13. yüzyıldan beri kullanımı olduğu bilinen taş ocağı mağaraları. Günümüzde artık tarihi bir alan statüsünde belki ama gittiğinizde karşılaşacağınız manzara hiç de öyle olmayacak, peşin peşin söyleyeyim. Çevrede sağlı sollu mağaralar var. Yokuş yukarı doğru durduğunuzda sağınızdaki mağaralar ahır olarak değerlendiriliyor. Bulunduğum yerden erişebilecek bir rota göremedim, ve de aktif olarak küçükbaş hayvanlar geçmekteydi, o yüzden gidemedim. Sol tarafta gezilebilecek iki tane mağara var. Birisi yine ahır olarak değerlendirilmekte. Diğerinin içerisi gezilebilir durumda. Ahır olana da girebildim, yandakiyle benzer yapılar burada da mevcut. Burası ile alakalı önemli bir not, sanırım tabanda hayvanların üstünde konak yaşayan minik böceklerden vardı, şort giymiştim, ayak bileklerime ve ayakkabıma baktığımda minik böceklerden gördüm ve onları ayıkladım telaşla. Bu ahır olarak kullanılacak olana girecekseniz dikkatli olmakta fayda var.
Burayı da gezdikten sonra köyün içine doğru eğim yukarı yürüdüğünüzde mermer kaplı bir yolun başına geleceksiniz. Bilgilendirici bir tabela mevcut. Sola doğru gittiğinizde biraz daha denetimli gibi duran, en azından parmaklıklı bir kapısı olan bir taş ocağı var. Diğerlerinden daha büyük. Bu taş ocağı mağaraları kendi içinde kıvrılarak ilerliyor. Bir yerden sonra telefonun ışığını açmak gerekiyor. Biraz ürkütücü olabiliyor fakat ben sıkıntılı birşeye denk gelmedim, bu satırları rahat şekilde yazabiliyorum akşamında. Taş ocağı mağaralarının en ihtişamlısı o mermer yolun sonunda yer alıyor. Fakat burada işler biraz değişiyor, çünkü diğer yorumlarda da bahsedildiği üzere, burası yöre halkın mesire alanı halini almış. Örtüsünü, minderini alan boş bulduğu yere yerleşmiş. Etraf motorsiklet pazarı kıvamında. Sosyal anksiyete testi kıvamında bir rota. Fakat sizi garanti ediyorum, içeride karşılaşacağınız “doğal” manzaralar gerçekten büyüleyici. Bunun yanında üzülerek, duvarlara sprey boyayla saçma salak yazılması, etrafta çöplerin bırakılması ve arabayla köye girer girmez kokunuzu alış size yapışıp para karşılığı kolpa hikayeler anlatıp para bekleyen çocuklar gibi gerçeklerle de yüzleşmek zorundayız. Buradaki çocuklar şanslarını çok zorlamıyorlar. Rahat sıyrılabiliyorsunuz.
Baştan sona Moria madenleri havasında gezilen mağaralar. Gerçekten hissiyat olarak büyüleyici. Moria’dan ayrılıp Türkiye gerçeğine insanlık tarihine saygısız olabilme, etrafa attığımız çöpleri kendimize yakıştırmamız, koşup gelip size yapışıp birşeyler anlatıp para koparmak isteyen çocuklar ve en olmadık yerde bile uygunsuzca piknik yapılabilinen sahnelerin varlığıyla dönmüş oluyorsunuz çok uzaklaşamadan. En kısa zamanda derlenmesi umuduyla. İnsanı zorlayan unsurları olsa da birşekilde gezilip görülmesi gereken bir yer, benim en’ler listemde üst sıraları zorlayan bir yer oldu.
Ziyaret zamanı
Hafta sonu
Bekleme süresi
Beklemek gerekmiyor
Rezervasyon önerilir
Hayır