Ayakta kalan kısmı bile ilgi çekici bir yapı. Duvarlarında çeşitli simgeler yer alıyor.

"Ani'nin en ilginç anıtlarından biri olan bu yapının planının karmaşıklığını henüz çözmüş değilim." - HFB Lynch

Bu önemli kilisenin, prens Pahlavuni hanedanı tarafından kurulduğu ve o hanedana ait Ani başpiskoposları tarafından kullanıldığı anlaşılıyor. Hiçbir temel yazıtı keşfedilmedi. Duvarlarındaki en eski yazıt 1031'den kalmadır ve Abughamir Pahlavuni tarafından yapılan bir arazi bağışından bahseder.

Nikolai Marr, 1909 yılında Havariler Kilisesi ve bitişik binaları tamamen kazdı. 1912 yılında kilisenin ve güney narteksinin en kırılgan kısımları sağlamlaştırıldı. Havariler Kilisesi'nin duvarları sekiz kritik noktada güçlendirildi. Güney narteksinde, doğu cephesinin alt yarısındaki eksik tüm kaplama taşları değiştirildi ve sarkıt kubbenin çıkıntılı kısmını desteklemek için ahşap bir kiriş yerleştirildi.

1038’de yapılan Surp Hovannes (Apostol) Kilisesi’nden günümüze pek bir şey ulaşamamış. Kuzeybatı tarafında aynı adı taşıyan üç kilise bulunuyor. Bunlardan Surp Kirkor Abugamrents Kilisesi 994’de yapılmış ve Aziz Kirkor Lusaroviç’e adanmış. Kentin ortasındaki kervansarayın ise ancak kalıntısı günümüze kadar gelebilmiş.

Ani Harabeleri turumuzda, Ani Şehrinin muhteşem surlarından içeri girdikten sonra görülen kalıntılardan burada üç kilise ( ARAK'ELOTS KİLİSESİ, AZİZ HAVARİLER KİLİSESİ, APOSTLES KİLİSESİ) birde kervansaray bulunmakta. Sadece ayakta kalan Apostol Kilisesi'ne ait olduğu zannedilen bir kubbeli yapı bulunmakta. Diğer kiliselere ve kervansaraya ait çok sayıda kalıntılar bulunmakta.