Yurtdisinda filmlerden izlemeye alisik oldugumuz, etrafinin yesil cimenlerle kapli mezarliklar yerine basibos, musluklarinin bir kismi bakimsiz, mezarliklarin etrafinin yabani otlarla cevrili oldugu, mezarligin bakimi ile ilgilenen kimselerin olmadigi, son derece bakimsiz bir yere donusmus maalesef. Insanin ne dirisine ne ölüsüne deger verilmedigi belli olunuyor. Ülkemizin insaninin, calisaninin, yoneticisinin duyarsizligi maalesef her alanda mevcut. Mezarliklar hayatin sorgulandigi, insanin iyi mi kotu mu bir hayat yasadiginin dusunuldugu yerler, ölümden ibret alinip daha duzgun isler yapmaya niyet edilmesi gereken yerler olacagina, mezarliklar son derece özensiz ve bakimsiz birakilarak, kimsenin gelmek, ugramak istemeyecegi, hem ölümden hem de ölümü ibret alma dusuncesinden uzaklasacagi yerlere donusmus durumda. Dedigim gibi ne ölülere ne dirilere saygisi yok insanlarin, ölülere saygi duymak yilda 1 kez ugradigi mezarlarda mezarina basmamak, cicek dikmek ve sulamak olarak yapilan yillik aliskanlik/rituelden baska bir sey degil.