Isparta gezimizin en lezzetli anlarından birine ev sahipliği yapan bu kafe ve kahvaltı mekanı, dört kişilik grubumuzla keşfettiğimiz gerçek bir saklı cevherdi. Sade ama şık ambiyansı, ilk bakışta huzur vaat ediyor. Nezih yapısı, samimi bir karşılama ile birleşince, deneyim baştan itibaren beklentileri yükseltiyor.

Kahvaltı sunumunda ise detaylara gösterilen özen dikkat çekici. Peynir tabakları özenle seçilmiş yerel ürünlerle bezenmiş; her biri farklı aromatik notalar sunuyor. Ev yapımı reçeller, tazeliğiyle damakta nostaljik bir tat bırakıyor. Ekmekler çıtır dokusunu korurken, zeytinler dahi öyle sıradan değil, belli ki seçilmiş ve özenle sunulmuş.

Servis sırasından tabağın yerleşimine kadar her unsur, titizlikle planlanmış. Lezzetle estetiğin buluştuğu bu kahvaltı, Isparta sabahlarına zarif bir dokunuş yapmak isteyenler için adeta biçilmiş kaftan. Emeğinize sağlık.

Gramofon cafe benim ıspartayq geldikten sonra keşfettiğim en iyi mekanlardan biri belki de en iyisi çünkü mustri memnuniyetini en üstte tutmak adına gerçekten büyük bir çaba gösteriliyor. Bunun yani sıra orada tanıştığım ve gerçekten her seferinde beğenerek yediğim bükme yemeği tartışmasız gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir yemek ha diğerleri denenir mi kesinlikle lakin ben bükme farkli bir yere koyuyorum. Olur da tavsiyem uzerine yemek isteyen olursa yorumumu altına düşüncelerini yazarsa cok sevinirim. Bununla birlikte mekanda zamanda yolculuk yapıyorsunuz adeta müziklerle ve görsel imgesel yetmiyormuş gibi sanat ile harmanlanmış bir sanat galerisi havasını veren tablolar sizi ev konforunda keyifli bir serüveni anımsatıyor adeta, neyse umarım yorumu okuyup gidenlerde benim aldığım keyfi tadarlar.