Çam Limanı Koy'u harika bir yer. Heybeliada sahillerinde yeşil ile mavinin en güzel tonlarını bir arada görebileceğiniz nadir koylardan. Harika yürüyüş yolarında terleyenler, koyun sahiline insin, denize dalsın serinlesin.

İstanbul gürültüsünden uzakta, doğa ile iç içersiniz. İnsan kendini 20 yas gençleşmiş hissediyor. En cok da eski sanatiryumunun atıl durumda kalmasına çok üzülüyorum. En çok ozlwdig8m hususlardan biri de faytona, keşke atlara doğru düzgün bakilabilseydi de adaları faytona gezebilseydik. Cam limanı Heybeki adanın en beğendiğim köşesi ama sezon daha başlamadı diye küçük çay bahçelerini almamışlar,

Bu koya motor yat ile hem pazar hemde cuma olmak üzere ikikere geldik. Pazar günü öğleden sonra 3 gibi geldiğimizde koy tekne ile dolmuştu. Girişinde anca yer bulup demirledik. Hafta sonu gidilecek ise öğlen yada öncesinde orada olmak gerekir. Cuma günü gittiğimizde ise öğlen gitmiştik, çok tenhaydı bütün gün. Denizin sıcaklığıda eylül ayına göre gayet güzeldi. Küçük çocuklar dahi uzun süre yüzdü. Pazar gittiğimizde deniz anası baya bir yoğundu, cuma gittiğimde deniz anası görmedim. Yani birgünü birgüne tutmayabilir. Genel olarak aile ve arkadaşlar ike hoş vakit geçirilecek bir koy. Birde yazın bu koyda orman yangını çıkmıştı yanan bölgeye umarım villa falan kondurmazlar. Koyun sol tarafında da son günlerde tatışma konusu olan, diyanete devredilen Türkiyenin ilk pandemi hastanesini görebilirsiniz.

Tekne ile konaklanabilecek güzel bir koy. Hafta sonları çok kalabalık oluyor. Neredeyse tekneler dip dibe. Hafta içi daha sakin. Çapari ile istavrit ve mezgit de tutuluyor.

Heybeliada'nın, İstanbul tarafının arkasında bulunan çok güzel bir koy dur.
Rüzgâr ve dalga almayan koy genellikle gezi tekneleri tarafından tercih edilen bir yerdir.
Aynı zamanda eski sanatoryum da burada bulunmaktadır.
Midyenizi yiyip adada tam tur atacağınız zaman muhakkak burayı göreceksiniz. martıları ellerinizle besleyebilirsiniz. sakin ve huzurlu bir
bir gün geçirmek isterseniz burası tam size göre :)

Hafta sonu tekne ile konaklama için gittim. Haliyle kalabalıktı. Özellikle gündüz ve hava güzel olduğu zamanlarda tekneye yer bulmak bile zor olabilir. Tekne çapalarının çapariz olması sık rastlanan bir durumdur. Koydaki restoranlardan bot ile tekneye hizmet alınabilir. Hafta içi akşam konaklamaları için çok uygun olacağı kanaatindeyim.

Plaj açığında tekne bağlamak için tonozlar var. Tonozlar ücretli haftaiçi 100 haftasonu 150 lira olduğu söylendi biz çapa atmayı tercih ediyoruz. Adalardan servis botlarıyla hizmet veren lokantalar var. Deniz yüzmek için gayet güzel. Yangın sonrası durumunu henüz görmedim fakat iç açan bir manzarası vardı. Özellikle tekneyle geleceklere tavsiye ederim.

Belki de Adalar içerisinde en güzel koydur burası. Koy, biliyorsunuz, bir coğrafi şekil ki bu coğrafi şekli en iyi anlatan yerdir bence. Buranın denizine girmek mümkün ama deniz çok kirli. Girmenizi önermiyorum. Düzgün bir şekilde rehabilite edilse ve çevresel koşula iyileştirilse, çevresinde eski seratorium hastanesi bulunuyor. Onun dışında, Heybeliada sahil yolunun sonunda kalkan HA2 adlı Adabüslere binerek buraya doğrudan ulaşabilirsiniz. Kızılçam, mimoza ve çeşitli akdeniz florası ile çevrili olan bu koy sizi kendine hayran bırakacak.

Tepede eski Sanatoryum verem hastanesi balkonları geniş hastaları o2 alıp şifalansın. Şuan atıl.

Bildiğim kadarıyla Heybeliada'nın tek ücretsiz plajı. Çünkü oranın insanları bunu söyledi. Plaj kısmı çok küçük ve kesici taşlarla dolu, çöpler de vardı. Arkadaşımla gelmiştim ücretli plaja girmek istemedik, biraz tereddüt ettikten sonra o kadar yol geldik girelim madem diyerek yüzdük. Deniz güzeldi sadece plajı kötüydü.

Adada oturduğumuz için sık sık uğrama imkanımız oluyor. Yazın buralarda ayrı bir curcuna var. Yüzeyim egleneyim diyorsanız bir çok plaj var ama yok ben kafa dinlemek doğanın tadını çıkarmak istiyorum diyorsanız maalesef yardımcı olmayacağım yoksa bize kafa dinleyecek yer kalmayacak 😀 haftaici gelin 😅

Genelde tekne ile demirleyenlerin uğrak mekanı. Gün batımında çok keyiflidir.