Ulus’ta yer alan Azize Teresa Kilisesi, 20. yüzyıl başlarında Fransız Katolik cemaati tarafından inşa edilmiş olup bir dönem Fransız Büyükelçiliği olarak da kullanılmış tarihi bir yapıdır. Ankara’nın geçmişinde diplomatik ve dini açıdan önemli bir rol oynamış bu kilise, günümüzde halen aktif olarak hizmet vermektedir. Mimari olarak klasik gotik Katolik kiliselerinin aksine, sade ama zarif bir yapıya sahiptir. Abartıdan uzak duruşu, kendine has huzurlu bir atmosfer oluşturuyor. Kentin kalabalığından sıyrılıp ruhani bir nefes almak isteyenler için harika bir durak.

Ziyaretim sırasında beni en çok etkileyen unsurlardan biri, kilisede görevli kişinin yardımseverliği ve içten yaklaşımıydı. Sorduğumuz her soruya sabırla ve güleryüzle yanıt verdi. Kim olduğumuzla ilgilenmeden, bizi sadece bir insan olarak görmesi çok anlamlıydı. Onunla sohbet etmek hem bilgilendirici hem de ruhen doyurucuydu. Bu insani yaklaşım, kilisenin fiziksel güzelliğini daha da anlamlı kıldı.

Kilise çarşamba ve pazar günleri düzenli olarak dini ayinlere ev sahipliği yapıyor. En etkileyici ifadelerinden biri şuydu:
“Kapılarımız size açık, dininiz ne olursa olsun.”
Bu cümle, orada gerçekten bir hoşgörü ve kapsayıcılık ortamı olduğunu hissettirdi ve bizi oldukça memnun etti.

Bu ziyaret kesinlikle tek seferlik olmayacak; mutlaka tekrar uğrayacağım. Hem huzur bulmak isteyenlere hem de Ankara’nın farklı bir kültürel yüzünü keşfetmek isteyenlere gönülden tavsiye ederim. Herkesin en az bir kez görmesi gereken, sade ama etkileyici bir mekân.

Kaleye çıkarken uğrayıp dışarıdan görme fırsatı bulduğum kilisenin dış kısmı bile çok etkileyiciydi. İçerde ayin varmış o yüzden girip bölmek istemedim ama çıkan bir beyefendi istersem girip izleyebileceğimi söyledi.