içine girince şehrin ortamından kopuyorsunuz. İstanbul’dan çok dışarıya çıkmayayım ama bir tebdil-i mekan olsun diyorsanız güzel bir alternatif. Yakınında büyük bir market var. Kampta bizimle ilgilenen Uğur Bey çok ilgili ve çok konuksever birisiydi. Olumsuz tarafları ise ortak duş tuvalet kullanım alanlarına biraz daha yatırım yapılsa iyi olur. Gerçi karavan kamplarında genelde herkes karavanının tuvaletini banyosuna kullanıyor, çok ihtiyaç olmuyor ama misafirlerinizin geldiğini düşünürseniz ortak alanlar açısından sıkıntı yaşayabilirler. Alana sadece karavan sahipleri girebiliyor çadır kampı vs için uygun değil.

İçeride çocuk park yapılıyor ama hiç bir iş güvenliği almayan, bunun yerine yaşı büyük çocuklara parka birilerini sokmayın diye tembih eden bir işletme kafası. Bu yerin işletmesini İlayda adında, Türkçe konuşmasını bilmeyen, çocuğunuza haşarı yerine haşere diyen sonra da insanlara akıl veren kişi yapıyor. 2. Kısım için 35 kişi sırada diyerek burunlarından kıl aldırmayan tipler. Tamamen sömürüye dayalı bir anlayışları var. Yer parası dışında aidat metrekareye göre aidat istiyorlar (bahçe sulama, çim kırpma ilaçlama adı altında) ben bahçemi sularım kırparım yok. Bunun dışında bahçenizinin peyzajını ( çiçekler olsun, ahşap desk olsun vs. ) kendiniz yaptıramıyorsunuz. Tek ele düşürüp içeriden kendileri yaptırıyorlar. Her yere e insanları sürüme peşindeler. Devletin ormanını bu insanlara işletme hakkını kimler nasıl verdi acaba. Bu gibi yerlere pirim verilmemeli ve gerekli yerlere şikayet edilmeli.