Türbe Sivrihisar’dan Seyitgazi istikametine giderken Seyitgazi'ye 5 km. kala Yazıdere Köyü içerisindedir.
Köye yaklaştığımızda manevi bir hava hissederiz..
AHMET ÜRYAN BABA Erdebil'den gelmiş Anadolu erenlerindendir.
Ahmet Üryan Baba Sultan Şucâ’eddîn’in halifesidir. Kaynaklar kendisinin yarı çıplak duran bir kalendiri şeyhi olduğundan bahseder.
Baba unvanı Anadolu’nun Selçuklular tarafından fethinden sonra Anadolu’ya gelen dervişlere ve tasavvuf önderlerine halk tarafından verilir.
Ahmet Üryan Baba bir kalenderi dervişi idi.
Kalenderilerin özellikleri nedir diye soracak olursak şöyle bir cevap buluruz.
Kalenderiler Dünyayı ve dünyevi değerleri hiç umursamazlar. Toplum tarafından mutlaka uyulması gereken kurallara, geleneklere ve hatta inançlara karşı çıkarlar… Günlük hayatta herkesin yaşadıkları gibi, herkesin inandıkları gibi değil, kendilerinin basite indirgedikleri şekilde davranırlar. Lüks, şatafat ve servetten uzaktırlar. Genelde çıplak sayılacak kadar az giysi giyerler.
Kalenderiler Müslümandırlar. Sadece farz namazlarını kılarlar. Başkalarının ne dediği önemli değildir.
Sahip olduklarının ihtiyaç fazlasını dağıtırlar, yarına bir birikimleri olmaz, çünkü yarın yaşayıp yaşayamayacaklarını bilmezler.
Ahmet Üryan Babanın kesin doğum ve ölüm tarihi bilinmemektedir. 1. Murat, Yıldırım Bayezid, 1. Mehmet ve 2. Murat dönemlerinde yaşar. Tahminen Ahmet Üryan baba 1380-1450 yılları arasında yaşar. Tabii ki bu sadece bir tahmindir. Türbesi ise ölümünden çok sonra yapılmıştır.
Üryan Baba Sultan Şuca'ya tabidir.
Müritler üryan Şucailer diye de tanınırlar.
Tekkeye/zaviyeye gelenler genelde Kalenderiler (Abdallar)dan oluşur.
Adından da anlaşılacağı üzere göbek ve diz arası çıplak gezdiği için Üryan Baba denmiştir.
Çıplak gezmesi vücudunu sergilemek amacıyla değil, zorunlu giyinmenin dışında mal sahibi olmak istememesindendir.
Kıyamet gününde sorumlu olacağı bir mala sahip olmak istemez.
Dergah müdavimleri ellerinde olanın hepsini sadaka olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtırlar.
Ahmet Üryan Baba'nın sağlığında burada sadece kerpiçten yapılmış bir tekke varmış. Tekke'ye gelenler tekkenin arazisinde çalışırlar. Hasat edilen tahıl dergâhta kullanılır, fazlası da ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.
Üryan baba ölünce buradaki Tekke/Zaviye bahçesine gömülür. Günümüzdeki türbe Ahmet Üryan babanın ölümünden yaklaşık 50 – 60 yıl sonra 2 Bayezid döneminde 1511 yılında yapılmaya başlanır ve Yavuz Sultan Selim döneminde 1517 yılında tamamlanır. O zaman burada çok daha büyük yapılar topluluğu vardır. Ama günümüze sadece türbe ve imaret gelebilmiştir. Şu anki yapı da yakın zamanda aslına uygun veya yakın olarak yeniden restore edilmiştir. Aslında Türbe Ahmet Üryan Baba'nın felsefesi ile tezat oluşturmaktadır. (Alıntıdır)
Türbe ziyareti, genellikle İslam kültüründe önemli dini şahsiyetlerin veya evliyaların mezarlarını ziyaret etmeyi ifade eder. Ziyaret sırasında dua etmek, Fatiha ve Yasin okumak, Allah’tan dileklerde bulunmak gibi ibadetler yapılabilir. Ancak, türbe ziyaretlerinde bazı adetler bölgesel ve kültürel farklılıklar gösterebilir.
Türbe Ziyaretinde Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Niyetin düzgün olması: Türbe ziyareti Allah’a yakınlaşmak, geçmiş büyükleri anmak ve ibret almak amacıyla yapılmalıdır.
Dua ve Kur’an okumak: Türbelerde Fatiha, Yasin ve diğer dualar okunabilir.
Şirkten kaçınmak: Türbe ziyaretinde doğrudan türbe sahibinden bir şey istemek yerine Allah’tan dilemek gerekir.
Saygılı olmak: Türbede sessiz ve edepli bir şekilde bulunmak, yüksek sesle konuşmamak önemlidir.
Adap kurallarına uymak: Türbe içinde ve çevresinde temizliğe, saygıya ve ibadet adabına dikkat edilmelidir.
Allah Rahmet Eylesin...