Hafta içi gitmiş olmamızdan sebep sanırım çok fazla bir kalabalık yoktu. Günlüğüne 250 TL ödeyerek kendi çadırımızı kurduk; 3 gün boyunca ailece konakladık. Çadıra ücretsiz elektrik ve aydınlatma sağlanıyor. Yerde ateş yakmak yasak, altına tuğla koyarak mangalımızı yaktık ızgara yaptık, kendi semaverimizde çay demledik. Çadır Kamp alanı çam ağaçlarının altında serin bir ortam oluşturuyor. Lâkin, sabahın erken saatlerinden itibaren ağaçların bulunduğu alanın tam üstünden (hemen yakınında bulunan üniversiteye ait yerleşkeye iniş kalkış yapan) gürültülü bir şekilde tek motorlu eğitim uçakları geçiyor. Yaklaşık 150-200 metre mesafede bulunan denizin suyu çok temiz değil ama, gitmişken denize girelim istedik, fena değildi. Kampçılara ücretsiz WC ve soğuk duşlar görevliler tarafından sık sık temizleniyor ancak, denizden çıkan veya konaklamaya gelen insanlarımız o bölgeleri çok pis kullanıyor maalesef. WC ve Duşların önünde bulaşık yıkamak için lavabolar var. Dışarıdan kamp içine kontrolsüz giriş çıkış yerleri mevcut, güvenlik kamerası bile göremedim; kampa ait hiçbir güvenlik önlemi yok gibi.. isteyen istediği saatte kamp alanına girip çıkabiliyor. Gecenin geç saatlerinde özel araçlarıyla kampın yanından sahile gidenlerin yüksek volümde müzik dinlemeleri, kafa dinlemek için gelen kamp sakinlerini oldukça rahatsız ediyor. Kamp yerinin en avantajlı yönü, şehir merkezine çok yakın olması ve hemen yanıbaşındaki A.101 marketten bütün ihtiyaçlarınızı tedarik edebiliyorsunuz. Kısacası vasat bir yer..