Dizilere konu olan yer, uluabat gölü içine dil gibi uzanan yarımadada

Göl yazı harika bir yer zaten 720 yıllık bu dev çınar da görmeye değer.

Öyle çok özel bir şey yok, gitmişken görülür

Gölyazıda Uluabat gölünün kıyısında muhteşem günbatımı izleyebileceğiniz bir lokasyon

Güzel ve şirin bir kasaba. Ağlayan Çınar, apolyont kilisesi, güzel manzara, kuşlar, gözleme ve hediyelik eşyalardan oluşuyor diyebiliriz kısaca. Göl kenarında yürürseniz, malesef rahatsız edici düzeyde foseptik kokusu var. Kısa süreli gezi için uğranılacak yer.

Gölyazi gunubirlik gidilip gelmek için gayet guzel

burayı çok severim Bursa'nın en sevdiğim mekanıdır. Kavunda dondurma yemeyi unutmayın.

Bursa merkeze yakınlığıyla beraber kesinlikle görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Ağlayan çınarın hikayesi ve harika göl manzarası çok etkileyici. Araç park yeri mevcut.

Çınar dedikleri normal büyük bir ağaç fakat golyazi gerçekten güzel ambiyansa sahip görülmesi gereken bir yer.

hikayesi kotu ama gezilicek yer ve yoresel
el yapimi hersey var gezilmesi gerekeken yer bence ben memnun kaldim fiyatlar uygun

Turizme açık olup bu kadar belediyenin başı boş bırakmış olması çok üzücü, çok pis ve çok sinekli bir bölge, çok çok doğal kalmış evet ama sürekli turist ve gezginlerin uğradığı bölgeye bir çevre düzenlemesi, bir ilaclandirma şart, oranın halkı bile belediyeden ve muhtardan çok şikayetçi biraz icraat gosterirlerse o sinekler o pis kokular olmamış olur, hijyen şart

Girişte bedavadan park ücreti adında 100 tl alıyorlar içeride görülmeye değer hiçbirşey yok SADE ÇINAR AĞACI VAR gidecekler için bir bilgi olsun

araba ile gidecekler ara sokaklarda ücretli otopark var. 50 TL gün boyu. köprüyü geçip belediyenin çay bahçesi ve diğer alanlarda dinlenebilirsiniz. çay 25 TL bana fahiş geldi, ancak daha ucuz fiyatlarda var. ücretsiz arabanızı park edebilirsiniz. Hafta içi gezmek için çok uygun. Tekne gezisi için pazarlık edin.

Yalnızca bir ağaç değil, bir efsane… Ağlayan Çınar’ın gövdesinden süzülen su damlaları, geçmişin hüzünlü hikâyesini fısıldıyor gibi. Gölyazı’nın sakin atmosferiyle birleşince, burada zaman duruyor. Hem doğayla baş başa kalmak hem de tarihin izlerini hissetmek isteyenler için eşsiz bir durak

Bursaya yakın mesafede bulunan yerli yabancı turizmin ilgi odağı olan asırlık çınar ağacının bulunduğu Türklerle Rumlarin ortak tarihi açısından önemli özelliklere sahip yarımada da çay bahçeleri, tekne turları, kilise vs bulunmaktadır. Yarımada göl çevresinde ve ikametler kısmında temizlik yapılması gerekmektedir.

Gölyazı çok güzel bir yer, biz gittiğimizde müthiş bir rüzgar vardı buna rağmen çok güzeldi, merkezdeki köy kahvesinin çok samimi bir havası vardı. Araçla giriş yapılamıyor. Park yerinden sonra sağlı sollu dükkanların bulunduğu bir yoldan yürüyerek ulaşım sağlanıyor. Yol üzerinde bir kilise var ancak kiliseyi kültürel rotasyona uğrattıkları için ortada bir kilise yok. Yarımadanın etrafında gezerken güzel fotoğraf kareleri çekebilirsiniz

Gölde sandallarla tur yapabilirsiniz. Ağlayan ağacı fotoğraflayabilir ve göl kenarı kafe restoranlarda çay kahve içebilir yemek yiyebilirsiniz.

Manzara guzel fakat cevre esnaflar ucretleri cok artirmis

Yani ille de ggörün diyilecek bir yer değildi ya da biz yanlış yeri gezdik bilmiyorum. Bir tane çay bahçesi, Ağlayan Çınar ve sazlıklar dışında görülecek bir yeri yok. Bursa belediyesi bu köyü çok yalnız ve kendi başına bırakmış bence. Hiç bakım yok, deniz kenarındaki her yer çok ama çok kötü kokuyor. Yol üzerindeyse ve vakit varsa evet uğranabilir ama öteki türlü değer mi, bilmiyorum.

Gölyazıya yol üzerinde olduğumuz için uğradık, çok kalabalık ve kirliydi. Köyün sakinleri de pek güleryüzlü değil. Doğal güzellik olarak süphanallah tabii ki çok güzel ama aşırı derecede bakımsız hatta kirletilmiş. Belediye işçileri girişte kalabalık şekilde durup araçlardan para almak dışında bir şey yapmıyor gibiler.

Harika bir yer özellikle Göl Kıyı Balık Lokantası sakin temiz ve samimi mutlaka gidin soslu turna balığı yiyin

Bekir bey , Gönül sofrası turna salata mezeler çok lezzetli ...Uygun fiyatlı...

Gölyazı, Bursa merkezden 30 -40 km uzaklıkta. Tatil zamanı, hafta sonu inanılmaz kalabalık oluyor. 1 saatten daha uzun süre yolda bekledik. Biz Kurban Bayramı'nda gittiğimiz için de böyle bir kalabalık olabilir. Köy içerisinde park yeri var. Aracı bıraktıktan sonra köy içerisinde uzunca bir yol yürümelisiniz. Genel olarak manzarası çok hoş. Tekne turu yapmanızı tavsiye ederim. 2025 Haziran ayında 600₺'ydi. Tekne turu esnasında nilüfer çiçeklerini görebilirsiniz. Çevrede pek çok kuş türü var. Köy içerisinde hediyelik eşya dükkanları çok. Göl kıyısında balık yiyebilirsiniz. Köy içerisinde aktif bir kilise var. Ağlayan Çınar ise köyün ortasında duran yan yatmış 750 yıllık bir ağaç.

Gölyazı Apollont gölün girişte kilise,yeldeğirmeni sağ taraf göl manzarası var,arabayı köy girişi parkedip taş evleri ve yöresel ürünler satanları da görerek,minik bir köprüden Ağlayan Çınara ulaşıyorsunuz balıkçılar meydanda daha çok Turna ve Sazan balığı var,Köy ekmeği zeytinyağı yöresel ürünler güzel,göl etrafında tekne turu yapîlıyor,gün batımı fotoğraf çekimi için haika...

Görülmeye değer Asırlık Ağaç...

Hafta içi gittik, gayet sakindi , gölde tekne ile sakin sakin tur yaptık. Hafta sonu kalabalık ve yoğun olduğu söyleniyor

Çok güzel bir yer şenlik var dediler hiçde öyle deyil köy merkezine ulaşmak için uzun bir yol yürüyüş yapmak gerekiyor bu çok saçma tarihî yerlerden geçmiyoruz çarşı pazar geçmiyorum neden oraya kadar yürümek zorundayız engelli yaşlı hasta kişiler nasıl yürüyecek

Fotoğraf çekmek için çok güzel bir yer ama insanlar nedense ağacın etrafında zombi gibi geziyorlar ve uzunca bir süre ayrılmıyorlar onlar yüzünden fotoğraf çekmek tam bir işkence onlara puanım 0 ağaca 10 :)

Bu Gölyazı na gittim ama dahada gitmem, nedeni işletmeler denetimsiz ve kalitesiz belediye aldığı paraya bakıyor. Size tavsiyem Gölyazı na beklenti ile gitmeyin bana kalırsa hiç gitmeyin fotolarına bakın

Öyle ağladığını görmedik. Rüzgardan zaten oramızı buramızı tutmaktan zor dursuk. Güzel bir rüzgarı var Gölyazının. İsmi de muhtemelen Göl Ayazından geliyor. O ne rüzgar arkadaş kahvemi yudumlarken kahve sol koluma uçtu döküldü. O derece yani

Sanırım 652 yaşında bir çınar ağacı (2025 itibariyle)

Bayramda gittik. 1,5 saat park sırası bekledik.( 80 TL) 1 km yürüdükten sonra çınara ulaştık. Görülmeye değer ama çok yorulduk. Göl kenarında. Gölde tekne turu var. 600 TL. Nilüfer çiçeklerini görmek için verir misiniz?

Buranın bir sezonu varmış sanırım. Daha önceden Eylül ayı gibi gitmiştik ve arabamizla neredeyse tüm yarım adaya ulaşım vardı ve herhangi bir ücrette ödemedik. Haziranda gittigimde işe girişte otopark ücreti almak istediler. Tamam araçsız bir alan daha güzel tabiki ama bomboş araziye arabayı koyacağız diye neden otopark parası istiyorsunuz.

Manzara çok iyi. Belediye kanalizasyon işini çözememiş. Yarım adanın Her yerinde iğrenç koku vardı.

Tam adanın girişinde yer alıyor. Çok eski olduğu her halinden belli oluyor. Devasa yaşlı çınar.

750 yıllık çınar ağacı. Gövdesi ve görüntüsü güzel. Fakat sadece adı ağlayan, hiçbir yerinde su akmıyo ve akma potansiyeli olan yerlerinide çimentoyla kapatmişlar zaten. Sırf bu ağaç için gelinmez fakat yol üstü geçerken bakılabilir

Ağaç önünde fotograf çekinip gölde tekne turu yapabilrsnz

Gölyazi gayet güzel ancak daha dikkat çekmek için yatırım ve temizlik lazım..

Ağlayan çınara araçları park ettikten sonra yürüyerek 10 dakika gibi kısa bir sürede gidebilirsiniz isterseniz,sandal turuyla kişi başı 400 tl gibi bir ücretle ada etrafını gezerek de gidebilirsiniz

Çevre düzenlemesi malesef kötü etrafında çocuklar ağacın üstünde üstelik ağaca çıkmayın yazan tabelanın yanında ..Bölge tam bir köy foseptik kokuları ile gelişmesini pek istemeyen halkın olduğu söyleniyor.

Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı Gölyazi da,mubadele nedeni ile burdan ayrılmak zorunda kalan Eleni ve onun gitmesini istemeyen Mehmetin hüzünlü aşk hikayesine tanık olan koca ÇINAR rivayet odur ki Nisan ve Mayıs aylarında kırmızı bir sıvı gözyaşı şeklinde gövdesinden akarmış.Hafta sonu ve tatillerde kesinlikle gitmeyin ve gününüzü trafikte gergin geçirmeyin derim.Aranabinizi park ettikten sonra ister kayıkla ister 10 dakika yürüme ile ulaşabilirsiniz.Iki seçenekte denenebilir.Bayagi görkemli bir ağaç,hemen yanında belediyeye ait yada olmayan yerlerde çayınızı yudumlayıp huzurlu dakikalar geçirebilirsiniz.

Pazar kalabalık. Araçla bir yere ladar gidiyorsunuz, en azından teoride böyle. Köy girişinde araç kuruğu oluyor. Bilge ağaçla fotoğraf çektirip bir mekanda göle karşı çayınızı yudumlayın...

Çok güzel ilk defa 2003 yılında gitmiştim. Ama Çınarın ağlaya ağlaya bu kadar göl oluşturması da ilginç gelmişti. Mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yer bence

Hafta sonu ve tatil günlerinde gezilecek yerlere araç sokulmuyor. Girişte otoparka yönlendiriliyorsunuz.( Mayıs 2025 itibarı ile park ücreti 80₺)
Yaya olarak gezilebilen, çay,kahve,pişi, yöresel ürünler satılan, tipik bir turistik köy
havasında.

Hafta içi gece gittim. Sessiz, sakin... Atmosfer harika.

Girişte belediye otopark parası diye 80 lira alıyor belediyenin bi hizmeti yok ama para alıyorlar , sandal turu kişi başı 400 lira .
Ağlayan Çınar dedikleri Bursa uluçınarın anca yarısı büyüklüğünde . Öyle aklınıza ağlayan diye farklı birşey gelmesin, arabayı park ettikten sonra 15 dk ya yakın yürümeniz gerekiyor. Yollar çok dar ve kalabalık biryer , sırf merakından girdim ama girmesemde hayatımda bi eksiklik olmayacaktı .

Giriş ücreti 80 TL belediyeye ait ama neden ücret alındığını anlamadık hemen girişte haftasonu ise park edip yaya devam ediyorsunuz ağlayan çınara 10 15 dk yürüyorsunuz pek bı numarasi yok manzara idare eder kayık ücretleri kişi başı 400 TL çevrenizde gezecek bir yer yoksa balkonunda oturmaktan sıkıldıysanız tavsiye etmem ama uğrayabilirsiniz. Ehli dünyalık bir yer.

Bakimsiz herkez sandal turu satmaya calisyor basina gelip

Sandal gezmem isteyen diye halk bukadar rahazsiz edilmez

Atmosfer çok iyiydi. Doğayla iç içe hissettik. Şahsiyet dizisinin çekimlerinin bir kısmı da burada yapılmıştır.

Gayet keyifli bir gezi idi kayıkla adada tur yapilmasi ve nilüfer ciceklerind gidilmesini öneririm.

Gittiğimiz ve gördüğümüz aynı zamanda hikayesine hüzünlü güzel bir yer oldu gerçekten çok memnun kaldık çok güzel bir görsel şölen güzel bir doğa içerisinde o ağacın o kadar büyük olması bizi çok çok etkiledi hikayesi özellikle çok güzeldi gerçekten gidilip görülmesi gereken bir yer çok güzel bir deneyim oldu bizlere herkesin gidip görmesinin kesinlikle tavsiye ediyorum tek önerebileceğim erken saatlerde gidin öğlenden sonra kalırsınız çok fazla trafik var

Doğası ve manzarası çok güzel. Gidilip görülmesi gereken bir yer.

Çınar yerinde fakat ağlamıyor :) Konsept sanıyorum altındaki minik su havuzu fakat çalışmıyordu.
Gölyazı girişinde araçla içeri girmemize izin verilmedi ve giriş için park ücreti ödemek zorunda kaldık.

Kirlilik ve kalabalıktan başka bir şey yok. Evlerin kanalları göle akıyor. Belediye ilgilenmiyor.

Balıkesir'den gittik keşke gitmeseydik. Hiçbir özelliği olmayan bir yer. Hayal kırıklığına uğradım. Hayaller Paris yaşantı Somali. Fiyatlar yüksek. Heryerde bulunan bir çınar ağacı. Gitmeyin pişman da olmayın.

Nilüfer belediyesinin unuttuğu yer diyebilirim. Denetleme sıfır. Lağım suları gölün kenarına akıyordu kokudan ilerleyemedik. Açıkta balık satılıyor teknelerin güvenliği yok. Girişte ücret alındı sebebini anlayamadik

Çok trafik oluyor girişinde hafta içi gitmenizi tavsiye ederim yürümekte zorluk çekiyorsanız gelmenizi önermem. Çünkü girişte arabayı park edip yürüyerek geziyorsunuz.

Meydan güzel ancak gölün kenarı tam.bir çöplük

Ağlayan çınarın olduğu köy bir harika. Ama göl kenarlarını daha temiz kullanabilirler her yerde atıl durumda balık ağları vardı turizime daha açık hale gelmeli. Bazı evlerin önleri çok güzel görseller yapılmıştı. Çok beğendim gidilip görülmeye değer. Sandal turu yapmaya gerek duymadık çünkü ara sokaklarda leylekler ve yuvalarını görmek daha güzeldi.

Bursa’nın gölyazı köyünde yer alan tarihi çınar ağacı

Atmosferi mükemmel. Gölyazı köyü. Keşke çocukken böyle biyerde büyüseydim dedirten cinsten

İlginç bir doğa hazinesi birde çevre temizliği iyi olsa çok daha güzel olacak

Güzel bir yer ambiyansı görülmeye değer hafta sonu kalabalık oluyor hafta içi tercih edin tekne gezintisi olmazsa olmaz

Ağlayan çınar yazılar biraz eskimiş yenilenebilir küçük bir ada gibi düşünün gezilip görülmesi lazım

Hafta sonu trafige kapalı mecburi park alanına bırakmanız lazım otopark ücreti 80 TL park alanı merkeze 1 km mesafede

Gölyazı tarihi bir alan ama her gittiğimde daha bakımsız görüyorum. Ağlayan çınar ağlamaya devam ediyor... Burayla pek ilgilenilmiyor, çevre düzenlemesiyle çok daha güzel bir yer olacak. Girişte alınan park ücreti keşke Gölyazı için harcansa. Esnaf mütevazı, yaşlı teyzelerin emeği harika. Fakat bakımsızlıktan maalesef gölyazıyı gezmek istemiyorsunuz..

Esnafın işi fazla ticari boyuta taşıyıp maalesef geçen herkesi buyur edecegiz diye darlaması dışında herşeyiyle harika bir yer.

Kafa dinlemek için gelinen bir yerde esnafin da gelen insanların maksadını bilerek daha ağır başlı hareket etmesini diliyorum.

Eski güzelliğini koruyamamış gibi 2 tane daha fazla masa koyacağız diye milli yiyeceğimiz haline gelen gözlemeciler kaldırımları işgal etmiş yürüyecek yer kalmamış yürürken ezilmeyelim diye etraftaki güzelliklere değil de yola baktık ayrıca oranın yerli halkından olduklarını düşünmüyorum hepsinin şivesi farklı aracımızı girişte otoparka koyduk fakat ilerde kaldırımlara ve yol kenarına park edilmiş araçları görünce kızıyorsunuz gölyazı bizi hayal kırıklığına uğrattı

İnanmamak nasılsın mümkün olabilir? Sanatçılar nasıl sanatlarını sunarlardı eğer her şeyi en güzel şekilde yapan en büyük Yaratıcı olmasaydı mümkün müydü sanat ile meşgul olmak. Kimin sanatıdır bu Ağlayan çınar, bakan ibret alması lazım, inancının kuvvetlenmesi lazım.

Gölyazının girişinde otopark var aracınızı bırakıp adaya giriş yapıyorsunuz. 80 tl ödedik.

Bayramın son günü gittik harika bir yer şehirden uzak olduğu için bilinen yerler kadar kalabalık değildi.

Hemen girişte solda karadut suyu pişi yapan bir teyze var mutlaka uğrayın bayaaa iyi

Tam bir mini ada etrafında tur atıp gezebilirsiniz
Gözlemeci teyzelerin patlıcanlı gözlemesini deneyin .

Adada zaten hediyelik eşya restoran balık restoran kafe her şey var bol gezmeler olsun

Bursa İzmir yolu üzerinde 7 km içeride Ulubat gölü kenarında önceleri köy şu anda Nilüfer ilçesi mahallesi konumunda.
Doğal güzellik olarak çok güzel, yarımadadan güneşin batışı izlenebilir, gölde tekne turu yapabilirsiniz. Sulak alan olduğu için birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Gölden Turna ve Sazan gibi balıklar avlanıyor ve taze olarak yiyebileceğiniz mekanlar var.
Maalesef bakımlı değil yarımada çevresi ve göl kenarları çöp dolu.
Temizlik personeli ve çöp kutusu hiç görmedim. Malesef atık suyu göle bosaltıyorlar. Belediye şirketi Burulaş girişte 80 tl park ücreti aldı yetersiz park alanına. Belediyenin başka hiçbir hizmetini görmedim. Resmi tatil ve haftasonları araç girişi yasak tabelaları var fakat haftasonu gitmemize rağmen çok fazla araç girip çıkıyordu. Girişte bekleyen jandarma dışında görevli ve denetim yoktu.
Yeme içme çeşidi sınırlı. Çok mekan ve alternatif yok.
Şahsiyet dizisindeki Kambura ilçesi Gölyazı.
Yol üzerinde görülebilir. Beklentiyi yüksek tutmamak gerekir.

Sessiz sakin bir yer. Hemen girişte büyükşehir belediyesine ait bir otoparka aracı park ettikten sonra 8-10 dk civarı yürüyorsunuz. Ufak tefek dükkanlar var. Gözlemesi meşhurmuş. Yol üzerinde gözleme yiyebileceğiniz bir yer de var. Gölde tekne turu yapmanız da mümkün. Tuvalet sorunu var. İşletmeler (müşteri değilseniz çok acil bir durum olsa bile kullandırmıyorlar) ve Cami dışında bir tuvalet alanı bulamadık.

5 yıldız vermemek tarihe saygısızlık olur.Gidip görülmesi gereken bir çınar.

Gölyazının girişinde sizi karşılayan tarihi anıt bir çınar. Gezi listenize eklemeniz gereken bir bölge.

Gölyazı’nın sembolü koca çınar. Çevresinde kafeler, tekne turu iskelesi ve hediyelik eşya mağazaları var. Yürüyüş sonrası mola verip fotoğraf çekilmek için güzel bir alan

Uzun zamandır adını duyduğum merak ettiğim bir yerdi daha dün gittik köyün girişinde araçlar konvoy olmuş belediye çalışanları tektek araçları durdurup 80 TL ücret alıyorlar güya otopark ucretiymis aracı koyduktan sonra 1 km kadar merkeze yurumen gerekiyor kış ayı olmasına rağmen inanılmaz kalabalıkti cografta olarak çok güzel şirin bir yer ancak ada kenarında yürüyüş yolu yok insan olarak heryeri çöpe çevirdiğimiz için heryer çöp pet şişe atiklarindan iğrenç bir görüntü belediyesi para almanın dışında ne yapıyor acaba sadece adı İbrahim olan yaşlı bir amcamizin sandal gezisinden ve Kibar davranisindan memnun kaldık

Köy baya sessizdi. Ama herkesin görmesi gereken biryer. Gölü çok güzel. Yürüyüş yolu bar sahilde veya köyde kesinlikle yürüyüş yapın

Hafta sonu yoğunluğu nedeniyle araçla giriş yapamıyorsunuz, bu nedenle çok yürümek gerekiyor.
Hafta içi gitmenizi tavsiye ediyorum çünkü yaya olarak tamamını gezmeniz çok zor

Ortam güzel ama ticarethaneye dönmüş. Oraya kadar yürürken 50 kişi sizi kendi yerine çekmeye çınar'a geldiğimizde yine aynı şekilde sizi sandala bindirmeye çalışıyorlar. Caminin yanındaki kahveye oturduğumuzda size bakmak için bayağı bir beklemeniz gerekiyor kısaca böyle

Muhteşem bir görsellik sunuyor. Hem etraf, hemde Çınar ağacının o ihtişamlı büyüklüğü. Etrafta bir çok dükkan, hediyelik eşyalar alıcak yerler mevcut. Gezilip görülecek güzel yerler.

Yaklaşık 750 yıllık anıtsal ağaç. Ne olaylara şahit olmuştur. Gölyazı nın da simgelerinden.

Ağlayan Çınar’ın hikayesi nedir diye sorulduğunda Gölyazı‘da yaşayan rum kısı Eleni ile Mehmet’in mübadele döneminde geçen hüzünü aşk hikayesini, aşkların bu ağaç altına can vermeyle sorulması rivayet edildiğinden dolayı halk arasında ağlayan çınar olarak adlandırılan adlandırılan ağacın gövdesini geniş bir kovuk bulunmaktadır hikayesini dinledikten sonra kısacası bir tür köprü ile bağlayan bir yarım ada . Gölyazı bir zamanlar Apollon krallığının başkentimiş daha sonra Bizans Osmanlı herkes iz bırakmış müdahaleye kadar sakin sessiz bir rum balıkçı köymüş o zamanlar Ulubatlı‘nın adı Apollon Gölyazı‘ndaki bir Apolyont adanın yürüyerek gezebiliyorsunuz arabayı da yaklaşık olarak Gölyazı girişinde bir otoparka bırakıyorsunuz mecburi olarak 50 TL gibi bir otopark ücreti alınmaktadır.
Gölyazı‘da ne yapılır ?
1- Fotoğrafçılık ve balık meraklıları dikkatine gün doğumu harika
2-Gölyazı ne ’da kahvaltı
3-Gölyazı sokaklarını ve etrafına turlayın
4-Ulubat Köyü’nde sandal keyfi yapın
5-zambak tepesinde güneş batırın
6-ulubat Gölü’nden yakalanmış turma balığı veyayayın yiyin

Kasım 24 de tur ile gittiğimiz Gölyazı köyü adı gibi Göl kenarında şirin bir sakin bir köy halkı çok içten kendi ürettiği ve topladığı ürünlerini satan canım kadınları var kafe restorantlari birçok yerden gelen tür yolcularını içtenlikle karşılıyor mevsim olarak soğuk yağmurlu bir gündü lakin çok güzeldi

Doga ile iç içe olan güzel ve küçük bir köy. Huzurlu bir ortam da ister kahvaltı yap ister çay iç ister yanın da getir belediyenin yerin de oturup orada yiye bileceğin güzel bir yer.

Gördüğün en güzel ve ihtişamlı çınar.İlginç bir hikayesi var. Gerçek olan çınar artık ağlamıyor.Manzarada çok güzel..Manzara eşliğinde çay kahve molası verin sandal keyfi yapın

İzmir - Bursa yolu üzerinde Bursa Merkeze 50 KM kala sağ taraftan Gölyazı Tabelasından girip 20 KM gitmeniz gerekiyor. Gölyazı içerisi gezilecek, görülecek bir yer. Küçük el emeği ürünleri satan yerler, ağlayan çınarın olduğu yerdeki köprüden devam edince kahvehaneler, çay evleri var, fiyatları çok uygun bir çay 10TL, bir top dondurma 25TL, tekne turu kişi başı 50TL, küçük magnetler 25TL fiyatlar şu pahalılıkta uygun, görmeyenler için tavsiye ederim. Yaz ve sonbahar olmak üzere iki kez gitmiştim. Park yerlerine aracınızı park edip yürüyerek gezmenizi tavsiye ederim.

Gölyazı'da yaşayan Rum kızı Eleni ile Mehmet'in, mübadele döneminde geçen hüzünlü aşk hikayesinin, aşıkların bu ağaç altında can vermeleri ile son bulması rivayet edildiğinden dolayı halk arasında Ağlayan Çınar olarak adlandırılan ağacın gövdesinde geniş bir kovuk bulunmaktadır

Ağlayan çınarın göl tarafına bakan tarafında rezervasyon masası olan turdan sandal turu yaptık, 300tl verdik tura(Eylül 2024) güzeldi, tavsiye ederim
Gözleme yapan ablalarda. Patatesli+patlicanli olanı tavsiye ederim

Gölyazıya gitmişken yolunuzun direk üstü zaten istemesenizde görürsünüz. Görmüşken bi fotoğraf çekebilirsiniz. Çok yaşlı olduğu belli zaten kocaman ağaç.

Ağlayan çınar ağacı Gölyazıda bulunuyor çınar ağaçın içinden daha önceleri su akıyormuş şimdi su akmıyor. Çınar ağacı 741 yaşlarında Gölyazı girişinde otopark var 50 tl ücreti araçı otoparka bıraktıp yurunenız gerekli

İnkaya’daki kadar büyük değil ama yine de çok görkemli. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. Biz gittiğimizde yazdı ve su akmıyordu. Daha önce kışın gittiğimde suyun aktığı zamanları görmüştüm. Yazın giderseniz yerel pazardan incir de alın derim. Marketlerin yarı fiyatına dalından yeni koparılmış tazecik incir alabileceğiniz bir yer.

Gölyazıda bulunan, bir rivayete göre nüfus mübadele zamanlarında. Rum kızı Eleni ile Türk Mehmet'in bu ağacın altında ölmesi sonucu ağacın ağladığı yönünde, günümüzde ağaç artık bu olaya üzülmediğinden mütevellit ağlamamaktadır. Yada ağacın kökleri arasından çıkan kaynak suyunun, çevredeki bilinçsiz kullanımı sonucu kuruduğu yönünde. Hangisine inanırsanızda artık ağaç içinden su akmamakla birlikte 750 yıllık bir çınar görmek için ziyaret edebilir. Çevrede göl kenarında bulunan çay bahçelerinde tost çay yiyip içebilirsiniz. Gölde sandal turları, sazlıklar arasında ördek ve kazları görerek geçerken uğrayabileceğiniz güzel bir yer.

Küçük bir balıkçı kasabası.

göl etrafında çok güzel fotoğraf çekebileceğiniz mekanlar var.
küçük bir köy kahvesinde çay içip dinlenebilirsiniz.

balıkçılar taze balık tutup satıyor. hediyelik eşyalarda var.

fotoğraf severler için tavsiye ederim.

Enteresan bir yer, temiz hava eski Rum evleri birde ağlayan çınarı geçin yolun sağ tarafında gol kenarında bisiklet kiralayan İbrahim bey ve eşi var mutlaka tanışın oturun muhabbet edin karavan ile gittiyseniz size yardımcı olacaklar sorularınızı cevaplayacaklardir .

Küçük bı kasaba ağacı görmek için gittiğinde hadi bı kahvaltı yapayım diyebilecegin için bolca işletme var beş lira WC doksan lira gözleme

Ağlayan çınarı rahat bıraksalar ağlayacak =) etrafını bir sürü satıcı sarmış oda yetmezmiş gibi bir iki tane hoparlör koymuşlar yabancı müzikler falan çınarın kendi haline ağlamayı bırakıp etrafındaki insanların haline ağlıyor. Köy genel olarak güzel kayık turu yapmak isteyenler için çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum. Ağlayan çınarın oradan binmeyin 400 TL istiyor göl kıyısında yürüyün ileri doğru gidin kenarda bekleyen kayıklara 200 TL vererek binebilirsiniz. Gerisi sizin gezme performansınıza kalmış yol üzeri yeme içme vs yerleri deneyimlemek isterseniz bir çok mekan ile keyfinize göre değerlendirme yapabilirsiniz

Sıcak havada buraya yürümek uğraştırsa da bu 750 yıllık olduğu bilinen çınarı kesinlikle görmelisiniz. Nice tarihi anlara şahitlik ettiğini düşünüyorum. Bir tarafı ağırlıktan yatmış durumda ve altına destek koyulmuş. Göl manzarasını seyretmek üzere yanlarındaki banklara oturabilirsiniz. istanbullu gelin dizisinin bir kısmı burada çekilmişti.

Tarihi ve eşsiz manzarası ile bursada görülüp gezilmesi gereken yerlenden biri köprü kenarında tur kayıkları köylü kadınların enfes el açma gözlemeleri zamanında yakalarsanız baldan tatlı incirleri kaşarlı kiremitte göl balığı ile gezilip görülmesi gerekenler listesine eklenmesi gereken bir yer tavsiye ederim

Çok güzel bı yer ailecek gidilmeli ve kayık turu mutlaka yapılmalı hafta sonu araç girişi yok hafta içi araçla giriş yapiliyor

Hafta sonu gittik ona rağmen çok kalabalık değildi. Girişte alanın içinde ücretli ucretsiz otoparklar mevcut. Gölün kenarında cafeler var. Ağlayan çınar manzaraya ayrı bir güzellik katiyor.Manzarası doğası çok guzell.. çevre temiz. Fiyatlar biraz daha makul olabilir. Hazır gözleme çay için yüksek geldi. Çayın bardağı 12.5 TL. İki porsiyon gözleme 130 lt..

Keyifli bir gündü ama bir süre sonra yapmaya birşey bulamadık onun dışında insanları okadar güler yüzlüler ki yoldan geçen herkes hoşgeldininiz diye karşıladı. Yemek yediğimiz yerin servisi biraz yavaş fiyatları bir gözlemeye göre fazla ama oturduğunuz da yinede keyif alabiliyorsunuz işletme sahibinin hayvanlara karşı olan duyarlılığını kutluyorum her masa başına en az bir kedi düşüyor ve gözlemenize ortak oluyor genel olarak güzel

Bursa’nın görmeye değer doğal güzelliklerinden biri. Tarihi kaleler ve bir de Çınar mevcut. Fakat adada bulunan eski evlerin hali içler acısı. ❌❌❌
Acilen restorasyon çalışması yapılıp çok güzel bi ada haline getirilebilir.
Adaya her girenden 25 tl para alınıyor. Bu alınan paralarla ciddi bi finans sağlanabilir.
Ve bu daha çok turist çeker.
Daha çok gelir elde edilebilir.
Ada halkını da memnun eder. Yerli ve yabancı turizme de katkısı olur.

Yaklaşık 751 yaşında büyük bir çınar ağacı. Çevresi, sandal ile göl turu pazarlayan esnaflarla dolu.

Dogası ve havası çok güzel sit alanı olmalı, yapılaşma çok kötü acil düzenlenmeli gezilmesi gereken, bir doğa harikası tafsiye edilir

Hoş bir köy arada giderim. Turna, yayın balığı vs yiyebilirsiniz.
Tekne turları gayet uygun. Sandal için 200₺. Adanın etrafını yaklaşık yarım saatte dönüyorsunuz. Akşam güneşiyle güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Bursamizin görülmesi gereken yerlerinden biri...Golyazi.....
Harika bir açık hava müzesi...
Tekne turu yapmanız şart...mükemmel oluyor
Göl manzaralı çayınızı gözleme eşliğinde yudumlarken dinlemiyorsunuz.
İsteyenler balıkta yiyebilir...
Velhasıl kelam harika bir yer...teşekkürler

Çok güzel, ferah bir yer,özellikle de akşam üzeri tekne turu çok eğlenceli oluyor. Ayrı bir deneyim tavsiye ederim.

Bursa Nilüfer belediyesi güzel çalışmalar yapmış, ana yollar ve meydanlar temiz ve düzenli. Ama arka sokaklar çöp dolu, bakımsız ve çok sayıda başıboş köpek var. Gezip görülmesi gereken tarihi ve doğal bir güzellik.

Çok güzel doğa harikası şehre yakın ancak bakımsız ilgisiz pis ve kokuyo olamaz bu değerlerimize sahip çıkalım yetkililer yapmalı vatandaşlar korumalı sahip cıkmalı

Kooperatifte çalışan Serkan abi ve Serpil ablanın yönlendirmesiyle tekne turu yaptık. Tekneleri kadın kaptanlar da kullanabiliyor Kaptan Ayşe teyze ve Hayriye Teyze çok ilgiliydi. Enerjileri ve hoş sohbetlerinden çok keyif aldık. Tekne turu yaklaşık 30-45 dk arası sürüyor. Mevsimi geçmek üzere olan nilüfer çiçeklerini görmek için gittik. Sabah erken saatlerde tekne turu yapmanızı öneririm güneş hem yakmıyor hem de nilüfer çiçekleri sıcaktan buruşmamış oluyor. Bir iki tane görme şansımız oldu muazzam güzellikteydiler. Gölde turlamak ve sazlıkların arasından geçmek aşırı keyifliydi. Tekne turu yapmadan dönmeyin derim. Güzel bir deneyim oldu. Kaptan teyzelerimizin yüreğine sağlık 🧡🫶

Tur ile gittiyseniz hikayesini muhtemelen size de anlatacaklar o yüzden ağlayan çınar denilmekte, gölyazı girişinde 700 yıllık bir çınar ağacı inş daha yüzyıllarca varlığını sürdürür yeşili sevelim doğayı koruyalım

Ağlayan Çınar ağacının hikayesini çok güzel yazmışlar. Oldukça yaşlı bir ağaç. Manzarası çok güzel ve çevre temiz. Tekne ile gölde tur atabilirsiniz ama biz gölün etrafını yürüyerek gezmeyi tercih ettik. Ara sokaklardan da geçtik, sokaklar oldukça temiz. Biz hafta içi gittiğimiz için kalabalık değildi rahat rahat gezdik.

Sadece çınar için gitmeyin. Yaşlı, büyük ve güzel bir anıt ağaç. Biz ağladığını görmedik.😅 Gidince kiliseye de gidin ve imkanınız varsa kayıklarla göl turu da yapabilirsiniz. Büyük bir yer değil yarım saatte geziliyor.

Hafta sonu gezilebilecek küçük ve şirin bir yer.göl kıyısında gözleme ve çay harika.Ayrıca ada etrafında kayık turları da yapılıyor.yerel halk güler yüzlü.

Guzel yer ancak gol kenarlari temizlenmeli belediyeye cok is dusuyor boyle turistik bi alan bakim yapilmali

Doğallığı bozulmamış haftasonu gezilebilecek bir yer. Yıllanmış ağaçların altında gol manzarasında çay içilmesi keyifli ve fiyatları uygun. Mutlaka tekneyle adanın etrafında gezilip, nilüfer çiçekleri gorulmeli💕 İsteyenler için bisiklet kiralama imkanı da sunuluyor.

Gölyazi Bursanin nilüfer ilçesine bağlı tarihi bir köy.
Uluabat gölüne ada olmak ile olmamak arasında kalmış.
Köy de Rumlar dan kalma hamam ve kilise var. Kilise yılda bir defa hiristiyan lar tarafından ibadet etmek için kullanılıyor,..
Köyde ,tüm yoğun ziyaret alan yerler gibi burada da hem köylü hem civardan gelen insanlar sokak boyunca çeşitli ürünler satılmaktadır, özellikle yağda hamur kızartması ( bilik) güzel.
Oturup dinlenmek için Cafe ,cay ocağı gibi yerler var.
Ayrıca isteyenler gölde tekne turu da yapabilir.

Otoparkı belediye işletiyor fiyatı 25 TL.

Köyün girişindeki fırından ekmek da alabilirsiniz gayet güzel.

Bursa'ya geldiğiniz de muhakkak uğramanız gereken bir yer...
Ağacın büyüleyici heybeti sizi alıp götürüyor...
Tek olumsuz yönü ha bire tekne turu için soru sorulup rahatsız edici boyuta gelmesi...

Gölyazı köyünün girişinde köprünün hemen sol tarafında yer alır. Halk arasında ağlayan çınar olarak bilinir. Hikayeye göre Rum Eleni ile Türk Mehmet’in mübadele zamanı imkansız aşkları sonucunda canlarına kıyma hikayesidir. Ağacın dibinde can veren aşıklardan dolayı bu isimle anılır.

Bayır, devamında Gölyazı güzel korunmaya çalışılmış ama tam korunamamış, araba girişine müsade edilmeyen bir yer. Tarihi doku pek dert edilmemiş bazı yeni evler arada sırada gözlemlenebiliyor.

Göl tekne turuna çıkın zevklidir. Ayrıca meydandaki papağan lukaya selam verin çok tatlı bir aral papağanı.

Çınarın detaylı hikayesi.

Çok eski zamanlarda Bursa’da göl kenarına dizili, rengarenk taş evleri olan şirin bir balıkçı köyü vardı. Köyün yarısı Rum, yarısı Türk’tü. Romeo Juliet gibi acıklı bir aşk hikayesi yaşanıyordu bu köyde. Köyün yağız delikanlısı Sarı Mehmet, güzeller güzeli Rum kızı Eleni’ye aşık olmuştu. Birbirlerini delice seviyorlardı.

Bizim Sarı Mehmet balıkçı…Rum kızı Eleni’de annesinin tuhafiye dükkanında yün satıyordu.

Aşıklar her sabah gölün girişindeki büyük çınarın altında buluşur, birbirlerini öper koklar, Mehmet balığa, Eleni’nin “Rastgelsin Mehmedim” sözleriyle çıkardı. Akşam olup gün battığında ise, Mehmet Eleni’yi çınarın altında onu beklerken bulurdu hep.

Birbirlerine sıkıca sarılır, ağacın genişçe olan dalına oturur, saatlerce konuşurlardı her gün.

Günler böyle aşk dolu geçerken ülke de itilaf devletlerince işgal altındaydı.

Mustafa Kemal Paşa gizlice Samsun’a gitmiş, işgal altındaki Anadolu’da Kurtuluş savaşını başlatmıştı.

Yunan birlikleri rahat durmuyor, İzmir’i, Bursa’yı, Trakya’yı işgal ediyorlardı. Sarı Mehmet ve Eleni’nin köyünde onca yıldır mutlu bir şekilde yaşayan Rumlar ve Türkler bundan sonra iki düşman halindeydiler.

Eleni’nin ailesi Mehmet’le görüşmesine yasak getirdi aniden.

Aşıklar ne yapıp edip bir şekilde çınarın altında buluşmaya devam ettiler yinede.

Sıcak bir günde kötü bir haber geldi köye. Mehmet savaşmak için cepheye çağrılmıştı.

Son kez çınarın altında buluştu o gece bizim aşıklar.

Öpüp kokladılar birbirlerini. Eleni hamileydi, ama Mehmet’e diyemedi.

Mehmet çınar ağacından yeşil bir yaprak kopardı Eleni’ye vermek için.

“Bu yaprak sarardığında bende eve dönmüş olacağım bekle beni sevgilim” dedi. Kopardığı çınar yaprağını Eleni’nin kulağının arkasına iliştirdi oracıkta.

Ertesi gün Mehmet cepheye doğru yola çıktı.

Eleni’de hergün kiliseye dua etmeye.

Günler aylar böyle birbirlerinden habersiz geçiyorken, Eleni’nin mavi gözlü bir kızı oldu.

Ve nihayet yurdun düşman işgalinden temizlendiği, savaşın bittiği haberi ulaştı köye. Türkler işgal edilen toprakları birer birer geri alıyorlardı.

Bu arada Eleni hergün çınar ağacının altına gidip haber alamadığı Mehmet için göle ağıtlar yakmaya devam ediyordu.

Aylar geçmişti. Savaş bittiği halde Mehmet eve hala dönmemişti. Eleni merak içindeydi.

Derken iki ülke arasında nüfus değişimi başladı. Türkiye’deki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’da yaşayan Türkler, Türkiye’ye göçmek zorunda bırakıldı.

Eleni ve ailesi Selanik’e doğru yola koyulurken, bebeği de ateşler içinde yanıyordu. Ne yazık ki bu zorunlu göç yolculuğunda bebeğin bünyesi zayıf düşmüştü…daha fazla da dayanamadı.

Eleni bebeğini kaybedince, hayata iyice küstü.

Ve birgün… Mehmet’le ilgili o kötü haber de ulaştı Selanik’e.

Mehmet, Sakarya cephesinde savaşırken şehit düşmüştü. Eleni bunu duyunca iyice perişan oldu. Hiç düşünmeden hemen yola çıktı. Bursa’daki köyüne gitti. Çınar ağacının altına oturdu. Ortalıkta dolaşan bir köpekten başka kimseler yoktu. Mehmet’in son buluşmalarında verdiği kurumuş çınar yaprağını saçına taktı. Bir süre etrafa bakındı… Ve aniden “Elveda sevgilim” diyerek kendini iskeleden göle bıraktı.

Gözlerinden süzülen yaşlar gölün sularına karışırken tüm bunlara şahit koca çınarın yaprakları da ıslanmaya başladı. Çınar ağladıkça, bu kara sevda aşk dilden dile dolaşmaya çıktı. Çınar ağıt yaktıkça göl inledi… Bu kadersiz çiftin büyük aşkı suya yazıldı. Zamanla köyün ismi de Gölyazı oldu.

Gölyazı köyünün girişinde köprünün başlandgıç kısmında göl kenarında 700 yıllık bir çınar.Gölyazo eski bir rum köyü.

Uluabat Gölünde ailecek tekne turuna çıkabilirsiniz çok güzel oluyor. Çınarın karşısında tatlı bir papağan var onunla gölyazı hatırası çektirelirisniz.

Gölyazıya gittiğinizde mutlaka turna balığınnn tadına bakın. Ayfer ablanın yerini tavye ederim.

Yaşlı Çınarın birde hikayesi var.

Çok eski zamanlarda Bursa’da göl kenarına dizili, rengarenk taş evleri olan şirin bir balıkçı köyü vardı. Köyün yarısı Rum, yarısı Türk’tü. Köyün yağız delikanlısı Sarı Mehmet, güzeller güzeli Rum kızı Eleni’ye aşık olmuştu. Birbirlerini delice seviyorlardı.

Bizim Sarı Mehmet balıkçı…Rum kızı Eleni’de annesinin tuhafiye dükkanında yün satıyordu.

Aşıklar her sabah gölün girişindeki büyük çınarın altında buluşur, birbirlerini öper koklar, Mehmet balığa, Eleni’nin “Rastgelsin Mehmedim” sözleriyle çıkardı. Akşam olup gün battığında ise, Mehmet Eleni’yi çınarın altında onu beklerken bulurdu hep.

Birbirlerine sıkıca sarılır, ağacın genişçe olan dalına oturur, saatlerce konuşurlardı her gün.

Derken iki ülke arasında nüfus değişimi başladı. Türkiye’deki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’da yaşayan Türkler, Türkiye’ye göçmek zorunda bırakıldı.

Elenşnçn abisi Öehmeti aeleniden uzaklaştıemak için hançerler Elenide Mehmedi yaşlı çınarın içinde bulur ve burası bizim yuvamız olacak der ve oradıkta kendi canına kıyar.

Çok tatlı bir kasaba. Yılın belli aylarında yarısına kadar su baskını var. Göl taşıyor taşan yer kapalı oluyor. Ama yerin konumuna göre çok bakımsız. Hiç yatırım yapmamış belediyesi. Böyle güzel yeri bu şekilde bırakmaları hiç güzel olmamış.ayrica hafta sonları gittiğinizde daha kasabaya girer girmez haraç alirlar gibi önünüzü birileri kesiyor ayak bastı parası aliyorlar. Paranin zerresi ordaki halk için kullanılmıyor. Hafta içi para alan yok.gol de tekne turu güzel ama düşerseniz eyvah eyvah teknelerde can yelegi yok dikkat etmek gerek. Özellikle çocuklu ailelerin dikkat etmesi lazım. Genel olarak çok güzel.eksiklerini saymazsak. Buraya belediyenin yatırım yapması lazım. Oranın halkı bile olmayan hizmetten memnun değil.

Tatlı şirin bir yer. Kışın çok hareketli değil çok gezilecek yeri yok. Hediyelik eşya dükkanı pek yoktu. Yazın daha hareketli oluyor. Tekne turları keyifli, yarım saat 300 tl civarı

Gölyazı merkezde bir Rum ve bir Türk genci arasındaki aşk'dan kaynaklandığı rivayet edilen oldukça ihtişamlı bir çınar ağacı. Altında serinlemek güzel. Etrafında yani gölün kenarlarında bir sürü tekne turu düzenleyenler var. İsterseniz onlarla hoş bir göl türü yapabilirsiniz. Gölyazı'na girdiğiniz andan itibaren otoparklar mevcut. Ağlayan çınarın yan tarafında da bir otopark var ve günlük ücreti 2024 temmuz ayı itibarıyla 50₺. Gölyazı merkezindeki caminin altında da serinleyip bi şeyler içebilirsiniz. Aynı zamanda farklı noktalarda satılan göl balığından alabileceğiniz gibi isterseniz orda da yiyebilirsiniz. İsterseniz bisiklet kiralayıp bütün gölyazını bisiklet ile turlayabilirsiniz. Bursa'daki gezi duraklarindan birisi de burası olabilir. Bursa merkeze 30-40 dk kadar sürüyor.

Güzel ve minik bir köy içinde 750 yaşlarında bir çınar. Yanında gölet. İsterseniz sandal turu yapabilirsiniz. Sanırım kişi başı 50-100₺. Hafta içi gitmenizi tavsiye ederim. Çok rahat bir şekilde çınarın yanına kadar araba ile gidebilirsiniz. Restoranlar var, balık mevcut. Gözleme 80-100 arası, çibörek 150₺. Hemen yanında köprüden geçip kale kalıntısının olduğu adacığa gidiliyor. Orada da çay içebilirsiniz.

Civarda gezinip kayıkla yarım saat göl turu yapabilirsiniz. Gözleme çay keyfi molası verip, hediyelik eşya satın alabileceğiniz dükkanlarda gezinebilir ve etrafı keşfedebilirsiniz. Haftasonu araçla çınara kadar gitmek yasak. Aracınızı girişte otoparka bırakmanız gerekiyor. Yaklaşık beş dakikalık bir yürüme mesafesinde. Bu şekilde gitmek daha keyifli, etraftaki dükkanlardan da bir şeyler satın alabilirsiniz. Haftasonu için keyifli ve hoş bir tur atıp dinlenmek için uğranılacak güzel bir yer. Yolunuz düşerse bir iki saatliğine bile görülüp gezmenizi tavsiye ederim.

Şöyle bir gezdik ada etrafında döndük balık yedik turna balığı tam zamaniymis bayıldım güzel ve kılçık yoktu çay içtik sokak aralarında gezdik çok fazla araba vardı içeri araba ile almıyorlar yürüyerek gidiyorsunuz. Camisi çok güzel tavanı pek beyendim bir ayet yazıyordu ne olduğunu merak ediyorum bilen varmı?

Bayramda gittik çok kalabalıktı Gölyazı'da aynı zamanda tekne turu yapabiliyorsunuz çok pahalı degil . Küçük kafeler var renkli evler var köprüden geçiyorsunuz Gölyazı'ya. Yolları güzel rahatlıkla gidilir. Otopark var ücretli belediye sizi yönlendiriyo girişte. Taze meyve ve sebze satan insanlar var . Oturulacak alan var.

Adaya köprü ile geçiş yapabilirsiniz.
İsterseniz bisiklet kiralayıp ağlayan duvar, klise ve adayı geçebilirsiniz. 30 dk 30₺
Göl içinde sandalla veya tekne ile turlayabilirsiniz.
Güzel şirin küçük çay bahçeleri ve gözleme evleri var kahvaltı yapabilir manzarayı izleyebilirsiniz l göl kıyısında.

Konum itibariyle güzel fakat köyün o kadar abartılacak bir yeri yok göl zaten çok pis herhangi bir temizlik çalışması yok malesef kayık turu yapılan küçük bir yer

Bursa nın en güzel yeri diye bilirim sessiz sakın muhteşem manzarası tekne kiralayıp adanın etrafını gezebilirsininiz 150 tl yarım saati pazarlık yapmanızı tavsiye ederim

Güzel ülkem güzel Bursa.. her yeri ayrı cennet kıymetini bilmemiz ise felaket.. her yeri ayrı keyifli görseli güzel bir Gölyazı gezisi oldu. Motorla gölde gezi de var.
Çantasız gezen yok. Bir poşet içinde çöplerinizi atın. Gelecek nesillere de bu güzel mirastan bırakalım.

Bursaya giderken mola ve ziyaret amaçlı girdik 2 gözleme ve çay içtik 170 tl tuttu
Malum bu ekonomide neyin pahalı neyin ucuz olduğu artık belirsiz
Kesin olan şey mekan cok güzel ferah dinlenmelik bir yer
Ağaç çok yasli gorulmesi gerekli
Adanin etrafinda araba ile tur atip cikabilirsiniz.

Mekan çok güzel , bu bölgeyi hep sevmişimdir.

Lakin gelene canlı para gözü ile bakılması itici geliyor. Bir bardak çay 8Tl

Etraf çok keyifli kesinlikle gidilip görülmesi gerekli. Ben hafta içi akşam 18:00 sularında gittim çok güzel zamanlamaydi. Hem tenha hemde keyifle fotoğraf cekebildim

Çok şirin ve güzel bir yer. Gölü çok berrak olmasada için de 2 veya 3 çeşit kaz türü var. Tekne turları oluyor. En az 4 kişi binebiliyor. Turlar 150 tl. Oturup martılar izlemek bile keyif veriyor. Gezilecek tarihi eski yapıları mevcut.

Gerçekten harika Bir mekandı, giriş ücretli, tren var ucretsiz kullanabileceğiniz, belediyenin kafesi gibi bir yer var, genel olarak fiyatlar makul çay 5, kahve 15 😒 çocuklarla gidilebilecek güzel bir mekan, piknik yapmak yasak, ama küçük bir tüpte harika bir balık yaptık buna müsade ediliyor, gözleme falan da satılıyor.
Hafta içi kimseler olmuyor, girişe ücret de vermedik, ayrıca hafta içi araçla içeriye de girebiliyorsunuz.

Yarımada gibi duran ama aslında ada olan Gölyazı’nın sembolü ama tabiki üzerinde yazan hikaye tamamen gerçek dışı imiş. Hatta Çınar altında ki amcalar yav ne ağlaması yalan yalan diyorlar soranlara bıkmışlar demek ki :). Hemen yanında ki meydan çok güzel olmuş büyük ağaçlar altında serinlemeye bire bir. Halkı güzel Gölyazı zaten muhteşem o kadar sevdim ki. Hemen ağaç altında tekne turu için bilet satılıyor mutlaka gezin mutlaka iyi ki gelmişim dedim.

Çevre yoluna 5-6 Km mesafeli mutlaka görülmesi gereken tabiat harikası. Yol daha düzgün olabilirdi. Yaz ortasında çınar altında oturan dedelerin keyfine diyecek yok. Gölyazı su şeridi yosunlu. Gezi tekneleri var. Günbatımı beklenebilir ama yolcuyduk kısa bir tur atmak zorunda kaldık. Turna balığı balıkçılar kilo 80 TL sazan 50 TL. Ağlayan ağacı insanlardan korumak lazim. Uzerine cikanlar olmuş sanırım. Bizim insanlarin çoğu görgüsüz ve kuralsız burada belli oluyor. Mutlaka gezin görün ne olursa olsun 1000 lerce yıllık insanla sohbet gibi düşünün öyle gelin.

Aracı girişte bırakıyorsunuz. Park ücreti 10 tl. Köy halkı o kadar cana yakın ki. Çınar a doğru yürürken bir kilise var. Köy halkının yemeklerinden, gözleme, kahvaltı imkanı var. Göl kenarında çay kahve içebilirsiniz. Çınar da çok büyük. Ağladığını göremedik mevsiminde gidememişz. Leylekler de çok güzeldi yuvalarında onları görmek paha biçilemez.

Müthiş bir hikayesi var ve beni çok etkilemiştir. Asırlar boyunca yan yana komşu olarak yaşamış onca milletin savaş yüzünden bir anda kendilerine düşman kesilmesi... Ve birbirini boğazlaması... Ve bunun hala devam etmesi... Hikayeyi aşağıda özetliyorum, sonra yorum yapacağım.

"Mübadele sırasında 1923 yılında Rumlarla Türklerin bir arada yaşadığı yıllarda, Gölyazı'da, Türk oğlu Mehmet ile Rum kızı Eleni birbirlerini sevmektedir. Kurtuluş Savaşı'nın ardından Yunanistan ve Türkiye arasında kabul edilen mübadele anlaşması sebebiyle Rum aileler hazırlıklarını yapar ve yavaş yavaş köyü terk etmeye başlar. rumların köyden gittiğini gören mehmet, kalabalığın içinde sevgilisi Eleni'yi aramaya başlar. bu sırada, eleni'nin büyük ağabeyi Yorgi, Mehmet'in yolunu kesip artık düşman olduklarını ve sevdasından vazgeçmesi gerektiğini söyler. Aralarında çıkan tartışmada Yorgi hançerini çekerek Mehmet'e saplar. Aldığı yarayla acılar içerisinde kıvranan Mehmet, son bir gayretle Eleni'yle gizli gizli buluştuğu ulu çınarın oyuğuna kadar gelir. konvoy ilerlerken olayı öğrenen Eleni, doğruca sevdiğine koşar. Ancak, çınarın oyuğuna geldiğinde Mehmet'i kanlar içerisinde yatarken bulur. Daha sonra belinden çözdüğü kuşağının bir ucunu çınarın dalına diğer ucunu da boynuna geçirerek orada canına kıyar. Efsane odur ki; ulu çınar bu olayın ardından, kovuğunun içinde kanlı gözyaşları dökmeye başlar.

Hikaye de dediği gibi iki insanın girebileceği büyüklükte bir kovuğa sahip ve görülmeye değer. Ağacın bulunduğu konum, efsanesi kadar güzel.

Ağlayan çınar kadar Gölyazı için aynı yorumları yapamayacağım. Tarihi bir semti resmen harap etmişiz. Navogasyona Apollon tapınağı yazıyorsunuz sizi tek duvarı kalmış etrafı evlerle çevrili bir yere çıkarıyor. Gittiğinize pişman oluyorsunuz.
Ayrıca Gölyazı girişinde otoparklar var hafta sonu ve resmi tatilde semtin içine araçla girmek yasak. Otoparkta hemen sandal turu diye bağırıp sizi ikna etmeye çalışıyorlar. Tekne turunun hiçbir espirisi yok. Semt zate maximum 1,5 km. Yarım saatte gezip bitirirsiniz. Tekne turunda çamurlu göl ve kokan sazlıklar arasından geçmeye gerek yok. Tekne 5 kişi alıyor. 50 lira turu. Onun yerine yavaş yavaş yürüyüp çınara ulaşmak yeterli olur. Tek yaşayan tarihi Ağlayan çınar ağacı. Onu görmenizi ve orda çay içmenizi tavsiye ederim.

Köyün girişinde, ( 15 TL )zorunlu otopark haline getirilen ve insanların arabalarını oraya bırakmasını mecbur kılan bir sistem var. Zorla arabamızı 15-20 dakikalık mesafeye bırakıp yürümek zorunda kaldık halbuki içeride de otopark yerleri mevcutmuş ama bilgilendiren olmadı. Köyün genel olarak gezilecek çok bir yeri yok sanırım sadece kuşbakışı görünüşü güzel bunun yanı sıra gunbatimina sandal turu denk getirip geziye çıkabilirsiniz çok keyifli olur 2022 temmuz ayında sandal turu 100 TL aile başı.. Yine bisiklet kiralayabileceğiniz gibi yürüyerekte ada etrafını dolaşabilirsiniz. Geçen seneye nazaran biraz daha gelişim göstermiş bulunmakta..

Tarihi ulu çınar görülmeye değer, ana yoldan ayrıldıktan sonra 2-3 km yol biraz bozuk dikkatli olmakta fayda var. Araba ile giriş ücretli (7₺) aracınızı sağ veya sol duruma göre park etmeniz için yönlendiriyorlar. Yanınızda yaşlı veya yürüyemeyecek biri varsa araç ile girmenize müsade ediyorlar. Onun dışında yürüyerek gidebilirsiniz yada sağ taraftaki otopark kenarında Gölyazı Kooperatifine ait iskele var, kayıklarla direk merkeze yada tur eşliğinde ulaşım (50₺) sağlayabilirsiniz. Ortalama 20 dk yolculuk sonrası 700 yıllık ulu çınara ulaşıyorsunuz. Küçük şirin bir yer, sahilde çay, gözleme, mısır vs atıştırmalıklar var. Ailece eğlenceli vakit geçirebileceğiniz şirin bir köy, kayıklarla sazlıklar arasında, nilüferleri izleyerek etrafı dolaşmanızı tavsiye ederim.

Ağlayan çınar; tarihi özellikleri, gölü, nilüfer çiçekleri ile ziyâret edilmesi gereken mesire yeri. Kayık turu ile gölde dolaşılması, göldeki kuşların dalıp çıkmasının seyredilmesi farklı bir güzellik. Köy kahvaltısı ve gölde yakalanan yayın, turna, sazan balığı yenebilir. Fiyatlar makul balık porsiyon 30tl kahvaltı 25-30tl, kayık turu kısa tur 30 uzun tur 50tl. Tarihi eserlerin korunmaması, silueti bozan çarpık yapılaşma, çevrenin düzensizliği çöp sıkıtısı burada da aynı.

700 yıllık bir tarih. Gerçekten devasa bir ağaç. Golyazı ilk kez gittiğim bir yer. Bizim şansımıza yolları yapıldığı için trafiğe kapalı ve sakindi. Yoksa çok kalabalık bir yermiş. Koy kokusu ve turistik mekan kokusu bir arada. Köylüler çok sıcaklar ve memnunlar turist akışından. Fiyatlar çoğu mekanda gördüğüm kadarıyla ideal. Göl balıklarını bile en fazla 30 TL verip tadabilirsiniz. Kilise, tiyatro ve Tarihi bir çok yer var gezilebilecek. Ama en güzeli gün batımında sandallarla uluabatlı golünden seyretmek Golyazı yi. 50 TL sandal başı fiyatı. İster 2 ister 4 kişi binin sandala. Köy ekmekleri, reçelleri, tarhanasi aradığınız bir çok doğal ürün karşınıza çıkıyor. Sakin zamanlarında kesinlikle ziyaret edin. Tarih, doğa ve dogalliga doyacaksiniz.