Akademini Anaokulu’ndan kızımın kaydını almak zorunda kaldım. 2 yaşından itibaren emanet ettiğimiz bu okulda, kızımın uzun süredir manipülasyona maruz kaldığını öğrendik. Okul sahibi ve müdürü olan Ü..’nün aynı yaşta olan oğlu, büyük kızımın sınıf arkadaşıydı. Son iki yıldır kızım ve birçok sınıf arkadaşı, bu çocukla ilgili sorunlar yaşadı. Daha önce fiziksel şiddete varan olaylar karşılıklı görüşmelerle çözüldü ve tekrar etmeyeceği söylendi. Ancak bu yıl, yani 6 yaş okul öncesi hazırlık sınıfında, sorunlar kontrolden çıktı.
Kızım yaşadıklarını anlatan bir çocuk değil. Ancak sınıf arkadaşlarının ailelerine aktardıkları olaylar sayesinde okulda yaşanan haksızlıkları ve sorunları öğrendik. Okul sahibinin çocuğuna tanınan sınırsız imtiyazlar, derslere istediği gibi girip çıkması, okula uygunsuz oyuncaklarla gelip arkadaşlarını rahatsız etmesi, her talebinin koşulsuz yerine getirilmesi gibi birçok sorun yaşandı. Ayrıca, okul müdürünün, oğlunun bir arkadaşıyla yaşadığı olay sonucunda, tüm sınıf arkadaşlarını kendi oğlundan özür dilemeye zorladığını öğrendik. Konu gündeme geldiğinde ise bunu reddetti ve çocuklarımızın yalan söylediğini iddia etti.
Bu süreçte, yaşananları sorgulayan ve çocuklarının hakkını arayan veliler olarak dışlandık. Okul yönetimi tarafından hoş olmayan ithamlarla karşı karşıya kaldık. Veli-okul müdürü-patron rollerinin aynı kişide toplanması, öğrenci aile mahremiyetinin ihlal edilmesine neden oldu. Yıllar boyunca velileri manipüle eden, çocuklarımızın yaşadığı problemlerde onları suçlu konumuna düşüren ve bizleri kendimizi sorgulamaya yönlendiren bir tutum sergilendi. Ancak tüm veliler bir araya gelip konuştuğumuzda, herkesin benzer baskılara maruz kaldığını ve algı yönetimi ile şikayetlerimizin yönünün değiştirilerek çocuklarımızın suçlanmasına sebep olunduğunu fark ettik. Oysa çocuklarla birebir konuştuğumuzda, bahsedilen olumsuz söz ve davranışların aslında tek bir çocuğa, yani okul sahibinin oğluna ait olduğunu gördük.
Tüm bunlara rağmen okul yönetimi hiçbir sorumluluk kabul etmedi. Yıllardır değer verdiğini söylediği öğrencilerini, yani çocuklarımızı yalan söylemekle suçladı ve oğluna tanınan ayrıcalıkları devam ettirdi. Maddi konulardaki yaklaşımları da şeffaflıktan uzaktı. Ancak en önemli konu, çocuklarımıza uygulanan psikolojik baskıydı ve bunu asla kabul edemeyiz.
Bu sebeplerle, herhangi bir baskıya boyun eğmeden ve çocuklarımın psikolojik sağlığını koruma adına, her ikisinin de kaydını alarak yeni bir başlangıç yapıyorum.